• 127
    6. haftasını 9 puanla bitirip kendi adımıza yeni bir rekor kırdığımız sezon. galatasaray tarihinde ilk defa 6. haftayı 9 puanla bitirdi. daha önce aldığı en düşük puan sayısı 10 olmuş. bunu iki defa yapıp, ikisinde de şampiyon olamamış.

    tarihin en kötü ilk 6 hafta performansı sergileyen şampiyonu 2010/11 sezonu şampiyonu fenerbahçe. 6 haftada aldıkları 10 puana rağmen sezon sonu 82 puanla şampiyon olmayı başarmışlar.

    galatasaray'ın ise en kötü başlangıç yapıp sezon sonunda şampiyon olmayı başardığı sezon ise 97/98 sezonu olmuş. 6 haftada topladığımız 11 puana rağmen sezon sonu 75 puanla şampiyon olmayı başarmışız.

    tabi bunun zıt örnekleri de var. 2009/10 sezonunda galatasaray ve fenerbahçe aynı anda 6'da 6 yapıp sezona 18 puanla girmeyi başarmış. ama sezon sonuna kadar biri 64 puanda, diğeri ise 74 puanda kalmış. yani iyi başlangıç her zaman eşittir şampiyonluk demek değildir.

    şunu da belirtmek lazım, 18/19 sezonunda ilk defa 70 puan altı şampiyon çıkardı ligimiz. yani fark gittikçe kapanıyor, anadolu daha çok puan alıyor istanbul'dan. yani neden bu sonu da 'en kötü başlangıcı yapıp, ona rağmen şampiyon olduk' demeyelim?
  • 129
    55 puanın şampiyonluk için yetecek gibi durduğu sezon.

    şaka bir yana geçen sezon lig tarihinde ilk kez bir şampiyon 70 puanın altında kalmıştı. *

    bu şekil devam ederse bu sene daha da düşük bir puanlı şampiyon çıkabilir.

    yabancı kuralının verdiği serbestlik ile anadolu takımlarının kadro kalitesi istanbul takımlarıyla mücadele edebilecek düzeyde. bunun üstüne büyük takımların idari veya teknik/taktik eksikliği eklenince herkesin herkesi yendiği bir lig ortaya çıkıyor.
  • 133
    kötü başladığımız sezon. ancak galatasaray'ın olduğu yerde umutda vardır sözünü unutmazsak ve daha 7.haftada olduğumuzu ve rakiplerle hemen hemen uçuk bi puan farkımız olmadığını düşünürsek bu sezonda ipi göğüsleme ihtimalimizin yüksek olduğu sezon olabilir.

    arka arkaya 10 maç kazanıp ve her maç 3-4 gol atacağız diye birşey yok. her zaman işler yolunda gitmeyebiliyor.
  • 134
    7. haftası geride kaldı ve son 30 yılın gördüğü en kötü galatasaray, (şampiyonluk yarışı takımları açısından) fenerbahçe'nin 1 puan gerisinde, trabzon'un da 1 puan önünde, ki yüksek ihtimalle haftayı ts ile aynı puanda bitireceğiz. yani şampiyonluk kaybedilmiş falan değil. ama ocak'a kadar takımın toparlanma ihtimalini çok zor görüyorum. şu an 10 puandayız ve içerde 6 maçımız kaldı. şampiyonluk için 18 puan almak şart. deplasmanlardan* da toplamda 3 puan alabilirsek ilk yarıyı 31 puanda tamamlarız ve çok iyi olur çünkü geçen seneyi 29 puanda tamamlayıp, liderin 6 puan gerisinde olmamıza rağmen şampiyon olmuştuk.
  • 135
    avrupa ve kupadan bağımsız değerlendirdiğimizde ligde önümüzdeki 11 maçın 9-unu kazanabileceğimiz sezon takım. trabzon deplasmanında muhtemelen yeniliriz. beşiktaş deplasmanı ise berabere biter. normalde geçen seneki bjk olsa bizi yenebilirlerdi. ama şu an kaostalar. kalede balon karius napar eder gol yer. başkanları yok, oyuncular avcıyı sevmiyor, taraftarları öfkeli. kaybedeceğimizi zann etmiyorum. diğer 9 maçın hepsini alabiliriz.

    galatasaray-sivasspor
    besiktas-galatasaray
    galatasaray-rizespor
    gaziantep-galatasaray
    galatasaray-basaksehir
    trabzonspor-galatasaray
    galatasaray-alanyaspor
    galatasaray-ankaragucu
    goztepe-galatasaray
    galatasaray-antalyaspor
    galatasaray-denizlispor
  • 136
    evet lig kalitesiz. evet hakemler facia. evet diğer liglerle kıyaslayınca izlenecek hali yok. herşeye evet ama babam ligin sonuncusu dahil hangi maçı izlersen izle bizim maça göre hepsi bana premier lig standartında geliyor.

    beğenmediğimiz itin g.tüne soktuğumuz abdullah avcı'nın, ersun yanal'ın takımları bizim yanımızda galaksi futbolu oynuyor. onlar birşey oynadığından değil biz hiç birşey oynamadığımızdan. bizim orta sahalarımız, kanatlarımız geri dönmeye dahi tenezzül etmiyor yahu. 7 kişi falan oynuyormuşuz gibi geliyor bana.

    başka maçları izleyince gerçekten çok garip geliyor. sanki tüm takımlar inanılmaz hırslıymış da herkes her yere basıyormuş gibi. o kadar gözüm alışmış ki sabit oyuna, durağan futbola diğer maçlar sanki iki kan davalı aile arasında oynanıyor gibi gözüküyor. seviyemiz o kadar kötü ki yönetim devre arası alanyaspor'dan sivasspor'dan gaziantep'ten 2 orta saha alsa sosyal medya olmasa manchester city'den aldık diye çok rahat yedirirler.
  • 137
    tartismasiz ligin en iyi takimina sahip olan takim trabzonspor, ne alanya ne baskasi.

    hem genc hem dinamik, eskik olan tek durum sakatliklar eger onlari da halledebilirler ise sampiyonlugun en buyuk adayi olabilirler.

    bize gelince, biz kendi bokumuzda oynuyoruz kusura bakmayin ama oyle,, yani sevisme durumun var ama penisinde problem var gibi, veya bosalmama gibi.

    bal yapmayan ari bile degiliz bos lafta variz gerisi yok.
  • 138
    kaybedilmiş hiç bir şey yok. diğer takımları bir kenara bırakarak 5 takımın puan durumlarına bakalım.

    trabzonspor 12
    fenerbahçe 11
    başakşehir 11
    galatasaray 10
    beşiktaş 8

    evet biz çok kötüyüz ama görüldüğü üzere öyle uçan kaçan bir takım yok. güzel futbolla alınacak net bir galibiyet sonrasında takımın da taraftarın da morali yerine gelir. sadece 3-4 maçlık bir galibiyet serisi yakalayıp rüzgarı arkaya almak lazım.
  • 140
    ilginç gelebilir fakat kaliteden dolayı bir sıkıntımız oldugunu düşünüyorum. yani falcao gibi bir yıldızı, belhanda ve feghouli gibi iki sampiyonluk kazanıp başarıya yavaştan doymuş adamları, seri-lemina gibi yeniden avrupa piyasasında önem kazanmaya çalışan adamları gençlerbirliği'ne karşı nasıl motive edebiliriz bilmiyorum. oyuncular lig maçlarını çok umursamıyormuş gibi geliyor. gerekirse bu tarz oyuncuları(seri-falcao-lemina gibi oyuncuları katıyormuşum gibi gelmesin genel konuşuyorum) bu performanslarından dolayı şampiyonlar ligi gibi bir platformda yedek bıraksak toparlanabilirler belki, belki de çok kötü gider belli olmaz ama bir şeyler yapmak gerekiyor.
  • 142
    herkesin bildiği üzere şu ana kadar gol atmayı pek beceremediğimiz sezondur. hücum organizasyonları açısından geçen sezon da dahil (şampiyon olmamıza rağmen) hep bir soru işareti var takımda. meslek icabı, işkembeden atmadan istatistikler konuşsun diye oturdum whoscored'dan son üç sezon istatistiklerine baktım. bu istatistiklerden yola çıkarak üç beş kelam edeceğim. ama başlamadan iki notu belirteyim; öncelikle istatistikler sadece lig temelli ve ikinci olarak bu sezon daha 7 maç yaptık ve 34 maç ile 7 maç kıyaslanması kesinlikle sağlıklı değil, ancak bize iyileştirilmesi gereken noktalarda ufak fikirler verebilir.
    -gol şutla gelir malum. bu sezon maç başı şut ortalamamız 12.4, geçen sezondan 1.5 bir önceki sezondan 2 şut daha az çekiyoruz.
    -kaleyi bulan şut sayımız 4.4, geçen sezondan 0,5 bir önceki sezondan 1,5 daha az. kaleyi bulan şutların çekilen şuta oranına yani çektiğimiz şutların yüzde kaçı kaleyi buluyor diye baktığımızda bu sezon geçen sezonla aynı %35 ancak bir önceki sezon %40.
    -bana göre en ayırt edici ve üzerinde durmamız gereken nokta şutun nereden çekildiği ile ilgili. çok detaya girmeden sadece kale alanı ya da altı pas alanı dediğimiz bölgeye dikkat çekmek istiyorum. zira, o bölgeden maç başına çektiğimiz şut sayısı nispeten çok az. bu sezon iki maçta bir şut bile çekmiyoruz (maç başı 0.4), geçen sezon ve önceki sezon maç başı yaklaşık bir şutumuz var o bölgeden. bu sezon çektiğimiz şutların sadece %3'ü kale alanından iken geçen sezon %8, bir önceki sezon ise %6 bu oran.
    -geçen sezon ve bir önceki sezondan ayrılan önemli bir konu da rakibe kaptırdığımız toplar. rakip oyunculara her maç yaklaşık 12.5 kez top kaptırıyoruz, önceki sezonlardan 2.5 (yaklaşık) daha fazla.
    -özellikle kısa pas konusunda son iki sezon ortalamalarının üstündeyiz (en azından al gülüm ver gülüm konusunda iyiyiz).
    -bireysel istatistiklere girmeyeceğim (çok detaylı araştırmadım). ancak iki şey söyleyeceğim; ilki, geçen sezon en çok dribling yapan bekimiz bu sezon kadro dışı ve ikincisi geçen sene onyekuru önceki sene garry bu sene babel ve emre mor(?) var kanat forvet olarak.
    son bir ekleme yapayım neden geçen sezon hücum organizasyonlarımızı soru işaretli olarak belirttiğime dair; geçen sezon 72 gol attık ligde bunun 47 tanesi set oyunundan (12 duran top, 8 penaltı, 3 kontra, 2 kendi kalesine), bir önceki sezon 75 gol attık 56 tanesi set oyunundan. bunun en önemli sebebi ileri uçtaki adamımızla ilgili, kah onu besleyemedik kah o adam beceriksiz çıktı. özellikle eren'i verimli kullanamadık. gereğinden fazla geriye geldi. ligde ortalama pozisyonlara baktığımızda en uçta olması gerekirken orta sahaya daha yakındı, ceza sahasında topla daha fazla buluşturmaya çalışsak 3-5 gol daha fazla atardı (belki).
    geçen sezonu da göz önüne alarak sonuç olarak şunu belirteyim; iki sezondur ezberimiz olan kanat forvetin becerilerine dayalı hücum organizasyonlarımızı değiştirmemiz şart. bireysel yeteneğe bel bağlamayan daha kollektif oyunlar geliştirmemiz lazım. futbol cehaletimle bu işin ancak falcao'yu ve/veya andone'yi geriye çok getirmeden olabildiğince ceza sahası içinde topla buluşturup en az iki oyuncuyla da destekleyerek olabileceğini düşünüyorum.
  • 145
    2010-2011 sezonun daha vahiminin yaşanmakta olduğu futbol sezonu.

    tüm uluslararası mahkeme ve camiaların kabul ettiği şikeyi 70 milyonun gözüne baka baka yapan, dönemin başbakanı ve federasyon başkanı tarafından kurtarılan fenerbahçe, bu sene gözünü daha da karartmış anlaşılan. şikenin serbest olduğu ülkede, şikeyi yapan kulübün o sezonki başkan yardımcısını önce tff başkanı olarak atadılar, daha sonra tahkim kurulunu bu başkanın usulsüz avukatlarıyla donattılar. biz toparlanmazsak sanki yine trabzon' un şampiyonluğunu yiyeceklermiş gibi duruyor sezon sonu.
  • 147
    bu haftasonu gerçekleşecek 9. haftasında inanılmaz müsabakalara sahip olacak sezon.

    (bkz: 26 ekim 2019 fenerbahçe konyaspor maçı)

    cumartesi aykut kocaman vs ersun yanal. aykut ile koç/fb taraftarı gerginliği sebebi ile adrenalin en yükses hadde olacaktır. fb-li efsaneler de olur da fb puan kaybederse ersunu vurmak için bu maçı kullanıcaklardır.

    (bkz: 27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı)

    pazar iki istanbul büyüğünün karşılaşacağı derbi. çok anlatmaya gerek yok.

    (bkz: 28 ekim 2019 istanbul başakşehir trabzonspor maçı)

    zirve uğrunda yarışan iki iddaalı takım. trabzon camiası da damat falan demeyecek halde. hakem hatasıyla ibfk kazanırsa ortalık karışabilir.

    tüm işlerini haftaiçi bitirip haftasonu akşamlarını süper lige ayırmalık bir 9. haftaya denk geliyoruz.
  • 148
    şampiyonu malum takım olacak sezondur. sezon sonunda görüşürüz.

    bir devlet baskanina bir kulubun ziyarete gitmesi olagandir, nezaket ziyaretidir. devlet baskanidir, saygidandir, makama hürmettir vs vs.

    ama bir devlet başkanının bir kulubün divan kongresine gitmesi o kulube bazı imtiyazlar verileceginin gostergesidir.

    cok ilginctir ki turkiye'de bir devlet baskani malum kulubun yüksek divan kurulu toplantisina katilacak.

    bence bunu hafizaniza kaziyin. sezon sonunda fenerbahce sampiyon oldugunda hatirlatirim.

    kaynak:
    http://www.hurriyet.com.tr/...yil-plaketi-41357745

    edit: 25. yil falan filan demeyin lutfen. tüm ulkeyi 1 kararname ile karanliga bogabilecek ya da aydinliga cikarabilecek kudreti olan bir devlet baskani; hicbir kulube, partiye, derneğe vs. yakinlik gostermemelidir. etik ilkeler bunu gerektirir. ha pardon ben ruya görüyormuşum, turkiyede boyle seyler olmaz.
  • 149
    ilk 9 haftasında maçlarımızın fenerbahçe'nin çocuğu ali palabıyık, beşiktaş'ın çocuğu mete kalkavan ve şaibeli hakem cüneyt çakır'a emanet olduğu sezon.

    denizli: ali palabıyık (var)
    konya: mete kalkavan (orta hakem)
    kayseri: -
    kasımpaşa: ali palabıyık (orta hakem)
    malatya: mete kalkavan (var)
    fenerbahçe: cüneyt çakır (orta hakem)
    gençlerbirliği: -
    sivas: ali palabıyık (orta hakem)
    beşiktaş: mete kalkavan (orta hakem) / cüneyt çakır (var)
App Store'dan indirin Google Play'den alın