resim
Sercan Yıldırım
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:34
Boy:1.82
Uyruk:Türkiye
  • 1052
    sözleşmesi feshedilmese bile dondurulmasını kabul etmesi gereken futbolcumuz. böyle bir rezillikle ismi geçen futbolcunun aklanana kadar takımımda forma giymesini istemiyorum ben şahsen. ortada bırakılmasın ancak kendisini aklama fırsatı sunulsun ve bu fırsatı değerlendirene kadar da göz önünde bulunmasın.

    suçlu çıkması ihtimalini düşünemiyorum bile...
  • 1054
    --- alıntı ---

    arkadaslar simdi iddianameyi herkes okumustur.herkes iyi incelediginde hic bseyin olmadigini herkes gorebiliyor.

    bu yusden herkesin rahat olmasini.ben cok rahatim.mahkemede hicbseyin olmadigi gorulecek ve ben yine takimima kavusup gollerimi atacagim.

    sadece buradan guclu cikmak onemli.benim yanimda ve beni destekleyen herkese tesekkur ederim...saygilar...

    --- alıntı ---

    *
  • 1055
    --- alıntı ---
    "şike ve teşvik konusunda genellikle kaleci ve forvet pozisyonunda oynayan futbolcuların seçildiği, kimi zaman ise teknik direktör ve kulüp yöneticileri ile bağlantının sağlandığı, rakip takım futbolcularından sercan yıldırım, gökçek wederson, ibrahim akın, ümit karan, sezer öztürk, korcan çelikay, mehmet yıldız, serdar kulbilge, iskender alın, mahmut boz, murat şahin ve emmanuel emenike gibi futbolcuların örgütle anlaşarak şike/teşvik primi faaliyetlerine girdikleri,"

    http://s1.directupload.net/.../111209/uzjqc6z8.jpg
    --- alıntı ---

    öncesinde önemli not: bu yazıyı sadece iddianamede sercan yıldırım'ın adı geçtiği yukarıdaki pasajtan yola çıkarak yazıyorum. iddianamede'yi henüz bitirmediğim için sercan yıldırım'la alakalı başka hiçbir malumatım yok.

    2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede sercan yıldırım'ın adı teşvik olayında geçiyor. adının geçtiği maç 17 nisan 2011 trabzonspor bursaspor maçı. kendisine isnat edilen suç, ilgili maçta trabzonspor karşısında iyi oynaması için fenerbahçe'den teşvik almış olması. zannediyorum ayrıca kendisine transfer vaadinde bulunuluyor. önemli bir ayrıntı olarak ise; sercan bu maça yedek başlıyor ve ayrıca maçta hiç süre almıyor.

    iddianame açıklanmasına rağmen sanırım hala bazıları olayın ciddiyetinin farkında değil. ortada çok büyük bir suç örgütü var. bu suç örgütü teşvik, tehdit ve şantajlarla futbolcuları kullanabiliyor.

    önce durup sakin olmakta fayda var. sercan'ın adı iddianamede geçiyor mu? evet. peki sercan teşvik almış olabilir mi? evet. olasılık çünkü bunlar. iddianamaeyi henüz bitirmedim. ayrıca inernette henüz sercan'la ilgili konuda bir delil görmedim. yani sercan'ın suçlu olma ihitmali kadar suçsuz olma ihitmali de var. şimdi diyeceksiniz ki, "o zaman aynı şekilde aziz yıldırım'ın da suçsuz olma ihtimali var". evet, aziz yıldırım kendisine delilleriyle yöneltilen tüm suçlamaların aksini ispat edebilirse eğer kendisinin suçsuz olma ihtimali var. ayrıca aziz yıldırım'a yöneltilen suçlamalarla sercan'a yöneltilen suçlamalar arasında dağlar kadar fark var. en azından kendisi organize bir hareketin üyesi değil. kendisi suçlamalara göre kullanan değil kullanılmak istenen konumda.

    o dönemde henüz 20 yaşında olan bir çocuk, bu tehlikeli suç örgütü tarafından tehdit edilmiş ve zorla kullanılmak istenmiş olabilir. bu ihtimal en az sercan'ın suçlu olma ihitmali kadar bir ihtimaldir.

    öncelikle şunu belirteyim; sercan konusunda bizi rahatsız edecek en ufak bir şey bile yok. sercan'a yöneltilen suçlama galatasaray'a transfer olmadan önce gerçekleşmiş. ayrıca sercan gelecek vaadeden bir oyuncu olmasına rağmen şu an galatasaray futbol takımı'nın değişilmezi değil. öyle olsa bile bu hiçbir şeyi değiştirmez. yani benim sercan'ı savunmak için hiçbir sebebim yok. ben olaya sadece insani eksenden yaklaşacağım:

    eğer ortada sercan'la ilgili bir iddia varsa, hukukun en temel ilkelerinden biri olan "iddia makamı iddiasını ispatlamakla yükümlüdür" pensibi işler. kulübümüz her şeyden önce mutlaka ama mutlaka önce sercan'ı dinlemeli ve kendisinin savunmasını almalıdır. eğer sercan suçsuz olduğunu dile getirirse, kendisine maddi ve manevi destekte bulunulmalıdır. burada maddi destekten kastım, sercan'ın kendisini savunabilmesi için galatasaray spor kulübü'nün hukukçularıyla sercan'ın yanında olmasıdır. ayrıca bu destek ve savunma -üzerine basarak söylüyorum- sercan'ı aklamak için değil, ilgili davadan en adil sonucun çıkması içindir. bu adli süreç sonucunda sercan suçlu bulunursa zaten cezasını alır ve kulüple ilişiği kesilir. ki bu sonuçta galatasaray'ın ismi gram kadar leke almaz. zira sercan'la ilgili iddialar sercan'ın galatasaray forması giymeden önceki, yani bursaspor forması giydiği dönemle ilgilidir. yok eğer sercan suçsuz bulunursa türk futbolu ve galatasaray sercan'ı tekrardan kazanır.

    galatasaraylılık, diğerlerinin yaptığı gibi, gözlerini yumup körü körüne birilerini savunmak değildir. galatasaraylılık, adaletin sağlanması ve gerçeğin ortaya çıkması için çalışmaktır. yani üst paragrafta anlatmak istediğim bu.

    dava henüz sonuçlanmadan sadece iddialar üzerine sercan'ın kulüple ilişkisini kesmek galatasaray'a yakışmaz. galatasaray, -sercan kulübe verdiği savunmasında suçsuz olduğunu dile getirirse eğer- sercan'ın yanında durmalıdır. daha önce de söylediğim gibi bunu adil olanın en net şekilde ortaya çıkması için yapmalıdır. yani galatasaray, "sporcumuz sercan yıldırım bursaspor forması giydiği dönemden dolayı şike yapmakla suçlanmaktadır ve davalık duruma düşmüştür, bu sebeple kendisinin kulübümüzle ilişkisi kesilmiştir" diyemez, dememelidir. sonuçta her şeyden öte ortada insani bir durum da söz konusudur. ortada gencecik bir çocuğun geleceği söz konusudur. suçluluğu adli makamlarca sabit görülmeyen kimse suçlu sayılamaz. halihazırda sercan yıldırım galatasaray spor kulübü'nün bir oyuncusudur ve ortada herhangi bir delil olmadan sadece iddialar üzerine sercan'ı dışlamak yanlıştır. "aman dolaylı da olsa davada adımız geçmesin, zaten sercan'la ilgili iddiaların kulübümüzle alakası bile yok, bizde forma giymeden önce olmuş, ilişkiyi keselim kurtulalım" tavrı galatasaray'la ve galatasaraylılık'la asla bağdaştırılamaz.

    bu sebeple taraftarımız hiç fenerbahçe taraftarının şike soruşturması kapmasına takındığı tavırlara tepki göstermek için "sercan'la ilişkimizi keselim" havasına girmesin. çünkü bu galatasaraylılığa yakışmaz.

    evet bizim açımızdan sıkıntı yaratacak bir durum söz konusu değil. sercan genç ve önemli bir oyuncu olabilir ama sercan'ın galatasaray'da olmaması bizi o kadar etkilemez. sercan galatasaray'a yeni transfer olmuştur ve şimdlik sadece galatasaray taraftarının sercan üzerinde kendisini geliştirmesi ve takımına faydalı olması yönünde bir beklentisi vardır. bugün sercan'ın galatasaray'la ilişkisinin kesilmesi galatasaray'a çok şey kaybettirmez. hatta bana göre hiçbir şey kaybettirmez. üzgünüm ama sadece iddialar üzerine direk bir oyuncuyla ilişkiyi kesmek de galatasaray'ın şerefine şeref katmaz. her şeyden öte, masum olabilecek bir insanın geleceği, dava sürecinde "galatasaraylı futbolcu sercan yıldırım" söylemimin yaratacağı can sıkıntısından daha önemlidir.

    ekleme: https://twitter.com/...335138418691/photo/1
    sözlükten mesaj atan kosecki arkadaşımız bunu da eklememi istedi.
  • 1057
    galatasaray'ın vefasızlık örneklerini hepimiz biliyoruz sanırım. kimler geldi geçti, damgasını vurdu bu kulübe, çok emek verdi, çok şey kazandırdı fakat hep sildi yönetimler. jübile bile teklif edilmedi. ama onlar öylesine bu kulübe bağlanmıştı ki bütün bu vefasızlıklara rağmen yine geldiler, yine özlediler, yine mesaj gönderdiler...

    bu kadar vefasızlığa rağmen hala taraftarlara darılmayan, hala ziyarete gelen hala bizi anan o sporcular yıllarını galatasaray'a vermiş insanlardı. fakat sercan daha yolun çok başında olan bir futbolcu. sercan galatasaray'a gelirken istemedim, ne işi var bu adamın burada dedim. bu kısımlar tartışılır, konuşulur ama teknik direktörünü satan oyuncunun hala bu armayı taşımasına büyük tepkiler veremiyorsak bu yeni galatasaray oyuncusuna şans vermeden itmek şerefsizlik olur.

    bu adamın ne yapıp ne yapmadığını biliyor muyuz? hayır. peki suçu kanıtlanana kadar herkes suçsuz mudur? evet. aziz yıldırım demeyin lütfen ben hagi kadar düzgün bir insan değilim. aziz yıldırım için suçu kanıtlansın, o zaman şikecidir deriz gibi makul mantıklı insanların söyleyebileceği şeyleri düşünemem. tekrar sercan'a dönersek, şu an için suçlu diyemeyiz kendisine. ünal aysal başkanımız ne demiştir? eğer kendisi yargılanır ise kontratı fesh edilecektir. sercan şimdi sadece ifade verecek. akıbeti belli değil. zaten kosecki'nin de caps'ini verdiği gibi iddianamedeki diyaloglara göre muhtemelen ceza da almayacak. bir de sercan cephesinden bakalım, bütün bunlar olurken o, twitter'dan hala galatasaraylıların içini rahatlatmaya çalışan açıklamalar yapıyor. diğer bir yandan belki de yapmadığına emin olduğu bir şey için adı kirletilmeye çalışırken diğer bir yandan kariyeri için hiçbir şey olmamış gibi antremanlara çıkmaya çalışıyor.... peki armamızı yeni taşıyan bu adamı harcamak bize yakışır mı? insanları kaybetmek bu kadar kolayken, onları küstürmek bu kadar basitken, hak etmeyenler hala o formayı giyerken ve biz sırf o arma uğruna herkesi alkışlarken belirsiz bir durum için bir insanı silmek bize yakışır mı?

    ben sercan'ın masum olduğuna inanan bir galatasaraylıyım. emre belözoğlu gibi sms'leri ortalarda gezinen birinin masum olduğu bir ülkede bu kadar belirsizlikte sercan'a dil uzatan herkesin galatasaraylılığını sorgularım. kimsenin renk aşkını sorgulamak bana düşmez ama söz konusu o armayı taşıyan bir insanı linç etmeye yardımcı olmaksa kimseyi tanımam.
  • 1061
    şu asamada kesinlikle kulüple ilişkisinin kesilmesini gerektirecek bir durum yoktur. kendisinin teşvik primi aldığı iddia ediliyor ama ortada net bir delil gözükmüyor. bu durumda yargı sürecini beklemek gerekir. ayrıca bu durumu madem bu iddianame yüzünden fener'in düşmesini istiyoruz o zaman sercan'ı da takımda tutmamamız lazım gibi bir düşünceyle değerlendirmemek gerekir, çünkü fenerbahçe hakkında iddianamede birçok delil olduğu açıkça görülüyor.
  • 1063
    iddianamelerle ilgili çok sıkıntılar olduğu doğrudur ülkemizde fakat yargı yasama ve iddianame olayları saçma değildir kesinlikle. bunlar hukukta olması gereken kavramlardır. ünal başkan deyimiyle eşyanın tabiatında vardır. *

    iddianamelerin garip, özensiz hazırlanmış ve saçma cezalar içermesinin en büyük sorumlusu bu ülkedeki savcılardır. şöyle ki; ülkemizdeki ceza hukuku normları çerçevesinde savcılar herhangi bir suç işlendiğine yönelik bir şüphe bulunması durumunda kamu davası açmak zorundadır. çok istisnai durumlarda dava açmama hakkına sahiptir savcılar. yani öyle amerikan dizilerinde gördüğümüz gibi savcı dava açmadan bir anlaşma yaparak, atıyorum adam öldürmekle yargılayacak adamı ama tam emin değil kazanıp kazanamayacağından, taksirle adam öldürmekten 2 yıl yat çık hiç davayla falan uğraşmayalım, gibi bir teklifte bulunması mümkün değildir. fakat savcılarımız bu kamu davası açılması zorunluluğu ilkesini her zaman abartarak uygularlar. bizim savcılarımız iddianamede ne kadar çok kişiye ne kadar çok ceza talep ederlerse o kadar başarılı olduğunu düşünürler ne yazık ki. dolayısıyla en ufak şüphe uyandıracak bir olayı bile genel iddianame kapsamına alıp itin götünden ağırlaştırıcı sebepler çıkartıp en ağır cezayı talep ederler hep. neredeyse hiçbir zaman da bu talepleri tam olarak karşılanmaz. ya gereksiz yere olayla hiç alakası olmayan kişileri sanık olarak göstermeye çalışmışlardır yada çok fazla ceza talep etmişlerdir. bu olaya benzer bir örnek vermek gerekirse mesela çıkar amaçlı suç örgütü kurma suçu yanında şike suçuyla yargılanmasını talep ettikleri kişileri atıyorum resmi evrakta sahtecilik suçundan da yargılamaya çalışırlar. genelde bu tarz iddiaların pek dayanağı olmaz laf olsun torba dolsun diye yazılmıştır ama işte iddianamede olduğu için kamuoyunun dikkatini çeker bunlar.

    sercan olayının da böyle olma ihtimali vardır. sonuçta çok geniş kapsamlı bir şike soruşturması yürütülmüştür ve ortada bir takım şikelerin yada teşvik primlerinin döndüğü kaçınılmazdır. bu büyük soruşturma kapsamında savcılar önlerine gelen her olayı, normalde böyle bir soruşturma olmasa kimsenin dikkat bile etmeyeceği konuşmaları mesela, bu soruşturma kapsamına sokarak o kişilere de iddianamede yer vermiş olabilirler.

    dolayısıyla genelde hep bir kitap yaşarmışcasına hazırlanan 500 sayfaları bulan ve mutlaka abartılı cezalar içeren iddianameleri bu kadar kıstas almak çok doğru değildir. sonuçta iddianameler olayın bir tarafını anlatır sadece. daha bunun savunma tarafı da var. şunu da unutmayalım iddianame açıklanana kadar sercan'la ilgili en ufak bir duyum bile yoktu. hiçbir yazıda yada makalede adı geçmedi, onunla ilgili haber yapılmadı. yani demek istediğim böyle hemen asıp kesmeye başlamadan biraz bekleyelim görelim ne olmuş neler dönmüş. mahkemenin gidişatından anlaşılır zaten herşey zamanla.
  • 1065
    hakkında bu başlıktaki son entry'lere bakılırsa * teşvik primi aldığı gayet açıktır. iddianamedeki diğer şike organizasyonlarıyla aynı organizasyonu sercan'la da kurmuşlar. ali kıratlı ile yaptığı görüşme ağustos ayında bazı gazetelerde yayınlanmıştı. http://gss.gs/756954 alınmaması lazım diye düşünüyordum ama neyse artık yapacak birşey yok.
  • 1066
    kendisini suçla"ma"ma gerekçesi, konunun "iddianame" *aşamasında olması ise çok trajikomik bir durumda olduğumuzu düşünüyorum. zira aynı gerekçeleri tüm fenerbahçeliler aylardır içerideki monarkları için söylüyor. aziz yıldırım hakkındaki olaylarla arasında tabi ki dağlar kadar fark var, ancak; kensini savunmak için, ortaya atılan cümle şöyle olmalıdır bence:

    "iddianamedeki görüşme ve dialoglar gerçek bile olsa sercan suçsuz olabilir. bu iddialar suça somut bir delil olmaz. bu yüzden sercan ile ilgili yorumlar şu an için önyargıdan ibarettir."
    edit:düzeltme
  • 1068
    bu adam beni çok güldürdü, allah da onu güldürsün. diyorlar ki bu bir iddianame diye adam suçsuz demeyiz. fenerliler de aziz için aynısını söylüyor, fenerli gibi mi düşüneceğiz... gülüyorum bak hala. aziz'e örgüt kurdun, kazanç sağlıyorsun bre zındık diyorlar. milyon suçlama yöneltiyorlar. hatta iddianamede esas oğlanı oynuyor adam, bildiğin en çok replik onda. hala sercan'ı onunla kıyaslıyorlar. komik ama ağlamaktansa gülelim dostlar. bizim böyle komik şeylere de ihtiyacımız var. gönül ister ki o komik şeyleri kendi armamızı taşıyan adam üzerinden değil de ağır suçlamalar yapılan diğer adamlar üzerinden yapalım ama deli gönül işte istiyor da istiyor...

    benim de dileğim/isteğim bazılarının galatasaraylılığının bir süreliğine dondurulması. ama olmuyor di mi :((
  • 1070
    şimdi, yanlış anlamadıysam, oynamadığı bir maçta aldığı teşvik primi yüzünden suçlanan futbolcu. daha doğrusu bu maç için teklif edilmiş böyle bişey. bilinen sadece bu. teklif edildiği.

    lise yıllarımıza dönelim " sana 100.000 dolar versem g.tünü s.ktirir misin?" tarzı soruları hepimiz hatırlarız.
    bu sorunun sorulduğu herkes ibne sayılıyorsa, sercan da şikecidir. ilişiğini keselim.

    ama "biz temiz kulübüz, ahlaklıyız" düsturunu abartmayalım. bunun ayağına, "iftiraya uğramış mazlumun günahını almak, ona bir tekme de vurmak" gibi bir şerefsizliği yakıştıramam ben kulübüme.

    ki ben şahsen, sercan'ın böyle birşeyi kabul ettiğine inanmıyorum, belki de sırf bu iş yüzünden çıkmadı maça. dikkatinizi çektiyse, kötü oynaması için değil, iyi oynaması için teklif edilmiş bir rüşvet bu.

    sercan'ın sırtında şu an parçalı forma vardır ve ispat edilmiş herhangi bir suçu yoktur. dikkatinizi çekerim giydiği formanın üstünde galatasaray arması var. yani, suçu ispat edilmedikçe savunmayı, ben iyi bir galatasaraylı olarak görev bilirim. ha suçu ispatlansın, bu hadisenin gerçek olduğu ortaya çıksın, urganı ben geçiririm boynuna, tekmeyi istediğiniz vursun.
  • 1071
    sercan yıldırım ile ilgili şöyle bir durumda var.yorumları yaparken en azından ben kendi adıma.
    bu çocuğun,karakterini,kişliğini yakınen bilmemek.şöyle ki acaba karakteri nasıldır.iyi insanmıdır kötü insanmıdır çoğumuz bilmiyoruz.potansiyel olarak bu tarz işlere bulaşma olasılığı nekadardır mesela.klişe tabirle bir yere yeteneğinle gelirsin,fakat karakterinle kalırsın orada.kişisel olarak ben hayatın,her bölümünde iş hayatında,özel hayatta kısacası bir çok durumda iyi insan olmayı herşeyin üzerinde tutmuşumdur.mesela ben semih kayayı da yakınen tanımıyorum fakat çok iyi çocuk karakterli ahlaklı,iyi insan herşeyden önce bunu hissedebiliyorum.insanların iyiliği,kötülüğü biraz yüzlerinede yansırmışya belki bundan dolayı böyle düşünüyorum.kısacası ben galatasarayda oynayan her futbolcunun herşeyden önce iyi insan olmasını istiyorum.onbir iyi insanı bulabilirmiyiz aynı takımda bu çok mümkün değil gibi.şayet dokuz tane bulursak işte o vakit takım olabiliriz bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın