• 1322
    hepsi birbirininden bok, hepsi birbirini çekemeyen, sinsilik, yılanlık peşinde koşan tiplerden oluşan camiadır.
    ama en çok mehmet demirkol, uğur meleke vb hiç çaktırmadan sinsilik yapmaya çalışanlar beni benden alıyor.
    bir kadının haysiyeti şerefi ile oynuyorlar 10 gündür aslında bir kadın demek yerine bir insan demek daha doğru. ancak bu 10 gün de bu spor basını ne yapıyor kulağının üzerine yatıyor en son bir tane dingilin ettiği laflar dolayısıyla ortalıkta sözüm ona özür gibi ama asla özür olmayan kendini aklama çabası içerisine giren tipler görüyoruz.
    bazen insanın olur olmadık yerde olur olmadık kişilere ana avrat küfür edesi geliyor da ben öyle bir insan değilim sonuçta.
  • 782
    galatasaray'ın 2013-'14 sezonunda türkiye kupasını kazanması ve şampiyonlar ligine doğrudan katılım hakkı kazanması ile istediği kaos ortamını bulamayan medya uzantısı. bunun için dört bir koldan, normalin daha da üzerinde bir çabayla ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar.

    stadının ne zaman tamamlanacağı belli olmayan, kadrosundaki tek forveti elinde tut-a-mayan, planlamasını 5+0+3 e göre yapan beşiktaş kaka'yı getirecek maddi güce ve prestije sahipken galatasaray'da kimse alacağını alamıyor. sneijder, muslera gibi oyuncular da doğuştan galatasaray'lı oldıkları için sorun çıkarmadan oynuyorlar..

    uefa tarafından şl.den men edilen, soruşturmanın baskısını her an üzerinde hisseden fenerbahçe'nin kapısında yabancı futbolcular sıraya geçmiş, "aziz başkanım beni al" diyor. yurtdışındaki yerlilerin de birinci önceliği fenerbahçe tabi ki. fenerbahçe'nin yabancı oyuncularının performansı yalnızca parmak ısırtırken, galatasaray'ı dünya kupasından sonra yıldızlarını kaybetme korkusu sarıyor.

    hiç adetim olmamasına rağmen bu sabah biraz göz gezdirdim ve takip etmeden geçirdiğim uzun sürede hiç bir şeyin değişmediğini görmek şaşırtmadı doğrusu.
  • 1001
    allahım kural öğrenemiyor bunlar.

    dün oynanan kiev beşiktaş maçında 2. golde çok tartışmalı bir karar aldı hakem ekibi. penaltı verdi ve bariz gol pozisyonunun ihlalinden beşiktaşlı beck atıldı.

    bizim medyanın ağzından düşürmediği iki kelam var, adamı çıldırtır. "son adam" ve "kural değişti".

    şu garabeti ağzınızdan düşürün artık. son adam diye bir terminoloji yok. bariz gol şansı denen bir kavram var. yani
    stediğin kadar rakibin önüne adam koy, gol şansı bariz ise kartlıksın.

    bir de şu kural değişikliğine gelelim. neyse ki mevzuatta değişim olduğunu biliyorlar. zamanında kural değişikliğini de fark edemiyorlar. ancak bunu da yanlış anlamışlar. zira bizimkiler kasıt kelimesini anlamıyorlar.

    beck'e bir şarj uygulanıyor. kimisine göre bu faul ama bence değil, daha sonra beck düşüyor ve faul yapma kastı yok. insani olarak. zaten böyle bir kastı olmadığı için faul de yapmıyor. rakip takılıyor ve kale arkası hakem yanlış yorumluyor. kötü niyet vardır, yoktur bakmıyorum. bana göre penaltıyla alakası yok ama istediği kadar kural değişsin, o düdük çalındıysa bu pozisyon kırmızı kart.

    kural ne diyor, eğer bariz gol şansını engelleyen bir faul yapılırsa ve bu faul defans oyuncusun ceza sahasının dışındaysa defans oyuncusu kartla cezalandırılır. ancak faul defans oyuncusunun ceza sahası içinde yapılırsa ceza penaltı ve kart olur. kartın rengi için 2 şeye bakacaksın. faul kırmızı kartı hak eden sertlikte bir faul mü? yani arkadan topa müdahale etmeye çalıştım ve aşile bastım, kırmızı. 2.'si ise defans oyuncusunun topla oynama kastı var mı? kasıt futbolda toptur. yani ben bariz gol pozisyonunda ki adamın topuna müdahale edeyim derken adamın ayağına bastım, (her hangi bir durumda sarı kart veya kartsız devam edecek sertlikte bir hareket olsun) eski kurala göre kırmızı kart olması gerekirken artık bu pozisyon sarı. zira kastım top. ancak adam beni geçti ve ben formasından çektim, bu kırmızı kart. başka durumlarda en fazla sarı verilecek bir aksiyon ancak bariz gol pozisyonundaki adama kasten topla alakası olmaksızın yapılmış bir faul ve kırmızı kart.

    bu kadar basit.

    velev ki beck faul yaptı, beck'in faulünde topla bir alaka var mı? yok, işte bu yüzden kırmızı. lafı gevelemeyin, pozisyonda faul yok değin devam edin. kuralı da tam öürenin
  • 1532
    uzun yıllardır nitelik olarak yok olma sınırında olan topluluk.
    bir gazeteci çocuğu olarak spor yazarlarının, muhabirlerinin ellerinde büyüdüm.o zaman fonlanan ve bayrak sallayanlar yok denecek kadar azdı.
    şimdilerde ise bu sıfat altında kendini konumlandırdığını sanan büyük bir kitle hem sosyal medya düzeni, hem her konuda ikiye ayrılma güdüsü ve bunların getirileri sebebiyle taraftar sayfası şeklini almış, 'türk spor basını' yok olmaya yüz tutmuştur.
    burada saha emekçilerini, taraftar olsa da objektif olabilen azınlığı bir kenara ayırıyorum.
    hangi takımın yandaşı olursa olsun kendisine 'basın' ya da 'gazeteci' diyen ve kulüpler ile, yöneticiler ile çıkar ilişkisi bulunan etkileşim ve algı manipülatorlerine karşı dikkatli olmak gerekiyor.
  • 865
    transfer dönemi biteli daha 1-2 gün olmuşken, kulüpte para olmadığı belliyken, ihtiyacımız olmasına rağmen transfer yapmadığımız ortadayken, mevcut yönetimin geçici olduğu ve radikal kararlar alamayacağı herkesçe bilinirken, hamza hoca'nın devam edip etmeyeceği netlik kazanmamışken* hala ısrarla sene sonundaki transferleri şimdiden planladığımız ve görüşmeler yaptığımızı iddia eden basın.

    hani çok planlı programlı yönetilen bir kulüpsündür anlarım da son birkaç senedir kaç kere yönetim değişti, kaç kere teknik yönetim değişti belli değil yani. transfer döneminde çıkan isimlerin bile çoğu sallamasyon, daha şimdiden çıkan isimlerin nesine güvenelim. hadi sözleşmesi sezon sonu bitecek olanları bir nebze anlarım, yanılmıyorsam elmander'e de adnan polat giderayak imzalatmıştı, da bu kadar bilinmeyenimizin olduğu ortamda bir de bonservis ücreti yazanlar falan var, aman aman..
  • 1395
    durumu hiç iç açıcı olmayan basın. fenerbahçe her sene 20 oyuncu gönderip 20 tane geri alıyor. gönderilen oyuncuların ne kadar maliyetle elden çıkarıldığına dair tek bir haber göremezsiniz veya bjknin. galatasaray'ın kapa bildikleri dışında kesin ya bonus ya başka bir şey vardır hep haber olur ama fenerin olmaz. fener ne açıkladıysa o gerçi pek bir şey açıklamıyorlardı doğru.

    fener, bjk muhabirlerinin büyük çoğunluğu kulübün borazanlığını, amigoluğunu yapar. dertleri bilgilendirme yapmak değildir. galatasaray'da ise tam tersi. eğer bir haber değeri varsa galatasaray muhabiri olsa da galatasaray'a zarar verebilecek haberleri yapar. doğrusu da budur.

    türk insanının çoğunluğu böyle maalesef. artık adını siz koyun ben söylemeyeyim. işini 1. sıraya koymaz. küçük hesaplar peşinde koşar. en kötü fener muhabirinin twitterdaki takipçi sayısına ve etkileşimine bakın. heriflerin derdi taraftara hoş görünüp takipçisini arttırmak ve daha iyi bir iş bulmak. beş para etmeyecek insanlar muhabirlik yapıp acayip paralar kazanıyor. taraftara hoş görünmek derdinde oldukları için maaşı roma'ya da ödetirler, kulübün açıklamadığı bonservis bedellerini, katakullileri açıklamazlar da. ülkenin durumu bu işte. işini iyi yapan çoğu firmada sevilmez zaten. böyle olmak lazım, birilerine yaranmak lazım. güçlünün tarafını tutmak lazım. iş, ahlak hep 2. planla olmalıdır.
  • 1651
    transferlerimizi konuşurken oyuncunun profilinden çok maliyetini konuşan topluluk. fb son kontratını kovalayan, kariyerinde top class seviyeye çıkamamış 27 yaşındaki bir oyuncuya 19,5 milyon bonservis ödeyince mourinho çok istedi, şöyle iyi oyuncu gibi yorumlar yapılır. arabistan'dan 1 yıllığına kiraladıkları oyuncuya 8 milyon euro ödeyeceklerini konuşmadılar bile. biz 21 yaşında ciddi bir şampiyonlar ligi tecrübesi olan jelert'i alınca bonservisinin yüksek olduğunu konuşuyorlar. bu neredeyse her transferimizde yapılıyor. fb 3 milyon bonservis verdiği levent mercanı oynatmadan göndermek isteyince, 1 yıl önce 15 milyon bonservis verdiği cengiz ünder'i avrupa listesine yazmayınca üç maymunu oynuyorlar.
    batshuayı transferinde de aynısı söz konusu. biz fb'nin ellinden alınca çok maliyetli diyorlar. aynı kişiler bats fb'de kalsaydı böyle faydalı bir oyuncunun takımda tutulmasının büyük bir başarı olduğunu söylerlerdi.
  • 1483
    3 ocak 2023 var kayıtlarının açıklanmasının ardından televizyonda zapping yaparken denk geldiğim bir kanalda, "bu işe de bir kural getirilmeli ama yoksa herkes her zaman ister." diyerek niyetlerini belli eden insanları barındıran camiadir.
    allah'ın adaleti sasmayacak inşallah yine. yine hüsranla mendillerinizle birbirinizin sümüklerini sileceksiniz. rezil herifler.
  • 370
    yazılarını yazarken " bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri " sözlerinin geçtiği yeni türkü şarkısını arka fonda dinlemesi gereken bazı kimsecikleri içinde barındıran camia. birde afedersiniz de o nasıl bir türkçe lanet olsun dedirtenler vardır , futbol seviyoruz diye bok gibi türkçe konuşuyoruz zannetmeyin demek istediğim kimseler vardır ki pöhöy pöhöy.
  • 133
    görüyoruz ki sevgili(!) medyamız galatasaray'ın aldığı bir beraberlik ile gemileri yakmış durumda. fc twente takımı karşısında kendi evinde rezil olmuş bir fenerbahçe için aynı duyarlılığı(!) gösteremeyen medyamız konu galatasaray olunca frank rijkaard'ın idmanda sinirli olduğundan, elano blumer'in olay çıkarabileceğinden, daha önce defalarca yedek oturmuş ya da sonradan oyuna girmiş harry kewell'dan dem vurmuş. yazarların söylediklerini saymıyorum bile.

    tanım: daha iyi olanı alkışlamak yerine olmayacak duaya amin diyen, kraldan çok kralcı yapıya sahip, 4'te 3'ü resimlerden oluşan, haber kaynaklarının üzerinde oturan güzide oluşum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın