1
19 temmuz 2009'da* yürürlüğe giren tüm kapalı mekanlarda sigara içme yasağı ile yeniden gündeme gelen konu. *
fenerbahçe kulübü geçen sezon başında stadını dumansız hava sahası kapsamına alındığını resmi sitesinden duyurmuştu. bkz. http://www.fenerbahce.org/....asp?ContentID=12554 ancak öğrendiğime göre yasak uygul(a)mamıştı.* yeni yasayla birlikte denetim ve yaptırım konusunda gelişmeler olur mu, şimdiden bir şey söylemek zor. biz tartışalım yine de.
efendim, ben sigara kullanmıyorum. hatta dumanından bile inanılmaz derecede rahatsız oluyorum. her maçı eski açık'ta izlememe rağmen eve gelince üstüme sinen sigara kokusu yüzünden duş almaktan bıktım. yani karara bu açıdan olumlu yaklaşıyorum. ancak; benim fiziki sağlığımı tehdit ettiği için kısıtlanan sigara tiryakilerine, akıl sağlıklarını korumaları için kulüpler yardımcı olmalı. bunun için mesela:
tribünler sigara içilen ve içilmeyen iki bölüme ayrılabilir, sağı solu kapalı ama -el insaf- üstü açık bir sigaralı tribün. bu önerimin saçmalığı şu ki her maç bu iki kısma olan talep değişik olacaktır. sınırlı sayıda bileti olan alan için sigara içecek kombine sahipleri sezon başında seçimlerini belirterek kombinelerini oradan alacaklar. ancak bir insan 1 sene boyunca her maç sigara içeceğinin ya da dumana katlanabileceğinin garantisini nasıl verir orası saçma. hayır cidden saçma yani, niye önerdiğimi bilmiyorum.
neyse, şu daha mantıklı: tribünün altına (turnikelerden sonraki bölüm) sigara içme odası tarzı bir bölüm konulabilir. eski açık için konuşacak olursam, orası zaten sadece giriş-çıkışlarda ve tuvaletler için kullanılıyor. pek ala 3'te 1'i çevrilip oda haline getirilebilir. devre arasında iner insanlar güzel güzel içerler sigaralarını, alan memnun satan memnun hesabı.
yasağın çok daha şiddetli savunucuları diyebilir ki "e şimdi her insanın kendini kafasına sıkıp öldürme hakkı da var, onun için de düzenleme yapsınlar o zaman." haksız değilsiniz. ama allah aşkına yani, hangimiz ramazan'da yarım günden fazla ağzına bir şey koymayıp da iftarı elinde sigarayla bekleyen birini tanımıyoruz ki? ikisi bir mi?
empati yahu.
fenerbahçe kulübü geçen sezon başında stadını dumansız hava sahası kapsamına alındığını resmi sitesinden duyurmuştu. bkz. http://www.fenerbahce.org/....asp?ContentID=12554 ancak öğrendiğime göre yasak uygul(a)mamıştı.* yeni yasayla birlikte denetim ve yaptırım konusunda gelişmeler olur mu, şimdiden bir şey söylemek zor. biz tartışalım yine de.
efendim, ben sigara kullanmıyorum. hatta dumanından bile inanılmaz derecede rahatsız oluyorum. her maçı eski açık'ta izlememe rağmen eve gelince üstüme sinen sigara kokusu yüzünden duş almaktan bıktım. yani karara bu açıdan olumlu yaklaşıyorum. ancak; benim fiziki sağlığımı tehdit ettiği için kısıtlanan sigara tiryakilerine, akıl sağlıklarını korumaları için kulüpler yardımcı olmalı. bunun için mesela:
tribünler sigara içilen ve içilmeyen iki bölüme ayrılabilir, sağı solu kapalı ama -el insaf- üstü açık bir sigaralı tribün. bu önerimin saçmalığı şu ki her maç bu iki kısma olan talep değişik olacaktır. sınırlı sayıda bileti olan alan için sigara içecek kombine sahipleri sezon başında seçimlerini belirterek kombinelerini oradan alacaklar. ancak bir insan 1 sene boyunca her maç sigara içeceğinin ya da dumana katlanabileceğinin garantisini nasıl verir orası saçma. hayır cidden saçma yani, niye önerdiğimi bilmiyorum.
neyse, şu daha mantıklı: tribünün altına (turnikelerden sonraki bölüm) sigara içme odası tarzı bir bölüm konulabilir. eski açık için konuşacak olursam, orası zaten sadece giriş-çıkışlarda ve tuvaletler için kullanılıyor. pek ala 3'te 1'i çevrilip oda haline getirilebilir. devre arasında iner insanlar güzel güzel içerler sigaralarını, alan memnun satan memnun hesabı.
yasağın çok daha şiddetli savunucuları diyebilir ki "e şimdi her insanın kendini kafasına sıkıp öldürme hakkı da var, onun için de düzenleme yapsınlar o zaman." haksız değilsiniz. ama allah aşkına yani, hangimiz ramazan'da yarım günden fazla ağzına bir şey koymayıp da iftarı elinde sigarayla bekleyen birini tanımıyoruz ki? ikisi bir mi?
empati yahu.
