2928
seçimi düşünürsek muhtemelen bu sene küme düşmeyi kaldıracaklar ve seneye 22 takımla oynanacak lig.
2929
logosunda 3 yıldız bulunmasına rağmen, ligin resmi başlama tarihi 1959 olmasına rağmen sosyal medya hesaplarında 5 yıldız kullanan fenerbahçe adlı kanser oluşuma hiçbir ceza veremeyen pısırık federasyon. federasyonun fenerliler tarafından ele geçirdiğini biliyorduk da bu kadar bariz kayırmaların olmasını da beklemiyorduk, bizim kulübe maç oynamadığımız halde bile para cezası verilirken bu ezik şikeciler her yerde 19(aslında 18)şampiyonluğu olmasına rağmen 5 yıldızlı logo kullanıyor ve hiçbir ceza almıyorlar. adaletin ve hukuk kurallarının geçerli olduğu bi ülkede bu eziklerin yaptığı hareketi yapan bi takım olsaydı maçları oynatmalarına bile izin vermezdi federasyonları, bizim fbli pısırık ve sinsi federasyon ise ağzını açıp tek kelime etmiyor. allah hepsinin topluca belasını versin.
2930
amedspor faaliyet gösterirken bu kurumda yöneticilik yapmış olanları biz unutsak da tarih affetmeyecek.
2931
galatasaray'ın bu haftaki 3-0 hükmen galibiyetini tescil etmeye eli bir türlü gitmeyen ve şampiyonluk yarışında fenerbahçe'yi destekleyen futbol feneresyonu.
edit: an itibariyle eklemiştir 3 puanı.
2932
tezahürat olursa süper ligde tribünleri komple kapatmakla tehdit etmek yerine bursa-ankaragücü-diyarbakırspor’un aralarında oynadıkları maçları seyircisiz oynatması gereken federasyon. hatta özellikle bursa ve diyarbakır maçlarını tamamen tarafsız illerde seyircisiz oynatması gerek.
2934
artık basiretsizlikte destan yazmaya başlayan kurum. halen ligin ne zaman biteceğini açıklamaya tenezzül edememişlerdir.
acaba bunun sebebi fenerbahçe'nin el altından yürüttüğü iddia edilen play-off gelsin baskısı mı var?
2935
başkanı mehmet büyükekşi tarafından söylenen "70.dakikada oyun kuralı değişmez, playoff falan yok" sözlerinden sonra ligi başta planlandığı şekilde bitireceğini düşündüğüm kurum.
yalnız şampiyonun sezona erken baslayacağı önümüzdeki seneyi düşünürsek ne lig ne de kupa takvimini hala açıklamamaları rezalet.
2936
hükümet olsun federasyon olsun merkez hakem kurulu olsun her kesimin takımımızın önünü kesmesi ülke futboluna ve ülkemize ihanet etmektir.
sosyal medyada paralı gazeteciler ve troller devamlı algı yapıp galatasaray’ın şampiyon olamayacağını iddia ediyor. ya bir bildikleri var ya boş konuşuyorlar.
ancak ciddiye alınması gereken tek birşey var! galatasaray ligin çok üstünde ve şampiyonlar ligi seviyesinde bir takım kurdu. bu takımın mekanikleri ve kadro planlaması yaz transfer döneminde devam edecektir. yıllardır kıralmayan 14 maçlık rekorun kırılması bile ciddiye alınması gereken bir durum. bu takımın önünü bilerek kesmek ülke futboluna ihanet etmek demektir.
takım bu sene şampiyon olup inancı artar ve gerekli özveri ve takviyelerle iştahı kabartılmalıdır. aksi halde ülkemizin arka yüzünü gösterip bazı kurumlar önümüzü keserse futbolu tümden kaybederiz.
ekonomik koşullar göz önünde bulundurulduğunda bile ülkeye dövizin girmesi ve galatasaray’ımızın başarısı yadsınamaz. lütfen tüm bu kıstasları değerlendirerek davransınlar. en iyi yapacakları şey hiçbir şey yapmamaktır. su akar yolunu bulur, bu takım zaten şampiyon olur.
2938
perşembe gecesini bekliyorlar muhtemelen. avrupa’da devam edecek ekiplerimize göre bir fikstür oluşturulacaktır ki bence haklılar.
2940
jorge jesus, uluslararası bir basın toplantısında türkiye'de maçların sahada değil masada kazanıldığını söyledi. bu karalayıcı ve rezil eden açıklama için ağır ceza almalı. fatih terim ağzını açsa 5 maçtan başlatan tff bakalım kaç maymunu oynayacak.
2941
muhtemelen ne maçlarda yaşanan olaylar ne de maç önü/ maç sonu demeçleri için kılını kıpırdatmayacak kurum. maçlar avrupa maçı müdahale yetkimiz dışında şeklinde bahanelerini şimdiden ben açıklıyorum.
2942
kasım 2018'de olaylı fb derbisinden sonra fatih terim, pfdk'nın cezaları şampiyonlar ligi'nde oynayacağımız schalke 04 maçından hemen önce açıklamasına kızmış, "tff'den schalke'ye destek mesajı da beklerdim" demişti ve sırf bu laf yüzünden zaten 7 maç olan cezası 10 maça çıkarılmıştı.
gelelim bugüne; jorge jesus dünyanın gözü önünde süper ligin şaibeli olduğunu söylüyor, tff'ye laf sokuyor, emeğimize de açıkça iftira atıyor, henüz tık yok.
galatasaray kadar başınıza taş düşsün. rezil bir kurumsunuz.
2944
jesus'a ceza vermeye tıpası yemeyecek kurum. çünkü galatasaray gibi değil fenerbahçe denen yapı. biz ceza yediğimizde bile suçu kendimizde arıyorduk. fenerbahçe bunları verdikleri cezaya karşı perişan eder. lale orta'ya da hiçbir şey yapamayacak kurumdur çünkü o da fenerbahçe tarafından korunuyor. ama kimse kusura bakmasın durumu buraya getiren de biziz. bakın yine suçu bize buldum.
2945
bu abilerin fikstür konusunu çözmesi lazım. bayram var, memlekete gideceğiz, maç tarihleri belli olmadan bilet alamıyoruz. istanbul’da yaşayan biri olarak ömrüm bu tür şeylerle boğuşmakla geçiyor. (allah başka dert vermesin dediğinizi duyar gibiyim.)
aynı şekilde şehir dışından maça gelmek isteyenler de plan yapamıyor. çok mu zor şunu erkenden açıklamak?
2946
fikstür açıklamayarak şehir dışından plan yaparak maça gelmek isteyenleri engelleyen kurum. aylardır maça geleceğiz ancak fikstür belli değil. deprem olmasa bayramda başakşehir maçına gelecektik nasip değilmiş. artık bekliyoruz paşalar açıklasın da plan yapalım diye.
2948
mhk ile birlikte fenerbahçe'yi şampiyon yapmak için her yol mubah kafasında hareket eden kurum.
tepede atanarak gelen bu kurum, özerk bir yapıya bürünmedikçe futbolda ilerleme beklenmesin.
kendinize sorun bakalım, futbol da bile huzurunuz var mı, güveniniz var mı?
sen ne işe yarıyorsun tff?
2950
almış oldukları kararların arkasında duramayan; kararlarının arkasında duramadığı için de günümüzde sosyal medyanın etkileşimine ve beğeni sayılarına muhtaç olan galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş tarafından her kararı delik deşik edilen, hiçbir takımın ciddiye almadığı bir federasyon.
gündemde olan ve federasyon'u ilgilendiren üç önemli konu başlığı var. bu üç konu hakkında ayrı ayrı olmak üzere 3 büyük istanbul takımın itirazları var. bizim gündemimiz olan konuyla başlayım: lale orta. bir karar alıyor federasyon ve bu karar doğrultusunda lale orta merkez hakem kurulu başkanı oluyor. mhk başkanı olarak yetkisini ve haddini aşarak yayıncı kuruluşun futbol seyircisiyle paylaştığı görüntüye müdahale ediyor kendisi. bu müdahale ve sonrasında bizzat lale orta'nın açıklamaları ile öğreniyoruz ki var'ın ve dolayısıyla mhk'nın görüntü yayınlanma hususunda insiyatifi var. pozisyonlara dair görüntülerin hangi açıdan olanının yayında tercih edileceğine, hatta var'a gönderileceğine dair müdahale/söz hakkı var lale hanımın. deşifre olan bir durum söz konusu ve bu durum bir açıklama gerektiriyor. bu olan biten federasyon'un izni, bilgisi, onayı dahilinde ise çıkıp mhk başkanı'nı savunmaları lazım. yok federasyon'un bilgisi dışında sergilenmiş bir tutum ise, kurulu komple görevden almaları lazım. üçüncü bir yol yok. onlar ne yapıyor? olmayan üçüncü bir yol tercih edip, susuyorlar. korkaklık, basiretsizlik.
ikinci konu fenerbahçe'nin her sene yaptığı gibi bu sezonda ligde geriye düştüğü anda başvurduğu oyunlar, senaryolar hikayelendirmesi. fenerbahçe bunu çok uzun zamandır yapıyor ama bu sene dozajını arttırdılar ve etki alanını çok genişlettiler. taraftarların sokaklarda fiili çatışmaya girmesi (belki de istedikleri bu) riskini taşıyacak bir tonda ve sivrilikte açıklamalar yapıyorlar bu yıl lige dair. "oyunları bozacağız". hangi oyun? "algıları yıkacağız". hangi algı? "fenerbahçe düşmanlarını öldürececeğiz". kim bu fenerbahçe düşmanları? bunlara dair teki bir cevap veya açıklama yok ancak sürekli bir hamaset ve tehdit kokan kahvehane ağzı ile 2022-2023 sezonu tehdit ediliyor hayali düşmanlar üzerinden. bu ligi oynatan, dizayn eden, bu ligin sahibi kim? türkiye futbol federasyonu. fenerbahçe'nin gerek sözlü gerek yazılı lige ve ligin sahibine dair bir dümdüz küfür etmediği kaldı. yakındır, onu da yapabilirler. federasyon'dan çıt yok. tek bir kelime yanıt çıkmadı mehmet büyükekşi'den veya başka bir federasyon yetkilisinden. fenerbahçe'ye "siz ne demek istiyorsunuz, ne yapmaya çalışıyorsunuz? bu küstahlığa son verin, haddinizi bilin" diyecek bir tane tff yetkilisi yok. bu denmediği için de fenerbahçe her hafta bol bol oyunlar ve algılar soslu makarna pişirip taraftarına yediriyor. taraftarı bunu lezzetli buluyor ama aslında yedikleri makarna türk futbolunu sokak çatışmasına götürecek kadar tehlikeli ve zehirli bir yemek. bu yemekten biz de yemek durumunda kalıyoruz üstelik. bu ciddi tehlikeye ve zehirlenmeye yönelik hiçbir şey yapmıyor federasyon; o kadar korkaklar ve basiretsizler.
üçüncü ve son konu ligden çekilen takımlara dair alınan karar ve bu karara beşiktaş'ın itirazına dair. federasyon bir toplantı yaptı kulüplerle deprem felaketinden sonra ve bu toplantıda hatay ve antep takımları ligden çekildi. sonrasında sezonun yeni dönemine dair federasyon başkanı kararı açıkladı: "ligden çekilen takımların bugüne kadar oynanan maçları neticelenen skorlarla tescil edilecek, sezonun ikinci yarısında oynayacakları maçlar 3-0 hükmen mağlup sayılacak". büyükekşi bu açıklamayı yaparken kulüpler birliği başkanı ali koç yanındaydı. sadece fenerbahçe'yi değil, bütün kulüpleri temsilen yanındaydı üstelik. beşiktaş'ı, onların küçük ve çıkarcı dünyası üzerinden empati yaptığımda, anlayabiliyorum. hatay ve antep ile sezonun ilk yarısında deplasmanda oynadılar ve sadece 1 puan alabildiler. hatay ve antep çekilince, orada birden bir federasyon kararıyla avantadan alınabilecek 5 puan oluştu. bunu sonuna kadar zorlayıp, gerekirse kavga çıkartıp, şampiyonluk yarışına dahil olma peşindeler. bir galatasaraylı penceresinden düşünülünce utanılacak bir durum ama menfaat odaklı bir beşiktaş kulübü ve beşiktaşlı duruşu penceresinden düşünülünce, gayet mantıklı. peki bu noktada federasyon ne yapıyor? asıl önemli olan bu. "hatay ve antep konusunun istişare edildiği toplantıda beşiktaş'ı temsilen ahmet nur çebi vardı. neden yarım ağız itiraz etmek yerine güçlü bir ses çıkarmadı?" diyebiliyor mu mesela federasyon? mehmet büyükekşi'nin, kulüpler birliği başkanı'nın yanında açıkladığı bir karar var. doğru veya yanlış. adil veya değil. ama neticede bir karar. bütün kulüplerin olduğu ve görüşlerin alındığı, alınan görüşlerden sonra en yetkili karar organının verdiği bir hüküm. beşiktaş'ın şu 1 aydır yaptığı kamuoyu oluşturma çabası ve sosyal medya silahını devreye sokması ne peki? buna ilgili kararı alan ve bu karar üzerinden beşiktaşlıların tehdit ettiği federasyon'un verebileceği bir cevap yok mu? yok. yine aslında olmayan ama kendileri açısından en kolay yol olan üçüncü istikameti tercih edip susuyorlar. yine korkaklık, yine basiretsizlik.
türk futbolunun gerçek gündemi bu konular. bu konular üzerinden dönen tartışmalar ve kulüplerin sergilediği tutumları toplumu bozuyor. geriyor. ligi sıkışmış bir balon haline getirmek bazı kulüplerin işine gelebilir ama buna bir dur demek de federasyon'un görevidir. federasyon'un gündemi ne? mehmet büyükekşi'nin gündemi dün gördüğümüz üzere mercedes ile yapılan sponsorluk anlaşması. milli takımın ermenistan deplasmanına türk taraftarının gidememesi ve bu maça yönelik ülkede satışı yapılacak ve geliri deprem bölgesine bağışlanacak hatıra bilet organizasyonu. bundan ibaret federasyon'un gündemi. ortada bir alev topu var ama söndürmeyi geçtim, o alev topunun olduğu yöne dönüp bakmaya dahi tenezzül etmiyorlar. yangın büyürse bütün şehri yakacak ve belki insanlar futbol yüzünden, bir şampiyonluk yüzünden birbirlerinin canlarını alacaklar ama sanırım tek odaklanılan nokta yangın ne kadar büyük olursa yangın üzerinden kazanılacak paranın da o kadar büyük olacağı. sadece bu kısımla ilgileniyor yetkililer sanırım. ateşle oynuyorlar ama bu ateş büyürse, onları da yakacak. o zaman ne yapacaklar hep beraber göreceğiz.