1
takım sporlarında hakim olması gereken kültür. futbolda özellikle barcelonalı guardiola döneminden sonra pek fazla rastlanmasa da uygulandıgında ne denli anlam ifade ettigini, jupp heynckes bayern munih'te uygulamalı göstermiştir. bunu saglayabilmek için, öncelikle takım halinde kondisyonununzun maçı çıkaracak seviyede olması, ayrıca topun dustugu alanda en az 3 adamınızın olması gerekir. bu da hem antrenman disiplini, hem taktik disiplin gerektirir. bu anlamda gerektiginde, teknik kapasiteleri yuksek podolski, bruma gibi adamları geri plana itip, topu rakibin birinci bölgesinden itibaren rakibe rahat oynatmayacak, pas kanallarını geri dörtlu ve önundeki orta saha adamlarıyla tıkayarak adeta hilal taktigi uygulayacaksınız.
rakip topu oynayarak degil, sutlayarak çıkarmaya çalışacak ve her top sizde kalacak. bu baskıyı uygulayabilmek için öncelikle santrforunuzun, daha sonra 3. bölge adamlarınızın topu daraltması, top kaybedildikten sonra, en fazla 5 saniye içerisinde kazanılmışl olması dusunulmeli. rakibi, top ile hucum planlayacak kadar rahat bırakmamalı.
bu uygulamayı, mesela basketbolda kadın basketbol takımı koçumuz marina maljkovic fevkalade uygulamakta. peki nasıl uyguluyor? top rakipteyken, oyun kurucumuz ışıl rakip oyun kurucusuna hamle yapıyor, ışıl'ın ise en önemli özelligi basketbol takımımızın en mobil oyuncusu olması. yani hucum pres, mobil oyuncularla yapılır. futbolda duşunecek olursek, bunu garry rodrigues ve armindo bruma'dan bekleyebiliriz. top ilk bölgeden çıktıgında ise, bekler koridorları kapamalı orta saha oyuncuları isekanat oyuncuları ile birlikte topa hamlede bulunmalılar. bir şekilde o top yarı sahamızın 25 metre içerisine kadar gelmemeli. bu anlamda bunun yapılabilmesi için örnek veriyorum topa mesafelerine göre, selçuk, de jong'dan birisi pas adamını tutmaya çalışırken, digeri beraberinde bruma, yasin, garry ve bir bek oyuncusu oldugu halde topa gitmeliler. bu arada defans oyuncuları rakip hucum oyuncularını de marke vaziyette bırakıp, topun daha kolay aktarılabilecegi, kısa pas imkanı yuksek oyunculara yönelmeliler. bu sayede top ayagında olan oyuncu ya öne uzun pas, ya da geriye pas yapma yoluna gidecek. öne yapılacak uzun pas da ofsayt taktigi, bek kademeleri ile savunulabilir. böylelikle rakibe çok kısıtlı bir hucum imkanı bırakmış olursunuz.
kazanılan toplar ise mutlaka hem musait, hem de topu hucumda kullanıcak oyuncuya aktarılmalı. bunu dunya uzerinde uygulayacak antrenöt kaç tane diye duşunursek, diego simeone'den başkası aklıma gelmiyor. umarım bir gun bu anlayışla futbol oynatan, kana susamış bir antrenöre sahip oluruz.
rakip topu oynayarak degil, sutlayarak çıkarmaya çalışacak ve her top sizde kalacak. bu baskıyı uygulayabilmek için öncelikle santrforunuzun, daha sonra 3. bölge adamlarınızın topu daraltması, top kaybedildikten sonra, en fazla 5 saniye içerisinde kazanılmışl olması dusunulmeli. rakibi, top ile hucum planlayacak kadar rahat bırakmamalı.
bu uygulamayı, mesela basketbolda kadın basketbol takımı koçumuz marina maljkovic fevkalade uygulamakta. peki nasıl uyguluyor? top rakipteyken, oyun kurucumuz ışıl rakip oyun kurucusuna hamle yapıyor, ışıl'ın ise en önemli özelligi basketbol takımımızın en mobil oyuncusu olması. yani hucum pres, mobil oyuncularla yapılır. futbolda duşunecek olursek, bunu garry rodrigues ve armindo bruma'dan bekleyebiliriz. top ilk bölgeden çıktıgında ise, bekler koridorları kapamalı orta saha oyuncuları isekanat oyuncuları ile birlikte topa hamlede bulunmalılar. bir şekilde o top yarı sahamızın 25 metre içerisine kadar gelmemeli. bu anlamda bunun yapılabilmesi için örnek veriyorum topa mesafelerine göre, selçuk, de jong'dan birisi pas adamını tutmaya çalışırken, digeri beraberinde bruma, yasin, garry ve bir bek oyuncusu oldugu halde topa gitmeliler. bu arada defans oyuncuları rakip hucum oyuncularını de marke vaziyette bırakıp, topun daha kolay aktarılabilecegi, kısa pas imkanı yuksek oyunculara yönelmeliler. bu sayede top ayagında olan oyuncu ya öne uzun pas, ya da geriye pas yapma yoluna gidecek. öne yapılacak uzun pas da ofsayt taktigi, bek kademeleri ile savunulabilir. böylelikle rakibe çok kısıtlı bir hucum imkanı bırakmış olursunuz.
kazanılan toplar ise mutlaka hem musait, hem de topu hucumda kullanıcak oyuncuya aktarılmalı. bunu dunya uzerinde uygulayacak antrenöt kaç tane diye duşunursek, diego simeone'den başkası aklıma gelmiyor. umarım bir gun bu anlayışla futbol oynatan, kana susamış bir antrenöre sahip oluruz.