• 126
    ıslık çalıyorlarmış obaaaaaa. top rakipteyken ıslık çalıyor tamam. top bizdeyken ne yapıyor? takımı ateşlemek için ne yapıyor? çekirdek sesi çıkarıyor. arkadaş güneyi yüceltip pegasus'u kimse itin götüne sokamaz. pegasus tribününün ıslıklamamasının bir sebebi var. ama bazıları bunu anlamak için fazla hıncal.* ıslık tezahürat sesini bastıyor çünkü pegasus hariç bütün tribünler ıslıklıyor. ya topu kazandığımız zaman? ıslık kesiliyor ve sahaya o anda tezahürat sesi gelmeye başlıyor. ve bu inanılmaz bir atmosfer yaratıyor. hiçbir futbolcu taraftarı ıslık çalıyor diye "ben böyle taraftar görmedim" demez. ama aşırı hıncallar bunu üstüne alınabilir tabii ki.

    evet ben de sıkılıyorum 10 dakika aynı şeyi söylemekten. ama bunlar da değişir. bestelerimiz çok güzel. ve takım çok güzel ateşleniyor. ha bu arada ömer haliloğlu ve tayfası oraya geçecek dedikoduları var. biz kurtulucaz sanırım size iyi eğlenceler. ahahaha.

    edit: unutmadan sen var ya sen bestesi maç garantiye alındıktan sonra söylendi. maçı izlemeyip veya maça gelmeyip kulaktan dolma bilgilerle yazmayın. sonra rencide oluyorsunuz.
  • 127
    güzel kardeşlerim size çok değil geçen sezon ankaragücü maçını hatırlatır çekilirim bir kenara. ultraslan'ın götünün dibinde tüm sahayı domine edecek yüksekliğe kavuşan ankaragücü taraftarını.

    götünün dibinde diyorum ya. ultraslan'ın götünün dibinde. eski açık sarı desene dönerken bu "ultraslanın" götünün dibinde ankaragücü taraftarı "lacivert"

    eğer takımın gol yemiş ve o anda hüsrana uğramışsan tabii deforme oluyorsun, sesin kesiliyor, için gidiyor. bu sıralarda rakip taraftarın azması da çok normal. keza 18 eylül 2011 galatasaray samsunspor maçında samsun taraftarı sürekli ıslıkla bastırıldı, golden sonra taraftarla dalga da geçildi.

    durum 1-1 ken ki golden tam 5 dakika önce o ana kadar ultraslan'ın aklına gelmeyen marş güney tribününden yükseldi "haydi cimbom haydi cimbom haydi. tam zamanı tam zamanı şimdi"

    eğer rakip takımın taraftarı bizi bastırmasın diyorsanız öncelikle oynanan oyuna tepkinizi koymanız gerekir. o futbolcular tepkiyle daha çok motive olacaklardır emin olun.

    sevda denilen ne olduğu belirsiz bir ablanın "içime işlerkeeeeeen farkına varmamışıııııııım" şarkısını alıp " lalalalalala saldır galaaaatasaray" şeklinde bağırınca emin olun hiç bir futbolcu motive olmuyordur.

    sen "rerere rarara" yı bile 4. kez söyleyemiyorsun, nevizadeyi (ki bu maçta yine yapamadılar) 1. seferde bırakıp "seeeeen varya sene" giriyorsan güney tribününü hiç bir türlü eleştiremezsin arkadaş.
  • 130
    pegasus manzarasının çok güzel olduğu tribün. son maçta burdan pegasusu izlemek gerçekten büyük keyifti, ancak güney tribüne de yerin dibine batırmaya gerek yok. evet ben de hem fikirim deplasman tribünün yanında daha baskın bir tribün olmalı, geriye düşünce dalga malzemesi olmamak için ama buranın insan profilini de çok sevdim be. liverpool maçına bjkli bir arkadaşımı da getirmiştim. kendisi tipik bir premier lig fanı, şöyle bir baktı yorumu stad'tan önce tribün ile ilgiliydi, abi liverpool ile sanki lig maçındayız dedi. ha bu tip maçı takip eden ona göre reaksiyon veren ancak genel olarak tezahurat eksikliği olan bir taraftar profilinin kale arkasında olması da ne kadar doğru o da tartışılır. kısacası artısıyla eksisiyle galatasaray'a yakışır bir tribün.
  • 131
    güney tribünün iki üç ay içerisinde maçı yönlendiren tribün haline geleceğini düşünüyorum açıkçası.günümüzde önemli olan marş söylemek değil, rakibi-hakemi ve en önemlisi kendi takımını yönlendirebilmektir.son maçlarda dikkatimi çeken en önemli konu; aleyhimize verilen bir karada pegasus tribünün neredeyse hiç bir tepki vermeyip tezahürata devam etmesi.bu şekilde baskı kurulması imkansız mutlaka daha etkili olmak gerekiyor.
  • 134
    birinci bölümünden kombinesine sahip olduğum tribün. hakkındaki olumsuz yazıların aksine, organize bir taraftar grubundan oluşmamasına rağmen her maç giderek daha organize olmaktadır. sloganlar bir arkadaş grubu tarafından başlatıldığında destek gelmekte, stadı kaplayabilmektedir.

    hani derler ya "takım olmak" diye. güney tribün de giderek futbol takımımız gibi "takım olma" yolunda ilerlemektedir.

    öte yandan ultraslan'da giderek azalan ultras kültürünün güney tribünde yeşerdiğini görmek de heyecan vericidir.

    edit: imla
  • 135
    galatasaray-liverpool maçıyla ilk defa tt net arenaya gittiğim ve güney tribününden izlediğim maçtır. gerçekten stada girdikten sonra yok pegasus yok doğu veya batı tribünü diye ayrım yapamamıştım.sadece o an stat'ın müthiş akustiği içinde kendimi kaptırmıştımış bir şekilde bütün tezahüratlara katılmak istiyordum. nitekimde öyle oldu.stat içinde söylenen bütün tezahüratlara sesim kısılana kadar bağıtrmıştım.güney tribünü sayesinde elmander'in liverpool filelerine gönderdiği füzeyi çok yakından görebilmiştim. tabi daha sonra galatasaray-samsunspor maçını doğu tribününden izledim ama güney tribünü ilk kez tt net arenayla buluştuğum maç olduğu için benim için yeri her zaman ayrıdır.
  • 137
    alt tribünün sol köşesi, iyi. ingiliz tribünleri gibi refleksli. ortada, çok şey yapmak isteyen ama hiçbir şey yapamayan bir grup var. onlar bir şey yapamamanın verdiği sinirle kendilerini ıslığa vermişler. sağda, bol bol çiftler var. yanaklarını yan yana getirip, fotoğraf filan çektiriyorlar. net dünyanın en gereksiz insanları. üst taraf, izliyor. bazen deplasman tribününü, bazen maçı, çok iyi izliyorlar.

    genel anlamda, bugün geçmiş maçlara nazaran daha iyi olsa da hala çok çok yetersiz. hala maç sonu, takımı tribüne çağıramayacak kadar kudretsizler. herhalde maç önü tek yumruk yapmaya çağırabildikleri futbolcu baros ve o da bugün geldi.

    çok açık, radikal bir şeyler lazım. tribünde o radikal şeyler bir anda olur mu? olmaz. iyi bir tribün olabilmesi için, hiç yoksa en az 3-4 yıla ihtiyacı var bu tribünün.
  • 139
    26 eylül 2011 galatasaray eskişehirspor maçı başlamasına sayılı dakikalar kala 1.kat orta kısımda açılan alpaslan dikmen koreografisini 2 kez açan tribündür.

    aynı anda kuzey tribünde de alpaslan dikmen koreografisi açıldı. istiklal marşı bitene kadar durdu. bitmesiyle beraber toplandı.

    bunu yapmak çok mu zordu yahu ? eminim orada az buçuk tribünden anlayanlarda koreografiyi aşağıya gönderenlere sövmüştür.

    1dk bile sabredemedi beyzadeler...

    maç içinde anlık tepkiler,karşılıklı tezahuratlara katılım iyiydi güzeldi ama koreografi için eğitim şart.

    ekleme : ermusya'nın bilgilendirmesiyle koreografi altında kalanlar yoğun toza maruz kalmış. sağlığı bozulanlara geçmiş olsun dilerim. (swh yok)
  • 143
    hem milyarlık kombine alamayanların/almayanların hem de maçını ailesiyle, sevgilisiyle, arkadaşıyla izlemek isteyenlerin gittiği tribündür. birileri rahatsız olmuş anlaşılan ki, mini setler kurulmuş, insanların rahatını nasıl kaçırırız diye adımlar atılmış. pegasus alt tribün taraftar tribünü olarak açıklandı, pegasus alt'ta 104'ten 109'a 6 ayrı blok var, bunların sadece 2'si etkin olarak kullanabiliyor, 106 ve 107 hariç herhangi bir taraftar bloğu belirtisi yok. madem çok önem veriyorsun, maçtan kopuk, pozisyonla alakasız şarkı-türkü söylemeye(ki böyle de bir tribüne ihtiyaç vardır, taraftar bloğu olsun, zıplayıp atlayıp evlerine dönerler) önce taraftar tribünü olarak açılmış blokları değerlendir. güney tribünün ortasında çeşitli semt apaçileri toplanırsa ne olur? şarkı türkü adına hiç bir şey olmaz, bağırmaya hevesli adamları yanında toplarlar, güney tribün'ün en etkili iki silahı ıslık ve alkışın önünü keserler. pegasus alt gibi 2 bloğu kapatmalarının imkanı yok, 1 bloğun çeyreği kapatılır, mastürbasyon yapılır, ötesi yok.

    şunu unutmayın, kuzey'i taraftar bloğu yaparsınız, kafanıza eser güney'e giderseniz, mini set midir nedir, kendinizi lider görüp oraya da çıkarsanız ama bunları yapabilmenizin tek sebebi çevrenizdeki insanların tribünden başka yerlerde de hayatlarının olmasıdır. sizin tribünden başka kaybedecek bir şeyiniz olmayabilir, birisi mevzu çıkarsa da hapiste hiç değilse yatak veriyorlar, yemek veriyorlar diye düşünebilirsiniz. ne güney tribünde, ne başka bir yerde sizin kadar hayattan kopmuş birilerini bulamazsınız, bu yüzden istediğiniz gibi tribün değiştirir, turnikeye bir tekme koyar girersiniz ama pasif direnişle karşılaşırsınız. güney tribünün %90'ının şarkı türkü söylemeye hevesli olduğunu sanmıyorum, %10'luk bir dilim olarak toplaşır mırıldanırsınız, o kadar. bende pasif direnişe katılıyorum, ıslık çalar, takımı alkışlar, hakemin kararlarını protesto ederim, kısaca sahaya etki etmeye çalışırım, bunun haricindeki bütün seslere de kulak tıkarım.
  • 145
    tam kalenin arkasındaki iki blokta* zaten her maç ayakta maç seyreden ve tezahüratlara katılmak istediği belli olan sıkış tıkış bir grup vardır. ben de yerimde durmadan bağırasım geldiği maçlarda geçer orada izlerim maçı. eğer yeni kurulduğu söylenen set bu iki bloğun ortasına kurulduysa tribünün genel yapısı olarak değişen hiç bir şey olmaz. oraya gelse gelse 50-100 adam daha gelir karşılıklı olmayan tezahüratlara da katılım sağlanır ama geri kalan yerlere kimse karışmaz.

    ha derseniz ki benim kalenin tam arkasındaki bloklarda* kombinem var oturup seyredemiycem bu sete gelecek lavuklar yüzünden, ben de derim ki entry başında belirttim ya abicim zaten orda maç seyredenler hep ayakta seyrediyor kimsenin hayatında bir değişiklik olmaz o 2 blok dışına taşmaz bağıranlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın