türk tribün tarihinin nev-i şahsına münhasır tiplemelerinden biri. rambo okan'ın ten rengi ile ümit özat'ın surat ifadesinin eşsiz karışımından ibaret bir görüntüsü vardı. beşiktaş'lı olduğu, inönü stadı eski açık tribününden kadıköy'e transfer olduğu tarzı ifadeler bu alemin önemli geyiklerinden biridir. bu iddiaları hem inatla reddeden, hem de inatla arkasında duran kitlelerin oluşu olayı bir muamma haline getirmiştir. kendisini kitlelere tanıtan sahne ise
14 aralık 1999 pendikspor fenerbahçe maçının akşamı tesislerden evine gitmeye çalışan rüştü rençber'in arabasının kapattığı kapısını tekrardan açıp içeriye uçan tekme ile dalışıdır.
2000'li yılların başında üç istanbul takımının adeta bir rekabet konusuna getirdiği taraftar derneği olayının fenerbahçe tarafındaki ayağı olan genç fenerbahçeliler'in kurucularındandı. başkanlığının ilk yıllarında kongrelerdeki muhalefeti bertaraf etmeye yönelik denemeleriyle hakimiyetini sağlamlaştırmaya çalışan aziz yıldırım için aynı işi tribünlere yayıp tüm stadı egemenliği altına almanın adıydı aslında genç fenerbahçeliler. stadın tuvalet ihalesini alışı ve bmw arabaya biniyor oluşu epey makara konusu olmuştur ancak bunun yanında kendisinin de "bizi bitivemezsin" zamanlarında yayınlanan bildirilerde ifade ettiği gibi çokça da bu sebeplerle kullanılmıştır peşine takılan gençlerle birlikte. menderes'in yokluğu ve de "barış"(!) sonrası dönemde gruplaşmaların yaşandığı tribünlerde genç fenerbahçeliler ismi altında bir kontrol mekanizması yaratılmıştı aslında. kendisinin sefa kalya mı nihat özpolat mı olduğu; abdullah çatlı ile mehmet özbay arasındaki fark gibidir aslında...
bir antalya deplasmanında polis silahından çıkan kurşunla yaralanıp karga tulumba götürülüşünü de izlemiştir bu gençler, 2006'daki meşhur manisaspor maçında polislerin araya alıp "allah ne verdiyse" diyerek attığı dayağı da...
chelsea deplasmanı için yurtdışına çıkmaya çalışırken yakalandığı havaalanında polislerin arasında götürülürken küçük çocuk modundaki tavırlarını da, beyaz tv'de reyting şaklabanlığı yapışını da...
velhasıl; günahıyla, sevabıyla enteresan bir tipleme idi. toprağı bol olsun...
amma velakin en enteresan anısı için;
(bkz:
sefa uyumayın sefa)