çok ama çok zor geçecek sezondur. türlü rezillikler bizi bekliyor gibi hissediyorum.
hiç negatif basmak istemem ama baştan hissettiklerimi bi söyleyeyim.
3 ağustos 2024 galatasaray beşiktaş maçı ile ilgili de değil. bu maçtan önce de böyle düşünüyordum.
bizim takım iki senedir harika aile ortamı gösteriyor gibi geliyor. ama aslında işin aslı öyle değil. takımda bariz gruplaşmalar var.
bir güney amerika gruplaşması var mesela. ıcardi torro muslera, bunların yanında yer alan bir kerem var. keremle kötü olan bir barış var. kerem’le forma savaşı olduğu için yakın olmayan, ve kerem’le uzak olduğu için en yakın çalışması gereken icardi ile de soğuk olan bir zaha var. stoper hakkında formayı kaybettiği an sorun çıkaran nelsson abdülkerim ikilisi var, kalitesi ikisinden de iyi olduğu halde sesini çıkarmadığı için kullanamadığımız davinson var.
bütün bu gruplaşmaları ve sürtüşmeyi hepimiz farketmişizdir bence, farkedilmemesi mümkün değil. ama bi şekilde bunu iyi yönetiyorduk. aile havasını veriyorduk. okan hocanın başarısı bunda etken, ama görüyoruz ki, hatta bir kere daha görüyoruz ki en büyük etken erden timur’muş.
burada en temel, bizi en etkileyecek şey icardi’nin durumu. wanda’dan yeni ayrıldı. şu an o aidiyeti veremezsek geçmiş olsun, şimdi bile başladı, üç beş haftaya sesler yükselmeye başlar, sonra icardi’yi sonsuza dek kaybederiz.
ıcardi’yi kaybetmek, hele ki başarısız skorlar gelirse, torro’nun aidiyetini kaybetmek demek.
neyse. dursun aydın özbek denen şahıs yine yaptığı saçmalıklarla üç beş seneyi daha çöpe atacak gibi. bu kadar pahalı ve egolu bi kadroyu metin öztürk gibi monşerlerin elinde piç etsin de, ondan sonra uğraşırız borçlarla ffp ile falan.