arabesk derdini anlatacak kadar türkçe bilmeyi gerektirir. galatasaray taraftarı da bu marşta derdini çok iyi anlatmış, aşkını dile getirmiş, dün akşam da müthiş bir şovla bu marşı normalde olduğu yerden daha üstte bir mertebeye taşımıştır. ayrıca şereftir seni sevmek veya nevizade gecelerle o şov yapılamazdı zira, tribünde telefonlarla yapılan şovun yanı sıra (bkz:
let's go poznan) ve genellikle güney amerika tribünlerinde gördüğümüz marşı söylerken sağa sola koşturmaca (adı varsa mesaj kutumu yeşillendirin) da vardı ama bunlar görüntülenmedi sanırım yeterince.
ulan daha bitirmeden bir heyecan giriyi tamamladım editi: tribündeki dozajsız arabeske karşıyım, ancak bir iki tane böyle beste olmasından da hoşnutum. sonuçta sevdalanınca rakı içip, müslüm dinleyen adamlarız. öyle mi?