ismini görünce yine, yeniden, tekrardan, bir kez daha maalesef eski güzel türkiyemizi özlemle andıran dünya kıtalararası ağır siklet boks şampiyonumuz.
kendisinin hikayesi ile şöyle bir makale mevcut.
https://www.kigem.com/...asinin-hikayesi.htmlankara'da yaşayıp denk gelenlerin de aynı şekilde birçok renkli hikayesi mevcuttur. arkadaşlarıma ait bir tanesi;
yer kızılay meydanı saat gece 02:00. anlattıklarına göre bizimkilerin arabasına kırmızı ışıkta dururken biri arkadan gelip tıklıyor. bizimkiler cevval ankara bebesi ya 4 arkadaş alkolün de etkisiyle hışımla iniyorlar arabadan posta koymaya. sonrası aşağıdaki şekilde,
+hayırdır koçum, kafan mı iyi?
(diğer arabadan kendileri gibi sallanarak bir başkası iner.)
-gençler sakin olun, karanlıkta beni tanımadınız herhalde? isterseniz daha fazla yaklaşmayın.
+kimsin lan sen?
-ben sinan şamil sam.
.
.
.
+saygılar abi.
daha sonra bizimkiler sinan şamil sam'a sarılır ve arabaya binip giderler. hikaye bu kadar.
*şu zıkkımı ayarında içseydin ya be abim. zaten bir elin parmağı kadar adam kaldı memlekette.