• 1
    genellikle taraftarın isteğidir.
    2010-2011 futbol sezonu sonrası galatasaray a futbol takımından taraftarca bir dolu futbolcu gitsin isteniyor. servet çetin, mustafa sarp, hakan balta, ayhan akman, serkan kurtuluş başı çekiyor. devre arası ali turan'dan, serdar özkan'dan kurtulduk çok şükür, takım düze çıktı.
    israrla anlamak istenmiyor, bir futbolcunun takımdan gitmesinin bir takıma herhangi bir katkısı olmaz, asıl katkı gelenler olursa olur.

    örnekleri inceleyelim.
    servet çetin : 4-2 yenildiğimiz ankaragücü maçı sonrası "bana güvenilen yerde başarılı olurum" dedi. yanlış mı, yanlış. söylediği şey değil, zamanlaması. nitekim servet bu sözü ilk olarak 2009 ağustos ayında, maçlar başlamamışken söylemiş. bir tane değil çok sayıda galatasaraylıya soruyorum, size güvenilmeyen yerde başarılı olabilir misiniz? çok net söyleyeyim, “bana güvenilmese de başarılı olurum” diyenleri muhteşem bir kariyer ve gelecek bekliyor, vallahi dalga geçmiyorum, tecrübe konuşuyor.

    aynı maçta servet yerden yere vurulurken, ihanetle suçlanırken, sabri'nin yediğimiz bir golde rakiplerini nasıl bıraktığı görülmedi nedense. ama sabri lazım bize, arda'ya çakmak için.

    mustafa sarp : sıradan bir futbolcu. ne ofansif ne de defansif orta saha adamı. ama takımın taş gibi olduğu 2009 yazı ve sonbaharında çok başarılı göründü. işler sarpa sardığında takımda iyice sırıttı. mahalle takımı abimiz fena halde kafaya taktı ve ben dahil bir çok kişiye sarp'ın gerçek yüzünü ortaya çıkardı. haksız değildi ama fazla acımasızdı. tabii ki, takımda oynamak için hocaların çıplak fotoğraflarını çekip şantaj yapmadıysa.
    kardeşim, adam artık galatasaray'da oynamış mustafa sarp, sarp from galatasaray. bana yine bir kişi çıksın desin ki "ben böyle bir ünvan istemiyorum". varsa böyle biri vallahi bülent ecevit'ten bile dürüst bir insanın yaşadığına inanacağım ve bu arkadaşı sözlük, twitter, facebook, internet sitemde tanıtmazsam adam değilim.

    hakan balta : 2008'deki şampiyonluğumuzdan beri berbat. ne hikmetse sürekli milli takım kadrosunda, sürekli ilk 11. sol bek olmazsa stoper, o da olmazsa orta sahanın ortası. çok acayip di mi? acayip tabii. kesin balta da şantaj yapıyor. değil elbette. sözlükte de sık geçer mevzusu, keçinin olmadığı yerdeki abdurrahman çelebi'dir de ondan. eski kariyerinin ekmeğini yemeye devam ediyor. yerine oynatılanlar çağlar ve insua. ikisinin de balta'dan daha üstün bir yanını ben göremedim. takımın hocaları da benle aynı kuşak olup, futboldan anlamadıkları için balta'yı oynattılar sanırım. balta'yı savunduğumu sananlar olmuştur belki, şuraya bir baksınlar : http://www.rerererarara.net/sozluk.php?id=597067

    ayhan akman : çok kötü be hocam. çok pas hatası yapıyor. evet. ama o pası atmak için neler yaptığına baktın mı hiç? stoperlere yanaşıp top alan başka birini gördün mü? adam bu sorumluluğu alıyor, çünkü herkes saklanıyor. önceki sezon çok fazla oynayamadı ayhan. çünkü elano, mehmet topal, barış oynadı oralarda. ayhan çok fazla yedek kaldı. bahsettiğim adamların hiç biri orta saha adamı değil. hem topu savunmadan alacak hem de topu forvete götürecek topçumuz yok, epeydir yok. eskiden ayhan bu işleri becerebiliyordu. öncelikle gençliğin verdiği güç de vardı, iştah da vardı, bıkmışlık yoktu. ama artık eskisi kadar güçlü değil elbette. aynı iştahla oynamaya çalışıyor ama olmuyor işte. belki bıktı, belki sıkıldı. neyse ne. ama ayhan zorla oynamadığına göre. eee, ne konuşuyorsunuz o zaman. ayhan gitse ne olacak, yerine daha iyisi gelmediği müddetçe ayhan bu takımda oynar. alan saçlara ve tırnaklara olur. bana bir şey olmaz. aynen mamleketin seçimlerinde olduğu gibi. güçlü bir alternatif çıkarmadıktan sonra kıçını yırtsan ne yazar, adam %50'yi alır yürür.

    serkan kurtuluş : hala genç, hala eline geçen şansın farkında değil. kaçıncı sezonu galatasarayda bilmiyorum ama elinde o kadar önemli bir şans vardı ki. bazen bu işler böyle olur. şansını kullanamayan gider.

    detaylı futbolcu incelemesinden sonra, mevzuyu bağlayayım. bir futbolcu bir takımda zorla oynamaz. yani genelde. bahsettiğim gibi eğer hocanın, başkanın çıplak fotoğraflarıyla şantaj yapmıyorsa. herkesi aklı başında ve profesyonel kabul ederek söylüyorum, hiç bir hoca kendi bacağına kurşun sıkmaz. bu adam fatih terim de olsa, frank rijkaard da, captano da olsa farketmez (kendi sitende yazmanın güzelliği; teknik direktör olarak terim ve rijkaard'la aynı cümle içinde yer alabiliyorsun, torpile hayır !).
    takıma zarar verdiğini düşündüğü oyuncuları oynatmaz. böyle şeyler ancak okul takımlarında, mahalle takımlarında olur.*
    ayrıca ille de gönderilsin denen adamlar iyi kurulmuş, özgüveni yerinde, fizik olarak güçlü takımlarda iş yapar. yukarıda örneği var, hem de mustafa sarp.

    haaa, bu adamların bazıları için virüs diyenler var, bütün takıma hastalığı sirayet ettirdiklerini söyleyenler var. yok daha neler. örneği verirken dikkat etmek gerekir. serdar özkan'ı, ali turan'ı hatırladınız mı, yukarıda yazıyor. takım düze çıktı di mi devre arasında.

    ulan ali turan deniz seki ile gününü gün ediyor, mustafa sarp tuğba ekinci'yle takılıyor biz de bu adamlar hakkında atıp tutuyoruz. valla bilgin gökberk haklı. tuttuğu takımı veya partiyi kendi hayatının önüne koyan adamdan bi bok olmaz mealinde bir şeyler diyor ya, %100 haklı. aklımdayken ne deniz seki ne de tuğba ekinci tipim değiller, karışmasın.

    mevzuyu bağlayamadık yan gitti. son deneme :
    bir takımın iyi olması için gidecekler değil gelecekler önemlidir. eğer gidecekler sizin sandığınız gibi önemli olsaydı, zamanında fatih kaptan'ın* çoktan kovulması gerekirdi.
    benim bu yorumum %100 doğru değil elbette. milyonlarca galatasaraylı 14 sene şampiyon olamamızı fatih'in takımda olmasına bağlıyor, sadece uğursuzluk anlamında değil, takıma zarar verdiğini de düşünürler. eh, her konuda haksızlar diyemem.

    galiba sonunda bağladım, bir işe yarayacak mı? asla. yazı uzun gelen okumayacak, okuyan canı nasıl isterse öyle yorumlayacak falan. hem zaten, bizim buralarda hem nalına hem mıhına vuranları pek sevmezler. başbakan bile ne diyor "bitaraf olan bertaraf olur". ona göre.

    siz yine de ; sakin olun, hayat sizin.
  • 2
    2023-2024 sezonu ara transfer dönemimde gönderilmesini istediğim oyuncular;

    tanguy ndombele: hiçbir katkısı yok olmayacakta kendimizi boşyere kandırmayalım.

    cedric bakambu: bayern maçında attığı gol bence son golü. top kontrolü yok, pas yok, pres yok!

    jose angel esmoris tasende angelino: galatasaray’ın oyuncusu değil. 1-2 maç dışında vasatı geçemedi. 9 milyon € verilip alınacak bir oyuncu asla değil.

    sergio oliveira: eğer almak isteyen biri varsa gönderebilmeliyiz. arkadaşlar bazen 3-5 bakmadan vedalaşmak gerekir.

    victor nelsson: oyuncu alabilmemiz için isteyene şimdiden hayırlı olsun. 10 civarı bir kaynak çıkarabilirsek orta sahaya iyi bir isim alabiliriz.

    hakim ziyech: senden benden bağımsız mutsuz olduğunu ve gideceğini düşünüyorum. pasları oyun görüşü iyi ancak bir takım soru işaretleri var. önümüzde ki maçlar açıkca belli eder.

    dries mertens: arap ligine satılacağını düşünüyorum.

    şu oyuncularda hangisi gitse çok ah vah ederiz?
    hangisine yangın yaparız?
    bence bizim olayımız burada bu takımda icardi, torreira, davinson, kerem, muslera ve abdülkerim tarzı oyuncular çok yoruldu. malesef yukarıda saydıklarımın hiçbiri bu yorgunluğa çare olamadı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın