1
eğer dünya çapında bir takımınız yok ise ve siz bu dünya çapındaki takımı tamamlayacak bir dünya yıldızı satın almaya çalışmıyorsanız dünyanın en anlamsız hareketidir.
örnek: real madrid'in gareth bale'i alması. dünya çapında transfer dengelerini oynatan böyle bir transfer 3-5 günde değil 1 ayda da çözülmez. işte bu nedenle kulübün bütün kaynak ve bilgisi buraya aktarılır. zaten bu nedenle, mart ayı gibi biten gelecek sezon planlamasında böyle oyuncular olan bir kulübün diğer parçaları haziran ayı başında açıkladığını görürüz.
buradan galatasaray sözlük'ü ilgiendiren bize özel ve söveceğim kısma gelelim.
geçen sene yaz transfer dönemini geçiyorum; hamza ile dursun yönetimi voltranı oluşturduğundan podolski'nin alınması bile mucize idi ki ligi çift haneli sıralarda bitirmememizi hamza'nın "performansından memnun olmadığı" bu transfer sağladı. sonra kış dönemi geldi. yaz döneminin başından beri stoper-sağ bek- kanat- forvet derken bu sefer basın lobisi ile başa gelen dürülülü'nün talimatı uyarınca 1 yönetici 1 ay boyunca çapsız bir arjantinli forvet için arjantin'de kamp kurarken, bir tanesi de emre mor'un transferi için gitti. 30 gün boyunca bu adamlar ha oldu ha olacak derken sezonu kanatta yasin yedeği olcan ile forvette umut ile tamamladık. neden? bir b planı yoktu yönetim ve hocanın. dursun'un çapı dikkate alındığında bir a planı olması dahi mucize ama diğer yöneticilerin de aklında bir b planı olmaması ilginç idi.
bok gibi geçen bir sezon ardından 3 ön libero konuşulsa da bir tek lucas leiva ile ilgileniyoruz. yedekte tuttuğumuz, anlaşma zeminine yaklaştığımız 2. bir isim yok. özetle lucas olmaz ise, kalan 30 gün içerisinde 0 dan bir transfer yapıp, kampa gelmeyen bir adamı son dakikaya bırakmak zorunda kalacağız.
forvet konusunda da bas dost ve niasse deniyor ama dursun'un "niyaz bize yeter" diyeceğini, yönetimin bas dost çapında bir adam alabileceğini düşünmüyorum. şimdi everton ile satın alma bedeli pazarlığı yapılıyormuş, yok efendim everton 10 istiyormuş da bizimkiler 5.5 diyormuş. bir allahın kulu da çıkıp "kira + bonservise 1.5 + 5.5 toplamda 7 m euro bonservisi hamza'nın niyazına verirseniz olmayan aklınıza başlar taraftar" demiyor ya helal olsun.
ha madem b planın yok; madem bunu yapamıyorsun, o zaman bu adamlar için nabzı martta yoklamaya başlarsın. sonuçta ilgilendiğimiz topçulardan hiçbiri avrupa kupası'nda oynamadı. marttan ilgilen, temmuz başı anlaştık diye açıkla. yok. sonra efendim 4.000 kombine, kilitli dolaplar, melo transfer başarısı.
örnek: real madrid'in gareth bale'i alması. dünya çapında transfer dengelerini oynatan böyle bir transfer 3-5 günde değil 1 ayda da çözülmez. işte bu nedenle kulübün bütün kaynak ve bilgisi buraya aktarılır. zaten bu nedenle, mart ayı gibi biten gelecek sezon planlamasında böyle oyuncular olan bir kulübün diğer parçaları haziran ayı başında açıkladığını görürüz.
buradan galatasaray sözlük'ü ilgiendiren bize özel ve söveceğim kısma gelelim.
geçen sene yaz transfer dönemini geçiyorum; hamza ile dursun yönetimi voltranı oluşturduğundan podolski'nin alınması bile mucize idi ki ligi çift haneli sıralarda bitirmememizi hamza'nın "performansından memnun olmadığı" bu transfer sağladı. sonra kış dönemi geldi. yaz döneminin başından beri stoper-sağ bek- kanat- forvet derken bu sefer basın lobisi ile başa gelen dürülülü'nün talimatı uyarınca 1 yönetici 1 ay boyunca çapsız bir arjantinli forvet için arjantin'de kamp kurarken, bir tanesi de emre mor'un transferi için gitti. 30 gün boyunca bu adamlar ha oldu ha olacak derken sezonu kanatta yasin yedeği olcan ile forvette umut ile tamamladık. neden? bir b planı yoktu yönetim ve hocanın. dursun'un çapı dikkate alındığında bir a planı olması dahi mucize ama diğer yöneticilerin de aklında bir b planı olmaması ilginç idi.
bok gibi geçen bir sezon ardından 3 ön libero konuşulsa da bir tek lucas leiva ile ilgileniyoruz. yedekte tuttuğumuz, anlaşma zeminine yaklaştığımız 2. bir isim yok. özetle lucas olmaz ise, kalan 30 gün içerisinde 0 dan bir transfer yapıp, kampa gelmeyen bir adamı son dakikaya bırakmak zorunda kalacağız.
forvet konusunda da bas dost ve niasse deniyor ama dursun'un "niyaz bize yeter" diyeceğini, yönetimin bas dost çapında bir adam alabileceğini düşünmüyorum. şimdi everton ile satın alma bedeli pazarlığı yapılıyormuş, yok efendim everton 10 istiyormuş da bizimkiler 5.5 diyormuş. bir allahın kulu da çıkıp "kira + bonservise 1.5 + 5.5 toplamda 7 m euro bonservisi hamza'nın niyazına verirseniz olmayan aklınıza başlar taraftar" demiyor ya helal olsun.
ha madem b planın yok; madem bunu yapamıyorsun, o zaman bu adamlar için nabzı martta yoklamaya başlarsın. sonuçta ilgilendiğimiz topçulardan hiçbiri avrupa kupası'nda oynamadı. marttan ilgilen, temmuz başı anlaştık diye açıkla. yok. sonra efendim 4.000 kombine, kilitli dolaplar, melo transfer başarısı.