• 41
    budur: https://gss.gs/xiC.jpg

    ya da şu: https://gss.gs/pgm.jpg

    en olmadı bu: https://gss.gs/owu.jpg

    araya edit: yuc11 hatırlattı, http://gss.gs/uZs.jpg adamın hasını unutmuşum lan! affola. :( jason williams #respect

    bibby'si, bobby'si, christie'si, divac'ı, hido'su, peja'sı, webber'ı... bu takımın nba şampiyonluğuna yürüyememesinin sebebi kings'in kobe - shaq iş birliğinin tavan yaptığı döneme denk gelmesidir. rockets son yıllarda nasıl warriors gibi bir bahtsızlıkla uğraşıyorsa benzer durum zamanın krallar'ı için de geçerli(ydi). aslında o dönem spurs de kuvvetliydi, olayı sadece lakers'a yıkmak olmaz. kings bu özelliğinin yanında biz türk basketbol severler için gecenin bir köründe uyanıp kanal d'de ender bilgin'in anlatımı eşliğinde nba seyretmek de demek*. bir hido uğruna ya rab, ne uykular bölündü! keyifliydi ama ya, hele ki cuma gününü cumartesi gününe bağlayan geceyse yayınlanan maç (ki genelde kanal d'nin nba yayın politikası bu şekilde olurdu) mis! ertesi gün nasılsa okul da olmazdı, uyku muyku hak getire. ağlamıyorum lan, duygusala bağlamadım, polenlerden polenlerden. :(

    neyse, hadi dalalım şu franchise'ın geçmişine.

    tarihinde 1 nba ve 1 konferans şampiyonluğu (1951'de her ikisi de, o zamanki nba yapısıyla şu anki yapı çok farklı tabii) bulunan organizasyonun orijini rochester/new york şehrine dayanıyor; rochester royals. franchise'ın resmi kuruluş yılı 1945 olarak geçse de aslında royals, 1923'te kurulan rochester seagrams takımının yeniden kurulmuş hali. seagrams zamanında amatör çaplı takılırken 1940'lara gelindiğinde dönemin basketbol liglerinden biri olan nbl'e dahil olmak istemiş ve bunun neticesinde farklı bir yönetim anlayışıyla, farklı bir isimle yol alınmış.

    peki royals?

    organizasyon kurulduğunda takım ismi için pek tabii ki halka danışılmış ve bir gazete anketi açılmış. tercih, rochester ile yakıştığı düşünülen (kulağa hoş gelen) royals olmuş.

    1957'ye gelindiğinde royals oluşumu şehir değiştimek durumunda kalmış. bunun sebebi new york'un has abisi kıvamındaki knicks'in yanında royals'ın biraz sönük kalmasıymış (los angeles sendromu?). sonuç olarak franchise yeni evine, cincinnati'ye doğru yol almış (royals adı sabit).

    geldik 1972'ye, royals'ın bir kez daha şehir değiştirdiği yıla. istikamet bu sefer kansas city-omaha ortaklığı olmuş (kısa bir süre sonra omaha devreden çıkmış). bu noktada bir sorun yaşanmış yalnız. çünkü kansas şehrinin beyzbol takımının ismi de royals imiş. dolayısıyla basketbol olan royals ad değişikliğine gitmek mecburiyetinde kalmış. yine bir halka danışma seansı, yine bir gazete anketi ve sonuç; kansas city-omaha kings.

    ve son olarak 1985 yılı, organizasyonun sacramento'ya (kaliforniya) gitme süreci. olay tamamen kings'in ligde başarılı olamamasıyla ilgili. bir türlü tutmayan dikiş kansas'taki insanların başka spor dallarına yönelmesine sebep olmuş. e haliyle basketbol pazarı zarar vermeye başlamış sahiplerin cebine. bu durumda başarılı bir kapitalistin yapacağı şey bellidir zaten...

    geçtiğimiz senelerde takımın anaheim'a taşınacağı söylentileri yüksek sesle dillendirilmişti. hatta söylentiden öte, ciddi hamleler de yapılmıştı konuyla alakalı fakat iş sonra sonra suya düştü. bir düşününce, kökü 1940'lara dayanan bir basketbol takımının tarihi boyunca (aradaki 1 yılı çok da şaapmamak lazım) ciddi bir başarı yakalayamaması büyük sukutuhayal. 25-30 yıllık franchise'ların ne şampiyonluklar kazandığını anımsayınca hele.

    böyle işte dostlar, kings bu. eski, köklü olsa da kısmen lezzetsiz bir tarihi var kings franchise'ının. gidişat yakın zamanda değişir mi? bence zor. :(

    entry bitti.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 43
    uzun uzadıya analiz etmeye gerek yok. nba'in, en azından, son 10 yıldır en kötü yönetilen takımıdır. en son oğul bush beyaz sarayda oturuyorken ve apple ilk nesil iphone'u tanıtmasına daha 1 yıl kadar süre varken* play-off yapabilmişlerdi. 2006'dan beridir 40 galibiyeti bile göremiyorlar ve 2013'ten beridir de 3. kez gm'leri değişti. özellikle 2015-2020 arasında gm'lik yapan vlade divac gibi bir yöneticilik vasfı yerlerde olan birileri tarafından yönlendirilmemeleri lazım.

    çıkış yollarını çok kısa bir şekilde özetlemek gerekirse; çabukluğu ve hızı ligin en iyilerinden biri olan de'aaron fox'u, ligin kalburüstü oyun görüşü ve top hakimiyeti olan bogdan bogdanovic'i ve yine ligin kalburüstü üçlükçülerinden olan ve her maç üzerine koyarak giden buddy hield'i birlikte olabildiğince sahada tutmaları lazım (geçtiğimiz sezonlarda bu üçlü birlikte sahada çok kısıtlı dakikalarda süre almışlardı). ayrıca 2018 yılında luka doncic'in önünde seçtikleri marvin bagley'in sakatlık problemlerini aşıp tekrardan özgüvenli bir şekilde sahaya dönmesi kanayan yaraları olan pota altı zaafiyetlerine de önemli ölçüde dur diyecektir.

    not: ayrıca zamanında michael malone'a da haksızlık etmişlerdi.
  • 38
    https://twitter.com/...s/814253085530812416

    sempatik takım bunlar ya. demarcus cousins'i all star seçtirmek için ilginç bir yol izlemişler. * all starda batı ilk 5'inin böyle olmasını istiyorsanız rt atın diyerek diğer 4 oyuncunun adını yanlış yazıp onların üzerinden cousins'e oy alma fikri hem gayet iyi hem de baya komik.

    bu twitin altına marc gasol gifi gönderen memphis twitter hesabına ise yine aynı trollüğü yapmışlar.
    https://twitter.com/...s/814265369384796164
  • 46
    nba'de bu sezonun şuana kadarki bölümünde flaş takımı. tam 17 yıldır playoff yapamayan bir takımdan böyle bir geri dönüş görmek sevindirici.

    geçen sezon indiana pacers ile yapılan tyrese haliburton-domantas sabonis takası çok konuşulmuş, kimine göre karlı kimine göre zararlı çıkmışlardı ama görünen o ki sacramento cephesi açısından oldukça iyi bir iş çıkarılmış. kevin heurter gibi şutörün atlanta hawks'tan çok ucuza alınması, draftta sacramento için gönülsüz olan jaden ivey yerine draft edilen keegan murray'nin iyi bir tercih olması ve de'aaron fox'un bu sezon yeniden kendine gelmesi bu sezonki başarının başlıca faktörlerinden.

    koç mike brown'a ayrı bir parantez açmak lazım. savunma koçu olarak tanınmasına rağmen takımı çıkardığı hücum seviyesi inanılmaz. ligin en iyi hücum takımı olmakla birlikte lig tarihine bile geçtiler. bitik haldeki bir camia'yı böyle ayaklandırması takdire şayan.

    şuana kadar harika bir normal sezon geçirdiler. bakalım playoff'larda ne yapacaklar?
  • 34
    nba'de galatasaray futbol takımı gibi yönetilen takım. demarcus cousins gibi bir yıldızları var ki kafa olarak da toparlanma sürecine girdi. onun yerinde olsam şimdiye kadar 50 kere giderdim bu takımdan. neyse ellerinde böyle bir yıldız var ki bence açık ara dünyadaki en iyi pivot(davis 4 sayıyorum ve towns geçecek bir iki seneye) ama buna rağmen gidip en bu adamla anlaşamayacak adamlardan birini koç yapıyorsunuz. herkes modern oyuna ayak uydurmaya çalışırken eski kafaya daha yakın bir adamı başınıza getiriyorsunuz. tam bir simsar kafasında olan divac'ı(tam işte kulübün evladı ve iyi oyuncuydu diye başa getirilen kötü teknik direktör/yönetici) genel menajer yapıyorsunuz.

    cousins başlı başına dengesizken yanına onun verimini düşürecek ve takım oyunuyla alakası olmayan overrated rudy gay'i koyuyorsunuz. o da yetmiyor bu iki delinin yanına belki de en deli ve son yıllarda iyice deliren rajon rondo'yu koyuyorsunuz. bu da yetmiyor drafttan saçma sapan adamlar seçiyorsunuz. bu da yetmiyor takım sahibi çıkıp "aslında 4 kişi savunmada beklese 1 kişi sürekli rakip çemberin altında beklese iyi taktik ha çocuğumun okulunda işe yaramıştı bu taktik" diye ciddi ciddi açıklama yapıyor. harbiden böyle dedi lan adam ciddi ciddi öneriyor bunu. sonra salonun durumu belli değildi. bir taşıyacağız diyorlar bir taşımayacağız diyorlardı. ne drafta yatırım yapıyorlar ne takasla hamle yapıyorlar. yani genel menajerle koç alakasız ki bu nba'de çok çok önemli. sürekli koordineli çalışırlar, takasları falan genel menajer yapar.

    yani tam bizim gibiler şu anda.
  • 44
    ilk bakışta batı konferansındaki durumları öyle söylemese de sezona bence en rezalet şekilde giren takımdır. maşallahları var ki; son 7 maçlarında da rakiplerinden 120 sayının üzerinde yemeyi başardılar. bu 7 maçın 2'sini kazanmış olsalar da savunmadaki bu inanılmaz zaafiyetleri rakiplerine maç başına verdikleri 121.2 ortalama sayı ile nba tarihinin en yükseği konumunda. yarım yıl kadar önce şunları (bkz: #2956063) yazarken aklımda 2021 yılındaki kings böyle canlanmamıştı. bogdan bogdanovic'i kaybettiler tamam ama konu sadece bu değil çünkü buddy hield ve marvin bagley ikilisi savunmada gerçekten felaketler. ayrıca hield'in şut yüzdeleri de geçen seneye göre anlamlı derecede düştü. zırt pırt sakatlanan ve özgüvenini ciddi derecede kaybeden bagley de ayrı bir hikaye zaten. hiç kontsantre değil, şut yüzdeleri çok düştü ve savunmadaki zaafları iyice ayyuka çıkmış durumda. kings bu durumdan nasıl çıkacak gerçekten merak ediyorum. tek olumlu işaret bu gece new orleans pelicans ile oynayacak olmaları ve hiç değilse 120+ sayı yeme serileri bozulacaktır diye düşünüyorum.

    edit: bu sabaha karşı da new orleans'a kaybettiler ve 128 sayı yemeyi başardılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın