• 554
    kanaatimce, milli takımımızın çıkartabileceği bir çok ilk onbir avrupa'da sadece birkaç milli takımdan geri denebilir. elimizdeki futbolculara bakıyoruz; gerçekten iyi denebilecek bir çok oyuncuya sahip olduğumuzu düşünüyorum. onur kıvrak, gökhan gönül, semih kaya, ömer toprak, selçuk inan, nuri şahin, çubuklu tosun, burak yılmaz, arda, hamit ha keza vs vs. şu kadronunun hollanda'dan 1 gram eksiği olduğunu düşünmüyorum açıkçası. ama işte başımızdaki adam adam değil. 2. bir fatih terim lazım ki şu takım düzgün top oynasın, tekrar insanlardan gereken desteği alabilsin.

    onur
    gökhan-semih-ömer toprak-hasan ali(en büyük sıkıntı burada)
    hamit-selçuk-emre-arda
    nuri
    burak
  • 555
    net bir biçimde içerisinde "taşağından ter damlayan reyiz" eksikliği olan takımdır. başarılı olmuş geçmiş jenerasyonlar ile kıyaslanırsa reyiz eksikliği açıkça görülecektir. misal kalede bir rüştü reçber ağırlığı hala mevcut değil, mağara adamı hegemonyası bitmedi gitti.

    stoperin banko ismi olan bekir irtegün kişisi bülent korkmaz veya alpay özalan'ın adını dahi destursuz ağzına almamalı iken servet çetin'den bile kötü bir defans oyuncusudur. ne mutlu bize ki semih kaya ışık saçıyor etrafına büyük kaptandan devraldığı bayrak ile.

    sabri sarıoğlu'nu kesip sağ beke çadır kuran gökhan gönül isimli vatandaş ümit davala'nın tırnağı olabilir mi? ya da hasan ali kaldırım ile ergün penbe/hakan ünsal ikilisini bir tartının iki kefesine koysak sonuç ne çıkar?

    ebdullah efendi'nin selçuk inan'ı zorunluluktan oynattığı düşünülürse nerede o tugay kerimoğlu, suat kaya, tayfur havutçu, hamit altıntop vs. yerlerinde cıvık cıvık adamlar, tarihi geçmiş tosun paşalar cirit atıyor.

    kanatlarda var mı bir hasan şaş sorarım? nerede hani bizim efsane kelimiz? okan buruk'un, fatih akyel'in muadili bile hala yok.

    hakan şükür ağırlığına zaten kimse erişemez ama sağ olsun burak yılmaz bu açığı birazcık olsun kapatıyor attığı gollerle ve hırsıyla. arif erdem kontenjanı ise yıllardır dolmadı...

    sözün özü; ümidi keselim, bu takım adam olmaz...
  • 560
    gençleştirme ve değişim operasyonu adı altında boku çıkarılan milli takımdır. biraz parlayan her genci doldurdular takıma. sercan sararer, kerim frei kendi takımlarında oynamazlar ama kadroya alınırlar. mevlüt erdinç 2 yıldır ne yapar kimsenin haberi yok, ama sürekli kadroda. 2 sezondur ligin en iyi orta saha oyuncusu olan selçuk sisteme uymuyor diye oynatılmaz, küstürülür. oynatılmamasının nedenini ''sol ayağı iyi değil'' diye açıklayan bir adam da teknik direktörü bu takımın. ırkçılık yapan, hakeme, rakip takım oyuncularına küfürler eden adam bu takımın kaptanı !

    kulüpçülük almış başını gitmiş. bakıyorsun, kimse milli maç arasını istemiyor. niye? çünkü; kimse yıllardır milli takımdan heyecan almıyor. kimse, futbolun iyi yönetildiğini, planlı programlı bir şekilde işlerin yürüdüğüne inanmıyor. birisinin adamı geliyor teknik direktör oluyor, çıkar ilişkileri dönüyor. o ruh, o birliktelik ortaya çıkmıyor. üst üste 3. kez dünya kupasına gidemiyor bu takım. çok mu kötü futbolculara sahibiz ki sanki? hayır. o zaman sorun, bu futbolu yıllardır kötü yöneten insanlarda. plan yok, program yok. yıllardır almanya'dan, hollanda'dan gurbetçi avına harcadıkları zamanı şu ülkenin gençlerine ayırsalardı, biraz güvenselerdi farklı yerlerde olabilirdik.

