• 202
    geçen seneki
    şanssızlıklar olmasa en iyi kadrosu olan, orta saha alamasalar bile galatasaray,

    geçen seneki kocamanlar hariç kadroyu koruyup, 3-4 isim ekleyen başakşehir,

    ali koç rüzgarıyla lige girecek fenerbahçe arasında geçecektir.

    içi boşaltılmış bütçesiz trabzon ve beşiktaşdan hiç birşey olmaz. sivas bu sene dağılmış durumda zaten. alanya ve kasımpaşa nın bu senenin sürpriz takımları olacağını düşünüyorum.
  • 204
    1. haftanin sonuna yaklasilirken hic beraberlikle sonuclanan mac oynanmamis sezon.

    istatistiklere merakli sultans of europe bu konuda tarihte yine boyle bir baslangic yapilip yapilmadigi konusunda hepimizi bilgilendirebilir.

    edit: meyyus ve sultans of europe sagolsun, ilk haftasi hic beraberlik olmadan gecilen tarihteki sezonlar 62-63, 68-69, 69-70, 72-73 ve 18-19 sezonlariymis.
  • 205
    normal zamanda bile cok absurd islerin yasandigi bir ligimiz varken, bu yil eklenen cesitli sebeplerle cok ilginc seyler yasayacagimizi dusundugum, cok farkli dinamiklerin olacagi sezon. bu sebepten kimin sampiyonluk yarisi verecegi, kimin dusecegi gibi seylerin kestirilmesi guc. dedigim gibi normalde bile sacma sapan seyler olabiliyor, sezon icinde 3-4 hoca degistiren, yonetim olarak inanilmaz kotu isler yapan takimlar, ligin bir donem en iyi futbolunu oynayan takim olabiliyor. hocasini kovan takim, bir sonraki hafta deplasmanda buyuk takimla oynasa bile cikip mac alabiliyor yuksek istatistik oraniyla. ne bileyim planli programli gitmeye yeltenen takimlar, 5.hafta havluyu atip perisan olabiliyorlar, 35 yasinda topcular ligi domine edebiliyorlar.

    bu sezon turk futbolunun gordugu en absurd kararlardan biri olan 21 takimla oynama garabeti ve pandemi yuzunden seyircisiz oynanma durumlari yuzunden cok daha zorlasti bir seyler ongorebilmek. ev sahibi-deplasman faktoru ligimizde onemliydi ornegin, sert anadolu deplasmanlari, buyuk takimlarin ic sahada seyirci baskisiyla hakem ve rakibin ustune cokebilmesi gibi seyler hafifleyecek illaki. her takim her yerde her seyi yapabilir. sezonun asiri uzunlugu sebebiyle de bolca sakatlik gorecegimizi dusunuyorum, takimlarimizin genelde fizik durumlari, antrenman metotlari malum, kaldirilmayacak bu kadar mac. bu sebeple de cok fazla surpriz oyuncu cikisi olacaktir, umarim genc altyapi oyunculari bol bol bu firsati degerlendirirler.
  • 206
    seyircisiz oynanacak olması bizim açımızdan dezavantaj tabii.

    iç sahada özellikle şampiyonluğa inandığımız senelerde 40+ puan alıp şampiyonluğu kolaylaştırıyoruz.

    hakeminden, rakibine kadar çok ciddi bir etkimiz var. fakat işler kötüye gitmeye aday olduğunda da inanılmaz negatif bir hava ile bazı oyuncuları bitiriyoruz.

    belhanda ve diagne buna örnek. latovlevici falan bahsetmiyorum.

    tabii deplasmanda da taraftarların etkisiyle birlikte sinen ve dayak yiyen bir galatasaray var birkaç sezondur. yani melo'lu, sneijder'li kadrolar ezdirmiyordu kendisini ama şu anki kadro biraz süt, tabiri caizse.

    arda turan transferi burada o açıdan iyi oldu. fenerbahçe'deki emre belözoğlu'nun saha içindeki o sindiren halleri arda'da da var. belhanda da geri vitesi olmayan bir isim ama işin picligini bilmiyor. kendisini attırma potansiyeli yüksek. luyindama ve marcao da iyice ligin ağası oldu. o iyi oldu, rakip forvetleri sindiriyorlar.

    ben bu yıl özelinde seyircisiz oynamanın bizim avantajimiza olabileceğini düşünüyorum. şöyle ki 40 maç yapacağız ve uzun vadede iyi top oynayan takım içeride ve dışarıda daha yüksek puan alacak.

    kadro kalitemiz ve oturmaya başlayan oyunumuzla yüksek puan ortalaması yakalayabiliriz.

    aklıma ilk gelen mesela sivas deplasmanı. 8/8 sonrası o maçtaki oyunumuz 3 puanı alacak oyundu ama gerek şanssızlık ve gerekse taraftarın itmesiyle sivas'ta 2 puan bırakmıştık.

    iç sahadaki geri dönüşler belki zor olur ama deplasman puan ortalaması artacaktır. yine hakemlere özel talimat gelmezse tabii...(!)
  • 210
    1. haftası çaykur rizespor- fenerbahçe maçı ile başlamış, hatayspor-başakşehir maçı ile bitmiş yeni futbol sezonumuz.

    haftanın dikkat çeken takımları: oyun olarak en büyük dikkati çeken takım bence galatasaray oldu. ilk 60 dakikanın her dakikasında sahada ne yaptığını bilen, tempo ve hızlı pas oyununu oynayan bir takım gördük. optacan tarafından xg 4.19 hesaplanan bir maç izledik ki, gaziantep'te günay ortalama üstü bir performans vermese farkın çok daha açılması çok daha muhtemeldi. 60'dan sonra tahminimce hafta içi neftçi bakü maçından dolayı takım vites düşürdü, kulübeden gelen babel-ömer-jimmy-diagne gibi oyuncular da henüz bu takım ve oyun düzenine hazır olmadıklarını gösterdiler. haftanın diğer dikkat çeken takımları ise son şampiyonu yenen ömer erdoğan yönetimindeki hatayspor ve ilhan palut yönetimindeki göztepe oldu. her ne kadar beşiktaş trabzon'da 3-1 gibi net bir skorla derbi kazansa da benim için dikkat çekici bir performans değildi. 1 şapkadan çıkan ve boydun muhtemelen 2 sene daha atamayacağı bir gol, 1 saçma(saçma derken oyuncunun yaptığı salaklık bir saçmalıktı) penaltı, 1 kırmızı kart ile zaten kaostaki trabzonspor'u çözmek zor olmadı.

    haftanın dikkat çekici oyuncu performansları: haftanın en iyi kaleci performansını bence fenerbahçeden altay bayındır verdi, takımını oyunda tuttu ve yediği golde yapabileceği hiç birşey yoktu. en iyi defans olarak belki duygusal bir tercih olacak ancak omar elabdullaoui'ı seçtim. bir lokomotif edasıyla hem sağ kanadı otoban yaptı, hem sofian feghouli'yi oynattı, hem de defansı tuttu. en sağlam orta saha performansı beklentileri fazlasıyla gerçekleştiren ve ben burdayım diye bağıran taylan antalyalı'dan geldi. forvet kısmında ise hatayspordan adama traore'nin de inanılmaz bir çabası ve bu ligde fark yaratabilecek bir yeteneği olduğunu gördük. haftanın en iyi jokeri ise erzurumspor'un geri dönüşünün en büyük pay sahibi olan oltan karakullukçu vardı.

    haftanın golü: bence haftanın golü göztepe forması ile zlatko tripic'ten geldi. uzaydan vurdu adam resmen ve muhteşem bir noktaya gitti. bu tarz goller, tamam güzeldir ancak altındaki emek görece daha azdır. antalyaspor'un gençlerbirliği'ne attığı ilk gol hazırlanış açısından harikaydı, ligimizde goller genellikle karambol,bireysel hata ve duran toplar üzerinden gelirken, antalyapor bünyamin balcı ile çok organize bir gol attı. keza galatasaray'ın antepe attığı 2.gol de gayet güzeldi. tebrikler emre kılınç ve takım.

    haftanın teknik direktörü: ömer erdoğan. bence net. başakşehir'in sağ kanadını kitleyerek oyunu tamamen yeni kurulmuş hasan ali kanadına yüklediler önce durdurup sonra vurdular. analiz olarak iyi çalıştıklarını düşünüyorum.

    haftanın hayal kırıklığı gösteren oyuncuları: trabzonspordan flavio hem kırmızı kart hem penaltı ile kabus gibi başladı lige. gençlerbirliğinin çok büyük umut vaadeden topçusu berat özdemir de 34 yaşındaki hakan özdemir ile aynı noktadan başladığı deparda 15 metre geride bitirerek hazır olmadığını gösterdi ki atak da golle sonuçlandı ve gençlerbirliği'nin fişini çekti. fehmi mert günok da kendi kalitesine yakışmayan 2 gol yiyerek lige kötü başladı

    hayal kırıklığı gösteren takımlar: başakşehir, trabzonspor ve gençlerbirliği. bu üç takımda kendisinde büyük sorunların olduğunu gösterdi. yeni malatyaspor'u yazmadım çünkü malatyanın hayal kırıklığı vaadetmesi için öncesinde bir takım umutlar vermesi gerekiyor. zaten kötü bir takımdı, zaten bir beklenti yoktu, zaten yenildiler.
  • 211
    merak ettiğim bir husus var. daha sezonun 2. haftasında görülen antalyaspor örneği gibi, ki sezon içerisinde birçok takım kaçınılmaz olarak yaşayacak bu durumu, x takımda çıkan toplu korona virüs vakalarında süreç nasıl işleyecek. inanılmaz karmaşık bir durum.

    bu sene sıkışık takvimden dolayı hafta arası da maçlar var.

    örnek olarak x takımı hafta arası çarşamba günü y takımı ile maçını oynadı, üstüne pazar günü bir maçı daha var. cuma günü yapılan testlerde a takımdan 20 kişinin korona virüs pozitif olduğu anlaşıldı. böyle bir durumda federasyon başkanının daha önce söylediği gibi kalanlarla devam edilecekse eğer ;

    1) x takımının çarşamba günü oynadığı y takımından herkes risk altında.

    2)federasyon başkanının söylediği kalanlarla devam edeceğiz deki kalanların tamamı risk altında. o pozitif çıkan 20 kişi ile aynı takımda olup, aynı tesisleri, aynı otobüsü kullanıp kimseye bulaşmama gibi bir durum var mı?

    3)x takımdan kalanların hafta sonu sahaya çıkıp oynayacağı rakip z takımının tamamı risk altında.

    4)daha önce vaka görülmemiş y takımı x ile oynadıktan sonra hafta sonu karşılaşacağı, y'nin rakibi q takımının tamamı risk altında bir hale gelecek.

    görüldüğü üzere bu sıkışık fikstürde tek bir takımda çıkan korona virüs vakası 4 gün gibi kısa bir sürede 4 takımı şüpheli veya korona pozitif hale getiriyor. daha bu takımların türkiye kupası maçı olma ihtimali, avrupa kupası maçı olma ihtimali, eğer hafta arası maç varsa 3, yoksa 6 gün sonra ligde karşılaşabileceği rakiplerden olacağından bahsetmedim bile.

    birde lig 40 hafta, bazı takımlar avrupada da mücadele edecek, türkiye kupası, avrupa uluslar ligi, sezon sonu avrupa kupası derken oynanamayan bir maçın koyulabileceği herhangi bir boşluk yok.

    daha ligin 2. haftasında antalyaspor'dan 50 vaka çıkıyorsa bu ligi idame ettirme şansı yok federasyonun. ya korona virüs görmezden gelinip her şey seyrinde devam ettirilecek. yada bu lig oynanmayacak. iş kontrol-tedbir ile idame ettirilebilecek sınırı çoktan geçti maalesef.
  • 212
    2. haftası yeni malatyaspor - göztepe maçı ile başlamış, fenerbahçe - hatayspor mücadelesi ile bitmiş, oynanan 10 maçta 17 gol atılarak zevksizliğin dibine vurulmuş sezon.

    haftanın dikkat çeken takımları: o kadar kötü bir haftaydı ki, 10 maçın 6'sı berabere bitti. dikkat çekici iki performans galatasaray ve alanyaspordan geldi. galatasaray oyunu ile yine bu ligin üstünde olduğunu göstermesine gösterdi ama bunu bir de eski şampiyon karşısında yapması takdire şayandı. alanyaspor sessiz sedasız 2'de 2 yaptı. oyunları geçen seneki erol bulut performansına göre daha sistematik ve daha ofansif. hatayspor ve antalyaspor zorlu deplasmanlardan puan çıkarmayı başarsa da ben daha çok karşısındaki rakiplerin hazır olmayışına yoruyorum bu durumu.

    haftanın dikkat çeken performansları: haftanın kalecisi bence galatasaraydan fatih öztürktü. kritik kurtarışlarla maç hem 1-0 hem de 2-0 iken yaşanacak korkunun önüne geçti. "handling" dediğimiz kurtarış esnasında topu kavrama özelliğinin düşük olması onu savruk gösterse de, muslera gibi bir kalecinin yokluğunu, son şampiyona karşı oynanan "yeni nesil suni derbi"de hissettirmemeye çalıştı ve başardı. 2 gol yemesine rağmen gazişehir gaziantep'ten günay güvençyine başarılı bir maç çıkardı, skor 1-0 karagümrük lehine iken skorun açılmasını engelledi. haftanın en iyi defans oyuncuları hatayspor'dan pablo renan dos santos ve marcos do nascimento teixeiraydı. ikisi de zorlu rakiplerine karşı gayet solid defans özellikleri gösterdiler özellikle renan, her ne kadar hatayspor 11 kişi defans yapmak için çıktı ve yaptı desek de bu işin başarıya ulaşmasındaki en büyük etkendi. marcao için söze gerek yok. haftanın belirgin bir forvet performansı olmadığı için * bu hakkımı orta sahadan daha fazla oyuncu seçmek için kullandım. max gradel, younes belhanda ve salih uçan. max gradelden başlayacak olursak hem çok güzel bir gol attı, hem de ilk maçtan sivas adına her şeyi yaptı, ben buraya oynamaya geldim izlenimini verdi. belhanda ise inanılmaz bir formda, ilk yarıda defansa gelip şut kestiği yerden, ikinci yarı golünü attı. 80'e 40'lık bir alanda kendinden beklenen her şeyi yaptı. çevresinde akıllı ve seri oyuncular olunca oyununun büyüdüğünü gördük. belki motivasyonu başka, belki sisteme daha iyi uydu bilemeyiz ama bildiğimiz şey oynanan 2 haftanın ortalamasında whoscored.com 8.22 gibi inanılmaz bir reytinge ulaştı. keşke hep böyle oynasa dediğinizi duyar gibiyim ama zaten hep böyle oynasa belhanda, belhanda olmazdı. son orta sahamız ise salih uçan. alanyaspor maçının hepsini izleyemedim, ilk yarıdan sonrasını özetlerle devam etmek zorunda kaldım ama hem oyunun her anında, hem alanyasporun gerçekleştirdiği her atakta, ofansif ve defansif olarak onun olduğunu gördük. geçen sene iyiydi, bu sene çok iyi. sezon sonu sözleşmesi bitiyor, büyük ihtimal yeni sözleşme yapmaz ve adı 3 büyüklerle anılır. kendisinden 23 yaşındayken beklenen performansı fizik dezavantajı nedeniyle 26'sında vermeye anca başlayabildi. bundan sonra salması zor gibi duruyor. haftanın jokeri olarak ise 18 yaşında alt ligden gelip, 4 senedir beraber oynayan n'sakala-welington ikilisinin arasına koşu atıp, hem de beşiktaş açık alan bırakmazken bunu yapan gökdeniz bayrakdar olarak düşündüm. inşallah fazlasını da görürüz kendisinden.

    haftanın golü: zaten güzel denecek bence 3 gol var. soner aydoğdu'nun harika asisti ile golü bulan halil akbunar, diagne'nin takım oyununa katkısı sonrası organize bir gol atan younes belhanda ve belki şans belki teknik bilemeyiz ama sağ çatala asan kasımpaşa'lı kevin varga

    haftanın teknik direktörü: bu haftanın teknik direktörü, derbi kazananı fatih terimdir. çok tartışma olmaz diye düşünüyorum. fatih hoca, hırs yapınca, kafasını florya'ya verince nereye giderse gitsin sonuç alıyor. büyük adam.

    haftanın hayal kırıklığı gösteren oyuncuları: birincisi denizlispor'dan hadi sacko. güçlü rakibi analiz edersin, taktik belirlersin,sonra 5-3-2 ile başlayıp 60 dakika skoru 0-0 tutabilirsem, değişiklikler ile hadi sacko'yu yedekten katarım, hızıyla atak yapar golü bulurum diye düşünüyorsun *, sonra bu arkadaş 4 dakika içinde 1'ini kontrol edemediği top sonucunda, 1'ini de kontrol etmeye çalışırken yaptığı fauller sebebiyle iki sarı kart görüp 1haftanın emeğini heba ediyor. prosinecki'ye sabır diliyorum. diğer hayal kırıklarına gelecek olursak, abdülkadir ömür martta uzun süreli sakatlıktan döndü fizik hazır değil dedik, kamp görsün dedik, bunlara rağmen vasatı aşamadı, artık süre ve beklenti baskısına girebilir gibi duruyor. potansiyelini riske etmekte gibi gözüküyor. beşiktaş'tan fabricec n'sakala da inanılmaz kötü bir ofans performansı sergiledi. ne pas, ne orta, ne düzgün bir top kontrolü ile atak başlatımı yoktu. defansif olarak da wellington ile anlaşmazlık sonucu takıma golü yedirince buraya yazılıma hak kazandı. n'sakala taraftar maça gelmeden bi an önce kendini toplamalı, beşiktaş'ta bek oynamak zordur, o kenar çizgi taraftarı kimleri kimleri yedi, bi anda sözleşmeni fesih bulursun. * yine ceza sahasına yazdığım başka bir oyuncu da sylvia lung oldu. lung ben sana hayranım, kayseri izlenebilir bi durumdaysa senin sayende ama bu hafta 2 golde de topu kötü yerlere sektirdin. senin yerine başka kaleci olsa ceza tahtasına yazmazdım, oluru bu der geçerdim ama kaliten belli yeteneğin belli. enner valencia ve mame thiam, sıra sizlere de gelecek ama alışma evresi şimdilik diyelim.

    hayal kırıklığı gösteren takımlar: başakşehir, trabzonspor ve fenerbahçe. bu üç takım da 2 haftadır efektif bir oyun oynayamadı. en oturmuş kadro başakşehir 2'de 0 ile girdi, geçen senenin 2.si denizli deplasmanında kayboldu, artık kaybedecek zamanı kalmayan fenerbahçe hatay'a evinde ciddi bir atak yapamadan maçı bitirdi. kendilerini toparlamazlarsa, bu sıkışık ve sert fikstürde kendilerini hiç ummadıkları yerlerde bulabilirler.
  • 213
    trabzonspor bu kan kayıplarından sonra 5 sene kendine gelemez ve bu senede yarışta olamaz. en iyi ihtimal altıncı olur.

    fenerbahçe geçen seneden daha iyi değil, acayip transferler ve bir mucize olmazsa ise ligi beşinci tamamlar. şampiyonluk oranları filan palavra.

    alanyaspor iyi, ligi dördüncü tamamlar.

    başakşehirspor'un oturmuş bir kadrosu ve oyunu var. ilk üçte tamamlar. kaçıncı olur bilemem.

    fakat unutulan bir rakip var sergen yalçın'lı beşiktaş. şampiyonlar liginde rezil olunca, herkes hesaptan çıkardı. değil. josef de souza, gökhan töre ve vincent aboubakar gibi muhtemel transferler ile gücüne güç katacak. belki de bizi en çok zorlayacak rakip olacak.

    galatasaray 'ın şuanda kadrosu iyi, yedekleri harika. kadro ile çok oynanmaz ise ilk üçte yeri garanti. şampiyonluğun favorisi. fakat faydalı olabilecekken bir futbolcunun gönderilmesi, eldeki çöplerin gönderilmemesi ya da yapılacak lüzumsuz transfer ile pembe tablo her an kaybolabilir. geçen sene galatasaray ikinci yarıya 8'de 8 ile başladı, sonuç?. 2016-2017 sezonuna fırtına gibi başladı, sonuç? 2009-2010 sezonuna 8'de 8 ile başladı, sonuç?

    bence herkesin ayağı yere bassın.
  • 214
    geçen sezonun şampiyonluğa oynayan iki takımı başakşehir ve trabzosporun kötü başlangıç yaptığı sezon. bu iki takım da şampiyonluğa oynayabilecek kadro ve mentalitede değil bu sezon. beşiktaş yine birçok eksikle ve iyi denilemeyecek kadroyla oynuyor. bence kağıt üzerinde en dolu görünen ve rakip olacak kadro fenerbahçe'de ancak onlarda da kadroda uyumsuzluk, hoca yetersizliği, zihniyet problemleri bulunuyor. özetle bu sezon sakatlıksız, kavgasız götürür ve kendi oyunumuza odaklanırsak şampiyon olmak hiç de zor olmayacaktır. fatih terim'in saha içine odaklanması(ki bu konuda en iyi sezon başlangıcını yapmış olabilir) demek bizim için şampiyonluk demektir.
  • 216
    önümüzdeki 5 maç:

    4- kasımpaşa (d) -sonrasında milli ara-
    5- alanyaspor
    6- bb erzurumspor (d)
    7- ankaragücü
    8- sivasspor (d)

    şu 5 maça bakıyorum, bize gol atabilecek tek takım olarak alanyaspor'u görüyorum. o da milli aradan sonra dinlenmiş bir galatasaray'a karşı olacağı için rahat geçeriz bence. en zor maç bence kasımpaşa maçı. takım çok yıprandı. kasımpaşa maçından önce de rangers maçı* var. çok sıkıntılı. ben ama buna rağmen 13 puan yazıyorum bu tabloya.
  • 218
    zirve yarışının uzun bir aradan sonra ağırlıklı olarak galatasaray ve fenerbahçe arasında yaşanacak gibi durduğu sezon. en azından ilk 3 hafta bunu gösteriyor.

    trabzonspor'un camia -özellikle taraftar- olarak geçen sezon kırılma yaşadığını düşünüyorum. zaten normalde de şampiyonluk ihtimali verdiğim bir takım olduğundan değil de hani geçen sezon hatrına bahsini açalım. galatasaray'ın yalnızca 8-10 hafta düzgün bir futbol oynadığı, beşiktaş'ın neredeyse hiçbir döneminde yarışa ortak olamadığı, fenerbahçe'nin şubat ortasında ligi bitirdiği bir sezonda sörloth gibi ekstra bir golcüleri de olmasına rağmen şampiyonluğa ulaşamadılar ki bu yıl sörloth da yok. hocaları da zaten geçici olarak gelip kalıcı olan birisi. geçen sezonki performansından uzak bir trabzonspor bekliyorum.

    beşiktaş, ilk 5 adayı içinde en zayıf halka gibi şu an. geçen yıl sergen gazıyla bir şeyler yaptılar ancak kadro kaliteleri de camiaları da hiç ışık vermiyor. zaten daha sezon başında ciddi tepki alıyorlar taraftardan. ben beşiktaş'ın erken kopacağını hatta sergen yalçın'ın da sezonu bitirmeyeceğini düşünüyorum beşiktaş'ta. zaten beşiktaş taraftarının da bu ara şampiyonluk beklediğini falan düşünmüyorum. onlar yarışı uzaklardan izleyecek gibi.

    başakşehir'in durumu biraz farklı. 16/17 sezonunda ilk kez zirveyi tehdit ettiler, 17/18 ve 18/19 sezonlarında bize yakalanma talihsizliği yaşadılar ve 19/20'de de pandemi etkisiyle şampiyon oldular. yani artık o futbolcu grubu ve camia yıllardır kovaladığı başarıya ulaştı. doymuşluk olabilir. bunun yanında zaten genç olmayan kadroları daha da yaşlandı. bu yaşlı oyuncu kadrosu, daha şampiyonlar ligi başlamadan ve 40 haftalık ligde hafta içi maçları başlamadan 3'te 0 yaptılar. gol dahi bulamadı başakşehir. yani illa ki toparlayacaklardır ancak bütün bu doymuşluk, yaşlılık derken şampiyonlar ligi ve 40 haftalık maratonda işleri çok zor. en azından şimdilik görünen şey, geçtiğimiz 3 sezondaki gibi bir başakşehir performansının zor olduğu.

