güney 1'de maçımı
* seyrederken; 4.kat deplasman tribününe döndüğümde içlerinden biri en önde olduğu için dikkatimi çekmişti. onun dikkat çekmesine hareket çekerek karşılık verdim. sonra malum, karşılıklı olarak maç boyunca küfürleştik, hareketler yaptık. ama eleman sürekli benim yaptığım el hareketlerini tekrarlıyordu, repertuarı zayıftı yani...
neyse maç bitti, bütün stat olarak "koyduk mu?" çektik.
sonra çıkarken gözüm o çocuğa takıldı, tekrar hareket yapmaya gönlüm razı olmadı...
el salladım, o da el salladı içten bi şekilde, elini kalbinin üzerine götürerek "eyvallah baba" yaptı.. ben de öyle yaptım.
oturduğum koltuktan yürürken görüş açımdan çıkana kadar vedalaştık elemanla... tebrik etti filan...
öyle işte sözlük.. yenilmişlerdi gönlünü aldım..
dostluk bağı kurdum 4. kattaki deplasman taraftarıyla...
nasıl taraftarım la ben.
*ayrıca metroda küçük bir çocuk
* annesine "anne bunların hepsi galatasaraylı, beşiktaşlı olduğumu bilirlerse birşey yaparlar mı" dedi,
ben: hangi takımlısın?
çocuk: beşiktaş
* b: ne güzel bak siz de yendiniz dün.
ç: evet, hem de sizinle kardeş takımız.
b: tabi ki de.
sonra mecidiyeköy metro durağında da onunla vedalaştık.