sinan gümüş

	Sinan Gümüş
	Takım	:	Eyüpspor
	Mevki	:	Sağ Kanat
	Yaş	:	30
	Boy	:	1.79
	Uyruk	:	Türkiye

• 1926

  bu kadar sert eleştirilmesini anlamadığım futbolcu.
  genç oyuncular bunlar. formsuz olabilirler. baskı altında olabilirler. ben zamanının geleceğine, o zamanın da bu sezon içerisinde olacağına inanıyorum. olabilecek en iyi teknik direktörün elinde. 8 ekim 2016 levski sofya galatasaray hazırlık maçı performansı benim için oyuncuyu değerlendirmek bakımından pek de önemli değil. iyi maçlarını izledik. merak etmeyin bundan sonra da izleriz.
  
  bu arada alttan gelen kerem çalışkan var ki, çok yakında forma rekabetinde adını görebiliriz. dikkat etmek lazım o isme de. hızlı, güçlü ve kolay adam eksiltiyor.
• 1927

  levski sofya maçının 2. yarısını izledim söylenildiği gibi kötü oyunu pek dikkatimi çekmedi ama kaptırdığı toplarda oyunu bırakması sinir bozucuydu. çok da ciddiye alıp abartmamak lazım. evet bu sezon performansı kötü ancak yerinde oynayacak yasin, josue hatta podolski gibi futbolcular mevcut. şartlar geçen seneki gibi sıkıntılı değil sonuçta. kendi düşünmesi lazım bu taraftar istekli arzulu oynadığında onu nasıl bağrına bastı bunun mukayesesini iyi yapması ve kendine çeki düzen vermesi lazım.
• 1928

  mücadele gücü ve inadı çok düşük seviyede. üzüyor.
• 1929

  sanırım tepkiler yanlış anlaşılıyor. taraftar sözlükte sinan gümüş'ün performansına kızmıyor. gamsızlığına ve umursamazlığına kızıyor. performans geçicidir fakat gamsızlığın ve umursamazlığın açıklaması olamaz. bu tepkileri zamanında vermek lazım aslında. çünkü futbolcu en azından düşünür ben ne yapıyorum ? kendimi düzelmeliyim diye. sen zamanında gerekli tepkiyi vermezsen sonu yasin öztekin gibi olur.
• 1930

  formsuzluğu veya saha içindeki "teknik-taktik" tercihleri değil; mental tercihleri sorgulanan futbolcumuzdur.
  
  sahadaki "ben oldum" havasından bir an evvel kurtulması gerekmektedir, keza kendisi şuana kadar hiç olmamıştır.
  
  adam gibi çalışır, antrenmanlarını düzgün yapar ve saha içinde sadece işini yapmakla ilgilenirse olacaktır.
  
  ikili mücadelelerin tamamını kaybetti. kaybettiği her pozisyon sonrası "eli belinde" dolaştı, bir tane yalancı pres dahi yapmadı.
• 1931

  itiraf edelim içinde olduğu durumun sebebi biraz da bizim neden olduğumuz futbolcu...
  yapılan desteğin dozajını biraz kaçırdık belki...
  kötü olduğumuz dönemde istediğimiz azıcık da olsa iyi bir şeydi ve biz kendisinin yeniliğine azmine tutulduk...
  ama sezon başındaki bjk maçı ve karabük maçı gösterdi ki kendini salmaya her daim müsait biri...
  kendisi bu şekilde evrilmeye devam ederse bizim yedek kulübesinin semih şentürkü olabilir...
• 1932

  burada daha önce değinildiği gibi kiralık verilse kendini geliştirebilecek genç oyuncumuz. sanki almanya havası yarar kendisine, gidip görüp oraların havasını alsın yeniden, disiplinini artırıp enerjikleşip geri gelsin.
• 1933

  takım için berbat, kendisi için harika bir sezondan sonra takım için harika kendisi için berbat bir sezon başlangıcı yaptı.
  
  acilen toparlaması lazım. kendisi net bir şekilde rotasyonda yasin'in bile önünde diyemem. poldi ve bruma varken zaten kendisinin 11 şansı zor ama biz ondan bu rekabette gelişmesini beklerken o bizi üzüyor. toparla be sinan, inandı bu taraftar sana.
• 1934

  koşmadikca ancak yedek olur. top gelecek de sinan beyimizin ayagina oturacak. tum savunma bekleyecek, sinan bombos topla bulusacak ve gol atacak. sinan hali saha maçındaki abiler gibi, topu ayagina bekliyor. bu sekilde poldi de dondukten sonra yedeklerin de ikinci hatta ucuncu alternatifi olur. yasin ve josue kendisinin onunde sans bulur.
• 1935

  kendisinden nefret ediyorum. şu an takımda en nefret ettiğim oyuncu olmakta. yasin'i bile solladı.
  
  neden dediğinizi duyar gibiyim. 2 ekim 2016 galatasaray antalyaspor maçında oyunun son bölümünde oyuna girip hareket ve davranışlarını eminim bir tek ben görmemişimdir. tv başındakiler görmemiş olabilir belki ama stada gidenler mutlaka görmüş olmalılar. o maça kadar kendisini çok severdim ve daha da iyi olmasını istiyordum. kendisine pas gelmeyince el kol hareketleri, tavrı hiç hoş değildi. özellikle de son dakikalarda selçuk buna değil de bruma'ya pas atınca(yeniçeri selçuk yerli oyuncuya değil de yabancıya pas atmış!) önce el kol hareketi yapıp sonra da yerdeki çimlere tekme salladı. o sinir ile maç biter bitmez direkt soyunma odasına kaçtı. ve ben orada dayanamayıp çok ağır küfür ettim. en son geçen sezon yasin'e benfica maçında benzer küfür etmiştim herhalde. normalde maç içinde edilen küfürler maç sonunda unutulur ama işte bunu unutmam. arkasındayım. kendisinden nefret ediyorum. ahlaksız, şımarık ve disiplinsiz biri. biz kendisinden yeni bir yıldız yaratmaya çalışırken kendisi yasin olmak istiyor. kendini affettirmesi bayağı zor olacak. ha, ben kimim? herhangi bir taraftar. onun umurunda olmaz ancak bunun gibi oyuncuları gözünüzü seveyim şımartmayın. sonra kendilerini bir bok sanıyorlar. sen kimsin lan? kimsin? kaptan mısın da takım arkadaşlarından pas almadığın için öyle hareketler yapıyorsun? bunu tecrübeli bir oyuncu yapsa hadi neyse dersin ama dünkü çocuk atar yapıyor. o da öyle hırstan, heyecandan, bir şeyler yapma hevesinden değil. emre mor'un ukrayna maçındaki hali gibi sanmayın. bildiğin takım arkadaşı gol atınca sevinmeyen ronaldo sinsiliği vardı üzerinde.
  
  kusura bakma sinan, benimla deyilsın artık. çok sevmiştik ama o kredini bitirdin. kusura bakma kardeş senden bir halt olmaz. belki büyük topçu olursun ama galatasaray'ın topçusu olamazsın.
• 1936

  her geçen gün ileriye gideceğine geriye giden futbolcu. daha önce kendisi hakkında yapılan yorumlara katılmak ile birlikte neden böyle yorumlar yapıldığını dün oynanan maçta* daha net görülmüştür. sinan'ın işin hücum kısmında yaptığı top kayıpları, pas hataları hatta bencilliğine göz yumulup gençliğine verilebilecekken; işin savunma kısmında josue'nin verdiği emeği vermemesinin hiçbir mazereti olamaz. umarım semih kaya gibi gerilemesi devam etmez.
• 1937

  ne yazık ki galatasaray taraftarı kendisini çok ama çok çabuk harcamıştır.
  
  üzgünüm çocuk, senin adına çok üzgünüm.
• 1938

  kendisini çok seviyorum. bu başlık altında da defalarca savundum, arkasında durmalıyız dedim. evet, arkasında durmaya devam etmeliyiz ama sinan'ın da artık daha fazla çaba göstermesi gerek. ben deli oluyorum rakipten çalım yeyince aheste aheste yürüyen sinan'a, defansif sorumluluklarını hiçbir şekilde yerine getirmeyişine, hücumda pas odaklı oynaması gerekirken bencilliğin dozunu kaçırmasına, saha içerisindeki ciddiyetsiz tavırlarına deli oluyorum. seni galatasaray kolundan tutup getirmese stuttgart'ın 2. takımında çürüyecektin, nerede olduğunun farkına var. sahaya çıktığın zaman o forman sırılsıklam olmalı. yakında 23 yaşına gireceksin, artık "genç" değilsin. hem saha içinde hem de saha dışında olgunlaşman gereken bir yaştasın. ne olur kendine gel yoksa galatasaray formasıyla umut verip sonradan yok olup giden futbolcuların mezarlığına bir yenisi daha eklenecek.
• 1939

  galatasaray taraftarının desteğini haketmeyen genç futbolcu. ulan bu taraftar senin adını 6 ay boyunca bağırdı, sen forma yüzü gör diye. sinan gümüş atama bekliyor diye diye dilimiz damağımız kurudu. sen de sağolasın yüzümüzü kara çıkarmadın geçen sezon. ama olay bu mudur yani? 3 hafta iyi oynadın diye yıldız triplerine mi girdin? pas almayınca oyuna küsme hakkı mı tanıyor sana 3 haftalık performans? ya da arkandaki beke yardım etmeme hakkı mı tanıyor ?
  
  bu adam bizim euro 2016'ya neden alınmadı dediğimiz adam değil arkadaşlar. yaz tatili hiç yaramamış, çok geriye gitmiş. sadece oyun olarak değil mental olarak bitmiş. podolski'nin yaptıklarının aynısını yapmak istiyor ki bu çok açık. onun gibi az koşmak, pas istediğinde hep ilk opsiyon olmak, dilediğince şut çekmek istiyor ama sinan, o adam podolski. umarım bir gün onun kadar iyi bir futbolcu olursun, o zaman sen de podolski gibi oynarsın saha içinde. ama şimdi olmaz. 22 yaşındayken olmaz. olmamalı.
• 1940

  henüz 22 yaşında olan potansiyelli oyuncumuz.
  
  teknik mi? teknik. hızlı mı? hızlı. genç mi? genç. gelişime açık mı? açık. seviyoruz muyuz? seviyoruz.*
  beyler bırakın da hata yapsın. hatayı "sürdürmemesi" için onu uyaracak isimler zaten yönetimde* ve teknik kadroda* var. gerçekten çabuk harcıyoruz insanı. ne yasin kadar futbol aklı kıt ne de semih kadar laubali. bu ikisi de sinan'ın "abisi*" olur, hatırlatırım.
  
  taraftar desteğini sonuna kadar devam ettirmeli. zaten kulağının çekilmesi gereken yerde takımda abileri* ve hocası var. sadece yedek bırakmak bile onu "ben ne yapıyorum lan?" demeye itecektir. sadece ama sadece güvenmeye devam edelim. mümkünse biraz da kredi verelim kendisine. *
• 1941

  bir an önce silkelenip kendisine getirilmesi gereken futbolcumuz. geçen seneki formunun üstüne koyup kadrodaki yerini sağlaması alması gerekirken, her geçen gün geriye doğru gidip malesef forma şansını hızla tüketmektedir.
• 1942

  genç futbolcudur. desteğe ve eğitime ihtiyacı vardır.
  
  bir futbolcunun hal ve hareketleri beğenilmeyince neden hemen gömülür onu da anlamıyorum.
• 1943

  kendisine yeteri kadar destek verilmiştir. kötü oynar anlarım ama defansa yardıma gelmediği zaman pas almadığı zaman trip atarsa yerin dibine gömerim. onun yerinde olmak isteyen binlerce oyuncu milyonlarca taraftar var. ben o formayı sırtıma geçirip o çimlerin üstüne çıkmak için canımı veririm. isim gözetmeksizin söylüyorum o formayı giydiğiniz zaman galatasaraya yakışır şekilde oynayın. taçsız kralında dediği gibi sizi buraya getiren yeteneğiniz burda tutacak olan ise karakterinizdir.
• 1944

  ne kadar cok seviyoruz futbolcu harcamayi ya. ulan bu ulkede futbolcu yetismiyor diye soylenirsiniz ama futbolcu yetismesindeki en buyuk engel futbolcuyu bir cirpida silip atan bu kafa yapisi. adam daha gecen sene a takimda oynamaya baslamis, messi mi bu adam surekli formu yuksek olsun. evet performansi dustu, belki de kendi hatalarindan dolayi dustu bilemiyorum ancak boyle olsa bile ondan vazgecmek yerine uzerinde daha cok israr etmeliyiz. neymis efendim pas alamadigindan dolayi sinirlendigi icin ahlaksizmis. eger bu tarz tavirlari olmasa da cok vurdumduymaz diyenler olacagindan adim gibi eminim. bu kadar yikici ve yok edici olmak yerine biraz olumlu ve yapici yorum yapin yahu. emre colak'in da kendini gosterememesindeki en buyuk sepeblerden biri taraftar baskisidir. futbol ulkesiyiz falan diyoruz da gercekten futbol kulturu diye bir sey yok, zira futbol kulturu olan ulke insani bu kadar sabirsiz ve cahilce genc/potansiyelli fulbolcusuna saldirmaz. ne diyelim yazik.
• 1945

  sinan; oldukça yetenekli bir futbolcu olsa da ilk izlediğim andan beri bir türlü geliştirmediği yegane nokta " fiziksel eksikliği " ki sinan genç sonuçta, yani kas-yağ-kemik oranında günümüz sağlık biliminin de geliştiği göz önünde bulundurularak, ciddi değişimler ve geliştirmeler yapabilir ama yapmıyor ki burada da aslında mental bir sorunu olduğu görülüyor. kimse kendisinden bir c.ronaldo gelişimi beklemiyor belki ama dünkü sinan ile bugünkü sinan biraz farklı olmalı. hatırlayın, emre çolak konusunda da ne kadar büyük beklentiletimiz vardı ama emre bir türlü bizim seviyemizdeki takımlara göre gelişim yaşayamadı.
• 1946

  4. yıldızı taktığımız sezon sadece 45 dk görev alıp gol asist üretmemesine rağmen geçen yaz hazırlık maçında tribüne çağırılmış ve bu taraftar seninle gurur duyuyor diye bağırılmıştır.*
  
  rakip takımlarda oynayan futbolcular gol attığında, klasik beşiktaşlı fenerli abartması, küçük maçların büyük topçusu, türk basını abartması, balon vs gibi benzetmeler yapılırken gol attığı en ama en ciddi takım ligi düşme hattının üstünde 15. sırada bitiren üstelik maça da as kalecisini getirmeyen kayserispor olan sinan gümüş'e robben güzellemeleri yapıldı.
  
  bu adam ne zaman yedek kalsa oynatmayan hoca eleştirildi. hamza'ya sinan yüzünden küfür edildi. riekerink'e de edecekler belki ama taraftar çok seviyor diye korkuyorlar.
  
  sinan yetenekli mi? belli başlı yetenekleri var. ama açık söyleyeyim orkan çınar ve cengiz ünder kendisinden kat kat daha yetenekli.
  
  sinan için ilk günden beri söylüyorum. tembel, galatasaray'da kanat olarak ilk 11 oynayamaz. bu takım zaten sneijder'i ve podolski'yi her maç defansif olarak taşımaya çalışırken üzerine bir de sinan'ı taşıyamaz.
  
  sinan büyük futbolcu olmak istiyorsa koşmak, mücadele etmek, çalışmak zorunda. bruma'dan tolga ciğerci'den feyz almak zorunda. sinan mecut oyun stili ile kapanıp kontra atağa çıkan anadolu kulüplerinde oynar anca. galatasaray'da ise son 10-20 dk topçusu olmaktan öte gidemez.
  
  ben zaten kendisinde hiç bir zaman galatasaray'da ilk 11 oyuncusu olacak kadar büyük yetenek görmedim. hani forvete evrilirse olabilir ama kanatta imkansız dedim. çünkü çalışkanlık, süreklilik, topsuz oyun, markaj vs gibi özellikleri kanat için fazlasıyla yetersiz. üzerine bir de taraftarın hiç bir bok yapmadığı halde galatasaray'a kupalar kazandırmışcasına götünü kaldırması eklendi. ilgi sarhoşu sinan ben oldum, ben hazırlık maçını ciddiye almam, ben koşmam benim yerime koşarlar moduna girdi. eksta antremanlar yapmayı da bırakmıştır. malum reina'da mankenler bekliyor. onlara da enerji harcaması lazım. şimdi sinancı taraftarlar eserleriyle gurur duysunlar. çünkü sinan'ı eleştirenler değil şımartanlar bitirdi.
  
  bir de kendisini savunan taraftarların görmediği bir şey var. sinan daha yaz kampındaki hazırlık maçlarından beri böyle. yeni bir şey değil yani bu. 1-2 maçlık bişey hiç değil. hazırlık kampındayken çok şımarmış ben oldum havasına girmiş, hazırlık maçlarında çok ciddiyetsiz dediğimde futbolu bilmediğimi bana yasin öztekin'in müstehak olduğunu(u: geçen yaz yasin bütün taraftarın sevgilisiyken yasin'in galatasaray'da direkt 11 oynayacak bir futbolcu olmadığını yazan da bendim oysa) iddia eden sinan gümüş aşığı yazarlar olmuştu.
• 1947

  a2 liginde bilmem kaç gol attı diye kendisini forvet sanan taraftara müstahak olan oyuncudur.
  
  cahilce yapılmış bunca goygoy karşısında yine iyi bile dayandı... mesela dünkü 8 ekim 2016 levski sofya galatasaray maçında bile daha hala yılların forveti lukas podolski'yi kanat varsayıp sinan'ı en ileride oynayacak zannedenlere maçın hemen başından bir görüntü;
  
  https://youtu.be/a_xnd9VrS_s?t=29
  
  görüldüğü gibi en uçta podolski görev yapmış, ki mantıklı olan da zaten budur. bunu neden mi söylüyorum, çünkü tüm bu yanlış anlaşılmalar kendisi alt tarafı yasin öztekin muadili bir kanat oyuncusu iken sanki yıldız golcüymüş gibi gereğinden fazla şişirilmesine vesile oldu da o yüzden. kadro planlamalarında bile sinan hep 3. veya 4. forvet olarak yazıldı çizildi, oysa yasin ve bruma'dan mevki olarak hiçbir farkı yok iken...
  
  hal böyle olunca yok şu kadar gol atacak, yok bu kadar gol atacak, yok bizi bilmem kaç sene golcü sorunundan kurtaracak derken sinan da haliyle uçtu gitti kafa olarak...
  
  bu sezon kesin 20 golü var, hazır eren sakatken podolski'yi sağa çekip sinan'ı en uçta bi deneyelim, hem a2 liginde 100 gol atmış, illa ki forvet oynar :(
• 1948

  eleştirilmesinde bir sakınca görmediğim futbolcu.sonuçta kendisi 22 yaşında. daha dün takımımızda 14 yaşında bir futbolcu oyuna girdi. bruma 21 , emre mor 19 yaşında.pogba şu an kendisinden 1 yaş büyük ama ingiltere'de basın ağzına sıçıyor. bu taraftar kendisinden büyük şeyler bekliyordu ama sinan karşılığını pek veremedi. eleştirileri dikkatli okuyunca tam olarak eleştirilen nokta sinan'ın takıma az katkı vermesi değil aslında, sinan'ın saha içindeki hal, hareket, tavırları ve umursamaz davranışları eleştiriliyor. örneğin sinan savunduğu oyuncu tarafından rahat bir şekilde geçiliyor ve rakibinin arkasından koşmaya bile tenezzül etmiyor. kendisi pas alamayınca takım arkadaşına el kol hareketleri yapıyor. ben de sinan'ı çok seviyorum ama bu eleştiremeyeceğim anlamına gelmez. çünkü bizdeki temel sıkıntı duygu beslediğimiz insanlara karşı eleştiri yapamıyor olmamız. riekerink hastasıyım ama beşiktaş maçında eleştirebiliyorum çünkü o da kendini eleştirebiliyor. ama kimse fatih hoca'yı, arda'yı eleştiremiyor(tabi ki eleştirebiliyorsun da sadece lafta kalıyor bu) çünkü onlar kendi çaplarında sonsuz haklılar. burdan nereye geleceğim ; sinan kendisi hakkında yapılan eleştirileri ( bunlar mantıklı ve düzeyli olmak şartıyla ) kabul etmeli ve kendini de eleştirebilmelidir. aksi takdirde ülkemizde fatih terim , arda turan , selçuk inan geleneğinin kafa yapısına sahip olur. bu türk futbolcusu için en yanlış yoldur bence.
• 1949

  uzun zamandır ilk kez genç bir oyuncunun gelişimiyle ilgili hiçbir şüphe taşımıyorum.
  
  neden? çok basit, başımızda riekerink gibi bir adam var da ondan. riekerink sinan'ı ama öyle ama böyle mutlaka adam edecektir. bunun tek istisnası sinan'ın "ben büyük futbolcu olmayacağım" diye inat etmesiyle olabilir ama sinan da o kadar salak birisi değil gördüğüm kadarıyla.
  
  sinan gerekirse bir yerlere kiraya verilir, gerekirse sezon sonuna kadar yedek bırakılır, gerekirse santrfor alternatifi olarak oynatılır. ama bir süre sonra illa ki işimize yarayacak seviyeye ulaşır. şu anda kanat rotasyonumuz zaten yeterli, "sinan niye gelişmiyor" diye karalar bağlamaya gerek yok. bırakalım biraz burnu sürtülsün, riekerink'in ondan beklediklerini iyice idrak etsin. sonra zaten bunları sağlamaya başlayacaktır.
  
  şunu da göz ardı etmemek lazım, bu çocuğu stuttgart'ın b takımı'ndan bonservissiz olarak aldık. bir defosu olmasa, bu yaştaki ve bu yetenekteki bir adamı bundesliga'nın iddialı kulüpleri zaten havada kapardı. bu yüzden şimdi "şimdi bu defo da nereden çıktı" diye kızmaya gerek yok. o defolar kapanana kadar bir süre sabretmeliyiz.
• 1950

  taraftarın delirtmek üzere olduğu futbolcu. ortada fol yok yumurta yokken geçen sezonki son kayseri maçı bittiği anda başladılar "sinan şımarma" demeye. daha mayıs ayı bitmeden sinan'ın biri kadın 2 kişiyle yemek yediği bir fotoğraf kondu buraya. yorum şuydu: "sinan dün 1 bugün 2, eskortlarla takılma kendine iyi bak". sezon başladı süper kupa beşiktaş maçında iyi performans veremedi -ki- o gün muslera hariç kim iyi oynadı? nedense sinan tefe kondu. takımdan kesildi. en başta jor mesaj vermek istiyor diye düşündük ama öyle olmadı, mesaj vermenin boku çıktı forma yüzü göremedi. şimdi de herkes "sinan şımardı, ben oldum havasına girdi, bu takımda oynamak istiyorsa kendini paralamalı" falan demeye başladı. hayır siz sinan'ı nerede gördünüz aq hafta sonları takılıyor musunuz, can ciğer oldunuz hep beraber misiniz nereden biliyorsunuz şımardığını? tanıyorsanız söyleyin de bir imzalı forma göndersin bana. yiğit gökoğlan bile bu kadar çabuk harcanmadı be. neymiş pas alamamış çimleri tekmelemiş. siz hiç futbol oynamadınız mı? halı sahada sayı tamamlasın diye getirilip defansa konan kazma adamlar bile topa dokunmak, topla bir icraat yapmak ister. top atılmadığı zaman futbolcu oyundan düşer. sinan bu sezon böyle olmadı ki. hep aynıydı. savunmaya katkı vermiyordu, top ayağına az geliyordu. çocuk buna isyan etti diye söylenmedik şey kalmadı. ama hata onda bak aydın yılmaz'a, sağ kanatta kendini unuttururdu sürekli, öyle ki bizim oyuncular bile varlığından habersiz olurdu. toplasan 1000 tane isabetli pas yapmadan 10 yıl oynadı. bu çocukta iş var arkadaş. bu sezon sonradan girdiği maçlara bakın, öyle diğerleri gibi oyuna yeni girdim diye eli ayağı titremez, sakindir, üretkenlik gösterir. defansa koşmak nedir ya? yasin bile beceriyor onu. sinan da yapar.
  neyse onu geç, geçen sezon sonu burada uyaranlar oldu "durun, yapmayın daha sinan için erken, beklentiyi yüksek tutmayın, bu adamın ne vereceği henüz belli değil" diye. birisi ligin en iyi kanat forveti yaptı, öbürü almanya milli takımına seçtirdi, diğeri türkiye milli takımının yıldızı yaptı. sonra yeni sezon başladı toplam 2 maç oynamamış çocuk yetenek yoksunu, şımarık, karaktersiz ilan edildi. rize'ye kiralansın denildi. kendisinin bile haberi olmadan en yükseğe çıkarıldı, sonra da dibe düşürüldü. bir rahat verin devre arasına kadar oynasın olmazsa bakalım. aynı tayfa riekerink için de bekliyor. ne olacağı belli olmayan takımı bu sezon kafalarında şampiyon yaptılar, 2 maç üst üste yenildi mi demedikleri kalmayacak. bu takımın şampiyon olup olmayacağı belli değil, sinan'ın ne olacağı hiç belli değil. beklentiyi normal düzeyde tutup ona göre izlerseniz belki memnun olursunuz.