3
(bkz: sultan ikinci bayezid han)
osmanlı padişahlarının sekizincisi. aynı zamanda galatasaray kültürünün doğuşuna vesile olan padişahtır.
1481 yılının mayısı. bir mayıs günü çağ açıp çağ kapayan büyük hakan fatih sultan mehmet yine bir mayıs günü bu dünyadan göçüp gidiyordu. yerine ise oğlu bayezid geçiyordu. ne yazık ki cem sultan meselesinden ötürü tahtı tehdit altında olan sultan bayezid'in ve koca devletin buhranlı dönemlerinden biriydi.
işte böylesine karışık bir dönemde padişah belki de stres atmak adına ava çıkmıştı. avdan yorgun argın dönüş yoluna koyulan sultan, etrafta duyulan güzel kokuların tesiri altında yanındaki taifeye sorar:
"bu güzel kokular da nereden gelir?"
yanındaki bir vezir cevaplar:
"padişahım, konstantiniyye kuşatmasına katılan gazilerden ak sakallı, nur yüzlü ihtiyar bir adam vardır. bu kokular onun bahçesinden gelmektedir. ona gül baba derler."
sultan bayezid bunun üzerine "derhal merhum babamın bu gazi askerini görmek isterim!" diye emir buyurur.
padişah efendinin bu emri üzerine gül baba'nın kulübesine doğru yol alınır. gül baba, bu değerli misafirlerin gelmekte olduğunu görür görmez koşarak padişahı kapıda karşılar. padişah atından dahi inmeden selamlar gül baba'yı:
"muharebede bastığı yeri titreten, sulhte olduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit, selam sana!"
padişah, gül baba'nın gösterdiği mindere oturur. gül baba, padişaha ikramda bulunurken padişah gül baba'ya saraya gelmesini teklif eder. ancak gül baba'nın cevabı şaşırtıcıdır:
"sağ olasınız sultanım! lakin benim içün burada oturmak yeğdir. amma bir iyilik yapmak isterseniz şu fakirhanemin bulunduğu yere bir medrese yaptırasınız ki ilim yuvası olsun."
koca padişah hem şaşırır hem duygulanır ve cevap verir!
"dilediğin olacaktır gül baba!"
bu sohbetten sonra birlikte bahçeyi gezmeye başlarlar. gül baba padişah efendisine bir demet sarı, bir demet kırmızı gül vererek onu uğurlar. kısa süre sonra sultanın emri ile gül baba'nın kulübesinin olduğu yere bir medrese inşa edilir. tarihin en uzun süreli saray mektebi olan galata sarayı enderûn-u hümayûnu adlı bu ilim irfan yuvası 1868'de mekteb-i sultani, 1927 yılında ise galatasaray lisesi olur.
ilk dört yüz yıl saraya devlet adamı yetiştiren bu mektep sonraki yüzyıllarda ise millete nice aydınlar yetiştirmiştir. sadece eğitim değil aynı zamanda bir kültürün simgesidir galata sarayı ocağı.
gül baba'nın sultan bayezid'e verdiği sarı kırmızı renkteki demetler ise yüzyıllar sonra bir spor kulübüne ilham olur. bir hazan günü edebiyat dersinde ali sami yen'in arkadaşlarıyla kurduğu galatasaray spor kulübü'nün renklerini belirlemeye gelmiştir sıra. şişman yanko'nun tezgâhında iki zarif renk kumaş belirir. sarı ve kırmızı. gül baba'nın sarı ve kırmızı gülleri gibi.
1481'de doğan güneşin sonsuza kadar batmayacağını bilmek ne hoş. mektebinle, kültürünle, tarihinle çok yaşa galatasaray!
osmanlı padişahlarının sekizincisi. aynı zamanda galatasaray kültürünün doğuşuna vesile olan padişahtır.
1481 yılının mayısı. bir mayıs günü çağ açıp çağ kapayan büyük hakan fatih sultan mehmet yine bir mayıs günü bu dünyadan göçüp gidiyordu. yerine ise oğlu bayezid geçiyordu. ne yazık ki cem sultan meselesinden ötürü tahtı tehdit altında olan sultan bayezid'in ve koca devletin buhranlı dönemlerinden biriydi.
işte böylesine karışık bir dönemde padişah belki de stres atmak adına ava çıkmıştı. avdan yorgun argın dönüş yoluna koyulan sultan, etrafta duyulan güzel kokuların tesiri altında yanındaki taifeye sorar:
"bu güzel kokular da nereden gelir?"
yanındaki bir vezir cevaplar:
"padişahım, konstantiniyye kuşatmasına katılan gazilerden ak sakallı, nur yüzlü ihtiyar bir adam vardır. bu kokular onun bahçesinden gelmektedir. ona gül baba derler."
sultan bayezid bunun üzerine "derhal merhum babamın bu gazi askerini görmek isterim!" diye emir buyurur.
padişah efendinin bu emri üzerine gül baba'nın kulübesine doğru yol alınır. gül baba, bu değerli misafirlerin gelmekte olduğunu görür görmez koşarak padişahı kapıda karşılar. padişah atından dahi inmeden selamlar gül baba'yı:
"muharebede bastığı yeri titreten, sulhte olduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit, selam sana!"
padişah, gül baba'nın gösterdiği mindere oturur. gül baba, padişaha ikramda bulunurken padişah gül baba'ya saraya gelmesini teklif eder. ancak gül baba'nın cevabı şaşırtıcıdır:
"sağ olasınız sultanım! lakin benim içün burada oturmak yeğdir. amma bir iyilik yapmak isterseniz şu fakirhanemin bulunduğu yere bir medrese yaptırasınız ki ilim yuvası olsun."
koca padişah hem şaşırır hem duygulanır ve cevap verir!
"dilediğin olacaktır gül baba!"
bu sohbetten sonra birlikte bahçeyi gezmeye başlarlar. gül baba padişah efendisine bir demet sarı, bir demet kırmızı gül vererek onu uğurlar. kısa süre sonra sultanın emri ile gül baba'nın kulübesinin olduğu yere bir medrese inşa edilir. tarihin en uzun süreli saray mektebi olan galata sarayı enderûn-u hümayûnu adlı bu ilim irfan yuvası 1868'de mekteb-i sultani, 1927 yılında ise galatasaray lisesi olur.
ilk dört yüz yıl saraya devlet adamı yetiştiren bu mektep sonraki yüzyıllarda ise millete nice aydınlar yetiştirmiştir. sadece eğitim değil aynı zamanda bir kültürün simgesidir galata sarayı ocağı.
gül baba'nın sultan bayezid'e verdiği sarı kırmızı renkteki demetler ise yüzyıllar sonra bir spor kulübüne ilham olur. bir hazan günü edebiyat dersinde ali sami yen'in arkadaşlarıyla kurduğu galatasaray spor kulübü'nün renklerini belirlemeye gelmiştir sıra. şişman yanko'nun tezgâhında iki zarif renk kumaş belirir. sarı ve kırmızı. gül baba'nın sarı ve kırmızı gülleri gibi.
1481'de doğan güneşin sonsuza kadar batmayacağını bilmek ne hoş. mektebinle, kültürünle, tarihinle çok yaşa galatasaray!