sabri sarıoğlu

	Sabri Sarıoğlu
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	Türkiye U19
	Yaş	:	40
	Uyruk	:	Türkiye

• 1926

  fenerbahçe maçında oynayamıyacak olması beni üzmüştür.
• 1927

  20 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçında issiar diayı kim* tutacak* onun yokluğunda merak ediyorum.
• 1928

  her hareketiyle bana kendini sevdirmiş olan futbolcumuz çok uzun bir sürede futbolcumuz olarak kalmasını istiyorum kendisinin. arasıra gol olan şutları arasıra isabet bulan ortaları beni hiç bir zaman rahatsız etmedi attığı goller doğru çektiği şutlar düzgün ortalarda kırk yılda bir düzgün birşey yaptı diye gözüme batmadı. yanlış birşey yaptığı zaman topu kaptırdığı zaman şut kaçırdığı zaman tribünlerede olsa pres yapması topu yeniden kazanabilmek için çaba harcaması benim gözümde önemli olan şey layıkıyla yapıyor bunuda bu yüzden seviyorum ben bu adamı bu yüzden biri en ufak bir şey dediğinde sinirleniyorum yanımda biri kızınca susturmaya sabriye laf yok demeye çalışıyorum. ama hiç bir zaman anlamıyorum kendimizi taraftarlarımızı neden senin gibi belkide senden daha çok bu renkleri seven sahada herşeyiyle mücadele eden elinden gelen her şeyi yapan bu adama birileri dalga geçer gibi bir şey söylediğinde veya dalga geçtiğinde bu adamı savunmazsın iki tane ortayı açamadı diye mi sende onlara katılıp adamlar çok fena yapmışlar deyip onları poh pohlarsın. o dalga geçtiğin adam yeri ve zamanı gelince senin önünde eğiliyor bunun anlamını bir bilsen acaba o dalga geçenlere ne demen gerektiğini anlar mısın?
• 1929

  30'lu yaşlarına geldiğinde, pas hatalarında, kornerde rakibin uzaklaştırdığı topları 60 metre geriye, kaleciye oynaması, yaptığı ortaların ve çektiği şutların yüzde 90'ının üstten auta ya da karşı taraftan taca çıkmasından sonra, aynen ayhan akman gibi ıslıklanacak, hatta alay konusu yapılacaktır.
• 1930

  kotu oynayabilir, ama asla ve asla kotu mucadele etmez.
• 1931

  takımda tartışmasız en sevdiğim, her ne olursa olsun sonuna kadar destekleyeceğim tek adam.
  bunun nedeni en az benim kadar galatasaraylı olduğunu düşünmemdir.
  hatta belki de yeryüzündeki en büyük, en cömert, en delikanlı galatasaraylı'dır.
  
  kapasitesi çok yüksek olmasına rağmen, potansiyeli düşüktür. sabri budur. cevher vardır onda ama ancak bu kadar parlar işte. orta açamaz diye eleştirilir de maicon ve dani alves' den başka 3. bir sağ bek var mı dünyada sabri'den beklenenleri yapabilen? o kadar övülen gökhan gönül'den fazlası eksiğinden çoktur sabri'nin.
  
  çok zeki değildir. en ince ayrıntısını düşünemez. ama bazen yürek aklın yerine bileğin yerine geçer. ve maç 3-3 giderken, kupadan elenecekken ceza sahası dışında durmayı söyler o yürek. ve en kötü yaptığı işlerden biriyle, suç çekmekle cezalandırır ona güvenmeyenleri. *
• 1932

  dünyan'ın en büyük ilizyonisti, copperfield falan bok yemiş yanında, ne yapıyor, ne ediyorsa bu taraftar seviyor kendisini, bütün kazmalığına rağmen.
• 1933

  2011-2012 sezonunda galatasaray'da görmek istediğim futbolcuların başında geliyor. sıralandırmak gerekirse;
  
  1: sabri sarıoğlu
  2: lucas neill
  3: lorik cana
  4: milan baros
  5: emmanuel culio
  6: yekta kurtuluş
  7: en az 20 maçta oynayacak durumdaysa harry kewell
• 1934

  http://www.youtube.com/watch?v=5UyK9SRm2fg
• 1935

  galatasaray ilk 11'ine arda turan ile birlikte gözüm kapalı yazabileceğim değerimizdir, canımızdır. ne zaman düşünmem takımımda. bir karar çıkar bir gün, bütün takımı yabancı oyunculardan kurabilme özgürlüğü gelir, belki o zaman. o zaman bile olmaz ama neyse.
  
  durumuna gelince; sabri'nin pafta nasıl, nerde oynadığı bilmem ama bana göre kesinlikle sağ kanatın gerisinde, bek olarak oynamalıdır. önde oynadımı yararı düşmekte benim gözümde. hagi'de bir müddet orda denedi sabri'yi ama taşın yerinde ağar olduğu hissetmiştir kesinlikle. antep maçında da tam şablona oturtmuştu ki, şanssız bir sakatlık geçirdi deli oğlan.
  
  son olarak unutmayalım, unutturmayalım.
  
  http://www.webaslan.com/...abri-derbi-kucuk.jpg
  
  http://img.internethaber.com/news/88517.jpg
• 1936

  kalite ve galatasaraylılık olarak takımın en iyi yerli oyuncusudur. zamanında taraftarın ve benim sövdüğü, karşı çıktığı bir adamdı. sabri kendisini çok geliştirdi ama aynı oranda galatasaray geriye gitti. bana göre seneye kalması gereken tek yerli oyuncumuzdur.
• 1937

  ne kadar sabri esprilerini sevmesem de*
  
  "ibrahim tatlıses'e sıkılan 11 kurşundan sadece 1 tanesinin isabet etmesi tüm şüpheleri sabri sarıoğlu üzerinde topladı..."
• 1938

  hakkında saçma sapan espriler yapılan futbolcumuz. bari bu sözlükteki insanlar anlasa kendi oyuncularının hakkında dalga geçilmemesi gerektiğini ki cidden çok salakça espriler yapılıyor.
• 1939

  26 yaşında ve 10-12 yıldan beridir galatasaray'dasın, hala bunları yapabiliyorsun, hala duran topların başına geçebiliyorsun ve takımdaki yerin asla tartışılmıyor, üstüne sakatlığın bitsin de sahalara dön diye dualar eder olduk, vallahi kendinle gurur duymalısın sabri. nasıl bir adamsın bilmiyorum, çözemedim ama bu takım sensiz olmuyor arkadaş.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=XGnoYm_Xtbk
• 1940

  şu sıralar tüm galatasaraylıların üzerinde sevgi ittifakı sağladığı tek oyuncu sanırım. geri kalanlar bir oturup düşünsün. neden acaba? diyerek.
• 1941

  http://cdn.galatasaray.org/...d363b064270a2ad0.jpg
  
  koşulara devam ediyor aslan parçası, çabucak dönmesi ümidiyle beklediğim futbolcumuz.
• 1942

  http://www.galatasaray.org/...11ee2037fc4c460a.jpg
  
  çalışmalarına devam ediyordur kendisi.
• 1943

  reyiz!
  http://i54.tinypic.com/53kyg6.jpg
• 1944

  frank rijkaard gelmeden onceki donemde takimda en istenmeyen adamlardan biriyken simdi sahadaki biz olan kisidir,yoklugu en cok hissedilen iki adamdan birisidir*.milan baros'un bile baska pozisyonlardan basarisiz devsirme,taklit ve kotu alternatifleri vardir fakat sabri'nin yoklugunda alternatif sifirdir.(u: neill defansin ortasina yerlesmis iyi bir stoperdir,dr ozellikleri artik yas olarak da bitmistir,serkan'a deginmiyorum bile )
• 1945

  takım o kadar kötü ki gözümüze dani alves gözüken futbolcu. yıllardır arma öpmenin ve maç sonu 3 lü çektirmenin ekmeğini yiyen sağbek.
• 1946

  kendisi belki o çok beğendiğiniz, göklere çıkardığınız gökhan gönül'den iyi sağ bektir. en azından yarışır. takımda bana ruh sahibi, ilk onbire ne zman olursa olsun ilk yazacağın futbolcu kim dersen sabri derim. yıllardır alın terinin, galatasaraylılığının ekmeğini yiyen iyi sağbek. belki gökhan gönül gibi !! barcelona'da !! veya real madrid'de oynayamaz ama bu 2 takım dışındaki bütün avrupa takımlarının sağbeki olur ve o kaliteye sahiptir. saçma sapan esprilere konu olması mı kötü futbolcu yapıyor sabri'yi? ya da herkes bitti bok atmak için sıra sakat olan, oynayamayan sabri'ye mi geldi ? yapmayın arda'ya sabri'ye saygınız yoksa biraz kendinize saygınız olsun. hem ayıptır hem günahtır. bu çocuklar hiçbir şey değilse senin benim kadar galatasaraylıdır.
• 1947

  sabir candır, canandır eyvallah ama kariyeri boyunca net bir biçimde yaptığı bir asistini bile hatırlamıyorum. gökhan gönül ise en basit örnekle arena'daki maçta alex'in kafa golünde pası veren sağ bektir. yaptığına orta demek ayıp olur. biraz objektif gözle bakarsak gökhan gönül top seviye sağ bekler arasındadır.
• 1948

  son oynadığı maçlardan ibb maçında baros'a golün asistini yapan oyuncudur. hatırlamayanlara selam olsun. ayrıca geçen sene yaptığı asist sayısı gökhan gönül ile aynıdır. * *
• 1949

  gökhan gönül'den daha az teknik olabilir ama dediğim gibi az. gökhan gönül orta yapmaya çekiniyor çoğu maçta açtığı ortalar dağlara taşlara gidiyor, ama kimse çıkıp demiyor ki "puahah gökhan'ın açtığı orta taca gitti". hemen aklınıza fenerbahçe ile oynadığımız maçta yapılan orta geliyor, hatırlayamadığınız "dağlar taşlar" stayla orta için çok uzağa değil 3 nisan 2011 fenerbahçe bursaspor maçına gidiniz, gökhan gönül sağdan orta top tribünlerde.
  
  sabri sarıoğlu ise gökhan gönül'den eksik olan kısmını hızıyla, daha fazla koşmasıyla, hırsıyla kapatıyor*
  
  tamam hadi sabri'nin gökhan'dan kötü olduğunu varsayalım, e gökhan gönül barcelona yolcusu gibi lanse edilirken, sabri sarıoğlu'nun galatasaray'da oynamamasının gerekmesi işin ilginç yanı.
• 1950

  tipi biraz düzgün olsa, geçmişte yaptığı aşırılıklar olmasa bugün gökhan gönül lafı duyulmazdı. adamın tipi biraz bozuk diye kötü futbolcu diye lanse ediliyor. son 2 sene için konuşmak gerekirse sabri'nin tel tel döküldüğü bir maç hatırlamıyorum. ama gökhan gönül'ün hatırlıyorum. lille ve twente maçları hayatının en kötü maçlarına adaydır.
  rijkaard'dan önce sabri ismini duyduğum anda aslan görmüş ceylana dönüyordum. elim ayağım kitleniyordu. şimdi en azılı savunucusuyum. üçlü çektirmesi, arma öpmesi umrumda değil.