• 101
    25 ağustos 2014 galatasaray fenerbahçe ve 28 ağustos 2014 saint ettienne kardemir karabükspor maçĺarı penaltılara kalmıştır. bu maçlarda 10 yerli oyuncu penaltı kullanmıştır sadece 4'ü başarılı olabilmiştir.

    atanlar: burak, olcan, hakan özmert, erdem özgenç

    kaçıranlar: selçuk, yekta, caner erkin, mehmet topuz, aykut akgün, ahmet ilhan özek.

    amk penaltılardan bile ne kadar çalışmadıklarını, laubali ve yetersiz olduklarını anlayabiliriz. fizik güç olarak da bitiktirler atacak taakatleri kalmaz. mümkünse çoğuna hiç kullandırmayacaksın.
  • 103
    diğer tüm meslek dallarındaki hemşerileri gibi yapacakları işi siklerinin ucuyla yapmaktadırlar.

    diğer tüm meslek dallarındaki hemşerileri gibi alacakları paraya odaklanırlar, işleri umurlarında değildir.

    kusura bakmayın ama biz millet olarak böyleyiz amk. yapacağımız işin hakkını verme derdinde değiliz.

    öğrencisi "çan alsam yeter hacı" der, sınav gününe kadar bi bok çalışmaz, sınav gecesi sabahlar. çalışanı "bir ara hallederiz yaa" der, "ben ne yapcam yaaa, o yapsın" der. patronu bütün bir ay boyunca sikiyle oynar, ay sonu çalışanına çemkirir.

    futbolcusu da parayı cebine atar, bütün sene yatar. günde 1 saat antremanda bile çok yorulur. ekstra kendini geliştirecek çalışmalar yapamaz. işine gereken özeni göstermez aynı diğer meslek dallarındaki hemşerileri gibi.

    soracaksınız şimdi, sen böyle değil misin lan diye, ben de böyleyim, kendimin de amk. millet olarak bir iş disiplini problemimiz var. onu çözsek uzaya da gideriz, avrupa'da 15 takımla da oynarız. kupalar alırız vs.
  • 105
    bizim kendi kafa yapımızda salla başı al maaşı olduğu için ben çok fazla suçlayamayacağım türk futbolcuları, şu var. birilerinin tanıdığıyla biyerlere gelebildikleri için biraz alt yapıyla dünyaları götürüyorlar. birdaha niye çalışsın ki adam zaten kapasite yok. bu işi yapacak insan severek isteyerek yapan insan futbolcu olur. 1 saat antreman sonra yatış. topu gördüğünde oynamadan duramayan insan başarılı olur. abi napıyosun ? bir söylesene, askerlik yok, bi bok yok, tüm hayatın orda tesislerde. ulan çık antreman bitsin git topa vur duvardan sana gelsin sende kontrol et tekrar vur. a.q böyle bile türk futbolcuların %99'unda olmayan top kontrolünü geliştirirsin. para bok a.q 1 senede milyon euro alınca, işine aşık olmayınca böyle oluyor. elinde her türlü imkan var büyük futbol kulüplerinde en azından onları değerlendir. ama yok. para yı gördük mü salla işi.
  • 106
    aşırı duygusal, heyecanlı, panikçi bir yapıya sahip ve sorumluluk almasi gereken anlarda genellikle soğukkanlılığını koruyamayan mental acidan belirli bir seviyeye gelemedikleri icin de top class olarak hiç bir zaman anilamayacak olan top tepicilerin içinde bulunduğu grup. bu konuda kendisini geliştiren, üzerine koyan mental açıdan sağlam yapiya sahip örnekleri için ise;
    (bkz: bülent korkmaz)
    (bkz: ergün penbe)
    (bkz: egemen korkmaz)
    (bkz: uğur tütüneker)
    (bkz: cihat arslan)
    (bkz: tayfun korkut)
  • 110
    adamlığın ırkta değil insanın içinde olduğunu bilmesi gereken topluluktur.

    muslaranın hareketlerinden sneijderin maçtaki hırsı ve maç sonu arkadaşlarını -ki arkadaşlar kibirinden kendisinin ve birçok yabancının suratına bakmayan selçuk-burak ve diğer türk futbolcu veysel- koruyan açıklamalarından sonra bunu bir defa daha anlaması gereken topluluktur.

    efsane kadromuz dediğimiz 2000li kadronun yabancılarının açıklamaları ve özlemlerine bakın.bir de kadrodaki bir çok türkün.yok vefadır yok bizi unuttulardır.hep bir beklenti türklerde.ama yabancılar her zaman galayasarayın büyüklüğünden ve o dönemlere ait özlemlerini söylüyorlar.

    umarım bir gün millet olarak kendimizi biliriz ve insanlara hakettiği değeri biliriz
  • 112
    türk kızlarının %90'ı gibi türk futbolcularının da %90'ı kezbandır. kendilerini o kadar yüksekte ve her şeyin en iyisine layık görürler ki en iyi yerlere ulaşmaktan ziyade evi+arabası olan kekolara giderler. sürekli laf atarlar, laf işitince de trip atarlar. ailelerinden başlayan bir eğitimsizlikleri vardır. mahallede kendi aralarında birbirlerini eğitirler. bulunmaz hint kumaşı yerine koyarlar birbirlerini. eh sistem de onlara hizmet eder. yurtdışına gidecek potansiyelleri olsa da burada prens veya prensesken yurtdışı neymiş? dedim ya evi var mı arabası var mı? tamam sonra yat göt büyüt. sonra bey neden ruslara gidiaşljf ya neyse anladınız işte. ulan fırsatını yakaladığım anda yurtdışına kaçıcam ama onun için bile param yok. adamlar para içinde yüzüyor yurtdışına anca tatillerde etraflarına hava atmak için gidiyorlar?

    "biz şampiyonlar ligindeyiz kızığm. ayy barcelona çok güzel şehir ama zor be anam dilini falan öğreniceksin işte. hem katalan teröristler yaşıyor ordağ. ben seviyorum istanbulu yaağ. arada ıslıklıyolar falan sonra trip atıyorum onlar özür diliyor ben kötü oynarken"
  • 115
    öncelikle birazdan yapacağım yorumlar türkiye'de yetişen futbolcuları tanımlar niteliktedir.

    birincil olarak dikkat çeken özellikleri şu ki; gençken hırslı olan bu adamlar parayı bulunca ise tam bir türk esnafı mentalitesine geçiş yapıyorlar. param var arabamı alırım evimi alırım sonra da parayı faize yatırır geçinir giderim ya da ev alırım gelen kiralarla geçinir giderim mantığındalar. ya da ne bileyim parayı bulunca karıyla kızla yemeler, gece hayatına akmalar, ne oldum delisi olmalar falan filan.

    gençken yetenekli olanların ise çok çabuk bir şekilde götü kalkmakla birlikte bu yeteneklerini çalışmadan devam ettirebileceklerini sanıyorlar. sonuç ise;

    (bkz: muhammet demirci)
    (bkz: emre çolak)
    (bkz: sercan yıldırım)

    ikincil problem ise eğitimsizlik. bizdeki altyapı futbolcuları sadece fiziksel olarak geliştirmeye yönelik. mental olarak, kişilik olarak, oyunu okuma olarak, pozisyon bilgisi olarak, taktik bilgi olarak verilen eğitim çok zayıf. bu konuda ise problem antrenörlerde. antrenörler yetkin değil ve onlar da bir bakıma alanlarında eğitimsiz.

    diğer bir problem ise genel olarak türk futbolunda. menajerler, kulüpler, yöneticiler işin sadece para ve rantına baktığından dolayı futbolcu eğitim bazında ihtiyacı olan her şeyi alıyor mu, antrenörler yeterince çalışıyor mu, altyapıdan gelen futbolcular maçlarda geretiği kadar süre alabiliyor mu, maç tecrübesi kazanabiliyor mu hiç umurlarında değil.

    bu sebeplerden dolayı da bizde futbolcular normalde olduğundan daha geç parlıyorlar ya da parlamadan sönüyorlar ya da en kötüsü parlamadan oynamaya devam ediyorlar.

    edit: ekleme yapmadan geçemeyeceğim. 2000 avrupa şampiyonası felaketinden sonraki alman futbolunu incelemeniz neyin nasıl olması gerektiğini ortaya koyacaktır. şu şekil bir kaynak var ben de daha bakamadım ama bakacağım birazdan.

    http://www.businessinsider.com/...-youth-system-2014-7

    http://static.bundesliga.de/...gszentren2011_gb.pdf

    (bkz: alman futbolu/@hakanali)
  • 116
    dünya üzerindeki en rahat futbolculardır. 3. lig topçusu bile ülke şartlarına göre çok iyi yaşam sürer. 2. lig topçusunun evi ve arabası vardır. rahat rahat yaşar.
    süperlig topçusu ise sezonda 3-5 maç iyi oynayıp iyi sözleşme kapmaya bakar. kaptıktan sonra evi ve arabayı değiştirir. çalışmayı filan unutur. çünkü alacağı para hem kendisinin hem de ailesinin hayatını ömür boyu garantiye alır.
    ha bir de milli takıma çıkarsa dandik maçları kazanıp dünyanın primini alır.
  • 117
    ülkedeki insanlar, bilhassa emekçi kesim çok çalışıp, az kazanırken. türk futbolcusu az çalışıp, çok kazanmaktadır. çok büyük bi' kısmı cahildir ve özellikle zengin takımlarda oynayanlar şımarık çocuklardan farksızdır. altlarında milyon dolarlık son model arabalarla gezerken, kendilerini geliştirmek için çabaları olmaz. en ufak eleştiriye bile tahammülleri yoktur, dar bi' vizyonla kendilerini savunmaya geçerler. mafyavari menajerler tarafından şişirilip, yabancı sınırıyla egemenliklerini sürdürürler.
  • 119
    özeti (bkz: sercan yıldırım)'dır. tam olarak da genel özeti odur. yetenekleri dünya çapında olmamasına rağmen medya taraftar herkes çok yetenekli çok sağlam topçu diye gazlarlar da gazlarlar. yokluktan türk diye oynatılır genelde büyük takımlarda. eğitimsizdir. bakın öğretimsiz değil, büyük harflerle yazıyorum eğitimsiz. eğitimsizle öğretimsiz aradaki farkı bilmeyen lütfen öğrensin, şahsen rica ediyorum. sonra kariyerlerinde 1-2 sene iyi oynarlar allaaah sonra 15 sene yatış. gece hayatı, anti profesyonel futbolcu yaşamı falan gırla. kazandıkları milyon euroları gece kulüplerinde karıyla kızla veya kumarla falan yerler. sonra futbolu bıraktıktan 5 sene sonra. bize vefa gösterilmiyor, fakiriz açız diye gezerler. çoğunluk budur arkadaş.
  • 120
    elbet bir gün yabancı sınırlaması kalkacak veya sınırlama esnetilecek işte o zaman göreceğiz bu güruhun halini. mevkisini yadırgar, yabancı oyuncuların aldığı parayı, gösterilen sevgiyi kıskanır, taraftar tepkisine hiç gelemez hemen küser. bunlara karşılık çok tembeldirler ayrıca çok çalışıp kendisini geliştirme konusu işlerine gelmez çünkü onlara göre onlar çoktan olmuştur bile.
  • 121
    yeteneksizdir, futboldan anlamaz. geriye oynar, yan pas verir, deli danalar gibi koşar ama sonunu getiremez. avrupa'da bir maç oynar ve kazanırsa kendisini dünya'nın enlerinden zanneder oysa kendisi bildiğin anadolu topçusudur. futbol zekasına sahip değildir olamaz da ! öğrenmeye açık değildir tembeldir ! sadece ama ağzı çok iyi laf yapar ve banka hesaplarını doldurmasını çok iyi bilir.

    bu dediklerim şuan bizim takımda olan yerli oyuncular içindir.
  • 122
    avrupa ortalamasına baktığımız zaman meslektaşlarından yetenek ve mental olarak daha geri olmalarına rağmen onlardan kat be kat daha fazla maaş almaktalar. bu durumun düzeltilmesi gerekiyor. bunun içinde 4 büyük klübun centilmenlik anlaşması yapıp futbolcu ücetlerini en azından avrupa ile aynı şartlara getirmeleri gerekiyor. ikinci olarak futbolcular kendi kazandıkları para üzerinden kendi vergilerini versinler. böylece klüpler için ekstra bir gider ortadan kalkar. futbolcular kazandıkları paranın kıymetini daha fazla bilip, sahada daha fazla emek harcarlar.
  • 125
    kendilerinden çok daha iyi yetişmiş (bakın yetenekli demiyorum), çok daha profesyonel yabancıları her şartta kıskanan oyuncu grubu. bildiğin kıskanıyorlar, daha fazla para almalarını, daha çok ilgi görmelerini herşeylerini... halbuki bu taraftar selçuk iyi oynadığında onu kral yaptı, altyapımızdan bir oyuncu girip 10 dakika oynayınca bile nasıl sevindi hemen methiyeler düzdü ama onlar naptı? her fırsatta takımın kuyusunu kazdı. bu yeni bişey değil ben kendimi bildim bileli var. uefa zamanı da vardı, sonrasında da, şimdi de. bu gözler jardel gibi bence dünyanın en büyük golcülerinden birine yapılanları da gördü, bu gözler dünyanın gelmiş geçmiş en iyi 10 numaralarından biri olan frikik ustası hagi'ye uefa kupası finali son dakikasında frikik kullandırılmadığını da gördü. çok mu zor ya ben anlamıyorum. tamam yetişme tarzlarınız aynı değil hayat görüşleriniz aynı değil eyvallah. ya bu adamların bu kadar mı burnu kalkık, bu kadar mı aşağılıyorlar sizi? diyelim ki birkaçı böyleydi hepsi mi böyle? diyelim ki saygı göstermiyorlar size, gerçekten sen hakediyor musun saygıyı? onlar kadar çalıştın mı çabaladın mı? yoksa siktiriboktan bir yabancı sınırlaması yüzünden tesadüf eseri mi ülkenin en büyük takımında, milli takımda ve şampiyonlar ligi'nde oynuyorsun? sen burda 6-7 yabancıyı çekemiyorsun peki arda, tugay, nihat kahveci'yi niye kimse aşağılamadı küçük görmedi tüm takım yabancıyken? belki de profesyonelliğin, iyi futbolculuğun dili ortaktır. kimse sana durduk yere saygı göstermez, saygıyı sen kazanırsın. bu takıma, bu ülkeye gelen dünya yıldızları bile bu mütevaziliği gösterirken sen böyle davranamazsın. ama ne olucak sen kadro dışı kalsan nolucak, en iyi arkadaşların takımda, söylersin takımı sabote ederler. gerçi ekstra birşey yapmalarına gerek yok zaten bok gibi oynuyorlar. birileri gelir ve sen hiçbir şey yapmadan tekrar a takıma da, ilk 11'e de, milli takıma da dönersin.

    daha yazacak o kadar çok şey var ki. kimse size kan kardeşi olun aranızdan su sızmasın demiyor. ama kimse sneijder'le drogba'yla telles'le arkadaş olmanın bu kadar zor olduğunu söylemesin. takımda öyle futbolcular var ki sosyal medyadaki hesaplarından yabancı takım arkadaşlarını takip etmeyi geçtim, galatasaray'ı bile takip etmiyor. drogba ise hala lucas ontivero'yu bile takip ediyor.

    belki de adamlık dediğiniz şey sizin sandığınızdan başka bişeydir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın