kendisi ya burak elmas’tır yahut burak elmas trolüdür.
burak elmas başlığında ben ve bir kaç kişi bir takım endişe ve eleştirilerimizi dile getirdik. bu eleştirilere bu arkadaşın cevabını ise şu entrysinde dile getirmiş:
(bkz:
#3073347)
36 yaşında olduğunu iddia eden adamın bu vasat ve çocuksu üslubunu bir kenara bırakıyorum, yazdıklarını üzerime alınıyorum ve cevap veriyorum:
1-“burak elması yolda görse eli ayağı titreyecek, resim çektirmek isteyecek bıyığı yeni terlemiş sivilceli ergenler”
cevap: galatasaray’ın bir kaç başkanıyla ileri düzeyde olmasa dahi muhabbetim var, kongre üyesiyim. şahsımla ilgili daha fazla detay vermek istemiyorum ama burak elmas’ı görsem elimin ayağımın titremeyeceğine emin olabilirsiniz :) sakallarım baya gür çıkıyor. (arkadaş kılda keramet olduğunu düşünüyor heralde ama ben olmadığı kanaatindeyim) ara sıra sivilcem çıkıyor kötü beslendiğim veya uzun süre spor yapamadığımda tek tük bunu doğru bilmişsin. ayrıca en son resim çektirdiğim kişi luis figo idi, euro 2016 finali sonrası.
2-“okuduğu okulları sınırsız kopya çekebilme imkanı verilse dahi kazanamazsınız”
cevap: burada benim üniversiteden (türkiye’nin en iyi devlet üniversitelerinden biri) arkadaşlarım var ama sidik yarıştırmak anlamsız. burak elmas avusturya lisesi ve university of denver mezunu. avusturya lisesi yanılmıyorsam özel okul sınavı ile alıyordu ve paralıydı. ayrıca university of denver ise amerika’da 80. dünyada ise 400-500 arası bir ranking’e sahip. kendim dahil olmak üzere bundan çok daha iyi akademik geçmişe sahip yüzlerce kongre üyesi, binlerce galatasaray lisesi mezunu bulabilirim. berat albayrak’ın ise çalık holding ceo’luğunu yaptığını hatırlatırım.
3-“uefa kupasını aldığımızda futbol takım sorumlusu”
1974 doğumlu olan burak elmas galatasaray’ın uefa kupasını aldığı 2000 senesinde 26 yaşındadır. yani üniversiteden mezun olduktan 3 yıl sonra falan muazzam bir başarıya imza atıp galatasaray’ın uefa kupasını almasında en önemli aktörlerden biri olmuştur. o gün orada olabilmesinin faruk süren ile ilgisi olmadığına da eminim. tamamen kendi başarısıyla o noktada bulunmuş ve müthiş bir başarıya imza atmıştır. dursun aydın özbek’in kardeşini florya’ya getirmesini rezalet olarak tanımlayan insanlara gayet normal gelen bir durum heralde bu.
velhasılı kelam çirkin bir üsluba sahip ve savunduğunu sandığı kişiyi savunurken sevimsizleştirdiğinin farkında olmayan yazardır.