standardı olmayan topluluk.
taraftarlık etkisiyle sıcağı sıcağına yanlı yoruma düşmemek için dün akşam bir şey yazmadım. bunu herkese tavsiye ederim öncelikle.
(bkz:
10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı)'nda bana kalırsa ne henry'nin ne de trabzonlu oyuncunun aldığı temaslar penaltı değildi. tıpkı daha önce ozan'ın, kasımpaşa'da oynarken diagne'ye ancak bir tüy kadar hafif şiddette dokunduğu pozisyonun penaltı olmadığı gibi. hiç sevmiyorum bu tip penaltıları. yahu bir baksana nasıl düşüyor oyuncular, o darbelerden bir sürü oluyor maçta.
ozan'ın pozisyonunda aleyhimize, trabzon maçında ise lehimize karar verdiler. ne yaptıkları belli değil.
hakem, trabzonlu oyuncuların birçok pozisyonda dikine giden oyuncularımızı indirdiği müdahelelere kart çıkarmadı. haliyle diagne'nin sarı kartını da veremedi.
tüm takımların galibiyetine gölge düşüyor böyle dengesiz kararlar verilince. var odası mesela kırmızı kartlara karışıyor, dün yuto'nun pozisyonunda çağırması gerekirdi hakemi. ayrıca teknik ekibimizin de sıcağı sıcağına soldado olayı olmuşken yabancı oyuncularımızı bir uyarması fena olmazdı.
takımların bir maç lehine, bir maç aleyhine standartsız kararlar veriyorlar. galibiyetin tadını çıkaramıyor insan. yabancı hakem gelmesini geçtim, bence tüm tff ve mhk gibi kurum ve kurullar direkt özelleştirilip futbolla ilgili olan yabancı bir ingiliz profesyonel şirketine falan devredilsin. başka türlü çözülmez bu sorun.