• 1
    herkesin aklında vardır bir takım, bir maç... çok şey söylenebilir bu hususta...
    şans faktörünü nasıl tanımladığınızla da ilintilidir bu durum.

    ancak benim için "şans" faktörünün devreye girmesi, bir maç boyunca bir takımın mutlak galibiyeti hak etmesi, diğer takımın mutlak mağlubiyeti hak etmesi, mağlup olması gereken takımın hiç olmayacak bir yöntemle rakibi yenmesi gibi bir tanıma denk geliyor.

    işte bu tanıma bakınca da "türk futbol tarihinde bir takımın en şanslı olduğu maç" denince aklıma ilk gelen maç;

    (bkz: 26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçı)

    fenerbahçe'nin neredeyse rakip yarı sahayı sadece degaj vuruşlarında geçmeyi becerebildiği bir karşılaşma olarak hafızamda yer alıyor. her derbiden önce de mutlaka hatırlarım bu maçı... fener balı kelimesinin içini sonuna kadar dolduran bir maçtır.

    uzun süre bu maça dair bir istatistiki bilgi mevcut mu diye çok arama yaptım ancak o dönemin şartları gereği bu emeğim sonuçsuz kaldı.

    süper final döneminde stoch'un attığı golle yenildiğimiz bir maç da mevcut, o da gayet bu kategoriye girebilir ancak sanırım o ikinciliği parseller şu durumda...
  • 11
    herkes 22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçıdemiş. ama o maçta fenerin şanslı olduğu tek bir konu vardı: savunmamızda semih kaya isimli bir 3. lig futbolcusunun oynuyor oluşu. golleri yediğimiz pozisyonlara bakarsanız ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. galatasaray klasik bir fener derbisi gibi baskın oynamış ancak semih kaya isimli el bombası galibiyetimizi yemiştir.

    http://www.ligtv.com.tr/...fenerbahce-mac-ozeti

    bu özette 42. saniyeden itibaren semih'i izleyin. fener forvetinin (sow galiba) alan yaratmak için yaptığı bariz topsuz koşusuyla ujfalusi'ye doğru koşan semih, alanını boşaltıyor o bölgeye giren ziegler bomboş topla buluşuyor. futbol 101 dersinde bir defans oyuncusu alan savunmasındayken ne yapmamalı sorusunun 3 puanlık cevabı.

    edit: orada emre çolak'ın ziegler'i takip etmesi gerekirdi belki de evet. ama dediğim gibi bu bir alan savunması taktiğiydi. bu taktiğin dezavantajı da semih gibi eblehlerin adam kaçmasın diye alanını boşaltması ve arkasından geleni hiç dikkate almamasıdır. orada bir kazık gibi dursa o golü yemeyecektik.

    5.45'te de bienvenu gibi vasat ve sadece fiziğiyle varolmaya çalışmış bir forvet oyuncusuna karşı birebirde ezilmiş ve bienvenu de topu bomboş olan stoch ile çok basit bir şekilde buluşturdu.

    yanında ujfalusi varken bile böyle hataları vardı, az biraz takım savunması iyi olunca tolore ediliyordu küçük maçlarda ama işte derbide böyle hatalar yapan stoperi galatasaray hala kadrosunda tutuyor. bir de o 2 sezon herkes çok seviyordu semih'i nedense.
App Store'dan indirin Google Play'den alın