491
bir adet katıksız orospu çocuğunun cümle aleme göstere göstere şampiyonluğumuzu çalacağı sezondur.
ilahi adalet nasılsa tecelli edecek diyen balık hafızalılar unutmuş olabilir ama ben hala billong’un bacağına dövme yaptırdı yalanıyla beşiktaş’a averaj kastırılan maçtayım, beşiktaş-alanya maçı haftasında alanya’nın maça nevzat demir tesislerinde hazırlanmasındayım, marafona’nın kolları olduğunu unutarak yedirmeye çalıştığı gollerde, kale önünde kaçırılan pozisyonlardayım. aramızda içi çok rahat olanlar unutmuş olabilir, biz hatırlatalım. galatasaray o sezonu bir gol averaj eksiğiyle 2. sırada tamamladı. ama…
galatasaray’ın söz söylemeye, itiraz etmeye hakkı yoktu. çünkü geçmiş sezonlarda ve sonunda şampiyonluğumuzun çalındığı sezonda aleyhine yaşanan skandallarda galatasaray yönetimi kafasını kumdan çıkarmamayı tercih etmiş, apaçık mobbing uygulanan hocasının ve takımının arkasında durmamış, tıpkı lehimize karar vermemek için kafasını başka tarafa çeviren hakemler gibi görmezden gelmek istemişlerdi bugünün ekilen tohumlarını.
sabrı taşan taraftarın gazını almak için ise bazenleri ‘fenerbahçeli dayılarımız, beşiktaşlı amcalarımız var, onlar bizim kardeşimiz’ temalı açıklamalar yapılmış, böylece artarak giden profesyonel kötülük adeta normalleştirilmiş ve kartopu etkisiyle günümüze gelmesine sebep olunmuştu.
galatasaray taraftarı o zaman her açıklamada fenerbahçe beşiktaş anamız babamız edebiyatı dinlerdi, şimdi ülkemizin bekası, insanları germeyelim, itidal masalları dinliyor. bu senaryoda değişen tek şey karşımızdaki örgütlü yapının etki alanı, yani kötülüğün dozajı.
her sene sistematik bir şekilde artarak devam eden aleyhimize skandallara, kör göze parmak sokarcasına yapılan atamalara, verilen cezalara, maçlarda alınan kararlara, atılan iftiralara karşı halen net bir protesto başlatamayan, bir ateş yakamayan, bir eylem planlayamayan galatasaray yönetimine yazıklar olsun.
şikenin alenen yapıldığı, adam satın almanın ulu orta belli olduğu bu lige, bu kokuşmuş adalet düzenine, bunca şey olurken sadece itidal çağrısı yapmayı becerebilen bu yönetime lanet olsun.
******************************
yukarıdaki entryi 4 nisan tarihinde depolamışım.
dün rezalet bir oyunla, aptal bir rehavetle geçmiş tüm sezonları, daha bu sezon yaşanan onca skandalı unuttuk ve sanki şampiyonluğu ilan etmiş gibi tüm hafta seçim konuştuk, florya konuştuk, kemerburgaz konuştuk, transfer konuştuk, takıma izin verdik. camia olarak reaksiyon vermede, eleştiride nasıl bir numaraysak, balık hafızalı olma konusunda da bir numarayız. bizi düşman edinenlerin bir an bile uyumadığını, ne kadar ileri gidilebildiğini, şampiyonluğun nasıl şartlarda bu haftaya kaldığını çabucak unuttuk ve daha sezon bitmeden 25. şampiyonluk, 5 yıldız gibi başlıkları gündemde tuttuk sözlükte bile.
bu kadar alenen satılmışlıkların görüldüğü, bunların bu kadar ileri gidilerek yapıldığı sezonda bir an olsun içim rahat olmadı ve ilk satırda yazdığımı tekrarlıyorum. çalacaklar. çünkü bir kere göstere göstere çaldırdın ve eyvallah dedin, dünya basını konuştu sen bahsini bile açmamayı tercih ettin. o yüzden özellikle senden çalabileceklerini biliyorlar. bu sezonu da elinden çalacaklar galatasaraylı. haberin olsun.
bir galatasaraylı olarak her yıl daha da artarak devam eden bu sistematik yozlaşmaya başını eğen, isteyenin ensesine vurup lokmasını aldığı kişilerin takımımı yönetmesini, itibatımıza dokunulmasına yol açan o gediğin her geçen gün daha da genişlemesine lanet ediyorum, isyan ediyorum.
iş hesapları yapmayan, galatasaray’dan başka hiçbir şey düşünmeyen düşman olana düşman olacak, savaş diyene savaş, vurmaya çalışana her alanda iki misli vuracak yönetimler ve başkanlar istiyorum.
galatasaray’ın çaldıracak daha fazla şampiyonluğu yok, galatasaray’ın kaybedecek bir anı bile yok. galatasaray yıllardır bunları yaşamayı, yarışa her seferinde geriden başlamayı hak etmiyor.
senin bu düzen içerisinde kaybedecek bir puan lüksün bile yok ve sen her yapılanı sineye çekip adaleti sağlamadığın sürece şampiyon da olsan sezon sonuna kadar diken üstünde ve son ana kadar tetikte maçları izleyip bu stresi yaşamak zo-run-da-sın. çünkü senden çalabildiklerini gördün, yaşadın.
galatasaray’ın hesaplarını kendin hesaplarının önünde tutanların galatasaray’ı yöneteceği güne kadar..
istifa, istifa, istifa!!