sezgin sahaya üçlü çektir cimbom'a ve
saçlar çok güzel cümleleri ile de hatırlanabilen şahsına münhasır abimiz. cevad prekazi ile ayrı bir ilişkisi vardı ki zaten saçlar çok güzel cümlesinde bahsi geçen saçlar bir dönem tüm gençlerin yaptığı prekazi modelinde kesilmiş olurdu. pek bilinmeyen bir bilgi olarak
hop dedik ayhan ile de uzun yıllara dayanan bir tribün arkadaşlığı vardı.
iyisiyle, kötüsüyle, günahıyla, sevabıyla bir tribün efsanesiydi. olimpiyat stadı'nın ayazında da, antep'in kavurucu sıcağında da, milletin yolunun kesilip linç edildiği kadıköy deplasmanında da, şehirdeki galatasaraylıların bile gitmeye tenezzül ettiği bir deplasmanda da o haliyle karşınıza çıkabilirdi.
shabani nonda'nın kafasının anıldığı bu günde onu da anmamak olmaz. millet düştüğü yerden kalkmaya çalışırken eski açık'ın ön tarafında kendisi gibi handikaplı bireyler için ayrılmış olan tribünden sandalyesiyle fırlayıp nonda'ya sarılışının üzerinden de 15 sene geçmiş...
dedikleri gibi, galatasaraylılar ölür galatasaraylılık ölmez...