• 152
    fatih terim'den sonra gelecek olan teknik direktörlerin hic bir ise yaramayacaklarini bilen taraftarlar da olabilir.

    ben bir galatasarayli olarak tabi ki de fatih terim sempatizaniyim.

    bu "seyirci" lafini yanlis buluyorum. bu sene takimi yönettigi sekili de yanlis buluyorum.

    ama ne olursa olsun fatih terim bu takimin basinda kalmali bence.

    eger giderse, yeni teknik direktör gelecek. bir iki sene o da iyi oynatacak ama ondan sonra takim kötüye gitmeye baslayinca her sene yeni teknik direktör arayacagiz.

    nerede gördük ferguson gibi yillarca iyi olan teknik direktör? guardiola bile barcelona'da performans düsüklügü yasadi.

    sabredin, bu sezon sampiyon olacagiz insallah. olamasak da fatih terim ile devam ederiz umarim.
  • 153
    rekabetçi spor dalında takım halinde yarışanlar bilir, bazı dönemler ne kadar çalışsanız da ne kadar çaba gösterseniz de karşılaşma sırasında birşeyler ters gider iyi bir ekip olduğunuzu bildiğiniz halde bir kısır döngüye sıkışırsınız ve zincirlerinizi kırmaya çalışırsınız.
    maçlarda tuhaf tuhaf şekilde geriye düşer fazla güç harcayarak toplarmaya çalışırsınız, her zamanda toplanamaz ve ekip disiplinine göre pozisyonunuz belirlenir.

    takımımız o döngüde bir süredir, ekip iyi ama gerçek gücünü yansıtamıyor. burada terim'in denemeleri de etkili. fakat bu demek değildir ki gemileri yakıp abdullah avcı ve ersun yanal ile yarışacağımız bu sene adamın kuyusunu kazalım.

    terim zihnindeki sorulara cevap alıp bu zinciri kırdığı zaman takım nefeslenecektir. çok kaliteli oyun ön izlenimleri alıyorum ne zamandır. geçen real madrid maçında andone'nin 3 pozisyonunu real kalecisi sıra dışı şekilde kurtarmasa bugün nazar boncuğu olsun hocam diye yazıyordu burada telaşlanan bazı renktaşlar.

    terim'i desteklemek ve sempati duymak düzgün ve aklıbaşında taraftarların görevi olmalıdır düşüncesindeyim.

    ne zamanki türkiye'nin en tepesinde olup 20 senedir feneri destekleyen (yandaş medyadan beterler gerçi ondan destek ele göze bulaşıyor dipsiz kuyu misali), şikeden kurtaran ile sümbül holding şürekası gider o zaman gitmesini isteyenlerle aklı selim bir şekilde fikir paylaşımı yapılır. o zaman dersiniz ki yeni bir kan lazım, genç birileri lazım hep beraber destekleriz ki fatih terim'de başka türlü klüpte yer alır ve genç teknik direktörü destekler.

    mahallenin arka çıkmaz sokaklarında gece karanlığında köşeye sıkıştırılmaya çalışılan hiçbir galatasaraylıyı yem etmemek bizim asli mental sorumluluğumuzdur.

    ortadoğu zihniyetiyle isveç kafasıyla mücadele edilmez renktaşlarım...
  • 157
    benim. açıkcası bu kadar başarı kazandırmış bir kişiye galatasaraylı olarak nasıl sempati duyulmaz, bilmiyorum.

    ancak önce galatasaray. şu anki korkunç görüntünün sorumlusu terimdir. 2013 den beri beş para etmez futbol oynatıyor. teknik direktörlükle alakası gittikce azaldı, en sonunda bu sene itibari ile tamamen koptu.

    neden derseniz, bence bu iş kendini devamlı geliştirme makamı, ama terim ders almaz ders verir. şu anda da hepimize egonun ne kötü birşey olduğu, insanı nerelerden nerelere düşerebileceği dersini veriyor.

    kovulması kötü alternatif. zaten kendisini eleştirenlerin büyük çoğunluğu böyle birşey istemiyor. özellikle ne yaptığı ve ne yapacağı bu kadar belirsiz bir yönetimin bir b planı olmadığına herkes hemfikir. terim giderse yılmaz vural mı gelir, riva yı satar jose yi mi getirirler, belli değil, dibi görürüz maazallah.

    ancak ciddi olarak kulağı çekilmeli ve egosuna esaslı bir tokat atılmalı. kendi üstünde yönetimin olduğunu, taraftarın da keriz olmadığını hatırlamalı.

    ilk adım olarak teknik ekibi tamamen yenilenmeli, altında genç, cesur ve kendisinden sonra bayrağı devralacak bir isim olmalı. kısa ile orta vadede kendisi yönetimsel bir pozisyona geçip yeni nesil kulübeyi oluşturmalı.

    bunu bir istifa sebebi olarak kullanırsa da, bir daha dönmemek üzere gitmeli.
  • 161
    bu gruptan bir yazar olarak geçmişe sadece mazi demeyen yazarlardır. bu seneki oyundan ve oyuncu seçiminden ben de memnun değilim, ancak daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sorunun sadece hoca özelinde olmadığını düşünüyorum. bence takımda ciddi gruplaşmalar mevcut, yönetim de fazla etkisiz ve oyuncu kayıran bir yapıdadır. hocaya destek atılmayınca onun da dengesi kaçtı ve bu kaos ortamına girdik. yine de diyeceğim şudur ki, hocam sen kafanı topla ve gereken kadro dışıları hallet, taraftar arkanda olacaktır, aksi halde boş hayıflanmalara bu taraftarın karnı toktur.
  • 164
    sadece futbol takımının 3 aylık performansını düşünüp, aman arkadaşlar bizimle taşak geçmesin mantığıyla hareket etmek yerine, geçmişte yaşananlardan ders çıkaran, türk futbolunun içinde bulunduğu kapkara bataklığın farkında olan yazarlardır. saçma sapan futbol romantizmine rijkaard gibi, mancini gibi bu romantizmi en doruklarında yaşatan isimlerle doymuş, bu futbol ortamında başarıyı getirebilecek tek teknik adamın fatih terim olduğunun farkında olan yazarlardır aynı zamanda.

    geçmişte şöyle bir entry yazmıştım, burada neden fatih terim kalmalı'nın sebepleri mevcut: http://gss.gs/1604736

    fatih hoca allah korusun giderse, gelecek adam guardiola olsa başarısız olacak (türk olmadığını var sayıyorum). sebepleri yukarıdaki entry'de mevcut dediğim gibi.
  • 166
    sözlükte aslında herkes fatih terim sempatizanıdır ama yanlışı görmeyip körüne körüne bağlanıp savunanlar, eleştiren insanları trol, fenerli, ali koç' un askeri diye yaftalayanlar sempatizan değil biatçıdır, galatasaray' a zarar verendir benim gözümde.

    ne güzel dünya be. 41 yıllık ömrümde, kar kış demeden deplasman yapayım, uğruna stad kapılarında sabahlayıp hastalanayım ancak teknik direktörü eleştirdiğimde çoluk çocuk gelsin ya bu kesin fenerli, provakatör bilmem kimin askeri desin. yok öyle yağma, duracaksın orada.

    96-2000 sonrası takım şampiyonlar ligini alacakken bizi bırakıp gitmesine sesimizi çıkarmadık, sonra geldi 2002' deki şampiyon kadroyu bozdu, 2 senede yaz, ara transfer demeden onlarca yerli ve yabancı çöpe 100 milyon dolardan fazla para döktü, başarı kazanamadı, kulüp ekonomisi yerle bir oldu sesimizi çıkartmadık, arkasına bakmadan gitti 2 sezon sonra yine efsanemizdir dedik. 2013' te yine enfes bir kadromuz varken başkanla ters düştü, gitti galatasaray düşmanlarıyla kolkola pozlar verdi yine sineye çektik. kolkola girip terkettiği düşmanları onu sattı biz yine bağrımıza bastık 2017' de onca olana rağmen. e bırakın da eleştirelim yahu. 2 senedir gram top oynamıyoruz ama tutturmuşsunuz türkiye' de şampiyon oluyoruz ya. aynen şampiyon oluyoruz da, türkiye liginde rakibimiz mi var allah aşkına ? takım kaliteleri yerlerde sürünüyor, lig kalitesi dipte ama vizyon olmuş türkiye şampiyonluğu. senin avrupa' daki rakibin maçından önce önlem almıyor farkında mısın arkadaşım ? bırak real' i filan, brugge bile senle oynarken haldur huldur saldırıyor, biliyor ki sen bir şey yapamazsın.

    ayrıca bırakın fatih terim giderse bizi kimse şampiyon yapamaz paranoyasını. lucescu bu kadronun 1/10 maliyetine şampiyon yaptı. keza gerets' te öyle. cevat hoca şapkadan tavşan çıkardı. hamza hamzaoğlu ölüyü diriltti şampiyon yaptı. tutturmuşsunuz papağan gibi tudor ' u, prandelli' yi tekrar mı istiyorsunuz diye. kimse tudor' u prandelli' yi istemiyor geri, bizim istediğimiz sahada futbol görmek. kurtulun artık bu saçma takıntılarınızdan.
  • 167
    fatih terim sempatizanlarının hala algı kasmasını ağzım açık izliyorum.

    sanki gitsin diyenler, ya da en azından kendine çeki düzen versin diyenler dünkü maça ya da sadece bu sezonki performansa bakarak bunu söylüyorlarmış gibi davanıyorlar. real madrid'e 1-6 yenildiğimiz maçta da tribündeydim. hiç de "fatih terim gitsin" diye bir fikir aklımdan geçmedi o dönemde. demek ki insanlar sadece skora bakarak yorum yapmıyor.

    arkadaşlar, sizinle aynı maçları mı izliyoruz biz?
    hoca geldiğinden beri takımla 100'ün üzerinde maça çıktı. amma döktürdük yahu bugün dediğiniz kaç maç var? var mı hatırlayanınız? 5-10'un üzerine çıkabilir misiniz?

    2 full sezon yahu, 2 sezon!
    hala makas açıldı diyor. yahu neyin makası? bu makas sadece bize mi açılıyor? slavia'ya, dinamo'ya, olympiakos'a açılmıyor mu bu makas?
    hadi avrupa'daki rezalet performansı geçtim. türkiye ligi'nde de makası sen açmadın mı? gençler'in, bu hafta oynayacağımız antep'in bütçesi senin kulübünün yanına yaklaşamıyor. ama biz antep'e gidip şov yapmayı geçtim, 3 puan garanti bile diyemiyoruz.
    neyin masalı bu?

    makas açılmış. caner, umut nayır, diabyli takıma atak yapamadın.

    ozan'ı sağ bek, dirar'ı sol bek oynatan takımı iç sahanda tüm taraftar desteğine rağmen yenemedin.

    neyin makası allah aşkına?

    burda, sözlükte bile 50 tane farklı genç oyuncu tartışılıyor. gidiyorsun en maliyetli yaşlıları alıp takımı huzur evine çeviriyorsun. ondan sonra da sanki bu transferleri başkası yapmış gibi "oyuncuların geçmişine değil geleceğine yatırım yapmalıyız" diyorsun. e sen yaptın baba! ben mi yaptım transferi?

    yine, adam maçtan çıkarken taraftara ".... çocuğu" diyor. sen maçtan sonra oyuncunu koruyorsun. taraftarına seyirci yakıştırması yapıyorsun.

    hayır, adam tüm bunları yapıyor. ama yine taraftar suçlu, terim'e kızan bizler suçluyuz.

    gitse olacakları da biliyorum.
    bütün terimsporlular gelen hocanın ilk hatasında çıkacak ortaya. ilk başarısızlıkta fatih terim tezahüratı yapacaklar. soruyorum size; bu galatasaraylılık mı yoksa onun ötesinde bir şey mi?
  • 168
    istifa istifa diye haykıran güruha inat içlerine koşa koşa gireceğim grup. ayrıca galatasaraylı olup terim sempatizanı olmak kadar doğal bir şey olamaz. hayır, nefret kusulan yer fatih terim sempatizanları başlığı olaya bakar mısın. galatasaray'ın hani yaşayan en büyük efsanesi olan fatih terim. inşallah istifa falan olayları olmaz şahsi fikrim olmayacağı yönünde. her sene sezon sonu ağlayan kuş familyasindan beter olmuş bazıları. terim, durdukça siz kudurun emi.
  • 170
    insanı cevap yetiştirmekten imtina ettirecek derecede yoran ve bunaltan bir yüzsüzlüğü var bir kısım galatasaray taraftarının. hikaye çook eskilerden başlıyor. 20. yüzyılın son çeyreği itibariyle, sportif başarı bakımından üçüncü büyüklüğe doğru adım adım inen bir kulübün, kendi yarattığı bir kahramanla tartışılmaz tek büyük olduğu hikayenin ortasına parazitlenmiş, her fırsatını bulduğunda çatallı dilini çıkartıp zehrini kusan bir tavır var.

    2010 ilkbaharı civarıydı. rijkaard'la ve yaldızlı gece transferleriyle kurduğumuz barcelonaolma hayallerinin suya düşeceğini ufak ufak kabullendiğimiz evreydi. hoca'nın ismi zikredildiğinde verilen tepkilerin çok büyük çoğunluğu "haci sayesinde bu da teknik direktör oldu, devri artık geçti. kabadayı... ders almaz ders verirmiş. mr. ego... kibir abidesi..." minvalindeydi. terim, en iyi ihtimalle, zamanında hizmetini etmiş, bir daha kulüpten içeriye girmemesi gereken bir tarihi figürdü.

    filmi 1 sene ileri sardığımızda bu defa karşımızda tarihinin en kötü sezonunu geçirmiş galatasarayvardı. yeni yönetim mazbatayı aldığında ilk çözmesi gereken mesele tabii ki hoca meselesiydi. başkaca birinci planlar olmasına da rağmen, sonunda fatih hoca'da karar kılındı ve 7 yıllık ayrılık sona erdi. o dönemde yapılan yorumların da kahir ekseriyeti yukarıdaki gibiydi. aynı suda iki kez yıkanılmazdı. fatih terim'in devri geçmişti. modern futboldu, tiki takaydı, barcelona'ydı, football manager oyunundan öğrendiğimiz afili terimlerdi. terim gelirse gaassaraylılıklar askıya alınacaktı. zaten terim transfer yapmayı da bilmezdi. canaydın döneminde bizi batırmıştı.

    terim türk milliyetçisiydi. türklerle oynamayı severdi. eh bir de acayip kibirli olduğu için gelecek ve barışlarla, ayhanlarla, mustafa sarplarla oynatmaya çalışarak "onlar oynatamadı ama ben oynatıyorum" triplerine girecekti. sonra melobidondu, ujfalusiüçün biriydi, terim transfer cahilliğini devam ettiriyordu.

    3 yıl şampiyonluk, şampiyonlar ligi ve dahi fenerbahçegalibiyeti görememiş galatasaray, hoca'nın üçüncü döneminde 2 şampiyonluk kazandı, şampiyonlar ligi'nde yarı final kovaladı.

    2013'te malum ayrılık yaşandıktan sonra 2 paragraf yukarıdaki yorumların sahiplerinin yeni nefret argümanları "bırakıp kaçtı" idi. antrenmanda kovulan fatih terim gaassaray'ı satmıştı, zaten mancinide ne güzel hocamızdı, atkısını ne de güzel bağlardı. sneijder'di, drogba'ydı, daha ontiveroyeni messi olacaktı. zaten terim de ne yapmıştı ki? ünal başganımızdı her güzel şeyin mimarı. terim yiğit gökoğlan'ı aldırmıştı, sercan'dı, amrabat'tı fatih terim.

    ayrılığın yaşandığı 2013 eylül'ü ile dördüncü vuslatın yaşandığı 2017 aralık'ı arasındaki 4 yılda, hamza hoca ile yaşanan bir kısa süreli yalancı bahar haricinde şampiyonluk göremedik. ama bizim malum tayfa da boş durmadı tabii. riekerink bey dedik, fatih terim dedikoduları çıkınca "tabii ya gelsin riekerink hocamın yardımcısı olacaksa faydalı olur" diye süper şakalar yaptık.

    hoca geldi. 2017-18 ve 2018-19 sezonlarında bir sürü saha içi ve özellikle de saha dışı faktörlerle savaştık ve kazandık. 2 senenin şampiyonu afili beşiktaş'ı ve hormonlu başakşehir'i gömdük.

    sadece şu son kriz döneminde de değil, 2 yıldır her tökezlemede arsızca saldıran aynı güruh bu kez "ne var ağbi yea, eleştiremeyecek miyiz?" diyen cici çocuk pozlarındaydı bu kez. her seferinde yerin dibine geçmiş olmanın uyandırdığı haya duygusu değildi üsluplarını yumuşatan. ola ki yine hoca'dan tokat yerseler, yiyecekleri sillenin şiddetini azaltma temkiniydi. nitekim geçtiğimiz iki sezonda da yediler tokatları. ama bu kez kriz derinleşti. hoca'nın yaptığı yanlışlarla bunların eline verdiği kozlar arsızlıklarını arttırdı. 10 yıllık argümanlar çıkartıldı sandıklardan. taktik bilmemesi, takımı çalıştıramıyor olması, motivasyondan ibaret olması, devrinin geçmiş olması idi içinde bulunduğumuz durumun sebepleri. ha bir de yaşlanmıştı artık. bunamıştı. "ne var ağbi ya eleştiremeyecek miyiz?" diyen cici çocukların hoca'nın yerine teknik direktör bakar hale dönüştüğünü yine onlar adına utanarak izledik.

    10 yıldır istisnasız yanıldınız. "devri geçti" dediğiniz adam 20. yüzyılda kazandığı şampiyonluk kadar şampiyonluğu 21. yüzyılda da kazandı. "sadece yerlilere gaz verebiliyor" dediğiniz adamın doğum günlerinde, bilumum ecnebi eski futbolcunun instagram sayfaları kutlama postlarıyla dolup taşıyor. "haci sayesinde hoca oldu" dediğiniz adam, hagi 60'ına merdiven dayamışken hala kupa kaldırıyor. 8 yerliyle de başarılı oldu, 11 yabancıyla da... transfer yapmayı bilmiyor dediğiniz adamın sıfırdan kurduğu takım 4 senede 3 kez şampiyon oldu, 2 kez cl grubundan çıkmayı başardı. hoca'nın "kibir" dediğiniz tavrının aslında neredeyse "tevazu" sayılacağını, hoca'nın başardıklarının 10'da 1'ini başarmamışların girdiği pozlarla anladık. "evlatçı terim" ilk şampiyonluğunu kazandığında dünyada olmayan henry onyekuru hoca'ya "baba" diyor. kaç farklı jenerasyondan, kaç farklı ülkeden adamın kalbini kazanmış adam bir sizin kalbinizi kazanamadı.

    hoca inşallah bu fırtınadan da çıkaracak bizi. fırtına zamanında geminin altını oymaya çalışan fareler, limana yanaştığımızda yine çıkacaklar güverteye. bugün çıkardıkları yangında makul sesleri dahi bastıranların utanmadan attıkları sevinç çığlıklarını dinleyeceğiz yine. her seferinde olduğu gibi, bu sefer de öncekine nazaran daha fazla acıyarak...

    sempatifransızcada "duygudaşlık" gibi bir manaya da gelirmiş. tam da bu manasıyla fatih terim sempatizanıyız. hoca'nın "benimle bir kez bile yüz yüze gelmeden beni tanıyanlar var" dediği kimseler biziz. galatasaray tarihinin en büyük efsanesine şahitlik etmeyi bir şans biliyoruz. dışarıdaki itin köpeğin hakkını hoca zaten çeyrek asırdır veriyor. içerideki ite köpeğe, gömmek zorunda kaldığı savaş baltalarını her fırsatta çıkaranlara, nefretini her bulduğu fırsatta kusanlara, eleştiri kisvesi altında hayasızca saldıranlara da yedirecek hocamız yok.
  • 172
    kesinlikle kendilerinden değilim, hatta kişiliğini de pek beğenmem.

    ama nankör de değilim. galatasaray’a ömrü boyunca çok şey katan, her şeyi bir yana bırakalım son iki senede sonsuz tff veya reis desteğine rağmen ibfk önünde takımımızı şampiyon yapan hocaya sonraki senenin 10-15 maçı sabır gösteremeyecek kadar nankör değilim.

    sempatizan olmayı bırakın, galatasaray’a rüya gibi başarılar kazandırmış birinin yaptığı bir kaç hatada hoşgörüyü elden bırakmayın. fatih terim’in sempatiye değil saygıya ihtiyacı var.
  • 173
    kimse eleştirilmez değildir. terim'in milyon tane yanlışı oldu şimdiye kadar. bu sene de kötü gidişin sorumlularından biri ona da kabul ama kardeşim eleştirilerin dozajı ve üslubuna bakıyorum, bu kadar mı çapsız eleştirilir bir insan. yok devri geçmiş, yok hagi şampiyon yapmış (galatasaray bir dinse hagi peygamberidir, ona da laf ettirmem), yok kaçtı falan hep ucuz argümanlar.

    bu eleştirileri okudukça hocayı neden sevdiğimi bir kez daha anlıyorum. daha 6 ay önce takımı şampiyon yapmış bir hocaya miladı geçti demek neyin kafası anlamıyorum. arkadaşlar en kısa zamanda torbacınızın alo'sunu benimle paylaşırsanız sevinirim. kendinize iyi bakın.
  • 174
    en azından daima buradalar. puan kaybında ortaya çıkıp, galibiyet alınca sus pus olup yok olan kesimden değiller.

    kaldı ki sempatizanlık diyip araya biatçı bunlar diye sıkıştırmak hakaret. şahsen terim'e biat etmiyorum hayatta da etmem ama onun yanındayım, inancım da hiç azalmadı. inancım varken de kendisini eleştirmekten de hiç kaçınmadım çünkü kendime saygım var. kimsenin koyunu değiliz. terim'i savunmakla 2 yıllık x teknik direktörünü savunmak arasında baya fark var.
  • 175
    (bkz: el kaldıran emoji)

    bu ne la sözlükteki pkk sempatizanları gibi.

    ayrıştırıcı bir ifade barındıran başlıktır. başta da söylediğim gibi, o sempatizanlardan biriyim.

    edit: yanlış anlama olmasın ft sempatizanıyım. * ama sözlükteki pkk sempatizanları diye başlık açılır, koca yürekli bir yazar aslan akbey gibi alayını tak tak tak ifşa ederse sonuna kadar destek veririm, bilginize.
App Store'dan indirin Google Play'den alın