bu başlık altında işini bilen bir iş insanı olan
wanda nara'dan bahsetmek istiyorum. icardi'nin galatasaray'a her iki gelişinde de önemli karar verici. geçen sezon demeçleri zaten ortada, icardi'yi galatasaray'a gelmeye ikna eden kendisiydi. bu sene de hem sağlık durumu hem de potansiyel seçenekleri göz önünde bulundurunca yine esas karar vericinin kendisi olduğunu düşünüyorum. icardi kendisine bu kadar düşkünken gitmeyelim diye tuttursaydı bu transfer imkansızdı benim gözümde. ama göz ardı edilen ya da görülmek istenmeyen bir konu var. bana da aslında bu mevzuyu göz ardı etmek daha hoş geliyor. o da arabistan'dan gelen astronomik teklifleri reddetmekleri gerçeği. aslında sadece ertelediler.
wanda ve icardi tek başlarına çalışmıyorlar, etraflarında menajer ve temsilciler var. mutlaka oturup konuşmuşlardır. geçmişteki çin'in yaptığı şeyi daha sağlam bir ekonomiye, futbol bağına ve coğrafyaya temellendirerek yapıyor araplar. ekonomi daha sağlam çünkü halka değil, şahıslara ait çok büyük bir ekonomik zenginlik söz konusu. futbol bağı daha sağlam çünkü arap yarımadası on yıldır avrupa futbolunda önemli söz sahibi. coğrafya daha sağlam çünkü avrupa'ya mesafe ve saat dilimi olarak yakın. dolayısıyla futbolcular eşlerini, ailelerini taşımak zorunda kalmadan ve kolay ulaşabilir mesafede top oynuyorlar.
suudiler bir trend yaratıyorlar ve bu trende yakın zamanda katar ve birleşik arap emirlikleri başta olmak üzere yarımadanın diğer zenginleri de dahil olabilir. futbolu satın almak o bölgenin en büyük amaçlarından biri. trend yaratmanın bazı ön koşulları var. birincisi sürdürülebilir olmalı, ikincisi her zaman beslenmeli. bu şu demek, muhtemelen avrupa'da belli seviyenin üstündeki her oyuncuya bir süre daha iki ya da üç yıllık astronomik kontratlar vermeye devam edecekler. ama o sürenin sonunda ne olacak? o oyuncuyu başkasıyla değiştirecekler. iki yıl sonra benzema, kante veya ronaldo ile kontrat yenilemeleri bu kadar ses getirmez ama lewandowski'yi, neymar'ı, kevin de bruyne'u yarımadaya getirmeleri ses getirir. bu da şu demek; icardi önümüzdeki en az üç yıl boyunca o kontrat teklifini almaya devam edecek. ama arabistan'da ömrü şimdi de gitse sonra da gitse iki belki üç sezon. doğal olarak verdikleri karar şu; o parayı şimdi kazanıp üç sene sonra arjantin'e mi dönecekler yoksa prime döneminde avrupa'da kalıp emekliliği mi orada yaşayacaklar? para karşı konulamaz bir gerçek olsa da doğru planlama ile sadece zamanı erteleyerek o parayı tekrar kazanmak mümkün ve kurguladıkları iş modeli de bu.
sonuç? o ekonomik kazancı illa ki sağlayacaklar. o pazar büyüyecek ve devam edecek çünkü. işi moda olan wanda milano ve paris'ten sonra bir süre istanbul'da yaşayacak. icardi prime dönemini avrupa arenasında, sevildiği ve sevdiği bir kulüp ve insanlarla geçirecek. gelişimleri için baba sevgisine en çok ihtiyaç duydukları yaşta olan kızları ailesiyle beraber yaşayacak. aynı zamanda psg'den aldıklarından belki bir tık fazla net kazancı sponsor ve kulüp desteği ile de kazanmaya devam edecekler. win-win-win-win... her türlü kazanç durumu. üstelik sadece icardi ve ailesi değil bizim için de hem sahada hem saha dışında win-win durumu söz konusu. müthiş bir iş birlikteliği olarak okumak mümkün.
tüm bu anlattığım sebeplerden dolayı
allan saint-maximin ya da
sergej milinković-savić gibi 26-30 yaş aralığında bu transferlere konu olan futbolcuları anlamıyorum. avrupa'da bir süre daha kalıp daha sonra bu transferi yapmak kolay olmasa da doğru karar gibi geliyor. iki yıl sonra avrupa'da gerçekten adını hatırlayan kalmadığında, tanıtım getirisi olmayan bir saint-maximin kıçına tekme vurulduğunda harıl harıl takım aramayacak mı avrupa'da kendisine? yüksek yıllık ücretleri almaya alışmış ve prime dönemini hedefsiz bir ortamda geçirmiş bir topçuyu tüm yeteneğine rağmen hangi avrupalı büyük kulüp alacak? tüm yeteneğine rağmen hulk veya elkeson dönmeyi başarabildi mi? yannick carrasco kariyerine çin molası verdiği için atletico seviyesinin üstüne hiç çıkamadı. o gün çin'e gitmese belki de sıçrama yapacaktı. yine aynı şekilde cedric bakambu villarreal'den çin'e o yaşta gitmese belki bugün arabistan'a gitmiş olacaktı. tabi o günlerden bugünleri görmek imkansız, adamlar bir anda çıktılar ortaya o yüzden bakambu'ya bir şey diyemem tavanı zaten villarreal, atletico seviyesiydi ama carrasco gerçekten parayı daha öne çekti. ya da herkesin bildiği örnek, bütün yeteneğine rağmen oscar hiç dönemedi avrupa'ya. dönmek de istemedi ama artık istese de dönemiyor. 32-33'ten sonra zaten alınabilecek bir kontrat için prime dönemini heba etmedi icardi. son derece akıllı bir hamle ve bunda bence wanda'nın da payı büyük. o ayrılık bir gün gerçekleşecektir tahminimce. gerçekleşmeyebilir de. ama o güne kadar araplara bol buldukları yağ ile istedikleri gibi takılmaları ve bizden uzak olmaları temennisindeyim.