resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 4851
    ben geniş bir adam olduğum için 6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçında yok formasını çıkarmış, yok sahayı terk etmek istemiş, yok kaptanlık pazubandı diye burada maval okuyacak değilim ki bu konuda benden daha hassas arkadaşlar mevzuya yeterince değinmişler fakat görmüş olduk ki kendisi cassio lincoln gibi yıldız bir futbolcu için gereken güçlü karaktere sahip olmayan, parıltılı bir kariyere uzanan dikenli yollar için fazla duygusal ve kırılgan yapıda bir futbolcu. ekürisi burak yılmaz da aynen böyle biri.

    yetenekse yetenek, beyefendilik ise beyefendilik fakat sanat ile futbol arasındaki önemli farklardan biri de bazen tepkilerin ve savaşların çok daha direkt yaşanması... üzgünüm selçuk, değil futbol hayat böyle yani. orta sıra takımlarda oynarken elbette rahat bir kariyerin olur, senin çapında bir adamın ölüsü bile fazla geldiği için ıslıklanmazsın falan fakat galatasaray kalibresinde isen taraftar haklı olarak istikrarlı bir üst düzey performans bekler, artık arada olabilen iniş çıkışı geçti bu durum yani felipe melo'ya da oldu aynı şey misal fakat adam kefeni yırttı ve yine çıktı zirveye.

    sana yakışmıyor falan diyeceğim fakat sen de buymuşsun demek yani böyle bir karakterin varmış kötü günde iyice görmüş olduk, iyi günde star olmak her zaman kolaydır. adam olmakla adam gibi adam olmak arasındaki farka verilebilecek en güzel örnek sabri sarıoğlu'dur ki daha önce de değinilmiş, işte bu açıdan bir sabri bile olamadın selçuk, çok çok yetenekli bir futbolcu olsan da bu gerçeği değiştirmez.

    eleştiriler daha makul düzeydeyken kendine çeki düzen vermezsen işler bu raddeye gelince küsmeye hakkın yok. sakatlık yok bir şey yok yani niye kesecekmişiz seni kadrodan hayırdır psikolojin mi bozuldu? ismin selçuk inan ise ve o kadar para alıyorsan bir zahmet boş zamanlarında toparlayacaksın kendini, sanki her gün maça çıkarıyoruz zorla.... öyle ekstrem bir şey olmadıkça aman kesik yesin dinlensin türü hamleleri samimi bulmuyorum ki mancini de bu görüşte ki ısrarla oynatıyor kendisini.

    yazımın içinde ciddi eleştiriler var fakat en nihayetinde olumlu bir yazıdır bu, dediğim gibi öyle kutsal emanet eşiğim pek olmadığı için kendisine kızsam da empati yapabiliyorum. düzelirse ne ala, düzelmezse de orta vadede ayrılır zaten.
  • 4855
    şu gün çıkıp,*

    "ben bu takım ve taraftar için ölmeye hazırım, kendi evimizde önde olduğumuz derbide bile yuhalanınca artık benim takımda yerim olmadığını, kaptanlığımın istenmediğini, dahası benim istenmediğimi düşünerek öyle bir hareket yaptım. çok üzgünüm, tüm galatasaray camiasından özür diliyorum. galatasaray benim evim, yuvam, ben galatasaraylı selçuk'um..."

    dese % 90'ımız affeder. bekliyoruz...
  • 4857
    "gülü sevdim dikeni battı, seni sevdim götün kalktı" söz dizesini hak edendir.

    nasıl ki iyi oynadığında alkışlanıyorsa, kötü oynadığı zamanda tepkiler olacaktır. kaldı ki çok uzun bir süre sahada ruh gibi dolaşmasına rağmen galatasaray taraftarı bu zamana kadar sesini çıkarmamış sineye çekmiştir.

    sezon sonuna kadar kızağa çekilmesi gerekendir, hatta bu zamana kadar kızağa çekilmediği için bu hale gelmiştir.
  • 4858
    şu formsuz haliyle bile hem fenerlilerin hem besiktaslilarin deli gibi dilendigi oyuncumuz. belki bizim gosteremedigimiz vefayi onlar gösterirler. ama gun gelir derbinin birinde frikikten muslera'yi avlar, iste o zaman kafanizi vurursunuz duvarlara.

    6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe macinda son maçlara gore gayet iyi oynamistir. hatta golumuzde de katkisi oldukça fazladir. sadece bir pozisyonda tercih hatasi yapip sut çekti diye tribünlerden asiri tepki geldi. bu isin boku cikti artik.

    ben selcuk'un yabancilarla arasinin bozuk olduguna inanmiyorum. hatirlarsaniz oyundan cikmak istediği zaman yanina ilk gelen isimler sneijder ve drogba'ydi. özellikle sneijder'in teselli ederken ki vücut dili cok samimiydi. mancini ile arasi bozuk olabilir onu bilemem ama oyuncularla bi problem yoktur bana göre.

    eğer fenerlilerin agzinin sulari aka aka "hazir aralari bozukken hemen devreye girelim. orta sahaya ilaç olur." demesini yedirebiliyorsaniz kendinize protestoya devam edin. bu adam cubukluyu giyerse benim yüreğim dayanmaz ama sizi bilemem.
  • 4859
    6 nisan 2014 galatasaray - fenerbahçe maçı sırasında teknik direktörü roberto mancini'ye krampon fırlatmış kaptanımız.
    evet bu şakayla dikkatleri çektiğime göre şimdi başlayabilirim.

    fenerbahçe'nin megali idea ülküsünün yeni hedefidir selçuk inan. aziz yıldırım tarafından yazılan senaryo tıkır tıkır işlemektedir. fb'nin megali idea ülküsü doğrultusunda takımızdan koparılmaya çalışılıyor kaptanımız.
    sevgili galatasaray severler oyuna gelmeyelim artık.
    fenerbahçe'nin megali idea hedefine göre türkiye'de tek büyük takım kendileri olacak.
    yani rakipsiz kalıp, kupalara ambargo koymak bu hayalin özeti.
    bu fikrin doğrultusunda fenerbahçe sadece kendi takımını güçlendirmekle kalmamalıydı.
    3 temmuz süreci kulübü maddi ve manevi olarak sarstığından hedeflerine sadece takımlarını güçlendirerek varamazlar idi.
    bu hedefe varmaları için galatasaray'ı da yıpratmaları gerekiyordu.
    yıllarca arda turan'ı almak için her yolu deneyen aziz yıldırım arda'yı alamayınca,
    benim olmuyorsa rakibimde de olmasın diyerek, planı devreye soktu.
    arda özellikle ilişkisi ile vurularak, yıpratıldı.
    hakkında bol bol haber çıkartılarak, taraftarın önüne atıldı.
    bu kadar üstüne gelinen arda mental olarak yıprandı ve futbolu da istenen seviyeye ulaşamayınca, taraftarının hedef tahtası oldu.
    sonra aziz yıldırım'ın istediği oldu ve arda galatasaray'dan kaçırıldı.
    arda'nın gitmesi ile birlikte yabancı sınırı için düğmeye basıldı.
    ancak bu seferde magali idea'nın karşısına fatih terim faktörü çıktı.
    aziz yıldırım'ın hedefinde bu kez terim vardı.
    terim konusu zaten hepinizin malumu.
    yıldırım'ın emrinde olan basın terim ve aysal'ın arasını bozdu.
    sonra abdullah avcı yönetiminde milli takımın başarısız olması yeni bir planı gündeme getirdi.
    terim, yuvasından kopartılacak ve milli takımların başına getirilecekti.
    terim ismine başbakan dahil kimse karşı çıkmayacak üstelik imparatorun milli takımın başına geçmesi herkesin işine gelecekti.
    bir taşla iki kuş vurulacaktı.
    ayrılık sonrasında iki tarafta kendisini haklı görüyordu.
    zaten iki tarafta kendince haklıydı.
    taraftarlarda bir taraf olmamak için ister istemez taraf olunca kendi içlerinde ikiye bölündü.
    işte şimdi sırada takımın önemli dinamitleri var.
    son aylarda selçuk başta olmak üzere burak, sneijder, drogba ve daha bir çok futbolcumuz üzerinde oynanan oyun da megali idea'nın bir parçası.
    zaten bunlar gerçekleşmese galatasaray'ın elinden şampiyonluğu almak önümüzdeki yıllar için çok ama çok güçtü.
    ancak bizi bölmeleri gerekiyordu ve maalesef bunu başardılar.
    hatırlayın bu sezonun başını; en büyük düşmanlarımız bile sezona girerken galatasaray şampi. demiyorlar mıydı?
    dün feneri yendik, rakibimizle olan puan farkını 10'a düşürdük.
    şaka gibi ama maalesef gerçek.
    kısaca oyuna gelmeyelim.
    ne selçuk inan'ı, ne de diğer önemli oyuncularımızı yedirmeyelim.
  • 4860
    galatasarayda 1.5 sezon iyi futbol oynamış futbolcudur. yani iki sene bizi şampiyon yaptı lafını neye bakarak söylüyorsunuz yada geçen sene nasıl takımı sırtladı pek anlamıyorum. geçen sene ikinci yarı drogba ve sneijder takıma katılmasa zor şampiyon olurduk. kendisini severim fakat abartıldığının yarısı kadar futbol oynamadığını görüyorum. özellikle burak geldikten sonra 6 ay içinde bu adamın futbolunu bitirdi. bu sene selçuk değil burak kesilse idi selçuk paşa zorunluluktan sneijder ve drogba ile paslaşmak zorunda kalacak ve takım iyi top oynayacaktı. ama biz burak denen kımıl zararlısını hep ilk 11 oynatarak hem selçuk'u hem şampiyonluk şansımızı bitirdik.
    bu son yaptığı hareket ise kendisine hiç yakışmadı. kendisi yerine en az kendisi kadar oynayacak bir türk futbolcu koyabilirsek (yabancı sınırının taa) bence gönderilmelidir. çünkü duygusallığı bırakıp profesyonel olmazsak bu takım bir ileri iki geri gidecektir hep. her meslekte her çalışan profesyonel olmalıdır. yoksa çoğu zaman yarardan çok zararın olur. millet iş yapmaya çalışıyor orada, birde herkesin gönlünü hoş tutmak için çalışmak gerekli. bu gibi olayları avrupada ne kadar görüyoruz. türkiyeye gelen bize uyup taraftara oynuyor, duygusal takılıyor. bize sadece sahada işini yapacak adam lazım. işini yapmayan adam ya gider yada yuhalanmayı yada azar yemeyi kabul eder. sen her olumsuz şeyi böyle kafana takacaksan kaç sezon galatasaraya yararın olur. her zaman şampiyon olacak yada çok iyi gidecek değiliz. sen her tökezlediğimizde forma fırlatırsan sağa sola, nasıl olacak bu iş.
    bu yüzden milli takımımımız bir gazla dünya/avrupa kupalarına katılıp tur atlıyor ama sonraki senelerde hep nal topluyor. almanya, ispanya, portekiz, uruguay, italya her sene nasıl çizgisinde devam ediyorda biz edemiyoruz. duygusallık çok iyi birşey çünkü, keşke bu saydığım takımlarda hep duygusal ve profesyonel olmayan oyunculardan kurulsa dimi.
  • 4861
    şu kendi topçusunu , kaptanını ıslıklayan tayfadan nefret ettiğim kadar fener taraftarından nefret etmiyorumdur, ulan sen değil misin iki sene öne şampiyonluk için inan diyen, sen değil miydin attığı frikik golleriyle coşan ne çabuk unuttunuz hiç mi sizlerde vefa yok ? hepiniz kapitalist- endüstriyel futbol pastasının parçacıkları olmuşsunuz , şu kadar para alıyorsa oynayacak "üstüne binecem vurucam kırbacı" .... dün gece çok utandım , kaptan sen mutlu değilsin bizde mutlu değiliz ve sana inanan çok insan var.
  • 4862
    hiçbir zaman "galatasaray montunu çıkardı yere attı!!!" "kaptanlık pazubandını fırlattı!!" "formayı uzattı verdii!!!" romantikliğinde olmadım, yalan konuşmaya gerek yok. ama selçuk dünkü tepkisinde fazlasıyla haksızdı. ulan fener maçındayız, takım 1-0 önde, neyin tribine giriyosun aq? canın bir şeye sıkılmış olsa bile onun yeri ve zamanı mıdır bu tepki? 1.5 sezondur top oynamayan sensin, her maç hücumda saçma sapan pas denemelerinle 6-7 top kaybeden sensin, sorumluluk almayan sensin, 11-12 sezonunun ekmeğini yiyen sensin ama 3-5 hatalı tercihinde homurdandık diye suçlu biz mi oluyoruz? hadi bize kızdın trip attın eyvallah, hocana fuck you çekmek nedir lan? bu mu kaptanlık, bu mu galatasaraylılık? kısaca nereden bakarsanız bakın elinizde kalıyor.

    ayrıca ne kadar doğrudur bilinmez ama maç sonu "yolun sonuna geldik" dediği söyleniyor. bunu diyen adam da galatasaray'ı kafasında bitirmiş demektir. çok gitmek istiyorsa sezon sonu buyursun gitsin. biz de fener'e koyma keyfini yaşamaya devam ederiz, önümüze bakarız.
  • 4863
    kardesim gibi sevdigim oyuncu. öyle de kalacak. aslanim benim.

    ama taraftarin hicbir sucu yok. bi taraftar sneijder'a ve drogba'ya yedirmedi selcuk'u. drogba frikik atacakken bas bas bagirdik "oooo selcuk inan oleeeyy" diye. frikikleri atsin diye arkasinda durduk. penalti oldu "selcuk! selcuk! oooooo" dedik. adina pankartlar yazdik. bizim xavi'mizdi selcuk. kötu oynadi "bi derdi vardir" dedik. formu dustu "kedidir kedi" dedik.

    kisacasi son damlaya kadar arkasinda durduk.

    ne zaman burak geldi. selcuk burak'a calismaya basladi, tren o zaman raydan cikti. kanatlar bosken o inatla 3 kisinin arasindaki burak efendiye pas atti homurdanmalar basladi. yaptigi asistlerin cogunu duran toptan yapmis adam inatla kornerde ön direge calismaya basladi o zaman "haydaaaa" dedik. burak beyefendi ofsayttan ciksin diye ayaginda geveledigi toplar yuzunden "selcuk inan top kaybi" diye basliklar acildi sözluklerde.

    "selcuk inan geliyor gol de geliyor" gitti. ustunden formayi cikarip, hocasina "fuck you" diyen ve her mac seyredisimden sonra utuleyip dolaba kaldirdigim o kutsal parcaliya saygisizlik eden bir adam geldi.

    ne zaman burak geldi... isler degisti...
  • 4864
    selçuk yuhalanınca tepki gösteremez
    mancini yuhalanınca taraftara hareket çekebilir
    selçuk'un formaya saygısızlık yapma hakkı yoktur
    taraftarın formayı taşıyan oyuncuya saygısızlık yapma hakki vardır
    selcuk sakatım deyip çıkarken yuhalanır
    melo kırmızı kart görüp çıkarken alkışlanır
    ya siz taraftar değilsiniz ya bende sorun var.
    sezon sonu kaçmak için son saniye puan kaybettiğimiz maçta oyuncu değiştiren adama yedirtmeyiz.
  • 4865
    6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçı içerisinde ki tavrını anlamlandıramadığım futbolcumuz.

    maç anında o anki adrenalin ile insanlar hata yapabilir. yanlış bir söylemde harekette bulunabilir bu doğaldır. selçuk'un yaptığını bir başka futbolcu yapsa işin farklı yerlere gidebileceğini düşünmekteyim. selçuk bu taraftara nankörlük edemez #1457786 albatrossda dediği gibi bu taraftar onun arkasında hep durdu ve umarım bundan sonrada durmaya devam edecek. sıkıntı şu ki olayın iç yüzü ile bizlerin tribünlerden ya da televizyonlardan gördüğü farklı duruyor. pozisyonu ilk gördüğüm anda tribündeki herkes gibi nevrim döndü. sen galatasaray kaptanısın o formayı çıkartamazsın hele ki sen selçuk inan'sın bunu sen asla yapmamalısın.

    ben mancini ile bir sorunu olduğunu düşünmüyorum umarım bu gereksiz polemik mantıklı bir son bulur. kimse galatasaraydan armasından büyük değildir.
  • 4866
    herkes bilip bilmeden yaziyor. 6 nisan 2014 galatasaray-fenerbahce macinda selcuk cikarken ilk basta yuhalanmadi, formayi cikarmaya baslayinca tepki geldi. hatta biz anlayamadik ne oluyor neden yuhlaniyor diye kapalida. ben acikcasi kendisine yakistiramadim. kusura bakma hayatta her sey toz pembe degil. karakter bu zor zamanlarda belli olur. bu taraftar yillardir seni omuzunda tasidi, 2 dakika dur dusun neden boyle oldu diye.
  • 4867
    kaptanımızdır, 2 yıldır şampiyonluklarımızda ve başarılarımızda önemli pay sahibidir. fakat bu sene gerçekten çok kötü oynuyor. hemde sezon başından beri. ama ironi şurdadır ki tam yeniden iyi oynamaya başladığında taraftarımız tepki göstermiştir selçuk'un da içerlemesi buna zaten.

    örnegin kayseri maçında bu tepki gösterilse adam göğüs gerer ulan ben bu takımın kaptanıyım tabi böyle bir maçtan sonra tepki alacam diye. fakat iyide oynadığı ve galibiyetle biten bir fenerbahçe maçında tepki görmesi onu baya üzdüğüne eminim.

    öncelikle o tepki gösteren kendini bilmezlere sesleniyorum, tepki tabii ki göstereceksiniz ama geç kaldınız beyler. sakatlanmış ve çıkmaya hazırlanan vede üstüne hocasıyla tartışan bir adama o anda tepki gösterilmez bilmiyorsanız öğrenin. hemde bu galip olunan bir fenerbahçe maçıysa ve atılan golde pay sahibi olan bir adama hiç yapılmaz. gösterilirse alacağın tepki de bu olur.

    şimdi işin selçuk boyutuna gelelim. bu taraftar kimlere tepki göstermedi ? bu ne ilk ne de son. hatta hagilere ayhanlara gitmeyelim o kadar daha 1 ay önce burak yılmaz da aynı şekilde tepkiyle karşılaştı. ama noldu ? burak selçuk'un tersine daha çok koştu çabaladı adamını taç çizgisine kadar takip etti ve taraftarla kısa sürede barıştı. ama selçuk kötü oynadığını kabul etmiyor sıkıntı burada yada birileri ona iyi oynadığını söylüyor.

    selçuk takımda beklentilerin yüksek olduğu bir oyuncu ve kötü performans sergilediği bir sezonda bu tepkilerin çok doğal olmasını birilerinin ona anlatması ve kabul ettirmesi lazım. bu sezon melo bu kadar yüksek performans sergilemese iddaa ediyorum beşiktaş bize puan farkı yapmıştı 2.likte.

    peki şimdi ne olacak ? öncelikle maçı kazanmamız çok önemliydi bu olay özelinde ve kazandık. kazanınca herşey daha olumlu olur krizler daha rahat çözülür. bugün takımın izin günü büyük ihtimal burak, drogba, tugay vesaire dışarı çıkıp selçuk ile konuşurlar ve onun moralini düzeltirler olayları yatıştırırlar. salı günü ise mancini özel görüşme yapıp selçuk'un gönlünü alır.

    taraftarın ise ilk iç saha maçında gerek pankart gerekse tezahüratlarla gönlünü alması lazım bu adamın. iç sahadaki iç maça ceza alırsak diğer ki iç saha maçında mutlaka gönlünü alması lazım ve sezon bitmeden bu sorunun ortadan kalkması lazım. bu meselenin de daha fazla uzamadan bitmesi lazım çünkü çığırından çıkmak üzere mevzu. yoksa yazın her gün selçuk fenere gidiyor selçuk şuraya gidiyor diye haberleri okur dururuz.
  • 4868
    performansını beğenmediğim halde bu takımda en çok sevdiğim oyuncu kendisidir. durum ne olursa olsun, 6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçı'ndaki tavrına anlam veremiyorum. her şeyden önce, futbol taraftar için bir oyundur ama futbolcu için sadece bir oyun değildir. çok şanslı bir azınlığa dahildir futbolcular. yetenek, azim tabii ki belirleyici faktörler ama; bir bilim insanı bile bir futbolcu kadar para kazanamıyorken futbolcunun kazandığı paranın hakkını vermesi gerekir. hatta futbolcunun kazandığı paranın hakkını vermesi diğer meslek gruplarına göre çok daha kolaydır, keyiflidir. spor yapıyorsun, özel yaşantına biraz dikkat ediyorsun, verilen taktiği uyguluyorsun falan filan. bunlardan bahsederken futbolculuğun zor yanlarını es geçmek de olmaz. modern dünyanın gladyatörleri gibisin. kirli bir düzenin içinde emeğinle var olmaya çalışıyorsun, normal bir özel hayatın yok...
    ama dediğim gibi; ben futbola sadece bir oyun olarak bakabilirim. futbolcular öyle bakamaz. bunun bir oyun olduğunu unutmadan mesleğini ciddiyetle yapması gerekir. hiçbir gerekçe futbolcunun, onbinlerin önünde hocasını protesto etmesi için yeterli değildir. tartışmanın yapılacağı yer soyunma odası bile değildir. varsa bir toplantı salonudur ya da hocanın odasıdır. ben hocayla selçuk'un arasındaki problemi zerre merak etmiyorum. milyon dolarların döndüğü piyasada beni ilgilendiren olayların tümü sahada olanlardır. böyle sığ bir taraftarım.
  • 4869
    fener maçında olanlardan sonra peşine beşiktaş'ın takıldığı haberlerini duyduğum oyuncumuz. şimdi bu diyeceğim yüzünden ofsayt manyağı olabilirim ama oğuzhan'la kafa kafaya takas etsek harika olur. tamam oğuzhan selçuk kadar karakterli, sürekliliği olan bir futbolcu değil ama 30'una dayanmış sağa sola trip atan selçuk'u izleyeceğimize 92 doğumlu selçuk'tan daha yetenekli dikine, seri oynayan ve müthiş bir geleceği olan genç bir oyuncuyu izleriz. bizim takıma cuk oturur. aslında iki ezeli rakibin bu tip atraksiyonlara girmesi bizim ülkemizde pek alışık olduğumuz bir durum değil. ama en azından eski beşiktaşlı gökhan zan'ın kendisini bize nasıl sevdirdiğini hatırlayın. beşiktaş da karlı çıkar bu işten. selçuk aradıkları tarzda bir oyuncu. razı olacaklarını düşünüyorum. bir nevi win to win durumu yani. evet şimdi ofsaytları alayım.

    not: evet, artık bu kadar soğudum selçuk'tan. inşallah selçuk iyi bir geri dönüş yapar ve bu dediklerimi bana yutturur. gönül ister ki bu formayla yapsın jübilesini ama dün gördüklerimden sonra bunun olmayacağını düşünüyorum.
  • 4870
    selçuk inan'ın gözümde düşmesinin sebebi ne mancini ile gerginliğidir ne de performansının düşük seviyede kalmasıdır. ama formaya ve kaptanlığa yapılan saygısızlık benim gözümde affedilemez. mancini ile gerginlik yaşayabilir bu gayet doğal; maç içi stresi, kendi performansını beğenmediği için olan gerginliği gibi birçok neden sıralanabilir hoşgörü için. aynı şekilde performans da öyle. selçuk inan gibi belli bir kumaşa sahip oyuncular konsantrasyon eksikliği yaşamadığı sürece maçtan kopmaz ama selçuk bütün sene kopuktu. belli var bir duygusal sebebi. ayrıca bu kadar kaliteli bir oyuncu oynayarak performansını arttırır ancak selçuk fizik olarak çok düşmüş durumda o yüzden oynadıkça gerilemey giriyor. bunun da telafisi var. sağlık olsun deriz, iki kızarız geçer bunlar. o da kendini yeni sezona hazırlardı.

    ama formaya yapılan terbiyesizlik, kaptanlığa yapılan saygısızlık affedilemez. bu forma kutsaldır. başka takımın forması değil bu, bu galatasaray forması arkadaş. sen nasıl da bu formayı giymek için ailesinden, sevdiğinden vazgeçen insanları unutursun. hadi o kadar eskiyi, metin oktay'ı bilmiyorsun hani olur ya. bülent korkmaz'ı da mı izlemedin arkadaş? çıkmış kolu ile maça devam eden kaptan'ı? gülüyoruz ediyoruz ama sabri'yi görmedin mi? canla başla mücadelesini, küsmemesini öğrenemedin mi ondan?

    bu forma sana büyüklerinden emanet, bu kaptanlık sana büyüklerinden emanet. bunun değerini bil. herkes terketse de gemiyi sen kaptan'sın, terkedemezsin.

    biz seni öylesine sevmedik, efsanelerimizle kıyaslayarak sevdik. sen de kendini onlar yerine koymalısın. kıyaslandığın insanlara bir bak sonra da yaptğın harekete bak.
  • 4874
    arkadaşlar ayık olun. selçuk neredeyse 2 sezondur yok;son 28 maçta ise aldığı her topu yana ve geriye oynadı.

    ben galatasaray taraftarıyım, oyuncunun takıma ne verdiğine bakarım; ötesine karışmam. oyuncuyu maç öncesi barda gördükten sonra ertesi gün sahanın yıldızı oluyorsa "karakter" falan gibi şeyler de demem.

    ama selçuk her ne sebeptendir bilinmez (rivayetler var) bu sezon yok. uzun top yapmıyor, ara pası yapmıyor bu sene. garantici oynuyor. eğer oyununu toparlamayacaksa ve bu şekilde oynayacaksa o zaman ceyhun da kendisine tercih ediebilir. nitekim defansı daha iyi ceyhun'un. umut gündoğan oynasın mesela 2-3 maç, en azından aç oyuncu.

    bunun dışında yuhalanma duymadım, sezon başından beri yaptığı tercihler eleştiri alıp kendisine duyrulmasa da dün "eeeeh" dendi ve selçuk küstü. olmaz. senede 3-5 trilyon para alıp, eleştirilince küsemezsin birader.

    bununla birlikte; eleştirmezsek zaten taraftar olmayız o yüzden gereksiz fanboyluğun alemi yok. iyiyse iyidir, oynamıyorsa eleştiririz ki kendini toparlasın. eleştirirken neden beğenmediğimizi ve ne beklediğimizi de söylememiz lazım.

    iki sene önceki hızlı uzun top atan, ara pasları ile forvetlere asist yapan selçuk'u istiyorum ben kendi adıma. ofansif, riskli ama etkili oynayan selçuk'u istiyorum. fazlasını değil, azını değil.

    forma olayına hiç girmiyorum bile.
  • 4875
    sevgili renktaşlarım...

    bence biraz daha sağduyulu davranmalıyız. hemen ofsaytlamadan bir duyun hele dediklerimi, sonra istediğiniz gibi düşünmekte gene özgürsünüz. öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki, evet ne olursa olsun, selçuk'un tutumu hatalıydı. bakınız bir sabri örneği var. sabri de defalarca yuhalandı, sayısız kez aforoz edildi, bırakın diğer takım taraftarlarını, kendi takımının taraftarları olan bizler tarafından bile yıllardır madara ediliyor adam. ama bir kez sabri'nin tepki gösterdiğini gördünüz mü? yıllara bakıldığında, sabri'nin takımda olmasının yarar ve zararları tartışılır, ancak şu anki konumuz tutumsa eğer, sabri bakın dün gece takıma enerji veren isimdi gene. oysa ki bin kere, bir insan olarak küsmeyi hak edecek şeylere maruz kaldı bu adam.

    diğer yandan, herkes aynı değildir. işler, sen profesyonelsin, paranı al işini yap denecek kadar kolay yürümüyor. bakınız, buna melo bir örnektir. melo'yu şu an biz profesyonelliğinin yanı sıra, duygusal yapısı ve milyonlarcamıza tercüman olduğu için böyle baş tacı yapıyoruz. melo'nunki bize göre pozitif bir duygusal patlamayken, elbette selçuk'unki de negatif bir duygusal boşalımdır, hatalıdır, yanlıştır, ancak anlaşılabilirdir. bakın dün (bkz: 6 mart 2014 galatasaray fenerbahçe maçı) ben de çok sinirlendim. "bu nasıl bi tavır? s.ktir git selçuk?! kimsin sen kaptanlık bandını yere falan bırakmaya çalışıyorsun artist misin olm sen bas git s.ktir sana mı kaldık!!" diye bağırdım çağırdım. fakat şimdi bir düşünüyorum da, bizler sadece denizin yüzeyine şahit oluyoruz, derinleri bilemiyoruz arkadaşlar. belki selçuk da sakinleştikten sonra pişman oldu. yaşantısında ne olup bittiğini, hayatını, özelini ne kadar biliyoruz? siz en basitinden sevgilinizden bile ayrıldığınızda, içinizde işe gitmek geliyor mu? performansınız düşmüyor mu? bir yerlerde selçuk'un ablasının kanser olduğunu okumuştum örneğin. belki adam, herşeye rağmen takımını yalnız bırakmak istemiyor. tüm moral bozukluğuna, içsel buhranına rağmen takımı eksik bırakmayayım, bana ihtiyaç var, elimden geleni vermek görevim diyor? ha tabi bunların hiçbiri de olmayabilir ve selçuk tamamen kapris yapıyor da olabilir. benim tek varmaya çalıştığım nokta, mümkünse olayların tam anlamıyla iç yüzünü bilmeden, aşırı tepki vermemek ve ne olursa olsun galatasaray taraftarı gibi davranmak. galatasaray taraftarı, genel karakteri itibariyle öfkeli, kindar bir kitle değildir. biz kendimize bunu yakıştırmıyoruz, öyle değil mi? bizim duruşumuz daha asil olmamalı mı? elbette biz nasılsak, sahadaki oyuncularımızın da bizim yansımamız olmasını isteriz. fakat nasıl ki biz de duygularımıza yeri gelince yenik düşebiliyorsak, selçuk gibi milyonların baskısı omuzlarında olan biri, haydi haydi düşebilir. benim fikrim, bir galatasaray aşığı olarak, ilk iç saha maçında 60 bin kişi tarafından tüm maç selçuk'un lehine tezahürat edilmesidir. şahsi fikrim elbette bu benim. doğrusu böyle olur gibi hissediyorum. örneğin bakın, hagi de uefa kupası finalinde duygusal yapısının profesyonelliğinin önüne geçmesi sebebiyle bizi en kritik anda 10 kişi bırakmadı mı? sizce bu, öyle bir maçta, affedilebilecek gibi bir şey miydi? ama hagi bizim ilahımız. ve haklı da bir ilah. amacım asla hagi selçuk kıyası yapmak değildir, yanlış anlaşılmasın. ama aynı perspektifle olaylara bakılmasını diliyorum sadece.

    selçuk'un 2 senedirki tutumuyla bu camiaya olan sevgisi ve bağlılığı belli zaten. ters giden birşeyler olduğu belli, ve bu bizle alakalı bir durum değil. bence bir de taraftar yükünü bindirmemeliyiz. ne olursa olsun. biz kucaklamamızı yapıp, kırgın bir aile üyesi gibi kardeşimizi affetmeli, kol kırılır yen içinde kalır olarak düşünmeliyiz. gerisi selçuk'a kalmış.
App Store'dan indirin Google Play'den alın