her devrin, her dönemin adamı olabilecekken, orhan gencebay'lar, kadir inanır'lar gibi
* sözüm ona "akil adam" sıfatıyla gününü gün edebilecekken;
- kariyerini 80 darbesine kurban vermiş,
- pes etmemiş halkın dertlerine eğilen yola, sürü, maden gibi filmlerinde oynamış
- türkiye'de hiçbir sanatçının kazanmadığı kadar ödül kazanmış,
- yurtdışında ilk filmde oynayan yerli oyuncu olmayı başarıp o filmin galasına gidemeden içeri atılmış,
- hayatının her döneminde aynı diklikle, gururla, azimle ayakta durmuş,
- hükümet yalakası olmamış, hükümete karşı halkla olmuş,
- halk eylemlerinde en ön sırada pankart taşımış...
ey gidi...
- hababamın en yakışıklısı, yeşilçam'ın en karizmatiği, türk sanatının en uzunu... bizim uzunumuz da oydu... öyle bir uzundu ki senin uzunun ile karşılaştırmaya bile tenezzül edemeyeceğimiz...
hayatı kısa oldu...
o herkesin adamı değildi...
o bazılarımızın adamıydı. halkın bir kesiminin. aklı başında, okumuş, görmüş, geçirmiş ancak geçmişinden kopmamışlarla, halkın en alt tabakasında ezilmiş, okuyamamış, işçi olmak zorunda kalmış ancak "cahil kalmamış" olanların adamıydı tarık akan...
onun inancıyla, eğer allah yoksa, saldığı, yaydığı ışık için binlerce teşekkürler kendisine, yok eğer mütedeyyin severlerinin inancıyla allah varsa, kendisine gani gani rahmet eylesin. zira onun gibi güzel bir adamın cennete girmesi için inançlı olmasına gerektiğini düşünmüyorum.