• 29
    16 kasım 2011 bourges basket galatasaray basketbol maçında üç saniye kala nasıl faul kazandığını da söyleyelim, 10 saniye kala 64-63 gerideyiz, mola alıyoruz, mola dönüşü hucum gerçekleştiriyoruz ve diana taurasi 5 saniye kala iki sayılık şutu çembere yolluyor, şut kaçınca bu güzel abla, bu güzel ribaund süpürgesi topu lak diye çekiyor. faul yapılıyor 3 saniye kala. iki atışı da güzelce kullanınca yeniyoruz. teşekkürler reyize.
  • 30
    galatasaray dergisi mart 2012 sayısındaki röportajının tamamını yazmaya çalıştım.

    *new york city doğumlusun, queens bölgesi. basketbolu nasıl tercih ettin? çok mu uzundun yaşıtlarına göre, ailen mi seni yönlendirdi yoksa basketbol ile yatıp kalkılan bir şehir etkisi mi?

    -çocukken çok enerjik olduğum için basketbol oynamaya başladım. takım sporları yapmayı sevdim, tek çocuktum ve diğer insanlarla iletişim içinde olmam gerekecekti. softball, tenis, futbol ve basketbol oynadım.

    *liseyi christ the king regional high school'da okudun. dini eğitim verilen katolik bir okul, seçme sebebin neydi? queens'te olup evine yakın olması mı yoksa chamique holdsclaw ve sue bird gibi efsane oyuncular yetiştirmesi mi ya da ivy league'e pek çok öğrenci yükseltmesi mi?

    -ailem katolik bir okulda eğitim ve disiplini destekliyordu, bu yüzden büyüyen katolik okul sisteminde kaldım. christ the king'i seçtim çünkü gitmeyi çok istediğim archbishop molloy'a kabul edilmedim ve christ the king ikinci tercihimdi. böylelikle oraya katıldım ve sporlar özellikle de basketbol konusunda etkin bir güç olduğumu bilmiyordum.

    *lise döneminde o kadar çok ödül ve başarı kazandın ki, tek tek hepsini saymanın olanağı yok. kısaca anlatır mısın o evreyi, antrenör bob mackey neler kattı sana?

    -bob macket kolej seviyesi için olgunlaşmamda ve hayatımın önümüzdeki dört senesinde saha içinde ve dışında neler için beklentiye girmem konusunda yardımcı oldu. o ve asistan koç jill cook, basketbol kariyerimi geliştirmeme ve bir sonraki aşamaya, kolej seviyesine kadar taşımama yardımcı olarak can alıcı bir rol oynadılar.

    *ve sonra university of connecticut'ın sunduğu burs teklifi geldi. connecticut huskies'in başında kolej kadın basketbolunun en değerli ismi geno auriemma bulunuyordu. bird, taurasi, cash'li muazzam bir beşi vardı 2000'lerin başında. ardından maya moore ve senin zamanların başladı. iki sene üst üste yenilgisiz ncaa şampiyonluğu. kariyer haritan kusursuz görünüyor bunu neye borçlusun?

    -uconn'daki başarım ilk olarak tanrı'dan ve onun her pozisyonu sert oynamamı isteme motivasyonunu sağlamasından, takım arkadaşlarımın yardımından ve özellikle iki sezon boyunca tarih yazdığımız teknik heyetten geliyordu.

    *kolej dönemi boyunca birlikte oynadığın maya moore, 2011 wnba draftı'nda birinci seçildi, all star oldu, rookie of the year seçildi ve ilk senesinde şampiyonluk yaşadı. onun için hep doğuştan "winner" yorumları yapılıyor, tamika catchings kadar büyük bir oyuncu olarak anılacak mı ileride?

    -maya için sınır yok, harika bir oyuncu ve yaptığı her işte yarışmacı. prensiplerine bağlı kalıyor ve bunun hayatının her alanına dahil ediyor. maya'nın oyunu tamika'ya benziyor ancak o kendi yolunu çizecek, saha içi ve dışında etrafında olan herkesi etkileyecek, tıpkı bana, uconn'da takım arkadaşı olarak üç sene boyunca yaptığı gibi.

    *wnba tarihi demişken gelmiş geçmiş en iyi 15 oyuncu seçildi bu yaz. senin için aralarından sıyrılan, emsal aldığın özel biri var mı? belki pozisyon olarak aynı bölgede oynadığın bir pivot olabilir ya da kolej bağlantısı.

    -benim için model lisa leslie'dir. basketbol oynayarak büyüyen her kızın hayalinin lisa leslie olduğu inancını taşıyorum. o bize hayal kurma ve bunu elit seviyede oynayarak gerçekleştirme konusunda yardım etti.

    *bu liste genişletildiğinde sen de orada yer alacaksın, şüphe yok. senin dışında yeni kuşaktan kimleri oraya yakın görüyorsun? fowles, moore, parker, başka?

    -geleceğin nasıl şekillendiğini ve profesyonel olarak basketbol oynayan bütün oyuncuların olgunlaşmasını görmek zorundayız. herkesin iyi bir yanı var ve her zaman oyunlarına bir şey eklemek isteyecekler.

    *müthiş kolej kariyerinden sonra 2010 wnba draftı'nda birinci sıradan connecticut sun tarafından seçildin. bireysel olarak olağanüstü bir sezon geçirdin. 22 dobule double rekoru, atlanta maçında 23 ribaund, rookie of the year ve ribaund liderliği. bu kadar hızlı bir giriş yapacağını düşünüyor muydun?

    -çaylak sezonumda böyle bir etki bırakmayı bekliyordum çünkü, uconn'da olmak her antrenman ve maç bu seviyede oynamayı ve kalıcı biçimde bunu sergilemeyi gerektiriyor. uconn'da yaptıklarımı wnba'e taşıdım ve her ne olursa olsun hücumda ve savunmada connecticut sun'a sadece yardım ettim.

    *2010 yazında amerikan milli takımı ile çek cumhuriyeti'nde düzenlenen dünya şampiyonası'nda yer aldın. birbirinden değerli oyuncular vardı ve finalde çekler karşısında en çok süre alan 3. isimdin ve 13 sayı, 10 ribaund ile ciddi bir katkı verdin. turnuva ve performansın hakkında neler söylemek istersin?

    -dünya şampiyonası'nda oynamak keyifliydi ve 12 kişilik bu kadronun parçası olmak büyük bir lütuf idi. geno auriemma ile dört sezon boyunca oynamış olduğumdan, benden ne beklediğini ve takıma yardım etmek için ne yapmam gerektiğini biliyordum. sonuç olarak takımca harika bir performans gösterdik ve amerika birleşik devletleri'ne zaferi getirdik.

    *pek çok amerikalı oyuncu gibi avrupa'ya gelme kararını verdin. kariyer haritasında connecticut sun ile başlayan grafiksel eğri burada da nadezdha'yı çıkardı karşına. doğru yer miydi rusya? gelen tekliflerle mi ilgili yurtdışı tercihi?

    -nadezdha'yı seçtim çünkü diğer takımlarla karşılaştırınca en iyi teklifi onlar vermişti, coğrafya olarak düşünmedim.

    *2011 wnba play off'larda işler neden normal sezon gibi gitmedi? takımın başında mike thibault gibi değerli bir antrenör de var, nasıl bir parça gerekiyor ya da mevcut oyuncuların büyümesini mi beklemeliyiz?

    -play off'larda başarılı olamadık çünkü normal sezonda hiç düzeltemediğimiz kötü alışkanlıklar edindik ve bu kötü alışkanlıklardan kurtulmak için antrenman yaptığınızda, bunlar size dönüşüyor ve play off'larda sizi yakalıyor. geçtiğimiz sezona göre ilerleme kaydettik ve bunu koruyup önümüzdeki sezonu sabırsızlıkla beklememiz gerekir.

    *ayrıca bireysel olarak daha iyi ne yapabilirsin, bir sınırı var mı, kırmadığı çok az rekor kaldı çünkü. indiana fever maçında 10 sayı, 16 ribaund ve 7 asist yaptın.(önce 10 asist ve triple double denildi.) bundan sonra daha çok şampiyonluklara mı odaklanacaksın?

    -evet bireysel istatistiklerden çok her akşam hazırlanmalı ve her maça şampiyonluk maçı düşüncesiyle yaklaşmalıyız.

    *2011 wnba finallerinde ilk kez iki kadın antrenör karşı karşıya geldi. nasıl bakıyorsun meseleye, amerikan milli takımı'nda jennifer gillom vardı asistan coach olarak.

    -antrenörlerin cinsiyeti beni ilgilendirmez. kariyerime yardımcı olan her antrenörden biraz tecrübe kazanacağımı bilirim.

    *tekrar avrupa'ya dönersek 2011 fiba euroleague women all star maçında da bulundun.(rest of the world takımında) amerikalılar dışında en beğendiğin oyuncu kim? avrupa'dan kimler wnba'ye gitmeli, torrens?

    -avrupa'da pek çok büyük yetenek var ve çoğu kişisel sebepler, takımlarına bağlılıktan ötürü wnba'de oynayamıyorlar. yine de uzaktan bile fark ediliyorlar.

    *gelelim galatasaray'a. transfer sürecini anlatır mısın biraz? neden türkiye'yi ve bizi seçtin? seni buraya çeken sebepler neydi? ilk torrens transfer oldu sonra sen ve en son taurasi.

    -o zaman galatasaray en iyi teklifi veren takım oldu. bu oyuncularla aynı takımda yer almak ve onlardan öğrenmek benim için harika bir durumdu.

    *sezon cumhurbaşkanlığı kupası'yla açıldı ankara'da.(aslında abdi ipekçi ss'de vici aistes) maçın oyuncusu seçildin. atmosfer nasıldı, sana neler anlatmışlardı bu maça ve bu iki kulübün tarihine dair?

    -rekabetin yoğun ve gergin olduğunu duydum ve kariyerim boyunca oynayabileceğim en büyük maçlardan biri olduğu dile getirildi. taraftar çok iyiydi oyuna çokça dahil oldu ve bize büyük bir enerji takviyesi verdi orada.

    *12 maç üst üste kazanarak gelindi(17 eylül'den bugüne hazırlık maçlarıyla toplam 18) ros casares maçına. ne oldu o akşam, şutlar mı girmedi? senin tek lyt-tle, wauters, yacobou ile mücadele etmen konuşuldu, üstelik jackson da oynamamıştı.

    -benim tek başına ne yapıp yapmadığımın önemi yok. kolektif olarak takım halinde kötü bir performans sergilediğimiz bir geceydi.

    *özgüven zedelenmesi mi yaşandı orada, 30 sayı fark olunca. hemen caferağa'da fenerbahçe maçına çıkıldı ve üçüncü çeyreğe kadar her şey iyi giderken bir anda yağmur gibi gelen üçlüklerle maç koptu. neyi değiştirmeliyiz?

    -kendi oyunlarımızı daha iyi uygulamalıydık. her pozisyonda sert ve daha iyi oynamalıydık ve buna 40 dakika boyunca bağlı kalmalıydık. bu her takım için geçerli sadece fenerbahçe'ye karşı değil.

    *aslında genel çerçeveden bakıldığında takımımız başarılı, ligde liderle aynı yenilgi sayısına sahip ve euroleague'de sekizli final organizasyonunu üstleniyoruz. gelecek karanlık mı sence de?

    -gelecek çok aydınlık aslında eğer özverili bir şekilde, bencilliğe kaçmadan ve takım olarak oynarsak ve herkes takımdaki rolünü anlarsa sezonu iyi bitiririz.

    *fowles geldikten sonra ligde sürelerinde azalma yaşandı. sylvia da wnba'de yılın savunmacısı seçilen birisi. senin de hücum özelliklerin ön planda, sırtı dönük, teke tek oyun, ayak hareketlerin çabuk. tim duncan ve david robinson gibi gelmiş geçmiş en iyi ikililerden biri olabilir misiniz?

    -sylvia fowles ile birlikte oynamak olağanüstü. pota altında çok dominant ve savunma, hücum yönünden harika. onun yanında oynamak oyuncu olarak bana yardım sağlar ve her antrenmanda birbirimize her gün daha iyi bir duruma gelmek için meydan okuyacağız.

    *elbette onu sormamak olmaz, diana taurasi, en iyi kadın basketbolcu. onunla birlikte oynamak?

    -diana ile oynamak başınıza gelebilecek en iyi şey. oyun zekasıyla herkesi daha iyi bir oyuncu haline getirmek istemesiyle, herkesi oyunun içine nasıl dahil edeceğini bilmesiyle hepimizi etkisi altına alıyor. bu sezonu hiçbir zaman unutmayacağım ve diana taurasi ile aynı takımda oynadım diyebileceğim.

    *takımda en iyi anlaştığın isim kim? amerikalı, yerli birer kişiyi söyleyebilirsin. en komik?

    -herkesle iyi anlaşıyorum, çok iyi bir atmosfer var burada, herkes pozitif ve birbirine yardım etmek istiyor. takımın saha dışındaki kimyası saha içinde işleri kolaylaştırıyor. kendimi böyle harika insanlar bulunan takımlarda yer aldığım için çok şanslı hissediyorum. takımın en komik ismi ivanka matic

    *istanbul'u nasıl buldun? nereleri gezme fırsatın oldu? new york'la ne gibi benzerlikleri var, tam anlamıyla bir new yorker mısın?

    -istanbul'u sevdiğimi söyleyebilirim gerçekten new yorj city'e benziyor, özellikle kalabalık ve trafik açısından.

    *big apple deyinca akla manhattan, madison square garden, times square, empire state building, statue of liberty, central park geliyor. senin için new york?

    -new york city'de ihtiyacınız olan her şey vardır ve bu yüzden dünyanın en güzel yeridir.

    *nba'i de takip ediyor musun? favori takımın, knicks? beğendiğin isimler, özellikle pivot? olajuwan or shaq?

    -nba'i takip ediyorum ve favori takımım elbette new york knicks. onları çocukluğumdan beri destekliyorum ve büyüme çağım, babamla onları izleyerek geçti. en sevdiğim oyuncular patrick ewing ve kevin garnett.

    *diğer sporlarla aran nasıl? mets, yankees? giants, jets? islanders, rangers?

    -beyzbol ile ilgileniyorum ve büyük bir new york mets hayranıyım. annem okuldan sonra beni onların maçına götürürdü. sürekli gider ve onlar için tezahürat yapardık.

    *galatasaray erkek takımının maçlarına da göz atıyor musun? kimler iyi/kötü? avrupa basketbolundan beğendiğin isimler?

    -erkek takımını izliyorum ve eğer uygunsam maçlarını televizyonda yakalamaya çalışıyorum. onları seyretmek çok keyifli ve eğlenceli.

    röportaj: ahmet eren loğoğlu
App Store'dan indirin Google Play'den alın