https://www.youtube.com/watch?v=crAeoXjcfHg fatih terim dolandırmış. bu adamın düğününü de fulya terim yapmak için söz vermiş. ses kayıtlarında bunlar var.
hatta inanmazsanız, terim çok korkmuş var olan soruşturmalardan, ondan dolayı yunanistan'a kaçmış. baksanıza ses kaydına, tam bir fatih terim fonu.
yine bazı çomarlar yaprağı yerken kıtır kıtır yemiş, köküne gelince 'me' demiş. işte fatih terim'in gerçek yüzü.
edit: yahu çok üzüldüm ses kaydındaki adama da, eşine de. inanmıyor aslında, ama... ah amcam ah. aslında seçil'in konuşmasında 50 tane falso var... amcam da çok boş değil ama. eşi de sakinleştirmeye çalışıyor. haksız kazanç ve cahilce bir davranış belki ama... üzülüyor insan.
edit2: kinayeyi bırakırsak, kısaca konuşmada geçen kısım şöyle. konuşmadaki kişiler iş adamı bülent çeviker, eşi inci çeviker, ve seçil erzan. tahminen bir telefon konuşması değil, beraber oldukları bir yerde kaydetmişler.
özetle seçil erzan önce 2 milyon dolar alıyor, ve karşılığında bir ısın kodu veriyor bu kişilere. bülent bey, ısın kodunu araştırınca, böyle bir fon olmadığını görüyor. doğal olarak da bunu sorguladığında, seçil erzan 'fatih terim gizli fonu' diyor. neyse bu 2 milyon doların bir hafta önce tahaddütü doluyor, ancak parayı çekmek için bu insanlar hamle yapmadan önce seçil bir numara daha yapıyor. '3 milyon dolarınızı 1 ayda 5 milyon yapmak ister misiniz?'
tabii bu aralıkta, öncesinde paranızın valörü dolmadı, yarın gelecek, öteki gün gelecek gibi muhabbetler dönmüş olabilir. bu gecikmeleri de fonun bir bütün olduğundan ve bozulamadığından dem vurarak açıklıyor seçil hanım. aslında bülent bey de söylediği çoğu şeyin saçma olduğunu anlıyor, ancak bir yanda kendisine saçma sapan bir şeyler söyleyerek güven telkin etmeye çalışan biri, diğer tarafta yanan paraları.
neyse, anlaşılan inci hanım, bir anda gerçekleşen bu olayda panik de yaparak vadeyi uzatıyor. malum düşünün uzun süre gelmeyen bir para var ortada, ve karşınızdaki 'sürpriz bugün geldi, ancak acele edin bir şey yapmalıyız, 3'ü 5'leyebiliriz veya paranızı almak istiyorsanız, saat 5'e kadar gelin.' unutmayın, dolandırıcıların en adi numarası budur. karşı tarafa süre vermemek. o yüzden atalarımız, sabah ola hayrola demişler. acele işe şeytan karışır.
neyse inci hanım da, aslında o gün alabileceği parayı(büyük ihtimal arda'nın parası o gelen) elinin tersiyle itip, hamdi beyin 3 milyon dolarlık teklifini reddedip, kutusundaki 5 milyona gitmeye çalışıyor. bülent ise azıcık çakal olduğu için kurt döküyor.
telefon konuşması ise, 'bu belgeleri istiyoruz seçil hanım', 'bu sefer vade günü geldiğinde yeni bir bahane söylemeyeceksiniz değil mi?' diyerek bülent bey tarafında sorgu gibi geçiyor. inci hanımsa, 'ya bülo, az sakin olsana, seçil gibi biri bizi niye kandırsın?' şeklinde geçiyor. iyi polis, kötü polis gibi.
bülo'nun bir kızgınlığı da, fonun görünmemesine. aslında fonu bir görebilse, fatih terim fonunu rahat edecek ama. neyse bir ara kendini kaptırıp, 'bu fondan çıkalım, bülent fonu kuralım' diyor. seçil ise bunun için minimum tutar 10 milyon dolar deyince üzülüyor bülo. bu arada fonun adı fatih terim ama içeriğini fatih terim bile bilmiyormuş, kimseyle paylaşılmıyormuş seçil'in ifadesine göre. yersenkirşen.
sonunda, seçil'in 'bülom ben seni üzer miyim? ay bülo, alem adamsın, parayı alınca ben de seni darlayacağım.' kısmıyla bitiyor. inci hanım da 'he valla bülent, ya bi sakin ol.' diye destek çıkıyor. ah bülo, vah bülo.
yani ez cümle: seçil gayet net bir yalancı. antetli kağıtla milleti geçiştiriyor. fona güven sağlamak için fatih terim fonu diyor. ama ifadesine göre, terim'in de fonun içinde ne olduğunu bilmediğini, ve bunun banka tarafından yaratılan gizli bir fon olduğunu söylüyor. banka güya bu fonu oluşturmuş, giriş bireysel, ancak grup halinde çıkılıyormuş. öyle kafana göre çıkamıyorsun. gecikmelerle ilgili de, fonun devam ettiğini, geçmişte tahsil edilecek tutarlardan güvenmeyerek çıkanlar olduğunu, o yüzden böyle büyük miktarlar kazandırdığını söylüyor.
aslında kafasındaki fikirler de net değil seçil'in. güya bu bir fon ama ısın kodu gizli. sonunda kazanacağı hakkında, bir yerde 'kesin eline 5 milyon dolar geçecek perşembe' diyor, birinde '5 olmaz da 3 olur, 3.5 olur, 4 olur ne olacak ki?' diyor. yani tamamen nabza göre şerbet, ve karşı tarafta sürekli bir dolandırılıyorum hissini de veriyor. ama o zaman da kendi mevkisini ve tanıdık isimleri kullanıyor. yani dolandırıldığını bilsen de bana güvenmek zorundasını hissettiriyor. hatta bunu çoğu yerde alay ederek yapıyor.
mesela perşembe günü, haber alamayınca paranı yine fona soktum dememesi için, hesabıma swiftle diyor bülent. ıban kodu isteyince de, doğal olarak neden banka'nın, bankada var olan ibanını istediğini anlayamıyor. 'tamam ben söyleyeyim de, ya yanlış yatırırsan' diyor. aslında bülent'in kafada bu bahanenin kendisine karşı kullanılmasının önünü kesmek var. o zaman da seçil, 'ya bülo, kendi ibanını mı bana yanlış vereceksin?' diyor. yani kendi kendini mi dolandıracaksın gibi? seçil ve inci'nin kahkahalar havada uçuşurken, bülo kara kara düşünüyor.