bu güne kadar hakkında yazdığım entrylerde genellikle kendisi ile "dalga geçtiğim" futbolcumuzdur...
sabri galatasaray altyapısının çıkarttığı oyunculardan biridir. belki hepimizden fazla galatasaraylıdır ve de belki hepimizden çok galatasarayımıza bağlıdır. kendisi yıllardır florya'nın havasını solumuş ve belki de galatasaray'lılık kavramını, galatasaray'ın önemini beğendiğimiz diğer oyunculardan daha iyi özümsemiştir...
bütün bunlara rağmen kendisinin futbolculuk özellikleri maalesef üst düzey değildir, hatta vasata yakındır. futbol sadece ve sadece koşmaktan ibaret bir oyun olsaydı belki sabri süperstar olabilirdi. oynadığı mevkii günümüzde az futbolcunun tam anlamı ile iyi oynadığı ve insanlarca çok önemsenmeyen bir mevkii. fakat oldukça yüksek meziyetler isteyen bir mevkii. sabri bu işin sadece ve sadece fiziksel olan kısmını iyi becerebilmekte. isabetli orta açmakta, savunma yapmakta, takım savunmasının bir parçası olmakta yetersizdir. geçen sene boyunca yediğimiz gollerin yarısının rakibin sağ kanadımıza saldırarak attığı, gene geçen sene boyunca hücüm konusunda sağ kanatta yaşadığımız sıkıntı açıktır. tabii ki bu tamamen sabri'nin suçu değildir. hatalı transfer politikaları, sakatlık problemi, antrenör tercihleri sabri'nin geçirdiği kötü maçlarda etkilidir. ancak açık ve net olan bir konuda sabri'nin kendini geliştirmek adına yaptığı görünür hiçbir şey yoktur...
evet, sabri ile "dalga geçilmek"tedir bu belki de. bunları yapanlar arasında ben de varım zaman zaman. ancak bu hiç bir şekilde sabri'yi kötülemek ve "dalga geçmek" amacıyla değil, kendini geliştirmediği maç sırasında düştüğü enteresan ve tebessüm ettiren bazı hareketleri hakkında yorum yapmaktır. sabri'nin galatasaray'lılığı ve adamlığı hakkında burada kimse yorum yazıp ona hakaret edemez. kötü oynadığı maçlarda onunla dalga geçmemiz şansını bize vermez. ama bize tebessüm ettiren bazı hareketleri hakkında yorum yapmamız bizi kötü adam kalıbına sokamaz.
ve sonuç olarak yine, yeniden;
(bkz:
sabri sarıoğlu'nun harry kewell'a çekirdek çitlemeyi öğretmesi)
keyfini çıkartın...