• 577
    ne zaman forma giyerek maç izlesem puan kaybediyoruz.
    5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı na comfortably numb kardeşimiz sayesinde bilet bulduk ve arkadaşlarla gideceğiz. stada formasız gitmek istemiyorum ama bu üstteki konu da aklımda takıntı :))))
    o yüzden size sorayım:)))
    https://anketinho.com/6120

    maç sonrası editi: ne olursa olsun formasız gidilmez dedim. sonuç harika oldu :)))
  • 578
    (bkz: 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı) sonrası nereyi takip edeceğimi şaşırdım. tv ye mi baksam x e mi baksam arkadaşlar ile mesajlaşsam bilemiyorum.
    çok mutluyum sözlük. bu galibiyet müthiş olsun.
    fenere uygun bülent'i ve takımını patetes etmiş olmak.
    farklı bir galibiyet almış olmak,
    galibiyet rekorumuzu geliştirmiş olmak vs ne ararsan var.
    (bkz: hedef 24) yolunda çok iyi iş çıkarı takımımız.
    (bkz: sen şampiyon olacaksın)
  • 579
    takımın oyunu müthiş güven verse de, okan hocama güvenim tam olsa da, tribün desteğinden emin olsam da, kalan 3 haftaya 6 puan önde girsek de hala çok ama çok gerginim.

    elimde olmadan kötü senaryolar geçiyor aklımdan; ya şöyle olursa ya böyle olursa diye...
    rekorları alt üst eden bir ekip olduk, biraz daha rahat olmalıyım ama olamıyorum...

    eşim geçenlerde "85. dk ya 3-0 önde girsek bile koltuk tepelerinde gezen, sakin kalamayan birisin çok normal" dedi.

    (bkz: öldürün lan beni)

    konsantrasyon
    2023-2024 sezonu şampiyonu galatasaray
  • 580
    florya projesi üzerinden dillendirilenler, kulüp ayağa kalkacak derken ortaya çıkan mamacılar, ben futboldan anlamam diyen aysal'ın sportif a.ş üzerinden tekrar kulüpten içeri sızma iddiaları, son 6 ayında yokları oynayıp chelsea deplasmanındaki hal ve hareketlerinden ötürü en azından benim için sıradan bir isme dönüşmüş drogba'nın sportif direktörlük iddiaları derken ne şampiyonluğun ne de gelecek sezonun heyecanı kalmamaya başladı.

    rakibinin senelerdir denediği, kurumsallık martavallarıyla dolu sportif direktörler, ceo'lar, yöneticiler ile futbolun bu coğrafyada yönetilemeyeceğini görmemek için ya art niyetli ya kör olmak gerekir. en yakın rakibin bunun bedelini öderken onlara özenmeye kalkmayız umarım. kaldı ki bizler de bülent tulun, adnan sezgin, lütfi arıboğan, pasquale sensibilie, cenk ergün gibi zaman içindeki değişik hamleler neticesinde pek dişe dokunur bir sonuç elde edemedik.

    kulübün genlerini bilen, camiasının ne istediğini bilen, üstelik içinden yetişmiş ve nitelikli bir teknik direktör ile o camiayı gönülden seven, hocaya, takıma ve kulübe yeri geldiğinde gerekli desteği gösterebilecek kalitede bir veya birkaç yönetici. tek istediğimiz bu. ötesine gerek yok. çeşitlendirme peşinde koşacaksak hocanın teknik heyetinde bunu yapabiliriz. yardımcı antrenör sayısını arttırabiliriz. scout veya altyapı ağında büyüme yapabiliriz.

    türkiye için sevdiğim bir söz var. dünyanın en iyi ve en kötü insanları bu topraklarda denir. bazen umut dolu olursun, bazen de öyle bir haber duyarsın ki kapıkule'den koşarak uzaklaşmalı dersin. sanırım galatasaray da türkiye'nin bu açıdan bir yansıması.

    burası galatasaray. burada hiçbir başarı cezasız kalmaz.
  • 581
    bizim mahalle maçlarında futbol topu, kramponları, forması bulunan ama futbol yeteneği sıfır olan 1 adet zengin çocuğu vardı. takımları belirleyen, istediği takımda oynayan, maçların hakemliğine soyunan, istediği zaman maçı bitirip eve köfte yemeye giden.

    ayrıca yetenek abidesi, futbol topuyla dans eden, romario bacaklı bir çocuk daha vardı ki; bu şımarıklığa müsade etmeyen.

    bu dik duruşa karşı; zengin olan çocuğun kudurduğunu, tehdit ettiğini, hakaret ettiğini ama başaramadığını hatırlıyorum. esmer tenli, yakışıklı, kavruk çocuğun ise boyun eğmediğini. o kavruk çocuğun mükemmel mahalle maçı turnuvalarıyla harika bir çocukluk yaşadığını hatırlarken; diğerinin bir elinde nintendo, diğer elinde köfte ekmekle kalıverdiğini hatırlayabiliyorum.

    niye eve kapandığını biz anlamamıştık. halbuki daha fıştığı kırbaçlayacağını söylüyordu. fıştık neydi ki?

    şişman zengin çocuğunu hayal meyal hatırlarken ben; o yakışıklı, kavruk çocuğu ise hiç unutmadım.

    konsantrasyon......
  • 583
    şampiyonluk yolunda galatasaray'ımızın hiç bir maçını takip etmedim hatta devre arasında bile skora bakmadim. geçen sezondan beri totem yaptım. sadece maç bitimi geniş özetleri izledim. skor baktığım maçlarda bile kötü sonuç ya aldık ya da 1 sıfır aldık. cocukluk aşkım için herseye varım.

    avrupa şampiyonasına deli gibi maç izliyorum. tahmin ve favori kaybettiniz maç varsa sebep aramayın ben varım.
  • 587
    olimpiyat oyunlarından nefret ediyorum. boş yere gündemi meşgul ediyor. erkekler 100 metre finali hariç diğer hiçbir branş ilgimi çekmiyor. onu da canlı izlemeyip sonradan bakıyorum.

    evvelden halter de iyiydi ama artık o da sarmıyor. neyse ki haftaya bitiyor. sol framede değişik değişik isimler görünce scout transferi mi acaba diyorum başlığı bir tıklıyorum ki, oğuz değirmendere 6000 metre kelebeklemede avrupa rekoru kırıp madalya şansını kaçırmış. pehhh..
  • 588
    torreira’nın 6 milyon euro’ya alındığı diye başlayan entry’lere eksi veriyorum.

    tek bir örneklem üzerinden tüm olguları değerlendiremeyiz.

    ben geçen günlerde yemek sepetinden 215 liraya iki zurna döner iki ayran söyledim. bundan sonra her yemek söylemeye girdiğimde iki zurnanın 215 olduğu yerde diye başlarsam aç kalırım.

    yapılan transferler iyidir-kötüdür pahalıdır-ucuzdur ona bakacağız. ancak yukarıdakine benzer sığ yorumlar görmek beni çok yoruyor. önce içimden sonra köşeden off’luyorum.
  • 589
    seyretmeyi en sevdiğim spor futbol değil ama hayatta en sevdiğim şeylerden biri galatasaray.

    atletizm, yüzme, cimnastik ve pek çok olimpiyat dalına bayılıyorum. hatta bu dallardaki sporcuları, disiplinlerini, çalışma tempolarını, zorlukları, kan ter gözyaşını, buna rağmen 0.01 saniyeyle kaçan madalyaları vs gördükçe futbolu küçümseme ve futbolcuların kazandığı inanılmaz paralara, yaşadıkları müthiş lüks hayatlara yuh deme durumu oluşuyor bünyemde.

    ama aşk galatasaray iyi ki var, onu hiçbir şeye değişmem, o ayrı.
  • 593
    takımımızda asla göremeyeceğimizi düşündüğüm ciddi bir futbol aklına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. gidebilecek potansiyelde oyuncuların yerine hemen alternatif yaratabilecek ve bunları ikna edebilecek kapasitede. ama bu kişiyi bulsak bile gerek parasal problemler gerek lig dezavantajı ile asla hayal ettiğimiz seviyede yönetilen bir kulübümüz olmayacak.
  • 594
    bu sene gelmesinden korktuğum şey 2 sene üstüste şampiyonluktan sonraki rehavet ve doymuşluktu çünkü aynı oyuncu grubu aynı başarıyı* yakalayınca artık kesmiyor oyuncuları aynı şeylere tekrar tekrar konsantre olmak. euro 2024'de eklendi üstüne mis gibi. bakalım bu sene nasıl olacak.

    jürgen klopp'ta liverpool'da şampiyonluk yaşadı ayrıca şampiyonlar ligindeki başarılar derken ondan sonra problemler artmaya başlayıp bir türlü dengeyi bulamadı ve bıraktı en sonunda.

    inşallah dünkü yaşanan rezaletten büyük bir ders alıp, tek maçlık bir utanç kaynağı olup diğer maçlarda başımızı tekrar kaldırıp, önceki senelerde ki gibi fırtına gibi esmeye devam ederiz.
  • 598
    --- alıntı ---

    “faşizm, atılan ilk bombalarla başlamaz. üzerine her gazetede hakkında yazılabilecek terörle de başlamaz. faşizm, insanlar arasındaki ilişkilerde başlar.(bachmann)

    --- alıntı ---

    dün sabah fenerli meslektaş ve arkadaşlarla olan whatsapp grubumuzda yönetici olduğumu ve tek kaldığımı gördüm. çünkü diğerleri gruptan benden habersiz ayrılmışlardı. birbirimize hakaret ettiğimiz yok. tek derdimiz futboldu. kabul etmediğim şey ise fenerbahçe'nin anormal haksızlığa uğradığı ve galatasaray'ın ise haram kupalarla başarı elde ettiğiydi. hâlâ küs değiliz muhtemelen ama bu durum beni üzdü açıkçası.

    teşekkürler ali koç. bir numaralı halk düşmanısın benim gözümde. sen goygoydan ibaret takılmamızı nefrete çevirdin.
  • 599
    navigasyonu kullanamıyorum.

    açıyorum mesela google maps'i, yazıyorum ilgili yeri ama hiç daha pat diye bulabildiğim bir yer olmadı. millet nasıl buluyor, nasıl yapıyor anlamıyorum. adam açıyor telefonunu, rahat rahat buluyor istediği adresini. ben daha bi kere bile bulamadım doğru düzgün. illa bi yanlış yerlere gireceğim önce.

    ilgili yere ulaşınca da diyorum ki, "çok kolay buldum yaa. açtım navigasyonu, elimle koymuş gibi buldum" diyorum. aslında yalan. navigasyonla bile ne kadar zorlandım bir bilsen...
  • 600
    tam olarak bok gibi hissediyorum.

    yönetimde en ufak bir ışık veren, yarın için ümitlendiren kimse yok.

    çok sevdiğim okan hocam da son dönemde çok yanlız kaldı kurtlar sofrasında. kurtlar dediğim de mhk, tff, fırıldak koç falan değil, bizzat dursun aydın özbek yönetimi. bu durumu kaldıramıyor hocam besbelli. eskiden bir hatasını diğer hafta tekrarlamazdı şimdi en bariz problemleri göremiyor bu onun için normal bir durum değil.

    oyuncu kalitesi de güven vermiyor. bu durum zaha, tete ile başladı, rashisca'nın gidişi, boey'in ayrılışı, yerlerin dolmayışı ile devam etti. ne kadar hasır altı etsek de taraftarın içine sinen tek bir hamle olmadı belki batshuayi dışında.

    bu şirketlerde de böyledir, ağzı laf yapan, ütopik fikirler sunan, çok konuşan ama iş icraate gelince bir bok yapamayan adamlar artar, iş yapan adam sayısı azalırsa çöküş başlar.

    2 şampiyonluk cl geliri, boey satışı florya vs derken yine kaan, bay, berkan yamalarıyla sezonun en önemli maçına çıkıyoruz.

    bu ne bok iş arkadaş?

    kanatlılar gibi vasata alışmış, koyun gibi sağılan bir güruh da değiliz biz. elendik ama üzülmeyin uefa'da sonuna kadar gideceğiz lafı dünyanın en boş beleş lafı ancak çocuk kandırır bu laf.

    young boys'un rezil ettiği takım uefa'da son 16 göremez. kaldı ki 25 yıldır uefa'da bir çeyrek bile yapamamış takımız.

    görünen köy klavuz istemez.

    bu takımı dün tanımadık, ömrümüzü verdik. neşter derhal vurulmazsa ki vurulmayacak kimse istifa falan etmeyecek belli ki, bu takım avrupa'da şubat'ı bile göremez. yerel ligde de ilk 2'ye giremez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın