1
küçüklüğümde yazlıkta boş zamanlarımı geçirmek için icat etmiş olduğum bir kağıt oyunuydu. bilmiyorum, belki bazılarınız da buna benzer oyunlar oynamışlardır. benimkisi genel hatlarıyla şöyle birşeydi:
--- alıntı ---
* 2 ila 6 oyuncu arasında oynanırdı.
* oyundaki turnuvanın ismi bazen fifa dünya kupası, bazen de uefa şampiyonlar ligi olurdu.
* oyundaki turnuvanın ismine göre** her oyuncu kendine ait 8 takım yazardı. örneğin ben inter yazıyorduysam, ahmet spartak moskova'yı yazıyordu. böylece olması gereken toplam takım sayısı olan 16'ya ulaşılırdı.
* oyundaki eleme sistemi ''knockout'' olarak tabir edilen eleme sistemiydi. yani bildiğimiz 32 takımlı turnuvalarda grup aşamaları bittikten sonra geçilen 16 takımlı, iki takımın karşılıklı oynadığı sistem. kim kimi elerse 8 takımlı çeyrek final aşamasına geçiyordu. sonrası 4 takımlı yarı final ve 2 takımlı final.
* eğer bir oyuncunun elindeki bütün takımlar veya seçtiği takım elenmişse, diğer oyuncunun elindeki takımlardan birini almak zorunda. ancak o oyuncunun hangi takımı alacağını belirleme hakkı, en çok takımı olan oyuncudadır.
* maçlar, hepimizin bildiği ve severek oynadığı taş-kağıt-makas oyunu ile oynanırdı. (hatırlatma: taş makası, kağıt taşı, makas kağıdı yener.) benim icat ettiğim ilk sistemde skorda kim 3 sayısına önce ulaşır ise o maçın galibi olurdu. şimdilerde ise şöyle bir önerim var; 3 veya daha fazla kişi ile oynuyorsanız, bir kişi her maç için 2 dakikalık bir süre tutsun. 2 dakika sona erince maçın skoru kaç kaç ise ona göre bir üst tura yükselen belirlensin. eğer berabere bitmiş ise altın golü atan kazansın.
--- alıntı ---
eğer sürekli başınızın etini yiyen, kıçınıza yapışan küçük tanıdıklarınız varsa yavrucaklara verin oynasınlar.
ah çocukluğum ah...
--- alıntı ---
* 2 ila 6 oyuncu arasında oynanırdı.
* oyundaki turnuvanın ismi bazen fifa dünya kupası, bazen de uefa şampiyonlar ligi olurdu.
* oyundaki turnuvanın ismine göre** her oyuncu kendine ait 8 takım yazardı. örneğin ben inter yazıyorduysam, ahmet spartak moskova'yı yazıyordu. böylece olması gereken toplam takım sayısı olan 16'ya ulaşılırdı.
* oyundaki eleme sistemi ''knockout'' olarak tabir edilen eleme sistemiydi. yani bildiğimiz 32 takımlı turnuvalarda grup aşamaları bittikten sonra geçilen 16 takımlı, iki takımın karşılıklı oynadığı sistem. kim kimi elerse 8 takımlı çeyrek final aşamasına geçiyordu. sonrası 4 takımlı yarı final ve 2 takımlı final.
* eğer bir oyuncunun elindeki bütün takımlar veya seçtiği takım elenmişse, diğer oyuncunun elindeki takımlardan birini almak zorunda. ancak o oyuncunun hangi takımı alacağını belirleme hakkı, en çok takımı olan oyuncudadır.
* maçlar, hepimizin bildiği ve severek oynadığı taş-kağıt-makas oyunu ile oynanırdı. (hatırlatma: taş makası, kağıt taşı, makas kağıdı yener.) benim icat ettiğim ilk sistemde skorda kim 3 sayısına önce ulaşır ise o maçın galibi olurdu. şimdilerde ise şöyle bir önerim var; 3 veya daha fazla kişi ile oynuyorsanız, bir kişi her maç için 2 dakikalık bir süre tutsun. 2 dakika sona erince maçın skoru kaç kaç ise ona göre bir üst tura yükselen belirlensin. eğer berabere bitmiş ise altın golü atan kazansın.
--- alıntı ---
eğer sürekli başınızın etini yiyen, kıçınıza yapışan küçük tanıdıklarınız varsa yavrucaklara verin oynasınlar.
ah çocukluğum ah...