1
var böyle bir durum cidden. sporsal anlamda kastetmiyorum psikolojik açıdan söylüyorum. mesela bu durumun trabzon ve karadeniz halkı ile de bağdaşıklığı yok, trabzonspor taraftarı ile alakalı.
örnek verecek olursak:
her sezon hakem konusunda ağlarlar. yok hakkımızı yiyorlar, yok bizi doğruyorlar, yok şampiyon olmamızı istemiyorlar.
bu onları kotarmayınca da başlarlar, ''medya arkamızda değil, istanbul takımları avantajlı, trabzon'a gelmesi için oyuncuları ikna edemiyoruz.'' tarzı açıklamalara.
o da mı tutmadı? ahah 3 temmuz... bu fasıl biraz kısa sürüyor tabii. medya ağırlıklı olarak fenerli olduğundan bir yerden sonra dalga sönümleniyor.
mağduru oynamayı çok seviyorlar. kendileri insanlık abidesi, karakter misali... diğerleri tu kaka. haa bir de bunların eküri taraftar grubu vardır. fenerbahçeliler... her türlü pisliği onlar yapmıştır ama tranzonlular her fırsatta galatasaray ile uğraşır. neden biliyor musunuz? gündemde olmayı, ilgi çekmeyi seviyorlar. galatasaray sessiz bir takım. adalet arar ama hakemdi, medyaydı küçük işlerle uğraşmaz. fenerbahçe ise bunları çok sever. sırtlarını galatasaray'a dayasalar, bizimkiler yürüyün gidin kardeşim, sizle mi uğraşıcam havasında tepki verir. trabzon taraftarı da mecbur fenerin kucağına oturuyor.
çünkü milattan önceki başarıları tekrar yakalayamayacaklarını bildiklerinden, başarı ve kupa ile gündem yaratamayacaklarından mecbur şımarık çocuklar gibi ağlıyorlar. zırlıyorlar. kafa ütülüyorlar.
televizyonlarda da bu ezilmişliği görebiliyoruz. galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş isimlerinden biri anıldı mı, hemen ardından trabzon da ekleniyor. niye? aman trabzon halkı kırılmasın, gücenmesin.
gücense ne olacakmış ya? şahsi olarak konuşursam türkiye'de en nefret ettiğim camiadır trabzonspor. tamam hakları yendi falan ama insanda azıcık olgunluk olur. tüm yöneticileri meczup. bir akıllı muharrem usta var. ona da ancak sıra gelebildi. iho'sundan tut sadri şener'ine kadar türkiye'de ne kadar pislik varsa bu camianın içinde barınıyor. sadri şener mafyanın kralıydı. iho da aynı. camia içinde tehditler, ceza kesmeler gırla gidiyor. ben böyle bi camiaya neden saygı duyayım?
her şeyi geçtim, şampiyon trabzonspor pankartları ile karşıladık biz onları. ve trabzon'da oyuncularımız taşlandı. çok adaletli arkadaşlarmış cidden.
2011 sezonu şampiyonluğu için devletten 30-40 milyon euro indirdiler ceplerine. ali ağaoğlu her sene minimum 10 milyon euro bağışlıyor bunlara. sonuç? sıfır. adalet illa kupalarla, başarılarla karşılık görmez. şikenin ilahi katta cezası varsa, adalet yerini buluyorsa; karaktersizliğin, onursuzluğun da cezası elbet oluyor.
bizden uzak fenere yakın olun, şımarık bebekler sizi!
örnek verecek olursak:
her sezon hakem konusunda ağlarlar. yok hakkımızı yiyorlar, yok bizi doğruyorlar, yok şampiyon olmamızı istemiyorlar.
bu onları kotarmayınca da başlarlar, ''medya arkamızda değil, istanbul takımları avantajlı, trabzon'a gelmesi için oyuncuları ikna edemiyoruz.'' tarzı açıklamalara.
o da mı tutmadı? ahah 3 temmuz... bu fasıl biraz kısa sürüyor tabii. medya ağırlıklı olarak fenerli olduğundan bir yerden sonra dalga sönümleniyor.
mağduru oynamayı çok seviyorlar. kendileri insanlık abidesi, karakter misali... diğerleri tu kaka. haa bir de bunların eküri taraftar grubu vardır. fenerbahçeliler... her türlü pisliği onlar yapmıştır ama tranzonlular her fırsatta galatasaray ile uğraşır. neden biliyor musunuz? gündemde olmayı, ilgi çekmeyi seviyorlar. galatasaray sessiz bir takım. adalet arar ama hakemdi, medyaydı küçük işlerle uğraşmaz. fenerbahçe ise bunları çok sever. sırtlarını galatasaray'a dayasalar, bizimkiler yürüyün gidin kardeşim, sizle mi uğraşıcam havasında tepki verir. trabzon taraftarı da mecbur fenerin kucağına oturuyor.
çünkü milattan önceki başarıları tekrar yakalayamayacaklarını bildiklerinden, başarı ve kupa ile gündem yaratamayacaklarından mecbur şımarık çocuklar gibi ağlıyorlar. zırlıyorlar. kafa ütülüyorlar.
televizyonlarda da bu ezilmişliği görebiliyoruz. galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş isimlerinden biri anıldı mı, hemen ardından trabzon da ekleniyor. niye? aman trabzon halkı kırılmasın, gücenmesin.
gücense ne olacakmış ya? şahsi olarak konuşursam türkiye'de en nefret ettiğim camiadır trabzonspor. tamam hakları yendi falan ama insanda azıcık olgunluk olur. tüm yöneticileri meczup. bir akıllı muharrem usta var. ona da ancak sıra gelebildi. iho'sundan tut sadri şener'ine kadar türkiye'de ne kadar pislik varsa bu camianın içinde barınıyor. sadri şener mafyanın kralıydı. iho da aynı. camia içinde tehditler, ceza kesmeler gırla gidiyor. ben böyle bi camiaya neden saygı duyayım?
her şeyi geçtim, şampiyon trabzonspor pankartları ile karşıladık biz onları. ve trabzon'da oyuncularımız taşlandı. çok adaletli arkadaşlarmış cidden.
2011 sezonu şampiyonluğu için devletten 30-40 milyon euro indirdiler ceplerine. ali ağaoğlu her sene minimum 10 milyon euro bağışlıyor bunlara. sonuç? sıfır. adalet illa kupalarla, başarılarla karşılık görmez. şikenin ilahi katta cezası varsa, adalet yerini buluyorsa; karaktersizliğin, onursuzluğun da cezası elbet oluyor.
bizden uzak fenere yakın olun, şımarık bebekler sizi!