seyircidir.
taraftar olmak farklı bir durum. çocukluğumdan beri maçlara giderim. mesela ben maça genelde 1 saat önce gitmeyi tercih ederim. oyuncuların ısınmaya çıkışını görmek isterim. oyuncular ısınırken, şut çekerken onlar hakkında yorum yapmayı severim. yani futbol bir şov evet ama ben bu şovun tüm perdelerini yaşamak istiyorum.
benim seyirci mi taraftar mı olduğuma gelirsek ben taraftar olmayı tercih ediyorum. bu biraz fazla romantiklik ve fazlaca kendinden ödün vermek ama ne yapalım ne seviyoruz!
taraftar olmak biraz da aptallık gibi. kombine veya bilet almışsın. forma almışsın, atkı almışsın, montunu bile store mağazasından almışsın. ailene, çocuğuna harcayacağın paradan takıma destek olsun diye vermişsin. tüm maç ayakta bağırmış tezahürat yapmışsın. puan kaybedip sinirden uyuyamamışsın hatta puan kaybettiğin maçlardan sonra spor programları bile izlememişsin. sonra yılda 4 milyon euro kazanan adam kendisinden %15 indirim istendi diye sahada ruh gibi geziyor, keyfi gelirse oynuyor ya;
(bkz:
insanın zoruna gidiyor be abi)