• 753
    tüpçü ve kader ortağının oluşturduğu takım. tabi bu takımı oluştururken 5+0+3 gibi saçma bir düzene kendileride kurban gidiyor. ama mecburlar çünkü fbjk için en ideal sistem bu. ne zaman fbjknin elindeki yerliler tükenip, yabancılar çoğalacak işte o zaman sistem değişecektir. zamanında bu sistemi yerden yere vuran, itin sokmadığı tarfı kalmayan türkiye futbol korgenerali, nedense bu kader ortaklığından beri sesini çıkarmamıştır.

    ama kendisi çok zeki adam. baktı galatasaray sallanıyor, baktı ki dünya kupası elinden zaten kaçtı ve euro 2016 ya bu yeni sistemle gidemeyeni döverler. hop hemen atladı. parasıda mis. güzel valla. ama kusura bakmasın bi cacık oynattığı yok. estonyayı andorayı falan yendi bir anda "ooo büyük hoca" oldu. ama oynadığı tek final maçını hem de içeride kaybedince nedense hiç bi sorumluluk üstlenilmedi. suç yine avcıda kaldı.

    euro 2016'ya bizim bakkal hüseyin abi bile götürür bu takımı. ama orda da gruptan çıkamayınca hakemdi carttı curttu geçiştirilir. dünya kupası elemelerinde aynı tas aynı hamam devam eder bir halt yapamadan elenir.

    edit:ydt
  • 759
    fatih terimden sonra mutlak bir değişim olacaktır,bu gayet gözle görülür bir gerçek ancak,fatih terimin görevin başına gelmesi,müthiş bir jenerasyon yakalanacağı anlamına gelmiyor.neden?

    cevabı hepimiz biliyoruz aslında.altyapı eğitimi.

    birtek futbolcuların değil,ciddi anlamda teknik direktörlerin ve yöneticilerinde alması gereken bir altyapı eğitiminden bahsediyorum.yabancıların aldıkları maaşların,altyapı gelişimine engel olduğu ve bu yüzden de sınırlandırmaların meşru olduğu saçmalığına inanan,ya da bu inanca biat eden(fatih terim gibi,aksine inandığını belirtse de ses çıkarmayan) ve bizden de bu saçma algıyı kabul etmemizi isteyen,bütün bu zümrenin alması gereken altyapı eğitimi kısaca.

    öncelikle türk futbolunun gelişmemesinden yakınan bu tiplere,futbol sosyolojisi dersleri vererek başlamak lazım.jupp derwall'in dediği gibi futbol basit bir oyun değildir,üzerine düşünmeli,en rasyonel adımları atmalı ve sabretmelisiniz.bugün içinde bulunulan dönem gibi,anlık parlama gösteren genç futbolcuları milli takıma angaje edip,takımında başarılı antrenörleri milli takım yönetimine getirerek,ancak ülke futbolunun pisliklerini halının altına süpürebilirsiniz.ve bu futbolu uzun vadede bataklığa sürükler.(bir sene önce avrupada,eski günlerine dönüşün sinyalini veren galatasaray futbol takımının 2013-2014 sezonundaki dalgalı bir grafik göstermesi).hele de tüm bunlara sebep olan o ülkenin federasyonu ve federasyonun başında pervasızca hareket eden,futboldan bihaber bir şahıssa vay,vay...

    gel gelelim şu futbol sosyolojisi olayına.aslında oyuncuya dokunuşlar bu hususta çok önemlidir(bkz: seni buraya getiren yeteneğindir burada kalmanı sağlayacak olan şey ise karakterindir).geneli zor şartlar altında büyüyen bu çocuklar,ilk profesyonel imzalarıyla birlikte hayalini dahi kuramayacakları paraları kazanırken,zaten günümüz futbolunun popüler kültüre sıkı sıkıya bağlı bir cenah oluşu,futbolcuların değişim psikolojilerini iyi idare edememe sorunsalına,akabinde de birçok genç yeteneğin kaybolup gitmesine ya da bir türlü istenilen seviyeye gelemeyip sıradan birer futbolculara dönüşmelerine neden oluyor.

    yukardaki problem,türk-futbolunun genel sosyolojik problemi aslında.bununla birlikte ayrı bir sorun daha var,ele alarak bu sosyal probleme tümevarım yapabileceğimiz.

    algılama ve konsatrasyon problemi...

    futbol kondisyon,teknik,taktik boyutun ötesinde jupp derwall'in dediği gibi yeni anlamlar kazanıyor.futbolda kalecililk dahil bütün mevkilerde oynayan futbolcuların antrenman ve maç sonralarında edindikleri kazanımlarını,yorumlanıp geliştirlebilmeleri için algılama düzeylerinin yüksek olması birincil şart.zaten gelişkin olan özelliklerinizde konsantre olma problemi yaşamazsınız,bunu çözüm yolunu bildiğiniz soruda heyecan yapmadan sonuca ulaşmak olarak da yorumlayabiliriz.
    şimdi türk futbolunun genel sorununa baktığımızda da tam da bu noktaya geliyoruz,ne peki en fazla yakındığımız sorun ?

    basit hatalar...

    eğer bir savunma oyuncusu antrenmanda en az 50 kere çalıştığı pozisyonda hata yapıyorsa,bir golcü antrenmanda en az 50 kere çalıştığı pozisyonda duramıyorsa(bu varyasyonları bütün mevkiler için sayabiliriz),bu adamın ciddi anlamda kavrayamama problemi var demektir.içgüdüsel ya da kondisyonel açıdan futbol sizi ancak bir erkan zengin yapar,daha fazlası için okumalı,araştırmalı,çok sıkı çalışmalı,buna yönelik antrenman yapmalı kısacası odaklarınızı futbola çevirmelisiniz.

    bir topluma zeka ya da algı enjekte edemeyeceğinizden,bu algı gücünü yükseltmek için farklı yollara başvurmalısınız,futbolcuya popüler kültürün vaadettiğinin ötesinde futbolu kavratmaya yönelik naparsınız artık bilinmez,bilbaolular gibi toplu kitap okuma tartışma seansı mı yaparsınız,alman disiplini mi uygularsınız,galatasaray altın jenerasyonu gibi doğal-dostluğun takımını mı kurarsınız bu sizin methodsal yaklaşımınız.ancak yapmamanız gereken şey barizdir o da zaten futbol konsantrasyonları pamuk ipliğine bağlı olan futbolcularınıza,ve gitgide iyice tefeci-tüccar mentalitesine yaklaşan anadolu kulüplerinize,ortaya koydukları hiçbir elle tutulur başarı yokken,sırf futbolunuzu millileştirme safsatası adı altında direkt ya da dolaylı yoldan da olsa tanıyacağınız ekonomik imtiyazlardır.

    bu kafayla ancak,iyi bir jenerasyon yakalıyoruz diye demeçler verir,ishak doğan'nın ivanovic,tarık çamdal'ın dani alves,mustafa pektemeğin david villa,alper potuğun zidane olduğu tatlı tatlı rüyalara dalar,macaristan muadili takımlardan 3 yiyip,bak hep altyapı,yabancılar,melo,drogba helelöhölölö diye terleyerek uyanırsınız.
  • 760
    fatuh terim ile yeni baslangic yapmis takim. hazırlık maçlarında aldığı sonuçlardan dolayı eleştirmek haksızlık olur. fakat oyuncu seçimleri için sorumlu her kimse "esaslı bir sopayi" hak ediyor. dünyanın her yerinde oyuncu seçimleri performans verilerine göre yapılır ama sahaya çıkan takımda bu söz konusu bile değil. üstelik burdan bakıldığında sabredecek tek bir yan görülmüyor.
  • 761
    heyecan, istek, tutku gibi duygulari sonradan olusturamayacagimiz icin maalesef cogumuzun milli takimi olmaktan cikmistir. bunu yapanlarda ulkede her kesimi ve her konuyu bölup ayristiran insanlardir. mesela ben ozel, resmi ayirt etmeden butun maclarini takip ederdim. galatasarayli oyuncular gozume carpmazdi. hatta yillar sonra 2002 yi konusurken bir besiktasli arkadasimin ilhan icin izliyorduk demesine cok sasirmistim. o da fenerli ve galatasarayli futbolculardan nefret ediyordu heralde. bizde simdi demirorenden, volkandan hoslanmiyoruz, fatih terimi gorunce hem sinirlenip hem uzuluyoruz. hal boyleykende tam anlamiyla bir sahiplenme yasayamiyoruz artik. sonucta bir futbol maci kazaninca ulkenin sani yurumuyor, harika bir ulke haline gelmiyoruz. o yuzden sporla vatan milet sevdasini ayri tutmak gerek zaten. sportif acidan milli takimin olusturulusu, oyunculari ve o oyuncularin yaptiklari, federasyonunun baskani vs. cogumuz icin sogutucu sebepler. yoksa merak etmeyin hepimiz izledik, sevindik zamaninda. hatta yine inanilmaz sevinirdik dunya kupasinda attigimiz gollerde. ama insanlardan ayni heyecani bekleyemezsiniz.
  • 765
    haramiler gidene kadar benim için yok hükmünde olan takım. galatasaray futbolcularının sakatlanmasına sebep olmadığı sürece oynadığı her maçı kaybedebilir. zerre umrumda değil. hele hele bu hırsızların federasyonunda/düzeninde fifa sıralamasının en dibini görmesi en büyük dileğim. milli takımın alacağı en ufak iyi sonuç bu harami düzeninin elini güçlendirir. varsın 2 turnuvaya daha gidemesin milli takım, n'olur?
  • 766
    sırf fatih terim kovulsun diye başarısız olmasını istediğim milli takım. o beraber mutluluk pozları verdiğin yıldırım demirören saniyesinde nasıl satacak seni, göreceksin hocam. kader birliği, yol arkadaşlığı filan yalan olacak. yine kalacaksın tek başına, önce aldığın parandan başlayacaklar, yüzüne kimse bakmayacak memlekette, sonra gider milano'da inter-milan maçlarını yorumlarsın artık, arada sansarın karşısında boy gösterirsin, yaz gelince de bodrum'da takılırsın, aman parmaklara dikkat bu sefer.

