günümüzde
motor sporları denilen,
motordan spor yapılan,
motor sporcuların olduğu bir dönemde bu tur da nedir diyenler için:
bir diğer tabirle grande boucle
* de denilen bu etkinlik
dünya futbol şampiyonası ve
olimpiyatlardan sonra
dünyanın en büyük spor organizasyonudur. genelde 20'nin üzerinde etaba sahne olur ve totalde 3500 km.'nin üzerinde yol alınır.bir kıyaslama yapmak gerekirse istanbul'dan hakkari'ye bir gidip dönüyorsunuz 20 günde. evet bisikletle, arabayla değil. ha bunu bir de ortalama saatte 40 km. hız ile yapıyorsunuz. düz yolda mı? estağfurullah.. arada 2000 m. üzerinde dağlara çıkıyorsunuz ki bu rakam 2802 m. ile
col de la bonette dağıyla zirve yapmıştır. yine bir kıyaslama yapmak gerekirse güzel memleketimizden bursa'daki uludağ 2543 m., adıyaman'daki nemrut dağı 2935 m.'dir. dağa da tabi düz yolda çıkılmıyor. yüzde 12'ye varabilen eğimlerde çıkıyorsunuz. basınç değişiminin etkilerine hiç girmiyorum. çok afedersiniz çatalı yarmadan oraya varınca da manzara ne güzelmiş diyemiyorsunuz, zira zamana karşı bir yarıştasınız ve buradan inmek lazım gelir bir an önce. aşağıya allah ne verdiyse, ben diyeyim saatte 70 siz diyin 80 oluyor bazen 90 km., evet bisikletle. az evvel de 2000 m.'nin üzerinde dağ tırmanmışsınız. bu inişlerde düşüşler oluyor bazen. o düşüşlerde sadece bir yeriniz kırılınca şanslısınız ki ölen oldu. misal 1995'de
fabio casartelli sizden iyi olmasın çok seveni vardı ama sizlere ömür. bu dağ etablarında günde 6 bin ile 10 bin arası
kilokalori harcanıyor. yine bir kıyaslama yapalım, 40 km'lik
maraton koşusunda bu 2500 ile 3500 kkal. arasındadır.
şimdi son yapılan turda
alberto contador'un performansı milletin ağzını bir tarafına getirdi çok afedersiniz, insan değil bu diye. ha bir de
lance armstrong diye bir adam var ki o apayrı bir konu. galübeladan beri bu sporda doping tartışmaları olur ki bundan daha doğal bişi olamaz bu rakamlarda.
ama bitti mi zannediyorsun sevgili okur? ömür biter bu tur bitmez,bitmedi..
insanlar bu sporu eskiden nasıl yapardı ona bakalım.
mesela vites yoktu, dağlar vitessiz çıkılıyordu.
* yolların bugünki gibi düz olduğunu mu zannediyorsunuz?(u: o vakitler 'asfalt ağladı baaa!' yerine kullanılan tabir olsa olsa 'asfalt ağlattı be' idi herhalde. tabi asfalt bulabilirsen)
ayrıca total mesafe binbeşyüz km. daha fazlaydı.
* elbette ona göre arada dinlenme günleri daha fazlaydı.
* bugün her takımın 4 aracı var ve yarış içinde bunlardan ikisi arkadan seni takip ediyor, sana anında her tür müdahale edebiliyor bir durum karşısında.
ama bu yarış öyle güzel bi yarış ki seyircisine bunları değil de ormanları dağları ovaları asma bahçelerini insanları kültürleri gösteriyor. ve bu yarışın ilk hedefi turu tamamlamaktır. o gün derece gelir de podyumda yerel hanım kızlarımızdan birer buse alabiliyorsan amenna.
2010 fransa bisiklet turu yine
doping iddaları ile çalkalanacak. ama seneye alberto contador ve lance armstrong rekabetinin yanına, geçen sene dopingden ceza yemiş ve bu cezasını tamamlamış olarak muhteşem bir geri dönüş yapacak olan asi kazak
alexander vinokourov eklenecek.
sabırsızlıkla beklenendir efendim.