https://twitter.com/...s/794676170143002624 selçuk inan hakkında şöyle bir video var bir
taraftar tarafından çekilen ve bayağı popüler olan.
ben de kendisini hiç sevmiyorum
koyu bir galatasaray taraftarı olarak gerek karakteriyle, gerek ise futboluyla. karakter olarak sevmiyorum çünkü karakterli biri kaptanı olduğu takımın maçında bu kadar leş, ruhsuz futbol oynamaz. kimse demiyor neden kötü pas veriyorsun, neden kötü şut atıyorsun, neden çalım atıp adam eksiltemiyorsun diye. biz neden mücadele etmiyorsun, korkak oynuyorsun ve takıma engel oluyorsun diyoruz.
neyse konumuz video. ne kadar kendisini hiç sevmesem de bu adam bu
kulübün futbolcusu ve kaptanı. benim dünya görüşüme göre terörist adamın
* bile annesine küfür edilmez
-ki şuan konu benim dünya görüşüm değil- ve bu arkadaşın desteklediği takımın futbolcusunu adam akıllı eleştirmek veya protesto etmek yerine ona
ana avrat düz giderek yardırması ve
insanların da buna destek vermesi tiksinç birşey.
dinler, siyasi partiler ve spor kulüplerinin insanları ortak bir amaç altında bir çatıda toplamaktan ziyade insanları ayırdığını, birbiriyle
rekabete, kavgaya ve hatta savaşagirmelerine neden olduğunu gördükçe hepsinden daha da tiksiniyorum. bu düşünceler yıllardan beri zihnimden geçen şeyler ve bugün bu olayla bunun bir patlaması olarak hayatımda çok ama çok kritik bir karar alıyorum ve
bugünden sonra galatasaray'ı tutmayı bırakıyorum. zaten
ateist bir bireyim ve bir siyasi partiye üye değilim. ne inanç konusunda ateizmi savunmak için konuşurum ne de siyasi muhabbetlerde bir partiyi savunur onun koruyucusu olurum. seçimden seçime yaşadığım ülkenin geleceği için doğru olacağını düşündüğüm partiye oy veririm o kadar.
bu videoyu çeken
cahil, çomar arkadaşıma da bu nedenle teşekkür ediyorum. sayesinde bugün dünya görüşüme zıt olarak davrandığım bir hareketten vazgeçiyorum. koyu bir galatasaray taraftarı olarak bugünden itibaren takım tutmayı bırakıp belirli bir futbol kulübüne koyu destek vermekten vazgeçiyorum. futbolu yine
seveceğim, maçları yine
izleyeceğim ama sırf bir kulübe bağlı olup onun
bir sezon güzel, bir sezon boktan futbolunu izleyip futboldan mahrum kalmaktansa o sezon çok güzel futbol oynayıp gerçek bir futbolseveri
futbola doyuracak olan kulübün maçlarını takip edeceğim. örneğin
başakşehir, barcelona, manchester city şuan aklıma gelen ilk örnekler. düşünsenize sırf çocukluktan gelen bir alışkanlıkla bir kulübe bağlandığınız içi
n o kulübün rakibine, oyuncularına, taraftarlarına küfürler ediyorsunuz,
cebinizde para olmasa bilebelirli insanların cebini doldurup maçını izliyorsunuz, onları zengin edip alakasız bütün ürünlerini alıyorsunuz, en yakın arkadaşınızla, babanızla, sevgilinizle, müdürünüzle, sokaktaki herhangi bir adamla tartışıp birbirinizi kırıyorsunuz. bunu yapacağınıza o sene güzel futbol ortaya koyan başakşehir'in maçını çok istersen gerek o sezon formasını alarak, gerek stadına giderek destekleseniz, ertesi sezon güzel bir performans gösteren fenerbahçe'yi izleyip sezon sonu şampiyonluğunu kutlasanız daha kötü mü olur?
ha kutlama demişken, maalesef biz sevinmeyi de bilmiyoruz. daha dün en basitinden iğrenç bir insan olmasına rağmen
kendisi de insan olan emre belözoğlu'na galatasaray 1-0 öne geçince "oooov all sana .. çocuğu emre girdi mi lan" diye öküzler gibi haykıran ben ve nice taraftarlar, şampiyonluk kutlamasına gidince bile "kadıköy'de cimbom ananı...." diyen taraflar da yine sen, ben ve diğerleriydik. takımın bir başarı sarf edince bile başkasına küfür etmek ne kadar iğrenç bir şeydir yahu?
kimin ne yaptığı hiç umurumda değil ama ben bugünden sonra ne galatasaray'ın ne fenerbahçe'nin ne beşiktaş'ın taraftarıyım. ben bundan sonra yalnızca güzel futbol oynayan takımın
izleyicisiyim. kendimi hiçbir kulübe ait hissetmeden sadece zevk almak için izleyeceğim. tekrardan bu videoyu çekip onunla birlikte kendimden de tiksinmeme sebep olan sığıra teşekkür ediyorum. umarım herkes bu hayatta
bir şeylere körü körüne bağlı olmaktan, kendisi gibi olmayanlara karşı
kin ve nefret duymaktan vazgeçer. bu iğrenç dünya güzelleşecekse bunun tek yolu bu olacaktır.