26
gazla çalışır.
türk futbolcu
-
-
27atatürk'ün en sevdiğim birkaç sözünden biridir: "durmayalım, düşeriz." türk futbolcusu da böyle işte. kafasına galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş'ta oynama hedefi koyuyor, bir şekilde kapağı bu üç kulüpten birine atınca duruyor artık, son durak sayıyor burayı. çalışma temposunu geliştirmiyor, avrupa'ya, daha iyi liglere gitme isteği duymuyor ve ekstra idman yapmadan futbol hayatını bitiriyor. çünkü altyapısı her anlamda çok zayıf.
-
28adı türkinho olsa milan'da oynar.
-
29hoş bir çağrışımları yok dünya futbolunda ki çok tercih edilmiyorlar. ben futbolcu olsam türk olmazdım o yüzden. hoş çağrışım önemli bir şey.
-
30son yıllarda falan ülkenin vatandaşı olsam gibi bık bık'lar duyuyoruz kendilerinden. yalandır efendim. sen çalışırsan kimse senin hangi milletten olduğuna bakmaz.
sen benim takımıma fayda sağlayacak bir oyuncuysan banane milliyetinden ya..
al bu da sana kapak olsun bu lafı yapan futbolcu*
http://2.bp.blogspot.com/...g_tun_pankrt_315.jpg -
31eğer ailesinin desteğiyle küçük yaşlarda altyapısı sistemli ve tüm becerileri geliştirmeye yönelik çalışan ekiplere emanet edilmediyse. mahalle veya ilçe takımlarına yeteneğiyle girer, muhtemelen "çok koşan gidip gelen oyuncularla kurulu takım başarılı olur" mantalitesine sahip antrenörlerin elinde futbol hayatına başlar. eğer boyu uzunsa, cılız ve bileklerine pek hakim değilse antrenman günlerinde kafa topu, kondisyon, istasyon, kademe, ofsayt çalışarak savunma oyuncusu yapılacaktır. hızlı çevik ve teknikse nerede daha iyi oynayacağı sorulacak fakat antrenörün takımda eksik olduğunu hissettiği mevkiiye göre çalıştırılacaktır tabiki fizik ağırlıklı olarak. kaleciler genellikle gönüllülük esasıyla seçilir ve asıl mesele gencin yeteneklerindedir, nekadar çalıştırılırsa çalıştırılsın eğer önsezi, takım arkadaşlarını yönlendirebilme, sahayı okuyabilme gibi meziyetlerden yoksunsa çok da bişey olmayacaktır. bunlardan bir veya birkaçına sahipse takımda kendine yer bulacaktır.
mesele şudur ki hiç bir oyuncu ilk antrenman yediği andan itibaren ispanyol bir takımındaki veya ingiliz takımındaki muameleyle karşılaşmamaktadır çünkü milli takımın ve ülkenin sahip olduğu ekol bulunmamaktadır. misal getafe altyapısına girmiş bi çocuğu izleyip yeteneklerinin ortasahada defans ağırlıklı bir oyuncu minvalinde olduğunu düşünen antrenörün o çocuğun nasıl bir mantaliteye sahip olması gerektiğini xabi alonso'yu, serio busquets'i her daim örnek göstererek; pas, top kontrolü, deplase olup pas aldığında takım arkadaşlarının olası pozisyonlarını yüksek olasılıkla tahmin etmek gibi oyun yapılarının kanı, damarı olan esasları öğretebilir. maç bitene kadar yerine getirmeleri gereken bu esasları için gereken kondisyon ve fizik yapısını da gereken antrenmanlarla gerçekleştiriler. yani türkiye'de hakim olan, defans oyuncusu yıkıp geçecek, kafa topu vermeyecek, rakibi kucağına aldığında döndürmeyecek yada kanat oyuncusu hızlı olacak, topu aldı mı bir iki verkaçla son çizgiye inebilecek, bekler ters kademelere girecek ofsayta dikkat edecek, bindirme yapacak, rakibi ters ayağıyla karşılayacak taç çizgisine sürükleyecek, forvet topu aldı mı vermeyecek, son vuruşu iyi olacaki yeri geldi mi çalım atacak, deplase olacak, çapraz koşu yapacak gibi anlayışlar değil de işin felsefesini gençlere öğretmeyi amaçlarlar. topla oynama yüzdesini rakipten fazla tutabilmek, pasların çoğunu 3. bölgede yapabilmek, uzatma dakikalarında bile oyun yapısını bırakmayarak iyi, doğru yaptıkları şeye devam edebilmek. bunlar önemli şeyler, inşallah türkiye olarak biz de en az 10-15 yıl sürecek bir oyun mantalitesine, ekole ve dalların en ucundan gövdeye kadar tüm görevlilerde bu ekole uygun oyuncu yetiştirme isteği görebiliriz. -
32türkiyede aşırı baskıya maruz kalan oyuncudur.
-
33malesef çoğunun "kendisini geliştirmek" denen olgudan haberleri yoktur. bundandır ki genç takımlardaki başarılı futbolcular a takıma geçtiklerinde sudan çıkmış balığa dönerler ve malesef öyle kalırlar.
-
34en azından galatasaray içinde, benim hatırladığım kadarıyla son yıllarda "kendi isteğiyle bırakan" bir tek emre aşıktır. bunun dışındaki oyuncular ki bunlar en büyük başarıları yaşatmış isimlerdir, bırakmak erdemini ya da erdem de demeyeyim, bırakmak iradesini göstermemiştir. bu isimlerden bazılarının yaşı belli bir seviyeye gelmesine rağmen, 40'ın üzerine çıkabileceğini gösterme çabası içindedir. tamamına yakını "bıraktırılmıştır", onlara vefasızlık yapılmıştır. bunların gene tamamına yakını galatasaray sayesinde bir yerlere gelmek yerine, kendileri galatasaray'ı bir yerlere getirmiştir. sonsuz kez mukavele yenilenen bir yapının parçası olmak arzusunda olup, kazık çakmak ya da kakmak nedir göstermektedirler.
-
35hepsi fit olsa milli takım ilk 10'dan aşağıya düşmezdi. biraz vücut falan yapsalar iyi olur. genel olarak söylüyorum. takımlar da daha iyi yerde olurlardı.
-
36ne çektiyse mankenlerden, dizi ya da sinema oyuncularından, medyatik kadınlardan, gece hayatından çekmiştir. ilginçtir, kendini bilmeyen her türk futbolcusu istisnasız aynı şeyi yaşamış olmasına rağmen, ya ya ya şa şa şa filmini yeniden çekmekten imtina etmez. onların özelinde sahne dekor, oyuncular değişir ama konu hep aynı kalır, son da hep aynı şekilde bağlanır. taraftar bu duruma tepki gösterdiğinde ise neden-sonuç ilişkileriyle düşünme konusunda zaafiyet yaşayan gerizekalılarca sana ne, özel hayat onun hayatı gibi savunmalar yapılır. böyle düşünen avanaklar, başarısızlık hasıl olduğunda bunun nedenini genel boyutta ararlar; şeytan'ın ayrıntıda gizli olduğunu bilmezler.
-
37yabancısı şöyle davranırken; *
http://xltweet.com/show/?id=5555515A55
türk futbolcusu böyle davranır;
http://j.mp/m8l1GS -
38cogu konusma ozurludur.
-
39türk futbolcusunun temel sorununu frank rijkaard'dan sonra 11 ekim 2011 tarihli türkiye azerbaycan maçı sonrasında bir diğer hollandalı guus hiddink de net bir şekilde tespit etmiş ve bu sorunun üstesinden nasıl gelineceğine dair ipuçları vermiştir.
sorun : duygusal/tutkulu/coşku temelli oyunun yarattığı stres ve gerginlik
etki : oyun disiplininden kopma, pozisyonunu kaybetme, 30-40 metreden şut çekmeler, pas-topla koşu tercihlerinde yanlışlar
bu ne biliyor musunuz? oyun disiplini. geçenlerde mourinho'nun bir röpartajında okumuştum; almanya'da yetişen türk oyuncuları alman disiplini ve akdeniz oyun tarzını birleştirdikleri için seviyorum demişti.
sanırım bu durum gökhan gönül'ün neden yedek kaldığını açıklıyor. iki almanya maçında da savunduğu kanattan ezdiler bizi. alışmış saraçoğlu'nda taraftar gazıyla pozisyonunu bırakıp habire bindirme yapmaya. öte yandan mehmet topal'ın neden hiddink'in kafasında aurelio ve selçuk şahin'in arkasında kaldığını da gördük; 30-40 metreden şutlar.
bu arada arda turan'ın (rijkaard'ın) hiddink'in takımında olmaması gerektiği de açık. takımın düzenini bozan, tercihlerinde hatalar yapıp, üstelik bunlarda ısrar eden bir arda turan'ın. bizi sol açıksız oynatan, maçta hiçbir katkı veremeyince kazandığımız bu kadar önemli bir maçın bitiş düdüğüyle birlikte soyunma odasının yolunu tutan arda turan'ın. rijkaard'ıın kellesi gitti. neden hiddink oynatıyor derseniz, milli takımdaki, özellikle de hücumdaki kalite/yaratıcılık eksikliği derim. tabi arda turan'ın yerini gökhan töre'ye bırakacağı günler yakındır. yani yakın olmalıdır.
ey türkiye'de yetişen türk futbolcular! rijkaard'ı anlamak istemediniz. bari hiddink'i anlamaya çalışın. o da olmazsa mourinho'nun sözlerine kulak verin.
istediğiniz kadar yetenekli olun, oyun disiplini olmadıkça her şey bir yere kadar. sonra real madrid'e gidenlerin arkasından bakarsınız.
son sözü hamit altıntop için ayırdım. real madrid'den sonra gel türkiye'ye, iki sene oyna, sonra da doğrudan milli takım teknik direktörlüğüne geç. -
40diyorlar ya adımın sonunda bilmem ne eki olsa avrupa takımında oynardım. ulan o ek benim adımın sonunda olsa ben de avrupa tribününde olurdum.
-
41en büyük yanlışı hatasını kabul etmemesidir, kendi yanlışlarını daima gözardı eder.
-
42eksikleri: konsantrasyon, adaptasyon, disiplin, strateji ve son olarak fizik. fakat fizik haricinde diger eksikleri daha agir basiyor. amatör ruhlu. futbol u henüz i$ disiplini ile oynayamiyor, a$iri duygusal.
artilari: yetenek, azim, inanç. azim ve inanç yumurta kapiya siki$inca devreye giriyor. halk dilinde buna gaz diyoruz!
sonuç: tembel. çali$miyor veya az çali$iyor. az olanla yetiniyor. daha çok çali$mali ve i$ displinini elden birakmamali. -
43türkiye'de kaçan golden sonra tribünden çıkan auvv sesine dayanamıyorsa premier lig hayalleri kurmaması gereken oyuncudur.
-
44türkiye'de kariyerlerinin ulaşabileceği en yüksek nokta parçalı forma olan futbolculardır. avrupa'da da eğer şanslılarsa yine kariyerlerinin zirvesi parçalı forma ile olur.
(bkz: süper kupa)
bu olmazsa avrupa'nın büyük kulüplerine yıllarca hizmet edebilirler. ulan hadi hakan şükür'ü, tugay kerimoğlu'nu hatırlamıyorsunuz. arda turan'nın, mehmet topal'ın 3-4 yılda yaptığı yükselişi de mi görmüyorsunuz? gidin fenere gidin. zafer biryol'u, gökhan ünal'ı da hatırlamıyor adamlar. -
45simdi bunlardan biri transfer donemlerinde on plana cikiyor ve almak istiyoruz. ya da biz almak istemiyoruz da baska bir buyuk kulup ilgileniyor futbolcuyla. sonra islerin ciddiye binme asamasinda bu futbolcunun diger bir buyuk kuluple anlastigi, gorustugu haberleri yapiliyor.
sonra sozlukte hemen 'bizimle degil de diger kuluple anlastiysa kafasizdir' gibi entryler giriliyor her seferinde ama her seferinde.
bu bir patern oldu artik hep boyle... -
46(bkz: götü başı ayrı oynamak)
-
47galatasaray ve fenerbahce'nin mevcut durumlari, teknik direktorleri, oyucunlari, hedefleri vs. belliyken; turk bir futbolcu bu sartlarda galatasaray yerine fenerbahce'yi seciyorsa assagidakilerden biri, bir kaci veya hepsidir:
1. gercekten fenerbahcelidir
2. paraya bakar, fener daha fazla vermistir
3. vizyonsuzdur: "istanbul'a kapagi atayim da..." der ya da "baskanim siz bilirsiniz"
4. kafasizdir, rasyonel bir karar verme yetenegine sahip degildir -
48genel cerrahide bir hocamız var. bize ilerisi için hep öğüt verirken der ki "bakın çocuklar türk milletinin %95inin iq'su 10 üzeri eksi 38dir. onlardan çok şey beklemeyin, yaptıklarına çok şaşırmayın da, kabul etmek gerek bu böyle."
türk futbolcusu da böyle işte, ne vizyon ne zeka pırıltısı yok. alper de -38lerdenmiş. böyle salak adamları almayalım zaten. bize %5 yeter, selçuk inan, burak yılmaz, umut bulut yeter bize. temiz. -
49idman yapmaktan hoşlanmayan, gelişime kapalı, gereksiz bir özgüvene sahip olan ama nedense uluslararası arenada tanınırlığa sahip olmayan futbolcu modeli.
-
50avrupa'ya niye transfer olamadiginin guzel bir ozeti suradadir:
http://www.ntvspor.net/...ldu----ne-duyuldu---
