marsilya'ya göndereceğimiz sırada biri bize bela okumuş olacak ki bi anda marsilya'da işler karıştı
* ve bu adam yine bizim başımıza bela oldu. bizdeki ilk sezonu yani şampiyon olduğumuz sezon olağanüstü bir performans göstermişti ve pek maç kaçırmamıştı diye hatırlıyorum ama sonra bu adama bir şeyler oldu. önce maç kaçırmaya başladı, sonra adam kaçırmaya başladı ve sonra galatasaray şampiyonlukları kaçırmaya başladı. en sonunda kendisini gönderdik ve altyapımızdan çıkan kendi öz evladımız sarı semih ile yola devam ettik. sonra ne mi oldu? sonra ne olduğunu sizde iyi biliyorsunuz: 2 sene üst üstü şampiyonluk, şampiyonlar liginde çeyrek final. şimdi bu adam galatasaray'a geri dönecek deniyor ya ona sadece diyorum ki:
sen gelme türkü baba!