    şimdi gelelim bu sezon yarışacak gibi duran iki takıma. bizle ilgili şeyleri burada uzun uzun yazmaya gerek yok. zaten sürekli konuşuyoruz. hoca çok konsantre girdi sezona. zaten fatih hoca geçtiğimiz 2 sezonda bile nerelerden dönüp de zirveyi alabileceğini gösterdi. yani fatih hocanın olduğu galatasaray'ın yarıştan kopma ihtimalini ben çok ama çok düşük görüyorum. o yüzden bizim zirve iddiamızı konuşmaya gerek yok.

    fenerbahçe ise aslında bu yarışta ciddi şekilde olup olamayacağını zamanla gösterecek. yani ilk 3 haftada top oynamadı fenerbahçe. ilk 3 hafta boyunca yaptıkları en iyi şey derbide galatasaray'a futbol oynatmamaktı. işin hücum kısmında çok kötüler şu an. tabii yepyeni bir kadro kurdu onlar da. stoperler yeni, bekler yeni, orta saha yeni, hücum yeni. bunların bir kısmı henüz oynamıyor bile. savunmaları iyi gibi duruyor ancak zaten çok fazla savunma oyuncusuyla çıkıyorlar maçlara. yani böyle çıkarlarsa gol yemezler belki ama gol atmaları da zor. bu da değişecektir. yine de kadroları geniş gibi duruyor. umarım onlar da yıllardır olduğu gibi çok kötü bir sezon geçirir.

    benim 20/21 sezonunun ilk 3 haftasından gördüğüm tablo bu. galatasaray şampiyonluğuyla biten bir sezon, 10'lu yıllar gibi kupaları silip süpürmeyi temenni ettiğimiz 20'li yılların başlangıcı olması dileğiyle.
  • 219
    (bkz: knock knock guess who is back)
    aç kapıyı veysel efendi biz geldik.

    adı süper olsa da kendisi vasat altı olan ligimize, 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçından sonra geri dönmüş bulunmaktayız.

    hocamızın ve elbetteki bizim gönlümüz geniş, hayalimizin sınırı yok.
    (bkz: benim hayallerim dünyadan daha büyük)

    ancak futbolda romantizm bitti yıllar önce.
    realist olacaksın abi, seviyeni bileceksin, ona göre hedef koyacaksın.
    (bkz: galatasaray seviyesi/#2921403)

    biz avrupa fatihiyiz demekle olmuyor işte, 20 sene önce kazandığımız uefa kupası ile övünmekten burnumuzun ucunu göremiyoruz.
    bu kafayla bakacak olursak avrupa'nın en büyük kupasını 2 kez kazanmış nottingham forest takımı bugün nerede?

    ben çoğunlukla hocamız fatih terim'e kızıyorum sürekli ama bazen ona da hak veriyorum tâbi.
    kendisi de biliyor babel ve feghouli'nin yavaş olduğunu; hoca da ister elbette onyekuru gibi bruma gibi hızlı oyuncularla top oynamayı ancak transfer durumları malum.

    bundan sonraki hedefimiz ligde şampiyonluk artık.
    allah razı olsun hocamızdan, sayesinde şampiyonluğa doyduk.
    avrupa başarısı dışında yerel ligimizdeki başarılar kesmiyor bizi.
    valla ben şampiyonluktan sonra 1 gün sevinip ertesi gün normal hayatıma dönüyorum.

    yine de galatasaray maçlarını izlemek benim için hayattaki en keyifli şey.

    (bkz: hedef 23)
  • 224
    taylan, emre kılınç, omar gibi oyuncuların beni bağladığı, oğulcan, kerem, ali yavuz gibi gençlerin heyecanlandırdığı sezon. ancak 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçındaki zihniyet devam ederse maçlardan günler önce heyecanlanmanın, hafta sonunu maçlara göre ayarlamanın, digiturk üyeliğini devam ettirmenin bir anlamı olmayacağı sezon.

    fatih hocayı çok seviyorum, bu tercihlerin, bu beklentinin, bu sabırın onda olması beni daha çok üzüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın