ilk 2 haftada 2 galibiyet ile başladığımız sezon. sonra avrupa maçları derken ligdeki devamındaki 3 maçtan 1 puan çıkarabildik. elbette ki telafisi olan bir dönemdi bu. içerideki alanya mağlubiyeti çok üzücüydü.
sonra 9 maçta tam 22 puan aldık. karagümrük mağlubiyeti ve kayseri beraberliği. aldığımız maçlarda özellikle kritik, galibiyet hasretimiz olan deplasmanların hepsinden 3 puan çıkarmaya başladık. iyi bir dönemi liderlikle kapattık ve 2020'yi bitirdik. 29 puandaydık.
2021'e korkunç başladık. önce omar şanssızlığı, sonra antalya-konya maçlarından giden 5 puan, içeride gençlerbirliği galibiyeti ile moral, son olarak ise dolmabahçe"de yenilgi.
şu tabloya bakıyorum.
-18 maçta 33 puan, iyi mi, iyi. çok mu iyi? değil. daha iyisi olabilir miydi? kesinlikle. ama ilk yari fikstürüne bakınca bu puana kim hayır derdi ki?
-şampiyonluk şansı yüksek mi? bütün faktörler bir yana sadece fikstüre bakalım. dibine kadar yüksek. ama faktörleri işin içine katınca ihtimaller değişiyor.
-en gereksiz olay? deplasmanlardaki nefis galibiyetlerin kredisini iç sahadaki saçma puan kayıplarıyla yemek. hem de çıtır çıtır.
-alanya'dan 1, konya'dan en azından 1, kasımpaşa'dan 1 hatta 3, kayseri'den 3 -en beklemediğim puan kaybıydı- antalya'da 3 puan almalıydık. çok farklı yerde olabilirdik.
-önümüzde 4 maç;
denizli
malatya(d)
antep(d)
başakşehir
bu 4 maçtan minimum 10 puan,
sonra;
fener(d)
kasımpaşa
alanya(d)
buradan 4, tercihen 5, zorlasak minimum 7 puan almak lazım.
devamı gelir, her türlü gelir.
(bkz:
süper lig 2020-2021 sezonu)