10400
yaşattığı bu duygu değişiminden gerek kulüp gerek de biz taraftarlar ders çıkarmamızı umduğum oyuncumuz. bazı davranışlarımız ve olaylara yaklaşımımız, genetiklerimizde yazılı adeta, başka ülke ve milletlere göre farklılıklarımız var doğal olarak. bunlardan iyi ve doğrular alınabilir, alınmalıdır, özellikle spor alanında.
şimdi bakıyorsunuz bayern münih'e, duygusallık minimum seviyede kulüp yönetilirken. mario gomez diye forveti var, alman milli takımında da forvet oynuyor, alıyor kullanıyor oyuncuyu. pat, wolfsburg'da bir adam parlıyor, mandzukic, gomez'i sallıyor, mandzukic'i getiriyor, gayet de verim alıyor. sonra bir bakıyor, büyük rakibi dortmund'da uzun bir çocuk ligi kırbaçlıyor, muazzam işler yapıyor. devre arasında basıyor parayı, attırıyor imzayı. sezon sonuna kadar da oynuyor bu adam dortmund'da, bizde onu oynatanı ağız burun döverler, olaysız bitiriyor sezonu geliyor bayern'e, bayern daha iyisin buldu mu onu da yapıştıracak.
bu örneği verme sebebim, değişim cesareti. daha iyisini buldun mu, bakmayacaksın mevcut adamın gözünün yaşına. evlatmış, geçmişte emek vermiş hepsi hikaye. bu kadar çılgınca paranın döndüğü, insanın takip ettiği bir mecrada, bunları düşünürsen anca uzaktan izlersin zaten elalemi. o evladın da sana zarar verir, eleştirenlere söver sayar, yarın öbür gün sırtından da vurur işine gelirse. ne yapacak selçuk mesela, yarın öbür gün galatasaray için, bu rezil halimde bana yıllarca forma verdiler, allah razı olsun mu diyecek. herif cukkaladığı milyonlarla inanılmaz rahat ömür geçiriyor ve geçirecek. yanlış anlaşılmasın, bu sadece bir örnek, hepsi her takım için geçerlidir. bizim şu kafadan kurtulmamız lazım, değişim için illa ki mevcut şeyin yıpranmasını, işlemez hale gelmesini beklemeye gerek yok. selçuk, burak, hamit gibi adamların 2013 yılında şutlanması gerekiyordu, yerlerine tazelerini yerleştirerek. ama 2013'te hasbel kader o hamle yapılsa, hem taraftarda, hem basında ''bu emek veren şampiyonlukta payı olan adamlara bu mu yapılır'' diyecek çokça insan olacaktı. peki bunu yapmadık ne oldu, o tarihte ayrılsa güzel anılarla anacağımız adamları, ana bacı söverek asla bu kapıdan tekrar giremeyecek halde yollayacağız, yolladık. bu süre içinde de sportif başarısızlık yaşadık, 2 tane kayıp var yani ortada. umuyorum bu olay bir ders olur, selçuk gibi sevilen bir oyuncumuzun, kaptanımızın, nefret edilir hale gelme döneminden çıkarımları yaparız, şu ''evlat,emek,vefa'' gibi kelimeleri önümüze engel etmeyiz. o kelimeler değerli kelimelerdir eyvallah, ama bu aldanma yüzünden elmander'e, ilic'e, mondragon'a, yakıştırdığımız şekilde olmayacak selçuk ile, yazık olacak.