    sonra mı, sıkılınca 'aslolan galatasaray'dır, ben galatasaraylı fatihim deyip de, yine bize yanaşacaksın. biz de yine yiyeceğiz, bağrımıza basacağız seni, bütün bu bizi yarı yolda bırakmışlıklarına, can düşmanlarımızla ortak hareket etmene rağmen, yine sana sahip çıkacağız. çünkü biz galatasaraylıyız, biraz psikopat, biraz duygusal ama çokca da aptalız.
  • 767
    şu hazırlık maçlarını hala neden sezon boyunca 40tan fazla oynayan oyuncularla, hangi amaç uğruna oynadığını anlayamadığım milli takımımız..

    hayır, hiç bir turnuvaya katılmıyorsun; bir vasfın yok. sırf gezmek için irlanda'ya, abd'e gidiyorsun.
    sezon boyunca 40-50 maç oynamış adamlar milli takım kadrosunda. bu çocuklar yazın kampa katılmak için 1 hafta izin alacaklar takımlarından, sezon sonunda hiç bir vasfı ve amacı olmayan 5 tane hazırlık maçı oynadı diye.
  • 769
    profesyonellikten uzak milli takım.
    en sonunda survivor'da ödül olarak oynatıldı. kazanan takım new york'a milli takım kampına gitti. futbolcularla konuştular, aynı masada yemek yediler. hocanın yanında kankası acun ve yarışmacılar, gereksiz bir ortam. milli takım kampını acun'un keyfi için, reytingi için ayak altı edilmesine ne demeli? bugün gördüğüm olay başlı başına bir fiyaskodur, ciddiyetsizliktir.
  • 771
    survivor'da izlerken güldüm eğlendim ama böyle bir olay acaba normal midir diye düşünmeden de edemedim. hazırlık kampında oldukları için fazla göze batmaz da televizyon programından üç yarışmacının gelip takımın içine girmesi, gülüp eğlenmesi ne kadar doğrudur tartışılır.

    (bkz: acunun takımı)

    turabi ve panpalarıyla antreman bile yapmış milli takım.
  • 772
    fatih hocanın hazırlık maçlarında as takımından ziyade yeni arayışlar içerisine girmesini doğru buluyorum. yalnız oynanan takımlara tepki olması normal ilk oynadıklarımız çerez takım, sonrası orta düzey olup ona da zorlanınca haliyle eleştirildi. normal kadrodan farklı 10 yada 15 kişi içinden 3 yada 4 kişi milli takımlara kazandırılabilirse kardır zaten hazırlık maçlarının da amacı bu olmalı. milli takımların çoğu zaten bir arada sürekli yanyana oynayamayan oyunculardan kurulduğu için bütün hazırlık maçlarına aynı takımla çıkmanın bir anlamı da yok. ülke futbolumuzda büyük sıkıntı var. yetenekli, nitelikli futbolcu bulmada ciddi anlamda zorlanıyoruz. şu sistemde sürekli aramaktan başka çaremiz yok gibi. bir brezilya yada arjantin gibi futbolcu fabrikası olmadığımıza yada olamayacağımıza göre, kulüp altyapılarımıza almanyadaki sistem gibi devşirme futbolcuları yetiştirmemiz lazım ki gelecekten biraz umudumuz olsun.
  • 775
    başına kim gelirse gelsin aynı şekilde oynayan takımdır. şöyle ki şimdi terim geldi güya gençleşeceğiz yok yeni oyuncular ayakları geçiyor. resmi maçlar başlasın emre, volkan banko kadroda olcak. defans desen egemen, bekir vs gelir kesin. gençleşmek için bilal kısa da oynar. ee ilerde burak, umut orta saha selçuk inan, alper, nuri. sağ bek sol bek gökhan, caner. eee bakın 1 çırpıda kadro hazır çok zorlanmadım çünkü bunlar futbolu bırakmadıkça milli takımda olcaklardır. eee sen hala bunlarla oynarsan kendi ayağına sıkarsın. 2016'ya yönelik düşünülmesi lazım maksimum 28-30 yaş aralığında futbolcular alınmalı. 30 geçmiş 1 kişi dahi olmamalı. yoksa 2 yaş daha eklersiniz olur 33,34.
App Store'dan indirin Google Play'den alın