    burası milli takım. ülkenin en iyi hocası takımın başında olur, belediyenin hocası değil ! burası milli takım, ülkenin en iyi futbolcuları oynar, ne olduğu nereden geldiği belli olmayan acemi futbolcular değil ! burası milli takım, ırkçılık yapan, ha bire küfür eden, milli forma altında gol atınca sağa sol el hareketi yapan futbolcular değil, ''karakterli'' futbolcular forma giyer, '' kaptan '' olur. burası milli takım, kulüp takımı gibi idare edilmez. galibiyet için prim verilmez, teklif de edilmez. prim için oynayan futbolcuda bir daha kadroya çağırılmaz.

    evet; görüyoruz ki neresinden tutsak elimizde kalıyor. 2002'den sonra ne kadro ne de yönetimsel olarak bir istikrar yakalayamadık. sonucunda da günlük başarılarla, galibiyetlerle avunup durduk. yerimizde saydık. bugün de dibe vurduk. sadece andorra ve estonya'yı yenebilen bir takım olduk. söylenecek fazla bir şey yok. kimse de zaten ne gurur var ne de yüz. kimsenin yüzü kızarmaz, bu derece hayasız olmuşlar. sadece, bu ülke futbolunu bu hale getirenlere yazıklar olsun.

    ha bir de, son olarak ; http://gss.gs/Mge
  • 562
    öylesine kopuk ve dağınık ki. ne teknik heyeti bişey yapabiliyor ne futbolcusu. sanki 11 tane random oyuncuyu bir araya toplamışlar hemen o dakika sahaya sürmüşler o hesap.

    işin kötüsü elimizde burak yılmaz, selçuk inan, arda turan, nuri şahin, onur kıvrak, semih kaya, gökhan gönül, emre belözoğlu gibi avrupa futboluyla haşır neşir üst düzey oyuncular varken sanki bu ülke yıldız yetiştiremiyormuş gibi davranılması. yabancı oyuncu sınırlaması ile koca fiyaskonun üstüne tüy dikilmeye çalışılması.

    artık bu takım öyle bir hal almıştır ki galatasaray, fenerbahçe gibi takımların önü kesilecek, başarılarına engel olunacaktır. belki de milli takım yüzünden koca ülke futbolu kaosa sürüklenecektir.
  • 563
    bu kadar özellikli adamın bu kadar sonuçsuz kalması anlaşılır şey değil. teknik direktör başta olmak üzere federasyon başkanına kadar herkes sorumludur bu durumdan. en az suçu oyunculara vermek lazım.

    maalesef 3 temmuz sürecinin ülkede yarattığı nefret ortamının götürdüğü şeylerden biri de milli takım oldu. sadece milli takım değil, milli ruh ve bilinç kayboldu. yemin ediyorum milli takım maçlarını izlemeye tahammülü kalmadı insanların. çok yazık ki, oyuncuların da oynayası yok sanki. herkes kendi takımındaki performansının altında kalıyor. her maç gol atan burak dahil buna. düşünün.

    her maçtan önce, genellikle kampın ilk gününde volkan demirel'in çoğunlukla baş rolü oynadığı bir tartışma haberi sızıyor basına. sebep; şike olayı. ben eminim ki, kimsenin hissetmediği ne soğuk rüzgarlar esiyor o kampta, hatta soyunma odasında. bu tarz hislere sahip olmaları oyuncuların değil, ülkede futbolun anasını belleyen yöneticilerin suçudur.

    teknik direktör desen, apayrı komedi. ülkenin en iyi oyuncusunu sistemine uymadığı için kesti. sonra olmadı geri döndü. gençleşiyoruz, yeni jenerasyon yaratıyoruz diyerek garip garip gurbetçileri koydu takıma ama hedefllediğimiz dünya kupası esnasında 35 yaşında olacak emre belözoğlu'nu kes(e)medi. o da gitti, gol sevinçlerinde hamit'e afra tafralar, salak saçma hareketler. estonya'ya gol attı diye ha. estonya lan. haritada bulmam 15 dakika.

    takım içinde gruplaşma var komplosuna girme manasına getirmek istemesem de, kadrodaki insanlar bambaşka dünyanın insanları gibi. arda'nın saçı nasıl olmuş, selçuk oynayacak mı, onur kıvrak'ın göbeğinde bardak durur mu... böyle bir hava var takımda. maç için toplandığına inanamadan geri kulüplerine dönüyor adamlar. ülke de çok sallamadığı için, problem yok tabi.

    önceden takımda hakan şükür vardı. abiydi. hatta çok abiydi. çok eleştirdiğimiz zaman oldu bu yüzden. şimdi takımda bir sürü abi var. selçuk, arda, hamit, emre belözoğlu, volkan demirel... herkes ayrı oktavda çalıyor. kafalarına vuran, otelde bile oyuncunun konsantrasyonunu kaybettiğini anlayıp anında ağzına sıçan bir hoca veya kaptan mı lazım illa? bu kadar yetenekli adamın bir araya gelip şu sonuçları alması çok zordu. normal şartlarda kampa çağırılan şu adamlara çıkın kafanıza göre takılın desen 6 maçta 10 puan alırlardı ki.

    yıllar sonra çoluk çocuğa anlatacağımız bir komedya çevriliyor ya, dur bakalım. kamuoyunda bir reaksiyon oluşursa ve ertuğrul sağlam'ın adı geçmeye başlayınca yeni perde başlar.
    edit: anlatım bozukluğu
  • 565
    herhangi bir projesi olmayan takım. eğer galatasaray'dan sekiz on futbolcu burada oynamıyorsa her futbolcu ayrı telden çalıyor.

    birezilya yoluna çıkarken takımdaki 28 yaş üstü bütün futbolcularla ilişkisini kesmesi gerekiyordu. apo buna cesaret edemedi. belki aklına bile getirmedi, bilemiyorum. neyse, artık söylenecek tek şey böyle başa böyle tıraş. ya da bu sözün başka bir versiyonu daha var. o daha iyi galiba. şahsen bir gram bile üzülmüyorum. keşke uefa ve fifa fenerbahçe'yle birlikte 8 yıl bütün uluslar arası turnuvalardan men etseydi zamanında. yine üzülmezdim. bu federasyon, her yerde kendi adamlarının, kendi kuklalarının olmasını isteyen bu politikacılar, şike fedaileri daha kötüsünü de hak ediyor.
  • 568
    %99 brezilya'da ol(a)mayacak milli takımımız. elemelerde ilk defa eli yüzü düzgün futbol oynadığımız maçı gerçekten şanssızlıkla kazanamadık. ama bu diğer maçlarda rezil rüsva bir futbol oynadığımız gerçeğini değiştirmiyor. işin tuhafı oynanan futbola bakınca grubumuzdaki rakiplerimiz romanya ve macaristan da dünya kupasına gitmeyi hakkedecek bir futbol oynamıyorlar. bu gruptan hollanda dışında kim ikinci olursa olsun brezilya'ya gideceğini zannetmiyorum.
    milli takımımız şu futbol ile dünya kupası'nda oynamayı hakketmiyor ama macaristan ve romanya da bizden farklı değil.
    brezilya'da fildişi sahilleri vebosna hersek'i destekleyeceğiz anlaşılan.
  • 569
    dünya kupası elemelerinin bitimine son 4 maç kala playofflara kalma ihtimali mucizelere kalmış olan takım. hangi takım? elinde burak yılmaz, selçuk inan, nuri şahin, gökhan gönül vs. gibi romanya ve macaristan kadrosundaki oyunculardan tek tek daha kaliteli olacak oyunculara sahip olan takım.

    bu takım romanya'yı macaristan'ı kendi sahasında yenemiyorsa bunu hiçbir kişisel hatayla açıklayamazsınız. semih kaya top sektirir, volkan hatalı açılır, başkası ıska geçer. sen önemli takımım, benim hedefim var diyorsan bir fazla atacaksın, kazanacaksın.

    sorun net belli. milli takım değil. milli oyuncular topluluğu. abdullah avcı söylemiyle oyuncu grubu. çok doğru. bu adamlar takım olamamışlar, sadece grup olabilmişler. ne zamandan beri 2010'dan beri.

    takım olabilmek için hazırlık maçları yapılıyor. orada kalitesi iyi olduğu bilinen fakat milli takıma bir türlü adapte olamayan futbolcular mevcut. o oyuncular kritik maçlarda sahaya çıkıyorlar. sonuç? hüsran. olmuyor. peki hazırlık maçları niçin yapılıyor? alper potuk ilk 11'e ilk kez macaristan maçında mı çıkmalı?

    sercan sararer, kerim frei ve niceleri ümit milli takımları görmeden a milli takımda oynuyorlar. büyük başarı mı? elinde oynayan oyunculardan sadece nuri şahin gurbetçi olup ümit milli takım atmosferini en fazla yaşayan oyuncu olmuş. gerisi? 3 maç 5 maç.

    hamit altıntop gurbetçi olup milli takımda nasıl bayrak adam kıvamına gelebildi. wattenscheid'de oynarken ümit milli takımda oynadığından ve kendi jenerasyonuyla alttan geldiğinden olabilir mi? elindeki yerli oyuncular da öyle. ümit milli takımda neredeyse oynamadan a milli olan futbolcular var. bu oyuncuların başarısı, evet ama senin ülke futbolunun başarısı mı?

    ümit milli takımlar niçin var?

    futbol takımlarının altyapılarıymış, yetersizmiş. evet yetersiz. bugün mü yetersiz oldu? türkiye'nin elinde macaristan ve romanya'yı geçebilecek oyuncu kadrosu oluşturamayacak kadar mı kötüyüz? bugünü altyapıyla açıklayamazsınız. geleceği ancak o şekilde açıklayabilirsiniz. milli takım oyuncuları bu kadar birbirinden birhaber oynarken, ekran başında veya tribünlerde bulunan insanlardan nasıl birlik ve beraberlik içinde destek olmasını bekleyebilirsiniz? yukarıdaki soruya küçük cevap. milli takım kadrosu en alt kademelerden oluşturulur. gel güzel kardeşim sen a milli ol, sen de ol aman kaçırmayalım seni diyerek oluşturulmaz. böyle olacaksa kaçır.

    abdulah avcı teknik direktör olduğunda ben dahil bir çok kişi umutluyduk. bugün abdullah avcı yine türkiye'nin önemli hocalarından biridir. sadece milli takım hocası değildir. yarışmacı bir hocadır, daha doğrusu hocaymış.

    abdullah avcı sayesinde bir kez daha anladım ki guus hiddink'in çok hakkı yenmiş. 2012 avrupa şampiyonasına gidemediğimiz de gruptaki avusturya ve belçika'dan 4 puan almıştı. bugünkü macaristan ve romanya'dan kalitesiz takımlar mı? bir tek azerbaycan yenilgisi sürpriz yenilgi idi. hırvatistan'a elenmek o dönemde elzem olmuştu. yalnız tek bir cümle asla unutulmamalı guus hiddink tarafından söylenen: "almanya bizim rakibimiz değil, biz belçika ve avusturya ile yarışmalıyız." herkes bunu eleştirdi. sonuç hüsran.

    milli takım gerçekçi hedefler koymak zorundadır. ben bu gruptan lider çıkacam dersen sana hollanda maçının hesabını da sorarlar. hatta macaristan beraberliği sonrası takımın oyunu memnun etti demenin de. atı alan üsküdar'ı geçti, sen hala iyi oyun peşindesin.

    2014 çok zor, 2016 ne olur bilinmez. ama bugünlerin geleceği ta 2010 dünya kupası elemelerinden belliydi. bu sürece gelene kadar hangi önlemler alındı milli takım için.

    en önemlisi o dönemden beri federasyonlar milli takımdan çok bazı kulüp takımlarının çıkarlarını mı düşünüyorlardı?

    kalkıp burada kimse kulüp takımlarına çamur atmasın. mili takım federasyonu ilgilendirir. kulüp takımları nasıl kötü gittiğinde kulüp başkanları sorgulanıyorsa, bugün de federasyon başkanı sorgulanmalıdır.
  • 570
    2014 dunya kupasi elemeleri grup asamasinda su ana kadar deplasmanda hollanda'ya yenilmis (normal bir sonuç), evinde 10 kisi kalan estonya'yi yenmis (yine normal bir sonuc), evinde romanya'ya yenilmis (olacak is degil), deplasmanda macaristan'a yenilmis (skandal), deplasmanda andorra'yi iki farkla maglup etmis (beklentilerin cok altinda) ve nihayet evinde macaristan ile berabere kalmistir (rezalet). bu takimin teknik direktoru olan kel insan abdullah avci su maclarin herhangi birinden sonra cikip da "benim hatam, takimi ben bu hale soktum" dememis, utanmadan güle güle ekranlarin karsisina gecip "futbol boyle bir oyun" demistir. bu takimi yoneten yildirim demiroren kamuoyundan tesekkur bekledigini daha gecenlerde soylemisti. bu kisilerin elinde bir oyuncaktir turkiye a milli takimi.

    bu takimla ilgili tek bir beklentim var. cagirilan hicbir galatasarayli oyuncu sakatlanmasin, sag salim florya'ya geri donsun. onun haricinde ne bok yerlerse yesinler.
  • 572
    milli takımlar sıralamasında 45. sıraya kadar düşmüş takım. ama kendisine 13.ymüş gibi muamele yapılıyor. 8.ymiş gibi oynamaya çalışıyor. halbuki kendisi 45. ve en büyük yıldızı da athletico madrid'de mehmet topuz gibi oynayan, hiçbir maçta ''atletico madrid'in 10 numarası da fena topçu değilmiş ha'' dedirtmeyen ortalama bir futbolcu.

    bu takımın sıkıntısı da bu zaten. vasatız. ama almanya milli futbol takımı gibi oynamaya çalışıyoruz. onların aldığı skorları almak istiyoruz. alamayınca da teknik direktörü istifaya çağırıyoruz.

    sağ bekimizde gökhan gönül oynuyor misal. 45. sıradayız. ilk 5 takımı çık, önümüzdeki diğer 39 takımın hiçbirinin sağ beki gökhan gönül kadar hücumcu bek değildir. olanları da gökhan gönül'ü sağ bek oynatmaz, arkasına ibrahim kaş'ı koyar, gökhan'ı da sağ açık oynatır. hadlerini bilirler çünkü. kapanırlar, tüm hatlarıyla savunma yaparlar, deplasmanda alınan 1 puana uçarlar.

    biz, hem kapasitemizi bilmiyoruz hem de geçtim deplasmanı evimizde dahi 1 puanı zor alıyoruz.

    nuri şahin real madrid, liverpool görmüşmüş..lan görse ne olur, şu ana kadar milli forma altında bolvadinli alper'in oynadığı topun yarısını oynayabilmiş mi? hayır.

    milli takım birkaç oyuncu dışında son derece vasat isimlerden kurulu bir ekip. son yılllarda türk futbolunun en büyük yıldızı kim? 10 kişiden 8'i bu soruya arda turan cevabını verir/veriyor. eskiden bu sorunun yanıtı sergen yalçın'dı. şimdi arda turan. arda turan olduğu için de sen almanya gibi oynamaya çalışmayacaksın. romanya gibi oynamaya çalışacaksın. çünkü sınıfın o.
  • 575
    başarılı olması için başına fatih terim ve şenol güneş'in gelmesinin şart olmadığı milli takım. sorunu hep üst tarafta arıyoruz. asıl sorun hep altta. bugün galatasaray futbol takımının kaptanı pozisyon almaktan bihaber. düşünün galatasaray futbol takımının kaptanı! sürekli yerini kaybediyor. ondan sonra niye başarısızız? başarılı olman tesadüf zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın