1
transfer dönemlerinde dedikodusu yapılan futbolcular eğer 30 yaşın üzerindeyse yoğun bir şekilde etkisi görülen takıntıdır.
çeşitli oyuncuların başlıklarında görmekteyiz, "32 yaşında, bize gelmesin" benzeri ifadeleri. öncelikle 30 yaşının üzerinde olup da galatasaray için adı tartışılan bir oyuncu dünya çapında bir oyuncudur. kimse kalkıp da devran ayhan'ı alalım demiyor herhalde. misalen, diego forlan gibi adamlardır bahsedilenler.
gelecek planlarına uygun düşmeyeceği de sapmaz, değişmez açıklamadır. şimdi arkadaşlar galatasaray'ın kadrosuna katacağı her oyuncu; gelişecek, piyasa değerini artıracak, takıma katkı verecek ve 2 sezon sonra en az 10 milyon euro bedelle avrupa takımlarına satılacak diye bir kesinlik yok. artı bu şekilde oyuncu al-sat işinden para kazanan porto, lyon, basel gibi kulüpler afrika'nın, latin amerika'nın, asya'nın kuytu köşelerinden bu adamları bulup getiriyorlar. 4-5 milyon euro bedelle avrupa'dan alınan bir adamın 15 milyon euro karşılığı ingiltere'ye satılması bir politika değil isteyen kulübün cazibesine kapılan oyuncunun gitme arzusu nedeniyle zorunluluktur. kagawa örneğinde gördüğümüz gibi 300-500 bin euro'ya aldığın adamı 10 milyon euro üzeri satabilmek bir politikadır.
22 yaşında potansiyeli olan genç bir yabancı futbolcunun şampiyonlar ligi maçlarında elinin ayağının birbirine dolaşmayacağı ne malum? ya da aynı şekilde derbi maçlarında batırmayacağı? ama 32 yaşında avrupa çapında deneyime sahip, ülkesinin milli takımında banko oynayan kaliteli bir futbolcu şampiyonlar ligi'nde alınacak puanlarda büyük pay sahibi olabilir.
takımı veteranlarla dolduralım demiyorum. potansiyeli olan genç oyunculara öncelik verilmesini de savunuyorum. lakin geldiği takdirde 1 veya 2 sezon takıma avrupa arenasında direkt puan ve para kazandırabilecek çapta bir futbolcunun sırf 32-33 yaşında diye tukaka ilan edilmesi de saçma olur. kadromuzda bu şekilde 1-2 oyuncunun yer alması geleceğimizi tehlikeye atmaz, bilakis gelecek için uefa listesinde bize puan ve kasamıza para katar. zira, mesela italyan milli takımı sözlükteki hakim zihniyetin eline bırakılsaydı, andrea pirlo şu an evinde bira açıyordu. halbuki neler başardığını görüyoruz.
geleceği kurarken bugünü yabana atamazsınız. yoksa kuracağınız gelecek bugünden daha zayıf olabilir. 30 yaş üstü adamlara otomatikman hayır diyen, sıkı bir football manager oyuncusundan daha öte değildir.
çeşitli oyuncuların başlıklarında görmekteyiz, "32 yaşında, bize gelmesin" benzeri ifadeleri. öncelikle 30 yaşının üzerinde olup da galatasaray için adı tartışılan bir oyuncu dünya çapında bir oyuncudur. kimse kalkıp da devran ayhan'ı alalım demiyor herhalde. misalen, diego forlan gibi adamlardır bahsedilenler.
gelecek planlarına uygun düşmeyeceği de sapmaz, değişmez açıklamadır. şimdi arkadaşlar galatasaray'ın kadrosuna katacağı her oyuncu; gelişecek, piyasa değerini artıracak, takıma katkı verecek ve 2 sezon sonra en az 10 milyon euro bedelle avrupa takımlarına satılacak diye bir kesinlik yok. artı bu şekilde oyuncu al-sat işinden para kazanan porto, lyon, basel gibi kulüpler afrika'nın, latin amerika'nın, asya'nın kuytu köşelerinden bu adamları bulup getiriyorlar. 4-5 milyon euro bedelle avrupa'dan alınan bir adamın 15 milyon euro karşılığı ingiltere'ye satılması bir politika değil isteyen kulübün cazibesine kapılan oyuncunun gitme arzusu nedeniyle zorunluluktur. kagawa örneğinde gördüğümüz gibi 300-500 bin euro'ya aldığın adamı 10 milyon euro üzeri satabilmek bir politikadır.
22 yaşında potansiyeli olan genç bir yabancı futbolcunun şampiyonlar ligi maçlarında elinin ayağının birbirine dolaşmayacağı ne malum? ya da aynı şekilde derbi maçlarında batırmayacağı? ama 32 yaşında avrupa çapında deneyime sahip, ülkesinin milli takımında banko oynayan kaliteli bir futbolcu şampiyonlar ligi'nde alınacak puanlarda büyük pay sahibi olabilir.
takımı veteranlarla dolduralım demiyorum. potansiyeli olan genç oyunculara öncelik verilmesini de savunuyorum. lakin geldiği takdirde 1 veya 2 sezon takıma avrupa arenasında direkt puan ve para kazandırabilecek çapta bir futbolcunun sırf 32-33 yaşında diye tukaka ilan edilmesi de saçma olur. kadromuzda bu şekilde 1-2 oyuncunun yer alması geleceğimizi tehlikeye atmaz, bilakis gelecek için uefa listesinde bize puan ve kasamıza para katar. zira, mesela italyan milli takımı sözlükteki hakim zihniyetin eline bırakılsaydı, andrea pirlo şu an evinde bira açıyordu. halbuki neler başardığını görüyoruz.
geleceği kurarken bugünü yabana atamazsınız. yoksa kuracağınız gelecek bugünden daha zayıf olabilir. 30 yaş üstü adamlara otomatikman hayır diyen, sıkı bir football manager oyuncusundan daha öte değildir.