• 204
    aklıma geldi az önce tekrar özetleri izledim, vallahi yazık olan bir sezon oldu. çok daha iyi noktada bitirebilirdik, kötü oynadığımıza inanmıyorum. porto deplasmanında kaçırdığımız net goller var, forvetsizlik belimizi büktü. yediğimiz gol, tüm sezon ligde yemediğimiz bomboş bir korner golü, lyundama marcao ikilisiyle bu hatayı yapmayabilirmişiz. musleranın da çıkıp alabileceği top. istanbuldaki porto maçı keza, yine salak bir hatayla yan top golü, hakemin penaltı uydurmasıyla 2-0 a gelen, daha sonra bize uydurmasıyla tekrar maça ortak olduk. ozan'ın kişisel hatasıyla da gol yememize rağmen yine bir baskı ve kaçan penaltıyla 3-3 e getiremediğimiz maç. içerdeki schalke maçı, özellikle 2. devresi en kötü oynadığımız bölüm olabilir, şans ve muslera faktörüyle 1 puan alabildik. deplasmandaki schalke maçı, iyi oyun, bol pozisyon, yine forvetsizlik ve musleranın hediyesiyle yenilen gol, giden 3 puan. moskova deplasmanı vasat futbol ama kısmetsizce yenilen karambol gol. yani kura şansımız bir yana, kalan bölümde kısmetsizlikler (nagatomo'nun sakatlığıyla solbekte ömer'in de bizi baltalaması), muslera'nın sezon sonu modunu açmaması ve forvetsizlik. şu anki halimize göre kıyaslayınca da lyundama-marcao stoperleri ve feghouli'nin o dönem şu anki gibi olmaması gibi durumlar da var. ders çıkarılacak çok iş var önümüzdeki sene için, şu winner modumuzu nisan-mayısa saklayacağımıza ekim-kasımda biraz form tutabilsek iyi işler yapabileceğiz, kapasitemiz mevcut.

    son olarak hakemler. cidden daha sonrasindaki benfica turunda da verdikleri penaltı malum. hani her şey faul hatta bazen ofsayt bile kişiye göre değişebilir, ele çarpan top kimine göre eldir, kimine göre çarpma, yoruma açıktır da, ele değmeyen topa el yüzünden penaltı vermenin tarifi yok. seneye şampiyonlar liginde var olacak olması, bizim gibi takımlar adına avantaj olacaktır, yani umarım.
  • 205
    bu gruptan bir maç, bir kesit falan görünce hala üzülüyorum açıkçası.

    şampiyonlar ligi bu kadar prestijli bir hale gelmişken, bu kadar vitrin olmuşken, bu kadar büyük paralar dönerken şöyle bir gruba denk gelip de çıkamamamız çok üzücü. özellikle de 3-0'lık lokomotiv galibiyetiyle başladığımızı düşünürsek. 14/15 ve 15/16 sezonlarında çizilen karizmamızı toparlamak adına da iyi bir şanstı.

    bir daha da böyle bir grup bize denk gelmez açıkçası. bence fatih hocanın da her zaman en büyük pişmanlıklarından biri olacaktır bu gruptan çıkamamak.
  • 206
    her ne kadar hazır ve yeterli bir kadyoya sahip olmasak da bu gruptaki durumumuz ligdeki gergin ve olumsuz ortamın ülke futboluna, takımlarımızın avrupa'daki başarısına oldukça fazla olumsuz etkisinin olduğunu da göstermiştir. bizim için kilit kelimelerden biri konsantrasyon. bu grupta ilk iki maç dışında doğru dürüst konsantre olamadık ve eriyip gittik. eminim ki ülke futbolunda daha huzurlu bir ortam olsa çok daha başarılı olurduk. imkanlar dahilinde planlamanı yaparsın, savaşırsın ve gücün yetmez. bu gayet doğal bir durum. ancak plansızlık ve dışarıdan gelen art niyetli saldırılar nedeniyle kolay bir engeli aşamamak insanı gerçekten üzüyor.
  • 210
    iyi falan oynamamıştık. o grupta şanslı ya da şanssız olan tek takım gerçekten her maçı bala göte alan porto'ydu. ilk maçta lokomotiv'i hiçbir şey oynamadan 3-0 yenmiştik, hayra alamet demiştim. ardından porto'yla az çok aynı oyunu oynayıp kaybetmiştik.

    ardından schalke'yle iki maçımız vardı. ilki 24 ekim 2018 galatasaray schalke maçını ömür billah unutmam. dünya tarihinin en şanslı takımıydık, o maçta muslera olmasa, penaltıları verilse, ya da bomboş golleri atabilseler o maç 6-0, 7-0 biterdi. hayatımda bir maçın başından mide bulantısıyla kalkmamıştım, domenico tedesco fatih hoca'nın en kabız dönemlerinde hocalık dersi verip postalamıştı. deplasmanda da 3-4 yememiz gereken maçta yine 2 yemiştik, schalke'nin kadrosu abartısız bizden kötüydü. guido burgstaller terör estirmişti diye hatırlıyorum.

    sonra hiçbir iddiası kalmamış moskova'ya saçma sapan bir taktikle çıkıp 2-0 yenilmiş, yine sorunu forvet eksikliğine bağlamıştık. oynayacak hiçbir şeyi olmayan porto'ya da yenilip bir başka şerefli mağlubiyet ile uğurlanmıştık.

    kadro stoper hariç kaliteliydi (maicon'a 8 milyon verilen sene, daö-abv), ozan kabak ile orayı da kurtarmıştık. taktiksel ve fiziksel olarak her maç ezilen bir galatasaray vardı. fatih hoca'dan açık ara en şüphe duyduğum senedir, bence en büyük sıkıntı asistanlarının hiçbir şey katmamasıydı. hasan şaş efkarlanıp gece 2'de istifa ettiğini falan iddia ediyordu, ümit davala genel olarak maçı iyi yerden izlemeye gelmiş gibiydi. ligde beşiktaş patladıktan sonra kalite de yerlerde olduğundan takımı da, hocayı da iten hiçbir güç yoktu. birinci çıksak roma'yla eşleşip çeyrek final potansiyelimizin olduğu bir seneydi. yazık olmuştu, ama şans falan değildi, düz rezildik.
  • 212
    geçen sezon madrid'den 6, psg'den 5 gol yedik, rezil rüsva olduk ancak bu gruptan çıkamamıza daha çok üzüldüm. açık konuşmak gerekirse schalke bizi fizik üstünlüğüyle baya bir hırpalamıştı. çok övdüğümüz fernando dahi pek varlık gösterememişti dolayısıyla o maçlar için fazla üzülmedim. asıl üzüldüklerim porto maçlarıydı. yani deplasmanda kaçan pozisyonlar yine içerde kaçan penaltı ve pozisyonlar gerçekten çok üzücüydü. böyle dominant bir oyun oynayıp rakibi yenememek hatta iki maçta da kaybedip gruptan çıkamamak tam anlamıyla yıkımdı. umarım bir daha yaşanmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın