tek bir spor kanalında bile oynanan derbiye dair en ufak bir haber yok. bir kanal ispanya lig özetlerini, diğeri almanya özetlerini biri hele bütün avrupa liglerinin özetlerini veriyor. maksat ne kadar uzun sürerse o kadar iyi onlar için. utanç verici gerçekten.
derbi oynanmamış gibi davranmalarının iki sebebi olabilir. birincisi bu maçların derbi olmaktan çıkmış olması. sonucunun belli olması. her sene sürekli bir takım kazandığı için süpriz bir durum yok ortada. aradaki fark açılmış durumda. ikincisini hepimiz biliyoruz. tasma ve uzunluk ile ilgili bir konu.
1680
aspor dışında derbi konuşulmayan bir gün olmakta an itibariyle. olm sizi bu kadar mı kafakola aldılar, bu kadar mı ankastre fırın reklamından batacağını düşünüyorsunuz. yazık halinize be!
satilmislardir. satin alinabilen bir metaya donusmus bir meslek olmus gazetecilik/basın. spor siyaset magazin farketmez.
gecen gurrpegi abi de yazmisti, fener 5'te 5 giderken jesus hz. isa muamelesi goruyordu, premier lig'de oynasin deniliyordu. biz 5'te 5 yapinca, "anadolu takimlari da cok zayif yeaa" demeye basladilar. dunku macta bircogu suspus olmus. erman t. bile "dursun mactan once hakeme laf soyluyordu, simdi ne oldu" dedi. ulan hic mi haysiyetinjz yok yaa? hakem daha ne yapsin, elinden bu kadari gelebildi, elinde olsa bir penalti daha yaratirdi, elinde olsa 3. gole gidecekken baris'in yaptigi (!) faul ile kestigi gibi diger ataklarimizi da kesmeye calisirdi. kosa kosa faul bile olmayan pozisyonda djeko'nun kendini atmasina ragmen davinson'a ikinci sariyi ilk firsatta verirdi. kendini atan fenerlilere, ayaga basmalarda gozunu kapatmazdi...
geçen sene fenerin içerde bizi mağlup etmesi sonrası şampiyon olacağımız barizken sırf fenerin galibiyetini köpürtmek için neredeyse 1 hafta derbiyi konuşan medya.
hayatta paradan daha önemli şeylerin olduğunu hatırlaması gereken medyadır.
1685
bugünkü köşe yazılarına bakıldığında kahir ekseriyetinin dövünmeleri ve mourinho'ya çemkirmeleri görülebilir. istisnaları elbette hariç tutuyoruz.
çat-pat türkçe bilgileri ile maçı analiz etmeye çalışmış, fb'nin aslında çok süper harika müthiş oynadığını ama bizim sakin ve planlı ilerleyerek kazandığımızı söylemişler. sonra da mou'ya 'burası fener, burada böyle oynayamazsın' diye sopa göstermişler.
ben bunların notunu fb'li topçular derdest edilmiş trabzonlu taraftara falan saldırdığında utanmazca topçuları savunmalarında vermiştim. bu olayda pişkin pişkin "sahaya giren dayak yer" derken ali koç sahaya girip de arkadan itilince tam tersini söylemeleri de üzerine cila olmuştu.
maçtan sonra sadece beşiktaş aleyhine pozisyonları yayınlayıp ki ortada aleyhte bir durum da çok az, konuşup, galatasaray aleyhine pozisyonları geçiştiren oluşum. (bkz: 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı)
iğrençlik korkaklık acziyet...
1690
ligin en iyi stoperinin, en iyi forvetlerinin, en iyi ortasahalarinin ve en iyi kalecisinin bizde olduğunu söyleyip bir de bir yapının olduğunu iddia edenlerin oluşturduğu basındır. hakkını yemeyelim bazı bjkli eski topçular bile maçın hakkının bizim olduğumuzu iddia ettiler ama bazı dönerci eskileri ve yancilari hem yapıdan bahsedip hem de ilk cümledeki en iyileri bizim lehimize söylüyorlar. lig sonu hepsi bizim taraftarların gönlünü almak için övme sırasına girecek ama kimse yemesin. bu reziller hakemlerden daha fazla bozuyorlar futbol iklimini!
1691
fenerbahçe ve beşiktaş'ın tekelinde olduklarını söylemek yanlış olmaz. kesinlikle bu minvalde olaylar. trt'de ayrı, a spor'da ayrı, dijital medyada ayrı yapılanmış adamlar.
bazıları para için yapsa da çoğunluğu taraftar duygusuyla yapıyor. bizimkilerde ikisi de yok. bir de efendilik türküsü var, yiyene.
1692
tv ve gazetelerde galatasaray aleyhine konuşanların doluştuğu, lehine konuşanların iş bulamadığı basındır. ama youtube, x platformu gibi sosyal medyada bu kadar güçsüz olmayı kabul edemiyorum. bu tamamen bizim taraftarın ve yönetimin beceriksizliği.
1693
önceden eleştiri de yapabilen rakip taraftarı olduğu bilinen yorumcuların bile artık tamamen akıl dışı söylemlerle takımlarını övmeye başladığını ya da galatasaray'a saçma sapan iftiralar attıklarını görünce arka planda neler dönüyor düşündüren basındır.
eleştiri yapmaya devam eden adam da topuğundan vuruldu, adam ülkeyi terk etti o da ayrı bir saçmalık.
1694
büyük bir kısmı, dün akşamki derbiyi galatasaray sanki hak etmeden kazanmış da bütün kaderi arda kardeşler belirlemiş gibi davranan basındır.
xg’lere bakıyorsun, beşiktaş orada dahi geride. şu beşiktaş’a topu da bırakmayacaktık, adam gibi 4-2-3-1 ile çıkıp 4-5 tane atıp ağızlarını hiç açmayacak hale getirecektik. evet kazandık ama bu konuda bir miktar “keşke” diyorum.
bu kadar kısa sürede g.t olan başka bir topluluk yoktur. yok yapıymış, hakemmiş, bjk müthiş top oynamış, gs kötü oynamış ama kollanmış zart zurt. muci’nin orta yapıp yanlışlıkla gol yaptığı şut olmasa isabetli şut çekemeyen bjk vardı. eze eze yendik adamları ama öyle bir algı yaptılar ki sanki bjk müthişti, biz ise kötüydük. gördük kimin ne olduğunu. satılmış reziller sizi.
1697
türk futbolu ile türk halkı arasındaki iletişim bağı. türkiye'de futbol belirli bir teknik seviyenin üzerine çıkacaksa öncelikle bu gruba erdemli ve akıllı insanlar seçilmeli.
maç sonu röportajlarda sordukları soruları dinlemeye katlanamıyorum. başka da bir ilişkim yok kendileriyle ama youtube'de sürekli program yapıp futbolu aktaran insanlar bunlar. bunlar programlarında ne konuşuyor? okan buruk geç değişiklik yaptı, mourinho neden sakal traşı olmadı vs... programını izleyerek, gelir sağlayarak sen bunu seçiyorsun, kendi takımından bile uzaklaşıyorsun günün sonunda. akıllanmıyorsun da kardeşim.
1698
türk futbolundaki kokuşmuşluğun baş sebebi.
fenerbahçe geçen hafta hakemle kazandı üstelik trabzonspor'a karşı ertesi gün bile hakem neredeyse konuşulmadı.
arda kardeşler denilen hakem aleyhimize bariz penaltıyı vermedi sanki maçı hakemle kazanmışız gibi algı oluşturup günlerce konuştular. arda'nın hakemliğini bitirdiler.
sezon başından lehimize verilen penaltıların 6'sı da hatalı penaltı ama asla konuşulmaz.
spor müdürlerinin yediği paralara bakmak lazım kaynağı neresi.
1699
satın alınması çok kolay. satın anlamadıklarını da satın aldıklarına kovdururlar genelde. ya da vurdururlar. sonra kumar borcu diyip memleketine yollarlar.