resim
Sergio Almaguer Treviño
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Monterrey
Yaş:55
Uyruk:Meksika
  • 35
    pek bilinmez ama fatih terim'in kendisini transfer etmesinin sebebi; transferinden sadece 1 yıl önce oynanan copa libertadores'te gösterdiği performanstır. bilindiği gibi copa libertadores, amerika kıtasının şampiyonlar ligi'dir.

    2001 yılında almaguer'in de forma giydiği cruz azul bu turnuva da harikalar yaratmıştır. turnuvaya katıldığı grupta, grubun favorilerinden gösterilen uruguay'ın köklü kulüplerinden defensor sporting'i ve brezilya'nın sao caetano takımlarını geride bırakarak 13 puan ile grup lideri olarak gruptan çıkmaya hak kazanmıştır.

    cruz azul'un bu turnuva da en önemli özelliği, yaptığı başarılı takım savunması ile turnuvanın en az gol yiyen ekiplerinden olmasıydı. bu sayede kulüp rakiplerini tek tek devirerek çeyrek finale çıkmıştır. çeyrek finalde ise kadrosunda aimar, d'alessandro, cambiasso, cavenaghi, ladesma, ayala ve ortega gibi yıldızları bulunduran, turnuvanın favorisi gözü ile bakılan river plate çıkmıştır bahtlarına. herkes river plate'in şov yapacağını düşünürken, azul arjantin'de 0-0 biten karşılaşmanın rövanşında, kendi sahasında river'ı 3-0 ile devirerek adını yarı finale yazdırmıştır.

    bu şok sonuç ile bir anda dikkatleri üzerine çeken meksika ekibi, yarı finalde karşılaştıkları bir başka arjantin ekibi rosario central'i, 2-0 ve rövanşında 3-3'lük skorlarla devirmiş ve adını finale yazdımıştır. finalde ise karşısına yine bir arjantin ekibi olan boca juniors çıkmıştır.

    iki maçlık periyottan oluşacak finalin ilk karşılaşması meksika'da cruz azul'un adını hatırlayamadığım stadın da oynanmıştır. tamamen ortada geçen bir maç iken son dakikalara doğru, boca juniors'ın golcüsü marcelo delgado'nun, yanılmıyorsam bir kontra atak sırasında ceza sahası dışından vurduğu şut ağlarla buluşmuş ve ilk maçı boca deplasman da 1-0 kazanmıştır.

    ikinci maçta ise cruz kolay lokma olmadığını göstermiş ve la bombonera deplasmanında harika bir performans göstererek(birazda risk alarak) arka arkaya pozisyonlar bulmaya başlamıştır. ilk yarının son dakikalarında uzaktan vurulan bir şut boca kalecisi tarafından son anda uzaklaştırılmış, dönen topu cruz azul'un ve meksika milli takımı'nın o dönem ki golcüsü palencia ağlarla buluşturmuştur. ikinci yarı her iki takımda temkinli oynamış ve uzatmalara giden maçta gol sesi çıkmayınca, şampiyonu belirleyecek olan penaltı atışlarına geçilmiştir.

    ne yazık ki finale kadar büyük çabalarla gelen cruz azul, penaltı atışlarından sadece ilkini gole çevirmiş ve kupayı boca'nın almasına engel olamamıştır. işte bu enteresan turnuvanın süpriz takımı olan cruz azul'un parlayan isimlerinden biri sergio almaguer'dir. turnuva boyunca 3-4 gol atmış ve takım savunmasını derleyen toplayan isim olmuştur. büyük ihtimalle fatih hoca veya almaguer'i tavsiye eden scout kişisi, bu turnuvayı izleyerek güney amerika'da keşfedilmemiş bir yıldız bulduklarını zannetmişlerdir. fakat işler istenildiği gibi gitmemiş ve galatasaray'ın en kötü transferlerinden birine imza atmışlardır.
  • 11
    başlıkla alakasız bir şeymiş gibi algılanmasın.
    kısa bir ali sami yen öyküsü anlatacağım bu adam menşeili.

    lisans yıllarımdaydı bu olay.
    kombineliyiz, gururluyuz, mutluyuz.
    havam vardı kaldığım yurtta,
    her maca giderdim eski açığa.
    metro ile giderdim genelde maçlara.
    gene bir lig maçı rakip gençler, taksimden bindim metroya.
    hareket edince biri yaklaştı bana doğru.
    meksika milli takımı forması vardı üzerinde.
    bana maca gidip gitmediğimi sordu bozuk bir ingilizceyle.
    gidiyorum dedim. şaşırmıştım. çünkü meksika ne alakaydı yani.
    sonra isminin roberto olduğunu söyledi. babası ile beraber
    mısıra seyahate gideceklermiş (konuşma yarı ingilizce yarı almanca devam ediyor
    bu arada o da şaşırtmıştı beni. almanca bilen bir latin*.)
    ama istanbul'a uğrayıp merak duydukları
    galatasaray'ı izlemek istemişler lakin biletleri yok.
    mabede varınca onlar için gidip karaborsacıdan iki yeni açık kapatmıştım.
    boynumdaki cok sevdiğim uğurlu atkımıda
    roberto'nun boynuna astım.
    bu arada yolda sohbet epey koyulaştı. onlar baba oğul varlıklı bir hayat
    sürdürüyorlardı ve futbol evliyalığı yapıyorlardı.
    sayısız stadda ne maçlar izlemişlerdi.
    river-boca
    real-barca
    arsenal-m.united vs vs... sayamadığım daha niceleri.

    ama ben sordum dayanamayıp.
    peki nasıl galatasaray yani? nedenini sormak aptalca olurdu.
    yani mısır'a kahire'ye doğrudan gitmemek ve istanbul'da bir günü
    g.birliği maçı adına tüketmek...

    2 sebepten söz etti.
    1- nam-ı değer uefa şampiyonluğumuz ve ona meksika'daki arkadaş
    ortamı ile birlikte duydukları hayranlık ve sonraki dünya kupası, hasan şaş.

    2- 2 mi? bir zamanlar transfer
    ettiğimiz bu adam; (bkz: sergio trevino almaguer).
    menajer bir tanıdıklarına güzel sözler söylemiş ülkemiz ve insanımız
    hakkında.

    az barındı aramızda almaguer. kötü bir transferdi bence ama..
    gene de helal olsun. sempati işte.
    adam olursan öyle ya da böyle başlar.

    biz oyuncumuzla sille tokat diyalog kurmuyoruz are you player misali.
    etki ocaktan başlar evrene yayılır.
    işte bende buna dair iki kanıt var.
    biri meksikalı roberto.
    diğeri de abdli andrew. o da apayrı bir hikaye zaten.

    edt: başlık taşıyan dosta selam olsun.
    zira ben entry taşıyacaktım. beni kurtardı.
    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın