• 28
    bu ülkede artık normal sayılan durumdur. arkadaş ülkenin durumundan haberdarım ama açıp haberleri izlemek, malumun ilanını görmek istemiyorum. kafayı dağıtmak için ne yapıyorum? spor müsabakalarını izliyorum. özellikle futbol. hayattaki ender zevklerimden biri.

    e ulan bunda bile karşımıza siyaset çıkıyor. bir tane belediye başkanı, oğluna bir camiayı peşkeş çekiyor, doğalgaz, elektrik v.s. gibi hizmetlerden halkı kazıplayıp, transfer yapıyoruz diye övünüyor. onu geçtim, artık ırkçılık almış başını gitmiş. bir grup daha istiklal marşını hazmedemeyen bir hale gelmiş. malum şerefsiz bölücünün reklamı bas bas yapılıyor. bir diğer takımın tribünlerinde ülkü ocağı havası esiyor.

    rica ediyorum siktirin gidin futboldan. ben kaçıyorum siz beni buluyorsunuz. yeter lan. çekin kirli ellerinizi spordan. yeter.
  • 29
    futbola oyun veya taraftarlar dışında başka şeylerin de karışmasıyla oluşan durumdur. 6 mart 2010 diyarbakirspor bursaspor macindaki olaylar bize futbolun siyasete döndüğünü net bir şekilde açıklar. şimdi örnek vermek istemiyorum ama oradaki olaylar yüzünden futbol oynanmaması, yazarların, entrylerinde bu olaylara dünya görüşlerini de açıklayarak yorum yapmaları kanıt niteliğindedir. biz burada spor için, futbol için, galatasarayımız için bulunuyoruz. işimiz sadece kim şampiyon olacak, kimler küme düşecek, takımların bu sene performansları nasıl? olmalıken, futbola siyaset karışmasını uygun bulmuyorum.

    ayrıca; birbirlerine futbol oynatmaya izin vermeyen, buna yol açan kişileri - kurumları kınıyorum. biz sadece oyunumuzu izlemek istiyoruz.
  • 34
    sinan erdem spor salonundaki toplu açılışta kendi partisinin propagandasını yapan kişi aynı şeyi 1 gün evvel tt arena stadyumunda yapamadığı için galatasaray'a saldırmaktta kendisinin yalaka ve yancıları -ki sözlükte de mevcut ağızlarından salyalar saçarak hala suçu galatasaray'da gibi göstermektedirler, işte bu spora siyaseti karıştırmaktır. biz stadyumsuz da kalabiliriz 1 sezon kominelerimiz de iptal olabilir ama kendileri sonsuza dek kıç ve çanak yalayıcı olarak yaşayacaklardır, partisini ve rantını galatasaray'dan önce görenler galatasaray adını ağızlarına alamazlar.
  • 35
    kendisinden hazzetmesem de, yılmaz özdil bu konuyla ilgili güzel bir yazı yazmıştır.

    --- alıntı ---

    "re re re

    barcelona belediyespor veya new york belediyespor yokken, bizim memlekette istanbul belediyespor varsa...
    ankara belediyespor yüzünden futbolun altı üstüne geliyorsa...
    cem uzan'ın faturası adanaspor'a; dinç bilgin'in faturası göztepe'ye kesiliyorsa...
    1970 kasımpaşa yok, 1980 kasımpaşa yok, 1990 kasımpaşa yok, 2000 kasımpaşa yok, 2002 kasımpaşalı iktidar, 2004 kasımpaşa üçüncü ligde, 2005 kasımpaşa ikinci ligde, 2006 kasımpaşa birinci ligde, 2007 kasımpaşa süper lig'deyse...
    eski maliye bakanı, sanki cebinden verecekmiş gibi, "eskişehirspor'a ronaldinho'yu getireceğim" diyorsa...
    yeni maliye bakanı'nın memleketi batmanspor'la fenerbahçe'ye maç yaptırılıyor ve trt şeş'ten yayınlanıyorsa...
    rize'deki atatürk stadı'nın ismi siliniyor, tayyip erdoğan stadı yapılmak isteniyorsa...
    kafasına ampul şapkası takılan hakan şükür, miting kürsüsüne çıkarılıyorsa...
    basketbol federasyonu başkanı, 'referandumda evet çıksın' diye dua ediyorsa...
    milli takım'ın maçı, başbakanımızın iftar programı nedeniyle geç başlatılıyorsa...
    'hayır'cı fazıl say'ın üstünü çizip, 'evet'çi sezen aksu kadroya monte ediliyor ve 'dev' adamların töreni 'minik' serçeyle yapılıyorsa...
    ponpon kızlar yasaklanıyorsa...
    başbakan yuhalandı diye, bütün salonun kameraları tek tek incelenip, insanlar gözaltına alınıyorsa...
    ermeni açılımını futbol üzerinden yapmaya kalkıp, azerbaycan bayrağına yasak getiriliyorsa...
    bazı kulüplere seçim yatırımı olarak para aktarıldığı iddiası wikileaks belgelerinde yer alıyorsa...
    sivas mitinginde sivasspor atkısı, sakarya mitinginde sakaryaspor atkısı, mardin mitinginde mardinspor atkısı takılıyor; kafa ile kol arasına bağlanan taraftar atkısı, kafakol aracı haline getiriliyorsa...
    efes pilsen yasaklanıyorsa...
    avrupa'yı dize getiren 105 senelik kulübe, kömür yardımı muamelesi yapılıyorsa...

    spor siyasete alet ediliyorsa...

    herkes korkudan susar.
    gerçekleri tarih yazar."

    --- alıntı ---
  • 44
    oldum olası anlayamadığım kavramdır. belki çok küçük yaştan beri bazen bireysel, bazen takım sporları yaptığımdan; belki yetiştiğim çevreden, belki de içgüdüsel olarak...

    eski antrenörlerimden biri altan tetik'ti. yanlış hatırlamıyorsam 88-89 yıllarında a milli takımda tınaz tırpan'la beraber çalışmışlardı. meşhur bir sözü vardı onun: "insanlar 3 yerde eşittir; ibadethane, spor sahası ve mahkeme"... maç içinde yaşça büyük olanlara abi denmesini sevmezdi. takımın en küçüğü en büyük yaştaki takım arkadaşına maç içinde bağırabilirdi, kızabilirdi. bu çok alışagelmediğimiz bir şeydi, ancak beni etkilemişti. kaleci olmamdan dolayı da ihtiyacım olan bir rahatlığı vermişti bana mesela. o yüzden nuri şahin'in milli takımın gençleştirme döneminde:"hakan şükür ile beraber idman yapmak zordu, bir kez yanlışlıkla ayağına basarsanız, tüm kamp size zindan olabilirdi, çok korkordık gençler olarak, şu an çok daha rahat ve özgüvenli oynadığımızı söyleyebilirim." gibi bir açıklaması vardı, ki bence çok anlamlıydı. güzel veya çirkin demiyorum, sadece çok anlamlıydı.

    sporun sadece amacı değil, doğası da insanları birleştirmektir. insanlar arasındaki sınırları kaldıran bu kadar evrensel ve müthiş olan başka çok az şey vardır. ancak paradoksal olarak rakip kavramını barındırır. rekabet olmazsa olmazıdır. dolayısıyla birinin üzüldüğü anda diğeri sevinecektir. bu kötü bir şey değil, aksine işin rengidir. sen bu sevinme olayına siyaset, din, ot, bok karıştırırsan kendinle çelişirsin. çünkü sporda püripak senin tüm değer yargılarına uyan bir spor takımı olamaz. kimseyi desteklememen gerekir. zaten destekleme de. uzak dur.

    ha, çok okumuş, düşünmüş olabilirsin. yok israil veya rum takımı avrupa organizasyonunda yer alıyor çünkü siyasi olarak şöyle oyunlar dönüyor, çünkü oradan gelecek maddi gelirler cart curt, o ülkenin evrensel kamuoyundaki itibarı şu hale getiriliyor, falan filan... ben o paranoyalara da girmem. öyle düşünüp de spor gibi hayatımdaki en güzel anların teması olan bir kavrama leke sürecek herkesin, her şeyin allah cezasını versin. çocukluğunda 23 nisan'da dünyanın öbür ucundan hiç tanımadığı insanları evine çağırıp kaynaşan bir nesiliz lan biz. bir başka ülkeden gelen insanı, kim olduğuna bakmadan maça dahil edip onu aramıza dahil etmeyi çok severdik abi. çünkü içten içe bilirdik ki, hiç tanımadığın ve çekindiğin insanlar tarafından isminle hitap edilmek, onları sevindirmek veya onların seni sevindirmesi müthiş bir şeydir. tarifsizdir. tamamen yabancı olduğun bir yere alışmak profesyonel ilişkilerde atıyorum 2 aysa, sosyal ortamda 1 aysa, sporda 1 maçtır. 1 maç yaparsın, adam bir anda senden olur. bu etkiye sahip başka bir şey? varsa da ben bilmiyorum.

    uluslararası platformda yapılan müsabakalarda ülke içinde rakibimiz olan bir takımın yabancı rakibini desteklemek de bu yüzden bence yanlış değildir. bunu yapan fenerlisi beşiktaşlısı falan da beni üzmez, kızdırmaz. schalke'yi tutsunlar abi. beni tutmasınlar zaten. ben galatasaraylı isem, galatasaraylı birine sarılıp sevinmek isterim. çünkü o an birleştirici duygunun adı galatasaray ve galatasaray'ın rakibi olan bir takımın maçını izlerken iki galatasaraylı'nın farklı fikirde olması da çok tuhaf geliyor bana. yanlış demiyorum yine, alışamadım sadece. ülke içindeki rakibim, ülke dışında başarılı olursa; bana daha büyük rakip olacağı için, elbette onun kazanmasını istemem. bunu nefretten beslenme veya başka bir milleti, ırkı destekleme olarak değerlendirmemek lazım. ülke puanı nedir mesela? o kadar saçma bir sistem de görmedim. ben puan alıyorsam benim haneme yazın.

    not: bir şey itiraf edebilirim ki, galatasaray'ın özellikle avrupa maçları, milli maçlardan çok daha fazla heyecanlandırıyor beni.
  • 46
    spora siyaset karıştırmayin diyenlerin (de) yaptigi seydir. siyaset her yerdedir. okulda, camide, stadyumlarda, sokakta, tv dizilerinde, cenaze namazlarinda, muzikte, festivalde, her yerde karsimiza cikar siyaset. dunyanin her yerinde ezenler ve ezilenler vardir. sporda da vardir. zalimler vardir, adaletten yana olanlar vardir. muhim olan nerede durdugunuzdur. hrant dink olduruldukten sonra stadyumlarda beyaz bereleriyle boy gosterenler de siyaset yapiyordu, sikecilere dokundurmayan sisteme karsi adaleti savunmanlar da. dedigim gibi muhim olan nerede durdugunuz, ne soylediginizdir. ornegin maç biletlerinin fiyatlarinin astronomik olarak artmasina karsi, bilet fiyatlari bu kadar yuksek olmamali demek siyasettir arkadaslar. dogru da bir siyasettir. spor sahalarindaki ayrimciligi ortadan kaldiralim demek, irkçiligi sporun disina atalim demek falan hep siyasettir. irkçiliga karsi kampanyalar sirf siyasettir diye sporda olmasin demek de bir siyasettir ve hangi tarafta duruldugu da bellidir.
  • 47
    tamamen kişisel bir tercihtir. bir takıma sempati duymak için çok farklı sebepler vardır. bir tezahüratı için, bir oyuncu için bir takımı sevebileceğin gibi siyasi görüşün için de bir takımı sevebilirsin. faşizm savunucusuysan lazioya komünizm savunucusuysan livornaya sempati duyabilirsin duymayadabilirsin bu senin zevkin tamamen ancak burada kritik olan insanlara tercihleri yüzünden hakaret etmemektir. kimsenin siyasi görüşü kimseye hakaret etme hakkını vermez.umarım o hakaret eden arkadaş azalarak biter. hoş gerçi dünya bu arkadaşın etrafında döner, onun göz zevki insanların bilgi alma özgürlüğünden daha önemlidir, onun savunduğunu savunmuyorsan ona hakaret hakkı vermişsindir demektir.
  • 48
    bu ba$liga yazanlar da uzaktan veya yakindan siyaset ile alakalidirlar. siyaseti kari$tirmayin bile derken, siyaset yapmaktadirlar.

    futbol, tenis, basketbol vs. gibi spor dallarinin ortak bir yönü var. artik büyük paralar dönüyor bu müsabakalarda ve paranin oldugu her yerde muhakkak dolayli yoldan da olsa siyaset vardir.

    platinin 2016 avrupa $ampiyonasini fransa ya aldirmasi bunun en güzel örneklerindendir.

    stadyumlarda taraftarlar o dönem vuku bulan hadiselere istedikleri gibi tepkilerini koyabilirler, bunu da kimse engelleyemez.

    ama biz öyle her$ey e siyaset deyip kesip atamayiz.
  • 50
    spora siyaset karıştırmak ve spor üzerinden ırkçılık, ayrımcılık yapmak arasındaki kimine gore ince, bana kapkalın çizgiyi goremeyenlerin üzerine fazla konuşmaması gereken hadise, olaylar bütünü. bu tip arkadaşların geçmis zamanda hangi başlıklara neler yazdıkları, hadsiz bir şekilde kimleri neler ile itham ettikleri daha dün gibi aklımızdadır.

    ayrıca konu ile bağlantılı nacizane görüşüm için, (bkz: #1195550).
App Store'dan indirin Google Play'den alın