galatasaray olmasaydı bugün unutulmuş, yeteneği harcanmış, insanların zor hatırladığı biri olacaktı.
önce para
* için 1997'de
alpay özalan ile beraber beşiktaş'ı bıraktı. fiyasko geçen
istanbulspor ve
fenerbahçe sezonlarından sonra, önce
fatih terim hocası onu kanatları altına aldı, sonra yine unutulmuşken trabzonspor'dan ikinci kez galatasaray getirdi. her gelişinde kariyerine kupalar ekledi. halbuki fenerbahçe, istanbulspor ve trabzonspor ile ilk dörde bile giremiyordu. kupa şampiyonluk durumu zaten yoktu. tıpkı bugün halı sahalarda top koşturan
arda turan kıvamına gelmişti. her seferinde galatasaray aldı onu ve kalp masajı yaptı, hayata döndürdü. kariyerine kupalar, başarılar ekledi. kendini hatırlattı. 2002'de fatih terim galatasaray'a dönünce,
mircea lucescu ile beraber beşiktaşa gittiler. sinan engin vs 100. yılında şampiyon oldular. yani yine bir galatasaray ekolü olan lucescu ile şampiyonluk yaşadı. yani 1995'ten beri üç şampiyonluğunda da galatasaray imzası var. ama sonra anlayamadığım bir şekilde en azılı galatasaray düşmanlığına devam etti nedense.
teknik direktörlük kariyerinde her galatasaray maçı öncesi hırs yaptı, sert savunma takımları yarattı,
26 ocak 2014 gaziantepspor galatasaray maçı'nda
roberto mancini'nin,
12 şubat 2017 galatasaray kayserispor maçı'nda
jan olde riekerink'in şampiyonluk şanslarını bitirdi. çocukken fenerbahçeliydim diyordu, beşiktaş altyapısında yetişti ve senelerce oynadı da. ama bugün ''sergen yalçın'' diye ortalarda geziyorsa, bin kere galatasaray'a dua etmesi gerekiyor. galatasaray olmasaydı çoktan unutulmuştu ve 90'lar nostaljisi olarak kalmıştı.
nankörlük, insanın iradesinde olan bir kötülüktür.